Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/519 Esas
KARAR NO : 2023/525
DAVA :Tapu İptali Ve Tescil
DAVA TARİHİ : 09/06/2022
KARAR TARİHİ : 03/07/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tapu İptali Ve Tescil davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu tapunun … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada,… parsel 7 nolu bağımsız bölümde kayıtlı bulunan taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek müvekkili … adına kayıt ve tescili, olmadığı takdirde bu bağımsız bölüme karşılık gelecek arsa payının tapu kaydının iptal edilerek müvekkili adına kayıt ve tesciline, tapu iptal ve tescilin mümkün olmaması halinde alacak taleplerinin kabulü ile taşınmazın dava tarihindeki gerçek değeri üzerinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 60.000 TL alacağın dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, tapu iptal ve tescilin mümkün olmaması ve talep ettikleri taşınmazın değeri üzerinden hesaplamanın uygulanmaması halinde HMK’nun 111. Maddesi gereğince terditli dava açtıklarından ve tespit edilecek en yüksek değer üzerinde harç yatırılacağından dava konusu taşınmaz için ödenen bedel yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla alacağın denkleştirici adalet ilkesi gereğince şimdilik 60.000 TL alacağın dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, dava konusu taşınmazın, olmadığı takdirde bu bağımsız bölüme karşılık gelecek arsa payının 3. Kişilere devir ve temlikinin önlenmesi ile sınırlı ayni hak kurulmasını ve cebri icra yoluyla satışının engellenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına, davalı arsa sahipleri tarafından diğer davalı S.S. …Yapı Koop. aleyhine İzmir…. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasıyla başlatılan ve dolaylı olarak kooperatif üyesi müvekkilinin de bağımsız bölümü-dairesi tahliye edileceğinden bu aşamada telafisi imkansız zararların ve mağduriyetlerin yaşanmaması için dava sonuna kadar müvekkili …’ın hissesi olan İzmir ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel, … nolu bağımsız bölümde kayıtlı bulunan taşınmaz yönünden tahliye işlemlerinin tedbiren durdurulması için ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı kooperatif vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı arsa sahipleri ile kooperatif arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, arsa sahiplerinden kaynaklanan gecikmeler nedeniyle sözleşmede revizyonlar yapıldığı, buna rağmen arsa sahiplerinin sözleşmenin feshi istemi ile dava açtıkları, bu davada yerel mahkemece kabul kararı verildiği ancak Yargıtay denetiminde bu kararın bozulmasına karar verildiği, yerel mahkemece direnme kararı verildiği, direnme kararının süresinde temyiz edilmediğinden bahisle kararın kesinleştiği, inşaatın bitme aşamasına geldiği, arsa sahiplerinin dürüstlük ilkesine aykırı hareket ettiği kooperatifin davanın açılmasına sebebiyet vermediği, edimlerini yerine getirdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava kooperatif üyeliğinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkidir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı vekili yargılama aşamasında 18/07/2023 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
Çekişmeli yargıda kural olarak, “Tasarruf İlkesi” geçerlidir ve taraflar dava konusu üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabilirler. Bu suretle davaya son verilebilmesinin bir yöntemi de davadan feragattir ve anılan kurum 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307 ila 312. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nın 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir. HMK’nın “Feragat ve Kabulün Şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Feragat etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları da bu doğrultudadır(11.04.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.05.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı Kararı). Hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebilir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ile dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davanın kooperatif üyeliğinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin olduğu, dava konusu üzerinde tarafların serbestçe tasarruf edebileceği, davacı vekilinin mahkememizce onaylanan 18/07/2023 tarihli dilekçesiyle feragat beyanında bulunduğu, davadan feragat beyanın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla feragat nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 sayılı HMK’nun 307 vd.maddeleri uyarınca feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 89,93 TL karar ve ilam harcının 1.024,65 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 934,71 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Mahkememizce bu yargılama nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluklarında dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi.03/07/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı