Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/405 E. 2023/358 K. 12.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/405 Esas
KARAR NO : 2023/358
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 04/05/2021
KARAR TARİHİ : 12/05/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Banka ve Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı banka nezdinde emekli maaşı hesabı bulunduğu, ayrıca …, … ve … şubeleri nezdinde başka hesaplarının olduğu, davacının emekli maaşının tamamının geçmişe dönük olarak yaklaşık 10 yıl boyunca davacının izin ve yetkisi bulunmaksızın usulsüz olarak davalı tarafından kesildiği ve üçüncü kişilere ödendiği, davalı banka ile yapılan görüşmede bu işlemlerin kredi sözleşmeleri, kefalet ve davacının izni uyarınca yapıldığının davalı tarafından bildirildiği, ancak bu hususta davacıya herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı, yapılan işlemlerin usulsüz olduğu, davacı bankanın kendi alacağını usulsüz şekilde tahsil ettiği, davalının başvuru üzerine bloke koyduğu paranın 13.000,00 TL lik kısmını davacıya ödediği, ancak geçmişe dönük olarak davacının maaşından yapılan kesinti toplamının yaklaşık olarak 409.268,89 TL olduğu, 5510 Sayılı Yasanın 93.maddesi uyarınca emekli maaşının tamamına bu şekilde bloke koyulmasının usulsüz olduğun belirterek davacının emekli maaşından ve diğer hesaplarından yapılan kesintinin 200.000,00 TL sinin kesinti tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, 01/01/2007 tarihinden 21/11/2019 tarihine kadar davacının emekli maaş hesabına SGK tarafından yatırılan ve düzenli ödeme talimatı ile diğer hesaplara aktarılan toplam tutarın 122.907,39 TL olduğu, bu rakamın 13.007,08 TL’sinin davacı tarafından 20/01/2020 tarihinde çekildiği, bunun dışında davacının maaşından kesinti yapılmadığı, davacının emekli maaşından talimatı doğrultusunda kullanmış olduğu tüketici kredisi için kesinti yapıldığı, davacının 19/01/2007 tarihinde 15.000,00 TL limitli 36 ay vadeli tüketici kredisi kullandığı, maaşının tamamının kredi vadesi boyunca kredi taksitleri için kesildiği, tüketici kredisi yönünden görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu, davacının maaşından davacının bilgi ve talimatı olmaksızın üçüncü kişilere ödeme yapıldığı iddiasının da yerinde olmadığı, üçüncü kişilerin kredi borçları için yapılan tüm ödemelerin davacının talimatları doğrultusunda yapıldığı, davacının talimatına istinaden dava dışı …, … Demir Tekstil Ltd Şti, …, …’un kredi borçlarının davacının maaşından kesinti yapılmak suretiyle ödendiği, ayrıca davacının … Sporteks LTd Şti’nin kefili olduğu, bu şirketin kredi borcunun da bu kapsamda davacının maaşından kesildiği, yapılan işlemlerde usulsüzlük bulunmadığı, davacının 5510 sayılı yasanın 93.maddesi uyarınca emekli maaşını devir ve temlik edebileceği, davacının yaptığı bu ödemeleri lehine ödeme yaptığı kişilerden talep edebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, tüketici kredileri kapsamında davacının maaşından usulsüz kesinti yapıldığı iddiasına dayalı olarak açılan alacak davasıdır.
DELİLLER:
-Davalı banka defter ve kayıtları,
-Davalı banka tarafından sunulan kredi sözleşmeleri ve ekleri,
-Bilirkişi …’ın 19/11/2021 tarihli raporu,
-Davacıya ait imza ve yazı örnekleri,
-Adli Tıp Uzmanı bilirkişi …’ın 19/09/2022 tarihli kök raporu ile 20/02/2023
tarihli ek raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunu’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’de ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nin 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının, davalı banka nezdinde birden fazla şubede hesabı bulunduğu, bu hesaplarından birinin emekli maaşı olduğu, 2007 yılından 2020 yılına kadar davalı banka tarafından emekli maaşına haksız ve usulsüz şekilde bloke konulduğu, emekli maaşının bu süreçte tamamen kesilerek kendisine ödenmediği, yapılan araştırmada bunun kredi sözleşmeleri ve talimatlara istinaden yapıldığının bildirildiği, ancak kendisinin taraf olduğu herhangi bir sözleşme ile kendisinin vermiş olduğu bir talimat bulunmadığı iddiası ile eldeki davayı ikame ettiği, davalıya dava dilekçesinin 08/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği davalının aynı tarihli dilekçesi ile mahkememize süre uzatım tarihinde bulunduğu, mahkememizce bu talebin 17/06/2021 tarihli ara kararla kabul edildiği ve davalıya cevap verme süresinin bitiminden itibaren 2 haftalık ek süre verildiği, davalının yasal süresinde sunmuş olduğu 29/06/2021 tarihli cevap dilekçesi ile zamanaşımı definde bulunduğu, davacının bizzat tüketici kredisi kullandığı, kredi borcunun bulunduğu, bu borcun davacının maaşından kesilmek suretiyle tahsil edildiği, ayrıca davacının talimatına istinaden dava dışı …, … Tekstil Ltd Şti, …, …’un kredi borçlarının davacının maaşından kesinti yapılmak suretiyle tahsil edildiği, ayrıca davacının … Ltd Şti’nin kefili olduğu, bu şirketin kredi borcunun da bu kapsamda davacının maaşından tahsil edildiği, yapılan işlemlerin bankacılık mevzuatına uygun olduğunu savunduğu, taraflar arasında mahkememizin görevli olup olmadığı, dava konusu alacakların zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, davacının maaşından yapılan kesintinin usule uygun olup olmadığı, davacının yapılan kesintinin iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunduğu görülmüştür.

Davacının dava dilekçesinde hangi kredi ilişkileri kapsamında maaşından kesinti yapıldığına ilişkin bir açıklamada bulunmadığı, mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesinde 19/11/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre;
– Davacı … ile davalı Banka arasında 19.01.2007 tarihinde 15.000,00 TL limitli Bireysel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, geri ödeme tutarının toplam 22.630,42 TL olduğu, kredi tutarının …’ya ait … nolu vadesiz TL hesabına 19.01.2007 tarihinde alacak kaydedildiği, tüketici kredisinden yapılan yasal kesintilerden sonra hesapta kalan 14.720,00 TL’nin para çekme işlemiyle davacı Ayten Turu tarafından çekildiği, bu krediye istinaden davacının maaşından yapılan kesintinin 19.406,33 TL olduğu,
-Dava dışı … ile davalı Banka arasında 21.12.2006 tarihinde 15.000,00 TL limitli Bireysel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, geri ödeme tutarının toplam 22.994,86 TL olduğu, kredi tutarının …’a ait … nolu hesaba 21.12.2006 tarihinde alacak kaydedildiği, tüketici kredisinden yapılan yasal kesintilerden sonra hesapta kalan 14.810,00 TL’nin Para Çekme işlemiyle … tarafından çekildiği, davacı …’nun … Şubesine verdiği “… SSK maaşımın şahsıma ait krediler ödendikten sonra Şubenizde takip borcu bulunan … nolu …’un kredilerini ödemek istiyorum. …’un takip borcu bitene kadar maaşımdan ödeme yapılmasını uygun görüyorum. 30.12.2009” şeklindeki Yazılı Dilekçesi/Talimatıyla …’un takipteki kredi borcunu ödemeyi üstlendiği, bu talimata istinaden davacının hesabından toplam 2.952,80 TL’nin …’un takipteki kredi hesabına yatırıldığı ve kredi borcunun 21.07.2010 tarihinde kapatıldığı,
-Dava dışı … ile davalı Banka arasında 05.07.2007 tarihinde 20.000,00 TL limitli Bireysel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin davacı Ayten Turu tarafından 30.000,00 TL kefalet limitiyle müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, geri ödeme tutarının toplam 29.859,78 TL olduğu, kredi tutarının …’a ait … nolu hesaba 05.07.2007 tarihinde alacak kaydedildiği, tüketici kredisinden yapılan yasal kesintilerden sonra hesapta kalan 19.675,00 TL’nin para çekme işlemiyle 06.07.2007 tarihinde … tarafından çekildiği, davacı …’nun bankaya verdiği tarihsiz ve imzalı ” “… Nolu maaş hesabımdan …. Şubesindeki …-… Nolu …’ın TOA hesabına maaşımın 15.08.2011 tarihine kadar aylık düzenli periyotlarla aktarılmasını kabul ediyorum…. ve imzası” şeklindeki talimatına istinaden …’nun … nolu emekli maaş hesabından toplam 4.585,16 TL’nin …’ın … nolu hesabına aktarıldığı ve 25.04.2011 tarihinde tüketici kredisinin tamamen tahsil ve tasfiye edildiği,
-Dava dışı … ile davalı Banka arasında 05.07.2007 tarihinde 20.000,00 TL limitli Bireysel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin davacı …’nun eşi … tarafından müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, geri ödeme tutarının toplam 29.859,78 TL olduğu, kredi tutarının …’a ait … nolu hesaba 05.07.2007 tarihinde alacak kaydedildiği, tüketici kredisinden yapılan yasal kesintilerden sonra hesapta kalan 19.680,00 TL’nin Para Çekme işlemiyle 06.07.2007 tarihinde … tarafından çekildiği, davacı …’nun bankaya verdiği tarihsiz ve imzalı “… Şubesinden almış olduğum maaşım,…’ın kredi borcu bitene kadar, maaşımdan ödenmesini rica ederim. … ve imzası” şeklindeki talimatına istinaden …’nun … nolu emekli maaş hesabından toplam 1.225.00 TL’nin …’ın … nolu hesabına aktarıldığı ve 35. Taksit ile 36. Taksitin ödendiği, 22.09.2010 tarihinde tüketici kredisinin tamamen tahsil ve tasfiye edildiği,
-Dava dışı … Tekstil Ltd Şti’nin davalı bankadan 08/12/2006 tarihinde 30.000,00 TL genel ticari kredi kullandığı, bu kredi borcunun 21/12/2010 tarihli davacı talimatına istinaden 21.259,56 TL sinin davacının emekli maaşından tahsil edildiği,
-Dava dışı … Spor Giyim Sanayi Ticaret Ltd Şti’nin davalı bankadan toplam 150.000,00 TL genel ticari kredi kullandığı, davacının 100.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, kefalete istinaden davacının emekli maaşından 56.412,55 TL tahsil edildiği anlaşılmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1. maddesindeki tanımlara göre tüketici işleminin; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, tüketicinin ise ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, sağlayıcı, kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade ettiği, aynı Yasa’nın 73/1.maddesine göre tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, görev konusunun kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerektiği, davaya konu uyuşmazlıkta davacının dava konusu ettiği davacının asıl borçlusu olduğu 19/01/2007 tarihli 15.000,00 TL limitli bireysel kredi sözleşmesi ile asıl borçlusu dava dışı … olan 21/12/2006 tarihli 15.000,00 TL limitli bireysel kredi sözleşmesi, asıl borçlusu dava dışı … olan 05/07/2007 tarihli 20.000,00 TL limitli bireysel kredi sözleşmesi ve asıl borçlusu dava dışı … olan 05/07/2007 tarihli 20.000,00 TL limitli bireysel kredi sözleşmelerinin tüketici kredisi olduğu, dava dışı … Tekstil Ltd Şti ile … Spor Giyim Sanayi Ticaret Ltd Şti’nin kullandığı kredilerin ise genel ticari kredi olduğu, anılan 6 kredi sözleşmesine istinaden davacıdan tahsilat yapıldığı, davacının asıl borçlusu olduğu 19/01/2007 tarihli 15.000,00 TL limitli bireysel kredi sözleşmesi, asıl borçlusu dava dışı … olan 21/12/2006 tarihli 15.000,00 TL limitli bireysel kredi sözleşmesi, asıl borçlusu dava dışı … olan 05/07/2007 tarihli 20.000,00 TL limitli bireysel kredi sözleşmesi ve asıl borçlusu dava dışı … olan 05/07/2007 tarihli 20.000,00 TL limitli bireysel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan talep yönünden mahkememizin görevli olmadığı, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca anılan 4 kredi işlemi yönünden taraflar arasında tüketici işlemi niteliğinde bulunan bireysel kredi ilişkisi kurulmuş olup davacının tüketici, davalının ise satıcı (hizmet sunan) olduğu, bu nedenle davacının dava konusu ettiği davacının asıl borçlusu olduğu 19/01/2007 tarihli 15.000,00 TL limitli bireysel kredi sözleşmesi ile asıl borçlusu dava dışı Sevil Oğuz olan 21/12/2006 tarihli 15.000,00 TL limitli bireysel kredi sözleşmesi, asıl borçlusu dava dışı … olan 05/07/2007 tarihli 20.000,00 TL limitli bireysel kredi sözleşmesi ve asıl borçlusu dava dışı Özlem İlhan olan 05/07/2007 tarihli 20.000,00 TL limitli bireysel kredi sözleşmeleri yönünden dava konusu edilen 28.169,29 TL kesinti bakımından uyuşmazlığa bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu, bu krediler yönünden mahkememizce dosyanın mahkememizin 2021/324 esas sayılı dosyasından tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine ve İzmir ilinde ayrı bir tüketici mahkemesi bulunduğundan mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının dava dilekçesinin 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
Görevli mahkemenin İzmir Nöbetçi Tüketici Mahkemesi olması nedeniyle mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 331/2. maddesi uyarınca dosyanın görevli İzmir Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesi halinde, yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine; aksi durumda resen dosyanın ele alınarak yargılama giderleri hususunda bir karar verilmesine,
3-6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi uyarınca görevsizlik kararına karşı taraflarca kanun yoluna başvurulmaması durumunda kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İZMİR NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE, tarafların belirtilen süre içerisinde mahkememize başvurmaması durumunda DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin taraflara ihtarına ( İHTARAT YAPILAMADI),
Dair, tarafların yokluklarında verilen kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile ya da tarafların bulundukları yer Asliye Ticaret Mahkemesi vasıtasıyla mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.18/05/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı