Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/532 E. 2023/834 K. 20.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/532 Esas
KARAR NO : 2023/834
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/06/2023
KARAR TARİHİ : 20/10/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirket ile … Taşımacılık Ve Loj. Hiz. Ltd. Şti. arasında mal ve hizmet tedarik sözleşmesi bedeli olarak 19.350,00 Euro kararlaştırıldığı, ancak davalı taraf ile sözleşmeden önce bağlanma parası niteliğindeki kapora olarak 5.000,00 Euro ödeme koşulu belirlendiği, belirlenen koşul doğrultusunda 15/11/2022 tarihinde kapora ödendiği, ancak davalı tarafın edimlerini yerine getirmediği için sözleşme kurulamadığı, müvekkili şirket tarafından ödenen bağlanma parasının iadesi için karşı taraf aleyhine icra takibi açıldığı, davalı yanın, ödeme yükümlülüğünü ihlal ettiğini ve müvekkile borçlu olduğu bilincinde olmasına rağmen kötü niyetli bir şekilde icra takibine itirazda bulunduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın pasif husumet yönünden reddi gerektiği, müvekkilinin taşıma işlemini bizzat gerçekleştirmediği, gönderen ile taşıyan arasında aracılık hizmeti verdiği, taraflar arasındaki sözleşmenin hukuki niteliği itibariyle vekalet hükümlerine tabi bir iş görme sözleşme niteliğinde olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6102 Sayılı TTK’ya 7155 sayılı yasanın 20.maddesi ile eklenen madde 5/A maddesi ile “(1) Bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” düzenlemesi getirilmiştir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabulucuk Kanununa 7155 sayılı yasanın 23.maddesi ile eklenen 18/A maddesi ile de
“(1) İlgili kunanlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanı, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir…” hükmüne yer verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nun 115 maddesi ise “Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiğilinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” şeklindedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Davacının taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali ile eldeki davayı açtığı, dava konusu uyuşmazlıkta arabuluculuğun dava şartı olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesinin ekinde dava şartı zorunlu arabuluculuk son oturum tutanağına ilişkin belgeyi sunmadığı, mahkememizce 05/07/2023 tarihli tensip tutanağının 7 nolu ara kararı gereğince davacı vekiline arabuluculuk tutanak aslı yada onaylanmış örneğini sunmak üzere 1 haftalık kesin süre verildiği, sonuçlarının ihtar edildiği, tensip zaptının 12/07/2023 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından arabuluculuk tutanağının yasal süresi geçtikten sonra 11/09/2023 tarihinde mahkememize sunulduğu, davacıya verilen sürenin kesin olduğu, sonuçlarının ihtar edildiği, kesin olan sürenin yeterli, emredilen işlerin, gerekli ve yapılabilir nitelik taşıdığı, ayrıca süreye uyulmamasının sonuçlarının açıkca anlatıldığı-ihtar edildiği, kesin süre içerisinde ara karar gereğinin davacı tarafından yerine getirilmemiş olmasının davalı yararına usuli kazanılmış hak doğurduğu, kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak bulunmadığı, mahkememizin dava hakkının yasal bir takım şartlara tabi tutulduğu somut uyuşmazlıkta olduğu gibi yasalar tarafından düzenlenen usul kurallarının ortadan kaldırılması sonucunu doğurabilecek kadar aşırı gevşeklikten kaçınması ve yasa doğrultusunda işlem yapması gerektiği değerlendirilmekle 6325 sayılı Yasanın 18/A-2. maddesi uyarınca herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-6100 sayılı HMK nun 114/2 ve 115/2 maddeleri ile 6102 sayılı TTK’nun 5/A ve 6325 sayılı HUAK’nun 18/A-2 maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 269,85 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.215,04 TL harçtan mahsubu ile bakiye 945,19 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan masrafların kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
5-Davalı dava ve duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/2 ve 13/1-4 maddesine göre hesap ve takdir edilen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/10/2023
Katip…
e-imzalı
Hakim…
e-imzalı