Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/264 E. 2023/609 K. 19.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/264 Esas
KARAR NO : 2023/609
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/03/2023
KARAR TARİHİ : 19/07/2023
Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Üç adet çeke istinaden davalılar aleyhine takip yapıldığı, davalıların takibe itiraz ettiği, 30/03/2022 tarihli ve 28/02/2022 tarihli davalı … adına kayıtlı … Bankası çeklerinin diğer davalı … tarafından … Ltd. Şti’ ye ciro edildiği, bu şirketin de çekleri … Ltd. Şti’ nin çalışanı …’ a ciro edildiği, davacının çeklerin bedelini ödeyerek çekleri aldığı, yine 15/06/2022 tarihli davalı … adına kayıtlı … Bankası’ na ait çeki diğer davalı … tarafından … Ltd. Şti’ ye ciro edildiği, bu şirketin de bu çeki … Ltd. Şti’ i ye ciro edildiği, davacının bu çekin de bedelini ödeyerek çeki aldığı, davalıların çek borçlusu olarak çekleri elinde bulunduran davacıya ödeme yapması gerektiğini belirterek itirazın iptali davasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı … ve … Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı …’ ın diğer davalı … Ltd Şti’ nin sahibi ve yetkilisi olduğu, …’ın davalı …, Davacı … ve dava dışı … ile dava dışı … San. Tic. Ltd. Şti’ ye ortak olduğu, daha sonra bu şirketteki hisselerinin davacıya devredip şirketten ayrıldığı, dava dışı … Şti ile … Şti’ nin aynı adreste ticari faaliyet yürüttüğü, davacının davalı …’ nin bilgisizliğinden ve tecrübesizliğinden yararlandığı, her iki şirketin sahibi gibi davranmaya başladığı, davalı …’ a ait taşınmazların üzerine ipotek koydurarak bankalardan kredi kullandığı, davalı …’ e ait ürünleri 3. Kişilere pazarladığı ve alacakları tahsil etmeye çalıştığı, davacının kendisi ve diğer davalılar aleyhinde çok fazla takip başlattığı, takip ve dava konusu çeklerde ciro silsilesinin kopuk olduğu, davacının yasal hamil olmadığı, davacının çeke istinaden başlattığı takiplerde İcra Hukuk Mahkemesince takibin iptaline karar verildiği, ayrıca davacının kötüniyetli girişimleri sebebiyle 3. Kişilere yüksek miktarda ödeme yapılmak zorunda kalındığı, davalı aleyhinde suç duyurularında bulunduğu, dava konusu çeklerin bankaya ibraz edilmediği, davacının alacaklı sıfatının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiş ve duruşmalardaki beyanında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, çeklerden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişten icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’ nün 02/06/2023 tarihli ve 06/04/2023 yazısı ve eki,
-Davacı tarafından sunulan ödeme dekontları ve çek asılları,
-İzmir … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasının örneği,
-… Bankası’ nın 03/04/2023 tarihli yazısı,
-… Bankası A.Ş’ nin 04/04/2023 tarihli yazısı,
-İzmir Vergi Dairesi’ nin 04/04/2023 tarih, 07/04/2023 tarih, 11/04/2023 tarih, 28/04/2023 tarihli
yazısı,
-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ nün 04/04/2023 tarihli yazısı,
-İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odası’ nın 06/04/2023 tarihli yazısı,
-İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odası’ nın 04/04/2023 tarihli yazısı,
-İstanbul Vergi Dairesi’ nin 13/04/2023 tarihli yazısı,
-İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın … soruşturma sayılı dosyası ve sureti.
Takip ve dava konusu çeklerin incelemesinde;
1 Nolu çekin: … Bankası … Şubesi’ ne ait keşidecisi …, lehtar ve cirantası …, cirantası … San. Ve Tic. Ltd. Şti. Hamili …, keşide tarihi 15/06/2022, keşide yeri İzmir olduğu,
2 Nolu çekin: … Bankası A.Ş. … Şubesi’ ne ait keşidecisi …, lehtar ve cirantası …, cirantası … San. Ve Tic. Ltd. Şti. Hamili …, keşide tarihi 30/03/2022, keşide yeri İzmir olduğu,
3 Nolu çekin: … Bankası A.Ş. … Şubesi’ ne ait keşidecisi …, lehtar ve cirantası …, cirantası … San. Ve Tic. Ltd. Şti. Hamili …, keşide tarihi 28/02/2022, keşide yeri İzmir olduğu olan çekler olduğu görülmüştür.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın … Soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde; Müştekisinin … Ltd. Şti, …, şüphelinin …, soruşturma konusu suçların güveni kötüye kullanma, bedelsiz senedi kullanma, kamu kurumlarını kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik suçları olduğu ve soruşturmanın derdest olduğu görülmüştür.
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’ nün 02/06/2023 tarihli yazısı ve ekinin incelenmesinde;
– … San. Ve Tic. Ltd. Şti’ nin … tarafından 19/11/2015 tarihinde kurulduğu, …’ ın şirketteki tüm hisselerini 17/07/2017 tarihinde …’ a devrettiği, 22/12/2020 tarihinde …’ un hisslerini …’ a devrettiği ve şirketti tek ortaklı olarak faaliyetini sürdürdüğü görülmüştür.
-… San. Ve Tic. Ltd. Şti’ nin …, …, … ve … tarafından kurulduğu, …, … ve …’ ın hisselerini …’ a devrettiği ve şirketin tek ortaklı limited şirket olarak faaliyetine devam ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Uyuşmazlığın çözümü açısından öncelikle konuyla ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır.
İtirazın iptali davası; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre;
i) İlamsız takip yapılmış olması,
ii) Borçlunun bu takibe itiraz etmesi,
iii) İtirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının gerçekleşmesi gerekir.
Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır. Eğer cevap süresi içinde davalı/borçlu diğer itirazlarını ileri sürmezse mahkeme bunları kendiliğinden göz önüne alamaz, takibe itiraz edilirken bildirilen sebeplerle sınırlı araştırma yapmak durumunda kalır. Nitekim aynı hususlara Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.09.2021 tarihli ve …-… E., … K. sayılı kararında da değinilmiştir.
Dava yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabi olduğundan; ispat külfeti normal bir alacak davasındaki ile aynıdır. Ancak her iki dava ispat yöntemleri ve hukukî sonuçları bakımından farklılıklar göstermektedir. Bu bağlamda belirtmek gerekirse; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 190. maddesi gereğince ispat yükü, Kanun’da özel düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukukî sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Bu genel kuralın dışında bazı hâllerde ispat yükü yer değiştirerek davalı tarafa geçer. Bu hâllerden birisi davalının ödeme savunmasında bulunmasıdır. Davacı ya da davalı iddiasını ya da savunmasını HMK’da belirtilen hükümlere göre ispat etmelidir. Buna göre yapılacak yargılama sonunda mahkemece verilecek karar ya davanın kabulü ya da reddine yönelik olacak; ancak takibin iptali ya da devamı hükmünü de içerecektir.
Bu açıklamalar göstermektedir ki, itirazın iptali davası, icra takibine sıkı sıkıya bağlı; itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Davacının, davalılar aleyhinde İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 3 adet çeke istinaden 110.000,00 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalı …’ a 10/10/2022, … Ltd. Şti’ ye 05/10/2022, …’ a 15/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı … ve … Ltd. Şti. tarafından 11/10/2022, davalı … tarafından ise 10/10/2022 tarihinde yasal süresi içerisinde, borca ve ferilerine itiraz edildiği, takibin durduğu, davalı borçluların takibe itirazı üzerine davacının iş bu itirazın iptali davasını bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame ettiği, davalılardan takibe dayanak çekler sebebiyle alacaklı olduğu, bu kapsamda takip yapıldığı, itirazın haksız olduğunu iddia ettiği, davalı … ve … Şti’nin ise davacının söz konusu çeklerin yetkili hamili olmadığı, davacıya borçlu olmadıkları, davacının kötüniyetli olduğunu savunduğu, diğer davalının ise davaya cevap vermediği, davacının iddialarını inkar etmiş sayıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın takip dayanağı çekler sebebiyle davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacaklı olduğu miktarın ne kadar olduğu ve takibe yapılan itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık çek niteliğindeki kıymetli evraktan kaynaklandığından ve taraflar arasında tüketici işlemi bulunmadığından mutlak ticari dava niteliğindeki uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu belirlenmiştir.
Davacının takip dayanağı olan 3 adet çekin kendisi tarafından ödendiği, davalıların çek borçluları olarak söz konusu çeklerden sorumlu olduğu ve çekler sebebiyle alacaklı olduğu iddiasıyla iş bu davaya konu takibi başlattığı, takip dayanağı çeklerin son hamilinin davacı olduğu, çek asıllarının davacı elinde bulunduğu ve davacı tarafından mahkememize sunulduğu, ilgili bankalardan çeklerin ibraz edilip edilmediği husususun mahkememizce sorulduğu, bankalardan verilen cevabı yazılarda çeklerin ibraz edilmediğinin bildirildiği, davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu ödeme dekontlarına göre davacı tarafından 3. kişilere 3 adet çek bedeli toplamı kadar yani 110.000,00 TL ödeme yapıldığı, ancak ödeme dekontlarında herhangi bir açıklama bulunmadığı, davacı bu çeklerin bedellerini davalı …’ ın talimatı doğrultusunda yaptığını bildirmiş ise de, bu konuda herhangi bir yazılı delil sunmadığı, davacı tarafından bu hususun tanıkla ispat edilmesinin mümkün olmadığı, çekler yasal süresi içerisinde muhatap bankalara ibraz edilmediğinden çek vasfını yitirdiği, bu halde çek asıllarını elinde bulunduran hamil konumda olan davacının ciro silsilesi düzgün olan çekler sebebiyle kendisi tarafından 3. kişilere ödeme yapılmış olsun veya olmasın 6102 sayılı TTK’ nun 732. Maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre keşideci olan davalı …’ dan çek bedellerini talep edebileceği, davalı …’ ın keşideci olarak sorumluluğunun bulunduğu, davalı …’ nın sebepsiz zenginleşmediğini ispatlaması gerektiği, ancak bu davalının yasal süresi içerisinde davaya cevap vermediği ve delillerini bildirmediği, bu sebeple davalı …’ nın söz konusu çekler sebebiyle borçlu olduğunun kabulü gerektiği, davalı …’ın takibe yaptığı itirazın bu nedenle haksız olduğu ve iptali gerektiği, davacının anılan hüküm uyarınca lehtar ve ciranta konumunda bulunan diğer davalılar … ve … Ltd. Şti’ den talepte bulunamayacağı, adı geçenlerin yasal süresi içerisinde ibraz işlemi yapılmayan çeklerden sorumluluğunun bulunmadığı, alacağın çekten kaynaklanması sebebiyle talep edebilecek faizin avans faizi olduğu, davacı tarafından dava değerinin 110.000,00 TL gösterildiği, ayrıca takip talebinde de takibe konu alacak miktarının 110.000,00 TL olarak gösterildiği, bu sebeple mahkememizce uyuşmazlığın bu miktar üzerinden değerlendirildiği ve çözüme bağlandığı, ayrıca uyuşmazlığa konu alacak miktarı likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmakla davanın davalı … yönünden kabulüne, diğer davalılar … ve … Ltd. Şti. yönünden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu … tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 110.000,00 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-110.000,00 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 22.000,00 TL icra inkar tazminatının davalı …’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davalılar … ve … Sanayi ve Ticaret Ltd Şti yönünden davanın REDDİNE,
4-Alınması gerekli 7.514,10 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 1.328,53 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 6.185,57 TL karar ve ilam harcının davalı …’dan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 82,40 TL başvuru harcı, 1.328,53 TL peşin harç, 300,75 TL müzekkere-tebligat-posta giderinden oluşan toplam 1.711,68 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre 1.479,68 TL’nin davalı …’dan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4. maddesi uyarınca takdir edilen 17.500,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
7-Davalı …. ve …. Ve Tic. Ltd. Şti. kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 3/2-13/1-4. maddesi uyarınca takdir edilen 17.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … ve … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ye ÖDENMESİNE,
8-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
9-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 3.200,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davalı …’dan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/07/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı