Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/282 E. 2023/294 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR.
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/02/2023
KARAR TARİHİ : 26/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkilinin sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracına, … plakalı aracın çarpması sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında Müvekkiline ait araç hasar görmüş,aracın hareket kabiliyeti kaza sonucu tamamen ortadan kalktığını, bu nedenle araın bir yandan hasar gören parçaların değiştirilmesi, diğer yandan tamir edilecek ve boyanacak işlemler dolayısıyla serviste kaldığını,bu süre boyunca kullanılamadığını, müvekkili, hasara uğrayan aracının tüm bakımlarını zamanında ve yetkili servisinde yaptırdığını, Kaza gerçekleşene kadar geçen süre içerisinde araçların değişen herhangi bir parçası bulunmadığı gibi kaporta ve boyasında herhangi bir kusur, çizik söz konusu olmadığını, müvekkilinin, aracını tamir süresi boyunca kullanamadığını, meydana gelen kaza nedeni ile aracın kullanılamadığını, araç mahrumiyet zararının tazminini ve davanın kabulünü talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesiyle;
Kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın müvekkil şirket … Sigorta A.Ş. tarafından 31.01.2020-2021 tarihleri arasında geçerli olmak üzere …-…-… numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalandığı, davayı kabul etmemekle birlikte, dava konusu kazanın meydana gelip gelmediği kesin delillerle ispatlanmamış olup davacının işbu kazanın meydana geldiğini ve iddia olunan hasar ile kazanın illiyetinin olduğunun ispatlanması gerektiği, haksız davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkilin şirketin sorumluluğunun söz konusu olabilmesi için öncelikle olayı kapsayan poliçe mevcut olmalı; olayın vukuundan itibaren 2 yıl içinde başvuruda bulunulması gerektiği, öncelikle zamanaşımı itirazlarının bulunduğu, ayrıca davacı tarafça talep edilen araç mahrumiyetine ilişkin talebin müvekkili şirket bakımından teminat dışı kaldığından bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GÖREVSİZLİK KARARI: İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce yapılan yargılama neticesinde … Esas, … Karar sayılı karar ile görevsizlik kararı verilmiş olup, iş bu dava dosyası mahkememize intikal etmiş olmakla mahkememiz esasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı TTK’nın 5.maddesine eklenen 5/A maddesiyle “Bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
6325 Sayılı kanuna eklenen 18/A- maddesiyle ise “İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmişse arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceğinin ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereğini yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkartılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir. ” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Yukarıda belirtilen bu yasal düzenlemeler kapsamında TTK’ya eklenen 5/A maddesi gereğince 01/01/2019 tarihinden itibaren ticari dava niteliğindeki konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir.
Mahkemece dava şartı noksanlığının tespit edilmesi halinde ise 6100 Sayılı HMK’nın 115/2. maddesi gereğince ise dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verileceği düzenlenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında oluşturulan 05.04.2023 tarihli ara kararıyla “dosyanın incelenmesinden davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekine 6325 Sayılı Yasa’ ya eklenen 18/A-2 maddesi gereğince arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğini eklemediğinden, davacı vekiline meşruhatlı davetiye çıkartılarak, davadan evvel arabuluculuğa başvurulmuş ise arabuluculuk faaliyeti sonunda düzenlenen anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğini tebliğden itibaren geçerli olmak üzere 1 haftalık kesin süre içerisinde sunması, aksi halde TTK 5/A maddesine göre dava şartı yokluğundan davanın reddedileceğinin ihtarına” şeklindeki ihtaratı içerir davetiyenin davacı vekiline 11.04.2023 tarihinde tebliğ edildiği ve verilen 1 haftalık kesin süre içerisinde dava açmadan önce arabulucuya başvurulduğuna dair bir belgenin davacı vekili tarafından dosyaya sunulmadığı görülmüştür.
Dava konusu somut uyuşmazlığın trafik kazası nedeniyle davaya konu araçta oluştuğu iddia olunan araç mahrumiyet bedeline ilişkin maddi tazminatın davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu, bu kapsamda iş bu davanın TTK 4 maddesi gereğince TTK’da düzenlenen sigorta mevzuatından kaynaklı mutlak ticari dava niteliğinde bulunduğu, yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler kapsamında ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olmasının dava şartı olarak kabul edildiği, işbu davanın ise arabuluculuğa başvurulmadan görevsiz mahkemede açılmış olduğu ve görevsizlik kararıyla mahkememize intikal etmiş olduğu anlaşıldığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verme gereği doğmuştur. (Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nin 2021/8174 Esas, 2022/2962 Karar sayılı kararı, İzmir BAM 20. Hukuk Dairesi’nin 2021/578 Esas, 2021/461 Karar sayılı kararı, İzmir BAM 17.Hukuk Dairesi’nin 2021/1062 Esas, 2021/1118 Karar sayılı kararları da bu yöndedir.)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
6102 Sayılı TTK’nın 5/A-1 maddesi ve 6325 Sayılı Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesi gereğince Arabuluculuğa başvurulmaksızın işbu davanın açılmış olduğu anlaşılmakla dava şartı yokluğundan davanın reddine,
Harç peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6.maddesi gereğince 50,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/04/2023

Katip…
e-imzalı

Hakim…
e-imzalı