Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/561 E. 2023/803 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/561
KARAR NO : 2023/803
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 11/07/2023
KARAR TARİHİ : 17/10/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı taraf dava dışı takip borçlusu … Sistemleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne karşı kambiyo senedine dayalı olarak İzmir …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından icra takibine giriştiğini, davalı takip alacaklısı müvekkile, dava dışı takip borçlusu … Sistemleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin müvekkilden 28.898,11 TL alacağı olduğu iddiasıyla 28.04.2023 tarihinde İİK m.89/1 haciz ihbarnamesi göndermiş, süresinde itiraz edilmemesi üzerine 30.05.2023 tarihinde İİK m.89/2 ikinci ihbarname tebliğ edildiğini, müvekkilinin takip borçlusu … Sistemleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne iddia edildiği gibi bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin takip borçlusu … Sistemleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin geçmişte hissedarı konumundaydı ancak 03.07.2017 tarihinde hissesini …’ya devrettiğini, devir tarihinden bu yana müvekkilin şirket ile herhangi bir bağı kalmadığını, davalı şirket takip borçlusuna borçlu olduğumuzu iddia ediyorsa bunu ispat etmesi gerektiğini beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunu’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’de ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nin 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır.
Her ne kadar davacı tarafça, İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında İİK 89/1-2-3 maddeleri uyarınca çıkartılan haciz ihbarnamelerinin usülsüz olarak tebliğ edilerek davacı hakkında haciz işlemi uygulandığından bahisle davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine yönelik olarak mahkememize dava açılmış ise de: Davanın İİK 89 maddesine göre açılan Menfi Tespit davası niteliğinde olduğu, davacı ile davalı … arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı, uyuşmazlığın takip hukukundan kaynaklanmakta olup, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu, Türk Ticaret Kanunu İle Türk Ticaret Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair 6335 sayılı yasanın 2. Maddesi ile 6102 sayılı Yasanın 5. Maddesinin değiştirildiği, bu değişiklik sonucu: Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanacağının belirlendiği, davanın açıldığı tarih itibariyle davaya bakmanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı içerisinde kalıp, mahkememizin görev alanı içerisinde olmadığı, görev hususunun kamu düzeni ile ilgili dava şartı niteliğinde olup, yargılamanın her safhasında ve resen nazara alınmasının ve 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesinin gerektiği incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın Dava Şartı Yokluğundan usulden Reddine,
2-Mahkememizin Görevsizliğine,
3-Görevli Mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemeleri Olduğunun Tespitine,
4-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
5-HMK 20.maddesi gereğince, iş bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşir ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulur ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde talepte bulunulması halinde dosyanın İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Dair, 6100 sayılı yasanın 343. ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize yahut mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/10/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır