Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/31 E. 2023/262 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/31 Esas
KARAR NO : 2023/262

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 11/01/2023
KARAR TARİHİ : 06/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesiyle ; davalı … tarafından, kararlaştırılan bedel 100.000,00 TL eksik ödendiğinden öncelikle yapılan işin tespit edilmesini talep etme zorunluluğu hasıl olduğu, bu bağlamda Fethiye …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Değişik İş numaralı dosyası üzerinden yapılan keşif üzerine hazırlanan 28.07.2021 ve 04.08.2021 tarihli bilirkişi raporları ile haklılıklarının büyük bir çoğunlukla tespit edildiği, 28.07.2021 tarihli fotoğraf bilirkişi raporu hazırlanırken teknik bilginin yetersizliği sebebi ile bazı hususlar eksik ve hatalı olarak ifade edildiği, 04.08.2021 tarihli bilirkişi raporunda ise makine mühendisi tarafından müvekkili … Mühendislik’in tamamladığı işler tespit edilmiş fakat tamamlanma oranı belirlenirken hataya düşülerek %96 olarak belirtildiği, oysaki yapılan tespite göre iş %98 oranında tamamlandığı ve kalan %2 oranındaki iş ise davalının kusuru yüzünden ifa mahalline müvekkili alınmadığından tamamlanamadığı, zira arsa sahibi ile davalı arasındaki problem nedeniyle montaj işlemi için davacı müvekkilinin ifa mahalline kabul edilmediği, montajı yapılacak olan malzeme ifa mahalline dava dışı mal sahibine bırakılmış sadece montaj işi kaldığı, esasen davacı kendisine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğinden işin tamamını yaptığı kabul edilmediği, bu nedenle sözleşmeye göre işin yüzde kaçının yerine getirildiği tespit edilmesinin gerektiğinden bahisle 13.08.2020 tarihli eser sözleşmesinden kaynaklı fazlaya ilişkin haklar saklı kalınarak müvekkilinin yaptığı işin belirlenmesi ile bu işin karşılığı olarak ödenmeyen bedelin Fethiye … Asliye hukuk mahkemesinin D.iş dosyası ile %96 oranında tamamlandığı tespit edilen iş oranına karşılık gelen 74.000,00 TL bedelin ve temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile borcun ödenmemesi nedeniyle müvekkilin uğradığı 100 TL munzam zararın davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle ; Öncelikle dava yetkili mahkemede açılmamış olup, yetkili mahkemelerin Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu, bu sebeple davanın yetki yönünden reddine karar verilmesinin gerektiği, dava konusu uyuşmazlığın temeli 13.08.2020 tarihli taraflar arasında sözleşmede geçen taşınmazda yerden ısıtma, merkezi klima ve ısı pompası sistemleriyle alakalı olarak sözleşmede belirtilen şartlarda bu ürünlerin tedariğinin sağlanarak, montajının yapılması konusunda akdedilen sözleşmeye dayandığı, söz konusu sözleşmede hangi ürünlerin tedarik edileceği ve montajının yapılacağı kesin bir şekilde belirlendiği ve ödemenin ise toplamda 650.000,00 TL olmak üzere; 250.000,00 TL siparişte peşin olarak , 200,000,00 TL sözleşmede belirtilen bazı edimler davacı tarafından yerine getirildikten sonra, kalan 200.000,00 TL’nin 100.000,00 TL’si ise yine davacı tarafından başkaca bir edim yerine getirildikten sonra kalan 100.000,00 TL ise sözleşmede belirlenen tüm ürünler sağlanıp montajların tamamlanması ardından ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davacının da kabul ettiği üzere müvekkilinin, davacıya çeşitli zamanlarda toplamda 550.000,00 TL ödeme yaptığı, kalan 100.000,00 TL’nin ödenmesi için ise sözleşmede belirlendiği üzere davacı tarafından sözleşmedeki tüm edimlerin davacı tarafından yerine getirilmesinin beklendiği, davacının da kabul ettiği üzere davacı tüm montajlama işlerini tamamlamadığı ve tamamlamadığı halde müvekkilinden kalan 100.000,00 TL ödemeyi talep ettiği, bu halde işbu davayı ikame ettiği, davacının sözleşmeye uygun olarak edimlerini ifa etmediği ve montajları tamamlamadığı halde ücrete hak kazandığını iddia ettiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın; taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında ödenmediği iddia olunan bakiye iş bedelinden fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla dava dilekçesinde belirtilen 74.000,00 TL alacağın temerrüt tarihinden itibaren işletilecek faizi ve yine borcun ödenmemesi nedeniyle davacının uğradığı iddia olunan 100,00 TL munzam zararın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davalı vekili esasa cevap süresi içerisinde sunmuş olduğu cevap dilekçesinde davalı şirketin ikametgahı itibariyle yetkili mahkemelerin Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu yönünde yetki itirazında bulunmuştur.
HMK 6.maddesi gereğince genel yetkili mahkeme davanın açıldığı tarihte davalının ikametgahı mahkemesidir. HMK 10.maddesi gereğince de sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.
HMK 17.maddesine göre de tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılabilir.
Dava dilekçesi ekinde sunulan taraflar arasındaki iş sözleşmesinin incelenmesinden sözleşmenin ifa edileceği yerin Muğla İli, … İlçesi sınırları içerisinde bulunduğu görülmüştür. Yine sözleşmenin incelenmesinden “Özel Madde” başlıklı kısmının son paragrafında “Konu İle İlgili Anlaşmazlıklarda İzmir Bölge Mahkemeleri Yetkilidir.” şeklinde yetki sözleşmesinin bulunduğu görülmüştür.
HMK’nın “Yetki Sözleşmesinin Geçerlilik Şartları”nı taşıyan 18/2.maddesine göre yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır. Taraflar arasındaki 13.08.2020 tarihli sözleşmenin “Özel Madde” başlıklı bölümünün son paragrafında “Konu İle İlgili Anlaşmazlıklarda İzmir Bölge Mahkemeleri Yetkilidir.” şeklinde bir yetki sözleşmesi mevcut ise de, iş bu yetki sözleşmesinde anlaşmazlık halinde İzmir Bölge Mahkemelerinin yetkili olduğu yönünde ibarenin bulunduğu, iş bu ibarenin İzmir Bölgesi Mahkemeleri olarak değerlendirilmesi halinde İzmir Bölgesi’nde İzmir ve Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin bulunduğu, bu nedenle İzmir Bölgesi’ndeki hangi yer mahkemelerinin yetkili kılındığının yetki sözleşmesinden açıkça anlaşılamadığı, ayrıca iş bu ibarenin İzmir Bölge Mahkemesi olarak kabul edilmesi halinde de İzmir Bölge Mahkemeleri’nin ilk derece mahkemesi sıfatıyla iş bu davada görev ve yetkisinin bulunmadığı, HMK 18/2.maddesi gereğince HMK 17.maddesine göre yapılan yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için davaya konu ihtilafı çözümlemekle yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin taraflarca herhangi bir tereddüte mahal vermeksizin yetki sözleşmesinde açıkça belirtilmesinin gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmenin bu kapsamda HMK ilgili hükümleri gereğince geçerli bir yetki sözleşmesi olarak kabul edilemeyeceği sonucuna varılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin incelenmesinden sözleşmenin ifa edileceği yerinde Muğla/Fethiye’de olduğu, davalının ikametgahının ise Ankara’da olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı iş bu dava, HMK 6.maddesi gereğince davalının ikametgahı mahkemesinde açılabileceği gibi HMK’nın 10.maddesi gereğince de sözleşmenin ifa edileceği yerde de açılabilecektir. Taraflar arasındaki yetki sözleşmesi mahkememizce geçerli bir yetki sözleşmesi olarak kabul edilmediğinden mahkememizin iş bu davada yetkili olmadığı sonucuna varılmıştır. Davalı vekilinin yasal süresi içerisinde sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ileri sürmüş olduğu yetki itirazının bu nedenle kabulüne karar verme gereği doğmuştur. Bu kapsamda iş bu davada yetkili mahkemelerin Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu düşünülmekle mahkememizin iş bu davada yetkili olmaması nedeniyle davanın usulden reddine, yetkili mahkemenin Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi bulunduğuna, HMK 20.maddesi gereğince, iş bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşir ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulur ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde talepte bulunulması halinde dosyanın Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere göre:
Mahkememizin iş bu davada yetkili olmaması nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
Yetkili mahkemenin Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi bulunduğuna,
HMK 20.maddesi gereğince, iş bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşir ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulur ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde talepte bulunulması halinde dosyanın Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
Harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına ,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.06/04/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza