Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/846 E. 2023/908 K. 13.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/846 Esas
KARAR NO : 2023/908
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/10/2023
KARAR TARİHİ : 13/11/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Alacaklısının davalı … olduğu Çeşme İcra Dairesinin … Esas numaralı icra dosyası ile müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, başlatılan işbu icra takibinde borçlusu müvekkili olan 25/01/2018 tanzim, 23/11/2022 vade tarihli 60.000.000-TL tutarlı senet takip dayanağı yapıldığı, icra takibine konu senedin ilk borçlusunun …, sonrasında senedin ciro edilmesi neticesinde senedi elinde bulunduran son kişinin … olduğu ve … tarafından icra takibine konu edildiği, ancak müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığı, senedin sonradan doldurularak müvekkili aleyhine kullanıldığı, bu hususta dosyada ismi yer alan .., .., … ve … fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek müvekkiline karşı birlikte hareket ettiğini belirterek müvekkilinin icra takibindeki toplam borç tutarını depo etmesinin imkansız olduğu gözetilerek icra takibinin durdurulmasına, haklı ve hukuka uygun davanın kabulü ile müvekkilin borçlu olmadığının tespitine ve Çeşme İcra Müdürlüğünü … E. Sayılı dosyasından başlatılan icra takibinin iptaline ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalılara dava dilekçesi tebliğe çıkartılmış davalılarca davaya cevap verilmemiştir.
DAVA:
Dava takip sonrası açılan irade sakatlığı ve bedelsizlik iddiasına dayalı kambiyo senedinden kaynaklı menfi tespit isteğine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6102 Sayılı TTK’ya 7155 sayılı yasanın 20.maddesi ile eklenen madde 5/A maddesi ile “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” düzenlemesi getirilmiştir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabulucuk Kanununa 7155 sayılı yasanın 23.maddesi ile eklenen 18/A maddesi ile de “(1) İlgili kunanlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanı, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir…” hükmüne yer verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nun 115 maddesi ise “Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiğilinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” şeklindedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Davacının takip sonrası açılan irade sakatlığı ve bedelsizlik iddiasına dayalı kambiyo senedinden kaynaklı menfi tespit isteğine ilişkin eldeki davayı ikame ettiği, dava konusu uyuşmazlıkta 01/09/2023 tarihi itibariyle arabuluculuğun dava şartı olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesinin ekinde dava şartı zorunlu arabuluculuk son oturum tutanağına ilişkin belgeyi sunmadığı, davacı vekilinin 27/10/2023 tarihli beyan dilekçesi ile arabuluculuk dosya numarasını bildirdiği, mahkememizce uyap üzerinden yapılan incelemede dava tarihi itibariyle arabuluculuk başvurusunun yapıldığı ancak henüz müzakerelerin yapılmadığının tespit edildiği, bunun üzerine İzmir Arabuluculuk bürosuna müzekkere yazıldığı arabuluculuk dosyası evraklarının istenildiği, arabuluculuk bürosunca evrakların gönderildiği, yapılan incelemesinde davacının dava tarihi olan 24/10/2023 tarihinde dava açmakla birlikte aynı tarihte arabuluculuk bürosuna başvurduğunun tespit edildiği, her ne kadar davacı vekili tarafından 13/11/2023 tarihli dilekçe ekinde arabuluculuk anlaşmazlık tutanağı sunulmuş ise de davacının arabulucuya başvuru yaptığı gün davayı ikame ettiği, dava tarihi itibariyle arabuluculuk şartını yerine getirmediği, bu tarihten sonra yapılan arabuluculuk görüşmeleri ile buna ilişkin tutanağın sunulmuş olmasının kanunun alınan hükmünün yerine getirildiği sonucunu doğurmayacağı, aksi kabul ve anlayışın söz konusu kanun hükmünün ve arabuluculuk müessesesinin düzenlenme amacıyla bağdaşmayacağı, mahkememizin dava hakkının yasal bir takım şartlara tabi tutulduğu somut uyuşmazlıkta olduğu gibi yasalar tarafından düzenlenen usul kurallarının ortadan kaldırılması sonucunu doğurabilecek kadar aşırı gevşeklikten kaçınması ve yasa doğrultusunda işlem yapması gerektiği değerlendirilmekle 6325 sayılı Yasanın 18/A-2. maddesi uyarınca dava tarihi itibariyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-6100 sayılı HMK nun 114/2 ve 115/2 maddeleri ile 6102 sayılı TTK’nun 5/A ve 6325 sayılı HUAK’nun 18/A-2 maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 269,85 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.707,75 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.437,9‬0 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan masrafların kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/11/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı