Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/376 Esas
KARAR NO : 2023/682
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 24/05/2022
KARAR TARİHİ : 21/09/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan menfi tespit davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesiye özetle : davacı … ve davalı … arasında devre mülk sözlemesi imzalandığını, sözleşmenin bir örneğinin davacıya verilmediğini, sözleşme bedeli karşılığında davacıya senet imzalatıldığını, bu senetlerin nama değil emrüvühalesine düzenlendiğini belirterek, imzalanmış olan sözleşmenin tüm hüküm ve sonuçları ile geçersizliğinin ve davacının bu sözleşmeden dolayı … A.Ş.’ ye borçlu olmadığının tespitini, davacının 08.08.2020 düzenleme tarihli, 17.800,00 TL bedelli ve 08.08.2020 tarihli, 2.000,00 TL bedelli … emrühavalesine düzenlenmiş senetler bakımından davalı ….’ ye ve bu senetleri kötü niyetle devralan davalı … Bilişim Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti.’ ye borçlu olmadığının tespitini, bu senetlerin iptaline ve davacıya iadesini talep etmiştir.
CEVAP : Diğer davalılara usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olmasına rağmen esasa cevap süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
GÖREVSİZLİK KARARI : Dosyanın incelenmesinden iş bu dava dosyasının ilk olarak Dikili …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açıldığı, Dikili …. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sırasında … Esas, … Karar sayılı karar ile,
“Taraflar arasında yapıldığı iddia edilen devre tatil sözleşmesi ve iptali istenen sözleşme davacı tarafa verilmediği iddia ile dosyaya sunulamamıştır. Davalı şirket … ihtaratlı şekilde tebligat çıkarılarak davacı ile aralarında yapılan sözleşme, tüm belge ile ticari defterler ve belgeleri iki haftalık kesin süre içinde mahkememize sunmasının istenmiş, davacı yan ve davalılar tarafından taraflar arasında yapıldığı iddia edilen sözleşme sunulamamıştır. Bu haliyle dava taraflar arasında yapıldığı iddia edilen kambiyo senetlerinden kaynaklı borçlu olmadığının tespitine yöneliktir. Bu haliyle taraflar arasında bir tüketici işlemi yapıldığı ispat edilememiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. Maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmamalarına bakılmaksızın bu kanunda ön görülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Dava konusu, takip konusu kambiyo senedinden davacı yanın borçlu olmadığının tespiti talebi olup, taraflar arasındaki borç ilişkisinin TTK’da düzenlenen kıymetli evraktan kaynaklandığı anlaşılmakla, davanın mutlak ticari dava olduğu anlaşılmıştır.” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dava dosyası mahkememize gönderilmiştir.
Bu açıklamalara göre;
Davanın, davacı ile davalı … arasında akdedilen devre mülk sözleşmesinden kaynaklı olarak, davacının borçlu olmadığının tespiti, sözleşmenin iptali ve davacı tarafından, davalı … emruhavalesine keşide edilen ve davalı ve davalı … Bilişim Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti. ne ciro yoluyla geçen 08.08.2020 düzenleme tarihli 17.800,00 TL bedelli ve 08.08.2020 düzenleme tarihli 2.000,00 TL bedelli iki adet bononun iptali ve davacıya iadesi talebi olduğu,
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda değişiklik yapıldığı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisine dönüştürüldüğü,
Göreve ilişkin kurallar, dava şartı olduğu, (HMK m.114/1-c) mahkemenin, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetmesi gerektiği, bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususunun re’sen değerlendirilmesinin gerektiği,
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlendiği, buna göre: a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar, b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi) c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görevine girdiği,
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. Maddesinin (k) ve (l) bentlerinde tüketici ve tüketici işleminin tarifi yapıldığı, buna göre; tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi; tüketici işleminin ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade ettiği,
Aynı Kanunun 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğunun belirtildiği, yine aynı Kanunun 83/2 maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez düzenlemesine yer verildiği,
Somut olayda davacının, kendisine davalı … tarafından imzalatılan ve bir sureti kendisine verilmeyen devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı olarak, borçlu olmadığının tespitini, sözleşmenin iptalini ve davacı tarafından, davalı … havalesine keşide edilen ve davalı ve davalı … Bilişim Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti. ne ciro yoluyla geçen 08.08.2020 düzenleme tarihli 17.800,00 TL bedelli ve 08.08.2020 düzenleme tarihli 2.000,00 TL bedelli iki adet bononun iptalini ve kendisine iadesini talep ettiği, davalının tacir olmadığı, her ne kadar davacı tarafından dosyaya sunulmasa da bonoların düzenlenişi aşamasında yapılan devre mülk satış sözleşmesi işleminin tüketici işlemi olarak tartışılması gerektiğinden davayı yargılama görevinin 6502 sayılı yasanın 73. maddesi uyarınca tüketici mahkemelerine ait olduğu, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Yukarıda açıklanan nedenlerle:
İş bu davada mahkememiz görevli bulunmadığından davanın usulden REDDİNE,
Görevli mahkemenin Dikili Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi olduğuna,
İş bu kararın İstinaf kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde yargı yerinin belirlenmesi açısından dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,
Harç ve yargılama giderlerlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 21/09/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı