Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/787 E. 2023/922 K. 17.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/787 Esas
KARAR NO : 2023/922
DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 03/10/2023
KARAR TARİHİ : 17/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde; davalı ile müvekkilinin arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı, davalı kısa yoldan geçim yapmak amacıyla müvekkili ve ailesine yanaşmış, hile , aldatma ve şiddet göstererek zorla elinden defaten bono aldığı, davalının müvekkilinin üzerinde baskı kurduğu, sürekli eski eşi … ve çocuklarının yüzünden satarak zarar ettiği evi, arabası, ambulans şirketi ve hastanesi olarak bahsettiği hiç bir mal varlığı bulunmadığı, bugüne kadar da üzerine kayıtlı bulunan bir mal varlığı da edinmediği, asıl işi hile ile vatandaşları aldatıp maddi menfaat sağlamak olan davalının müvekkiliine karşı gerçekleştirdiği eylemler suç oluşturmakta , bu hususlara ilişkin de müvekkilinin suç duyurusunda bulunduğu, ancak davalının sürekli müvekkili üzerinde baskı kurarak, şiddet ve tehditlerde bulunduğu, davalının müvekkili hakkında İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatmasının akabinde , müvekkilinin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasında şikayetçi olduğu, eksik inceleme ve araştırma neticesinde Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiği, bu karara itiraz edildiği ve halen itirazın inceleme aşamasında olduğu, tüm bu sebeplerle davacı müvekkili hakkında İzmir … İcra Müdürlüğü’nü … Esas sayılı icra takip dosyasında davalıya herhangi bir borcu olmaması, takip konusu bononun müvekkilinin iradesinin baskı, tehdit ve şiddetle fesada uğratılarak alınmış olması sebebiyle borçlu olmadığının tespitini, İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı İcra takibinin iptali ile davalının müvekkilin kendisine borçlu olmadığını bilmesine rağmen haksız ve kötüniyetli olarak icra takibi başlatmış olması sebebiyle asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı TTK’nın 5.maddesine eklenen 5/A maddesiyle “Bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
6325 Sayılı kanuna eklenen 18/A- maddesiyle ise “İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmişse arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceğinin ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereğini yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkartılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir. ” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Yukarıda belirtilen bu yasal düzenlemeler kapsamında TTK’ya eklenen 5/A maddesi gereğince 01/01/2019 tarihinden itibaren ticari dava niteliğindeki konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir.
Mahkemece dava şartı noksanlığının tespit edilmesi halinde ise 6100 Sayılı HMK’nın 115/2. maddesi gereğince ise dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verileceği düzenlenmiştir.
05.04.2023 tarihli ve 32154 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7445 Sayılı “İcra Ve İflas Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 31.maddesinde “6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiştir.” şeklinde yasal düzenleme mevcuttur.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler kapsamında ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olmasının dava şartı olarak kabul edildiği, iş bu davanın 28/09/2023 tarihinde açıldığı, 05.04.2023 tarihli ve 32154 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7445 Sayılı “İcra Ve İflas Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 31.maddesinin ise 01/09/2023 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceğinin belirtildiği görülmekle 6102 Sayılı TTK’nın 5/A-1 maddesi ve 6325 Sayılı Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesi gereğince Arabuluculuğa başvurulmaksızın işbu davanın açılmış olduğu anlaşılmakla dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
6102 Sayılı TTK’nın 5/A-1 maddesi ve 6325 Sayılı Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesi gereğince Arabuluculuğa başvurulmaksızın işbu davanın açılmış olduğu anlaşılmakla dava şartı yokluğundan davanın reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 269,85 TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/11/2023
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza