Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/772 E. 2023/737 K. 03.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/772 Esas
KARAR NO : 2023/737
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2023
KARAR TARİHİ : 03/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesi ile; Müvekkili davaya konu çekin karşılıksız olarak adlandırılmasından sonra davalı ile iletişim haline geçtiği ve ödeme niyeti olduğunu beyan ettiği, bu bağlamda takip tarihinden önce 07.04.2023 günü dava dilekçesi eki dekonttan anlaşılacağı üzere … seri numaralı çek için 30.000,00 TL ödeme yaptığı, davalı yan bu ödemeyi mahsup etmeden icra takibi başlattığı, yapılan bu işlemin kötü niyetli olarak yapıldığının sabit olduğu, davalı yanın haksız ve kötü niyetli olarak fazla tahsilat yapma amacında olduğu, çekin arka yüzünde banka ibaresinden anlaşılacağı üzere, taraf banka ilgili çekin 168.265,43 TL’sinin karşılıksız olduğunun belirtildiği, davalının çekin bütün alacağını takibe konu etmesi de usul ve yasaya aykırı olduğu, takibe konu … Seri numaralı çekin 6.037,57 TL’si banka sorumluluğunda olduğundan ve 30.000,00 TL’si müvekkili tarafından ödendiği sabit olduğundan çekin karşılıksız kalan bedelinin 138.265,43 TL olduğunun sabit olduğu, icra konusu çeke ilişkin olarak karşılıksız bedel dahilinde yüzde 10 oranında 17.430,30 TL çek tazminatının ödenmesi icraya konu edildiği, çek tazminatı çekin karşılıksız kalan bedeli üzerinden hesaplanması gerektiği, bu bağlamda davalının ilgili icra takibinde 13.826,54 TL çek tazminatı talep etmesi gerekirken 17.430,30 TL olarak talep etmesi de haksız ve kötü niyetli olduğundan bahisle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı TTK’nın 5.maddesine eklenen 5/A maddesiyle “Bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
6325 Sayılı kanuna eklenen 18/A- maddesiyle ise “İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmişse arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceğinin ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereğini yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkartılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir. ” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Yukarıda belirtilen bu yasal düzenlemeler kapsamında TTK’ya eklenen 5/A maddesi gereğince 01/01/2019 tarihinden itibaren ticari dava niteliğindeki konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir.
Mahkemece dava şartı noksanlığının tespit edilmesi halinde ise 6100 Sayılı HMK’nın 115/2. maddesi gereğince ise dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verileceği düzenlenmiştir.
05.04.2023 tarihli ve 32154 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7445 Sayılı “İcra Ve İflas Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 31.maddesinde “6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiştir.” şeklinde yasal düzenleme mevcuttur.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler kapsamında ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olmasının dava şartı olarak kabul edildiği, iş bu davanın 28/09/2023 tarihinde açıldığı, 05.04.2023 tarihli ve 32154 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7445 Sayılı “İcra Ve İflas Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 31.maddesinin ise 01/09/2023 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceğinin belirtildiği görülmekle 6102 Sayılı TTK’nın 5/A-1 maddesi ve 6325 Sayılı Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesi gereğince Arabuluculuğa başvurulmaksızın işbu davanın açılmış olduğu anlaşılmakla dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM:
Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
6102 Sayılı TTK’nın 5/A-1 maddesi ve 6325 Sayılı Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesi gereğince Arabuluculuğa başvurulmaksızın işbu davanın açılmış olduğu anlaşılmakla dava şartı yokluğundan davanın reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 269,85 TL maktu karar ve ilam harcının başlangıçta mahkememize yatırılan 789,69 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 519,84 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi’nin 6.maddesi gereğince hesaplanan 8.950,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/10/2023
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza