Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/378 E. 2023/551 K. 07.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/378 Esas
KARAR NO : 2023/551
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/07/2022
KARAR TARİHİ : 07/07/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı … Deri Ve Yan Sanayi Ltd. Şti. tarafından davacı müvekkil aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takibi başlatıldığını, ancak davacı müvekkilin takip alacaklısı şahsa böyle bir borcu bulunmadığını, davalı müvekkil aleyhine kambiyo senetlerine mahsus takip açılmış olup takip dayanağı olarak 31/07/2019 vade tarihli 39.000,00-TL bedelli bono sunulduğunu, takip yolunda borçlu senedin “ödeyecek kişi” bölümünde kimlik bilgileri yazılı kişi olup, bu takip yolu ile ödeme emri gönderilecek borçlu da bu kişi olduğunu, takip dayanağı bono incelendiğinde borçlu kısmında açık bir şekilde … VE YAN SANAYİ A.Ş. yazmasına ve kefil kısmının da boş bırakılmasına rağmen borçlu olarak müvekkile tebliğ yapıldığını, yapılan tebligat usule aykırı olup müvekkilin davalı tarafa hiçbir borcu bulunmadığını, nitekim bono üzerindeki imzalarda müvekkile ait olmadığını, davalı taraf haksız ve hukuka aykırı olarak müvekkilin evine hacze gelmiş olup, müvekkil haciz tehdidi altında davalı tarafa 5.000-TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, kaldı ki müvekkil işbu dava açılırken icra tehdidi altıda olup kendisinin olmayan bir borcu ödemeye zorlandığını, müvekkilin davanın derdest olduğu sırada kendisine ait olmayan dava konusu borcun 5.000-TL’sini de haciz tehdidi altında ödemiş olduğunu belirterek, davacı müvekkilin davalıya İzmir … İcra dairesi … E. Sayılı dosyası nedeniyle borcu olmadığının tespitine, müvekkilin kendisine ait olmayan bu borcun 5.000-TL’sini haciz tehdidi altında ödemesi nedeniyle bu bedelin ticari faizi ile davalıdan istirdatına, davalı tarafın kötüniyetli olarak işbu takibi açması nedeniyle İİK madde 72 uyarınca %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya dayanak icra takibi kambiyo senedine özgü icra takibi olup bonoya dayalı olduğunu ve davacı da bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti ile alacak talebinde bulunduğunu, bu nedenle işbu davaya bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemeleri olduğunu, bu nedenle görev itirazının bulunduğunu, bu doğrultuda görevsizlik nedeniyle işbu davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiğini, somut dava alacak talebi yönünden zorunlu arabuluculuk dava şartına tabi olduğunu, kural olarak menfi tespit davası ile menfi tespit davasının yargılaması aşamasında resen istirdat davasına dönen istirdat davası, yargı kararları doğrultusunda zorunlu arabuluculuk dava şartına tabi olmadığını, ancak davacının, işbu davasında dava dilekçesinde doğrudan tahsil, alacak talebi olduğunu, işbu talebi yönünden somut dava, zorunlu arabuluculuk dava şartına tabi olduğunu, davacı tahsil talebi yönünden dava şartını yerine getirmediğini belirterek, görev itirazları doğrultusunda işbu davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine, arabuluculuk dava şartı itirazları doğrultusunda işbu davanın usulden reddine, işbu haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, kambiyo senedine dayalı takip sonrası açılan menfi tespit ve istirdat isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-İzmir … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası aslı.
-Takibe dayanak senet sureti,
-Davacı tarafından sunulan ödeme dekontu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. Maddesi: “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir.
Anılan maddeden anlaşıldığı üzere borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir ve takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespiti isteyebilir.
Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar ve bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur.
Bu noktada, konuyla ilgisi bakımından “ispat yükü”ne ilişkin açıklama yapılmasında yarar vardır:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun “İspat yükü” başlığını taşıyan 190.maddesi; “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” hükmünü içermektedir.
Yukarıda belirtilen maddenin birinci fıkrasında, ispat yükünün belirlenmesine ilişkin temel kural vurgulanmıştır. Buna göre, bir vakıaya bağlanan hukukî sonuçtan kendi lehine hak çıkaran taraf ispat yükünü taşıyacaktır. İspat yükünün belirlenebilmesi için önce ilgili maddî hukuk kuralındaki koşul vakıaların doğru bir şekilde tespit edilmiş olması ve buna uygun somut vakıaların ortaya konulmuş olması gerekir. Her bir vakıa bakımından lehine hak çıkarma çerçevesinde ispat yükü kuralları belirlenir. Ancak kanunda özel olarak ispat yükünün belirlendiği hallerde, genel kurala göre değil, kanunda belirtilen şekilde ispat yükü belirlenecektir. İkinci fıkrada ise, karinelerin varlığı halinde ispat yükünün nasıl belirleneceği düzenlenmiştir. Karine söz konusu olduğunda, karine temeli ile karine sonucunu birbirinden ayırt etmek gerekir. Karineye dayanan taraf, sadece karine sonucunu ispat yükünden kurtulmuş olur, ancak karine temelini ispat etmek yükü altındadır. Bu durumu vurgulamak için, fıkrada açık düzenleme yapılmıştır. Kesin kanunî karineler dışında, karşı taraf karinenin aksini ispat edebilir. Fıkrada, özellikle aksini ispat kavramına yer verilmiştir. Zira, aksini ispat ve karşı ispat farklı kavramlardır. Karine söz konusu olduğunda, karşı ispat faaliyetinden değil, karine ile kabul edilen durumun aksini ispat etmek gerekir (6100 sayılı HMK. 190. madde gerekçesi).
Menfi tespit konulu eldeki davada ispat yükünün özellikleri üzerinde de durulmalıdır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;Davalı şirketin İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında 39.000,00 TL asıl alacak, 179,12 TL protesto gideri, 417,51 TL işlemiş faiz, 11,70 TL komisyon olmak üzere toplam 39.608,33 TL alacağa istinaden davacı aleyhinde 20/08/2019 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız takip başlattığı, takibin 13/09/2019 tarihinde kesinleştiği, davacının iş bu davada takip dayanağı senet sebebiyle davalıya borçlu olmadığı, senedin borçlusunun takip ve dava dışı … ve Yan Sanayi A.Ş olduğu, senet üzerindeki imzaların kendisine ait olmadığı, yapılan fiili haciz sebebiyle davalıya ihtirazı kayıt ile 5.000,00 TL ödeme yapıldığı iddiası eldeki davayı ikame ettiği, takip sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davalıya yapmış olduğu kısmi ödemenin istirdadı isteminde bulunduğu, davalının ise mahkemenin görevine itiraz ettiği, uyuşmazlığın alacak talebi yönünden dava şartı zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu, takibe dayanak senedin ticari ilişki kapsamında davalı şirkete teslim edildiği, davacının söz konusu şirketin yetkilisi olduğu, şirket adına hareket ettiği, şirketin borcundan sorumlu olduğu, yapılacak defter incelemesinde bu hususun anlaşılacağı, davacının aradan 3 yıl geçtikten sonra dava açmasının kötüniyetli olduğu, ayrıca diğer savunmalarının kabul edilmemesi halinde davacının aval veren olarak söz konusu borçtan sorumlu olduğunu savunduğu, taraflar arasında mahkemenin görevli olup olmadığı, dava konusu uyuşmazlığın dava şartı zorunlu arabuluculuğa tabi olup olmadığı, davacının takip konusu senet ve bu senetten kaynaklanan borç sebebiyle sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, takibe konu alacağın davacıdan talep edilip edilemeyeceği, davacının menfi tespit ve istirdat isteminin yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunduğu görülmüştür.
Davacının davasını İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinde ikame ettiği, davanın anılan mahkemenin … esasına kaydedildiği, anılan mahkemece 12/01/2023 tarih, … esas, … karar sayılı ilam ile görevsizlik kararı verildiği, dosyanın talep üzerine mahkememize gönderildiği ve mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın kambiyo senedi niteliğindeki bonodan kaynaklandığı, tarafların sıfatı ve dava konusu uyuşmazlıkta iddianın ileri sürülüş biçimi ve savunmanın kapsamına göre mutlak ticari dava olduğu ve mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Davacının dava konusu uyuşmazlıkta menfi tespit istemi ile birlikte takip kapsamında yapmış olduğu ödemenin istirdatı isteğinde bulunduğu, istemler yönünden dava yığılması bulunduğu, yerleşik Yargıtay uygulamasına göre arabuluculuğa tabi bir istemle birlikte arabuluculuğa tabi olmayan bir istemin dava konusu edilmesi halinde davacının arabuluculuğa başvurmasının zorunlu olmadığı anlaşılmakla davalının davacının istirdat isteminin dava şartı zorunlu arabuluculuğa tabi olduğuna ilişkin usuli itirazının yerinde olmadığı mahkememizce değerlendirilmiştir (Bkz.Yargıtay 11. H.D.’nin 17/02/2020 tarih ve 2020/197 esas, 2020/1578 karar; Yargıtay 11 H.D.’nin 09/10/2020 tarih ve 2020/933 esas, 2020/5776 karar; Yargıtay 11. H.D.’nin 10/02/2020 tarih ve 2019/3048 esas, 2020/1093 karar; Yargıtay 11. H.D.’nin 17/02/2020 tarih ve 2020/197 esas, 2020/1578 karar sayılı ilamları).
Davacının dava dilekçesinde dava değerini 39.000,00 TL olarak gösterdiği, mahkememizce davacının takip nedeniyle menfi tespit istemi bulunduğu dikkate alınarak takip çıkış miktarı olan 39.608,33 TL üzerinden harç yatırması gerektiği tespit edilmekle, davacı vekilince eksik harcın ikmal edildiği görülmüştür.
Dava konusu İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; takip alacaklısının … Deri ve Yan Sanayi Ürünleri Tic. Ltd Şti, takip borçlusunun …, takip konusunun 9.000,00 TL asıl alacak, 179,12 TL protesto gideri, 417,51 TL işlemiş faiz, 11,70 TL komisyon olmak üzere toplam 39.608,33 TL alacak, takip dayanağının keşidecisi … ve Yan Sanayi A.Ş, lehtar ve cirantası … Deri ve Yan Sanayi Ürünleri Tic. Ltd Şti, son hamilinin ise … Bankası A.Ş, … şubesi, keşide tarihi 13/11/2018, vade tarihi 31/07/2019, 39.000,00 TL bedelli olan bono olduğu, takibin 13/09/2019 tarihinde kesinleştiği ve derdest olduğu anlaşılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta davacının, takip ve dava konusu bononun borçlusu olmadığı, buna rağmen kendisi aleyhinde takip yapıldığı, takip kapsamında kısmi ödeme yaptığı iddiası ile eldeki davayı ikame ettiği, mahkememizce dosyaya kazandırılan takip dosyası ve dayanak senedin incelenmesinde davacının senette keşideci veya ciranta olarak yer almadığı, senedin keşidecisinin takip ve dava dışı … ve Yan Sanayi A.Ş olduğu, bu şirkete ilişkin senet üzerinde kaşe bulunduğu, yine bu kaşeler üzerinde 2 adet imzanın bulunduğu, her ne kadar senedin bono olarak geçerli olabilmesi için tek imza yeterli ise de 2 adet imzanın bulunmasının senedin geçerliliği üzerinde olumsuz bir etkisinin olmadığı, davacının keşideci şirketin yetkilisi olup olmamasının şirketin borcundan sorumlu olduğu anlamına gelmeyeceği, nitekim hukukumuzda tüzel kişiliğin bir örneği olan limited şirketlerin ayrı bir hukuki kişiliğinin bulunduğu ve şirketin kendi borçlarından kendisinin bizzat sorumlu olduğu ilkesinin geçerli olduğu, limited şirket ortaklarının adi alacaklar yönünden kural olarak sorumluluğunun bulunmadığı, davalı tarafından davacının aval olduğu savunulmuş ise de senedin ön yüzünde davacıya atfen atılan herhangi bir imza bulunmadığı gibi davacının isim ve diğer kimlik bilgilerinin de senette yer almadığı, senetteki ikinci imzanın davacıya ait kabul edilemeyeceği, bu haliyle davacının söz konusu senetten kaynaklı olarak keşideci veya aval sorumluluğundan bahsedilemeyeceği, borçlu olmadığının kabulü gerektiği, ayrıca davacı tarafından dava öncesinde takip kapsamında ihtirazı kayıt ile davalıya 26/07/2022 tarihinde 5.000,00 TL kısmi ödeme yapıldığı, davacının takip kapsamında haciz baskısı altında yapmış olduğu bu ödemenin istirdadını talep edebileceği anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Davacının takip konusu senedin keşidecisi ve avali olmadığı ve bu hususun senet metninden açıkça anlaşıldığı halde davalının davacı aleyhinde doğrudan takip yaptığı ve takipte keşidecinin taraf olarak yer almadığı, davalının haksız ve kötüniyetli olduğu mahkememizce değerlendirilmekle istirdada konu edilen kısım mahsup edilerek menfi tespite konu bakiye kısım yönünden davacı yararına kötüniyet tazminatına hükmetmek gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının menfi tespit talebinin KABULÜ ile davacının İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davacının istirdat talebinin KABULÜ ile 5.000,00 TL’nin 26/07/2022 tarihiden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
3-Davacının kötüniyet tazminat talebinin KABULÜ ile 34.608,33 TL üzerinden %20 oranında hesaplanan 6.921,66 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Alınması gerekli 2.705,64 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 666,03 TL peşin harç ve 10,50 TL tamamlama harcı toplamı 676,53 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.029,11 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 676,53 TL peşin harç, 10,50 TL tamamlama harcı, 301,00 TL müzekkere-tebligat-posta giderinden oluşan toplam 1.068,73 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davacı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4. maddesi uyarınca takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
8-Kararın kesinleşmesinden sonra İzmir … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı okunup usulen anlatıldı.07/07/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı