Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/228 E. 2023/451 K. 09.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/228
KARAR NO : 2023/451
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 15/03/2023
KARAR TARİHİ : 09/06/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sürücüsü dava dışı … olan, davacı müvekkilin yolcusu olduğu … plakalı araç ile davalılardan …’ın sevk ve idaresinde, … aidiyetinde olan … plakalı araç arasında trafik kazası meydana geldiği, … plakalı araç … poliçe numarasıyla … Sigorta A.Ş.’ye sigortalandığı, bu sebeple maddi tazminatlardan müştereken ve müteselsilen … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğu bulunduğu, bahsi geçen kaza nedeniyle müvekkilin mevcut bedensel zararlarına ilişkin tespitin sağlanması amacıyla tarafımızca Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakütesi Araştırma Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Kurul Raporu alındığı, müvekkilinin davalının asli kusuru ile meydana gelen kazadan aldığı yaralanma ve kemik kırığı nedeniyle ameliyat edilmesi gerektiği, sonrasında ise hareket fonksiyonları ciddi derecede azaldığı, müvekkilinin halen dışarıdan bir destek olmadan ayağa bile kalkamayacak durumda olduğunu beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ekte olduğu, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkil şirket ancak sigortalısının kusuru oranında ve ancak teminat limitleriyle sorumlu olduğu, davanın araç sigorta ettirenine, araç sürücüsüne ve SGK’ya ihbarı gerektiği, zira davacı taraf herhangi bir ödeme almışsa, aynı ödemeyi mükerrer şekilde taraflarından tazmin ettiği takdirde sebepsiz zenginleşmiş olacağı, kaza ile sakatlık ve ölüm söz konusu ise kaza ile maluliyetinin illiyet bağının tespit edilmesi gerektiği, maluliyet oranının kaza tarihi itibariyle yürülükte olan yönetmeliğe göre Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi tarafından tespit edilmesi gerektiği, sürekli sakatlık tazminatına ilişkin sakatlık oranının belirlenmesinde kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmeliğe göre hazırlanacak sağlık kurulu raporu dikkate alınması gerektiği, müvekkil şirket ancak sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğu, dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusuru bulunmadığı, Kaza tespit tutanağında aleyhe olan hususları kabul etmediklerini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava şartı arabuculuk gereği davalı müvekkil … ile ilgili olarak arabuluculuk görüşmesi olmadığı, diğer davalılar ile yapılan arabuluculuk son tutanak aslı da dosyaya ibraz edilmediği, bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiği, Kazanın meydana gelmesinde müvekkil araç sürücüsünün kusuru olmadığı, Kaza … Plakalı … marka araç sürücüsü …’nin direksiyon hakimiyetini kaybederek seyir halinde olan müvekkile ait … plakalı araca sol arka yandan hızla çarpmış, çarpma neticesi müvekkilin aracı kontrolden çıkarak sağ ön tarafında seyreden … Plakalı kamyonete arkadan çarptığını, kazada müvekkil araç sürücüsünün hiç bir kusuru olmadığı, Kusuru tamamen diğer sürücü … ye ait olduğu, bu nedenle müvekkillerin tazminat sorumluluğu da söz konusu olmadığı, Her ne kadar ceza yargılamasında müvekkile kusur atfedilmişse de bu durum gerçeği yansıtmadığı, Ceza mahkemesinin kusura ilişkin beyan ve tespitleri hatalı olduğu, müvekkil … hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı olmayıp hakkında HAGB kararı mevcut olduğu, ayrıca davacınında kaza neticesinde meydana gelen bedensel zararında müterafik kusuru bulunduğu, davacı sürcünün yanındaki koltukta otururken emniyet kemerini takmadığı anlaşıldığı, Kaza anında Emniyet kemeri takılı olsaydı emniyet kemeri kendisini tutacağından araç içerisinde savrulması ve kafasını çarpması gibi bir durum sözkonusu olmayacağını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı … Anonim Türk Sigorta Şirketi vekilinin 01/06/2023 Tarihli dilekçesinde; Davacı taraf ile sulh olduklarını, Bu kapsamda sulh anlaşması gereği davacı davadan, fazlaya ilişkin haklarından feragat etmiş bulunduğunu, Sulh anlaşması, feragatname, ibraname, vekaletname ve ödeme dekontları dilekçe ekinde sunduklarını, sulh anlaşması nedeniyle, davanın feragat nedeniyle reddine, davanın konusuz kalması nedeniyle karar vermeye yer olmadığına, taraflarca bu hususta anlaşılmış olunduğundan vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 05/06/2023 Tarihli dilekçesinde; Davalı … Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili tarafından sunulan 01.06.2023 tarihli sullh dilekçesinde, sulh olduğuklarına dair beyanlara katıldıklarını, davadan feragat ettiklerini bildirir, bu sebeple davanın feragat sebebiyle reddine, davanın konusuz kalması nedeniyle karar vermeye yer olmadığına ve taraflarca anlaştıkları üzere vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili 08/06/2023 tarihli dilekçesinde; Davacı taraf 05.06.2023 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini, kendilerinin de feragat nedeni ile karşı taraftan doğacak masraf ve ücreti vekalet taleplerinin bulunmadığını, davanın feragat nedeni ile kapatılmasına ve sonuçlandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Hukuk yargılamasında kural olarak, “Tasarruf İlkesi” geçerlidir ve taraflar dava-talep konusu üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabilirler. Bu suretle davaya-çekişmesiz yargı işine son verilebilmesinin bir yöntemi de davadan-talepten feragattir ve anılan kurum 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307 ila 312. maddelerinde düzenlenmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 307. maddesinde feragatin, davacının/talep edenin, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın “Feragat ve Kabulün Şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Feragat etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları da bu doğrultudadır. (11.04.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.05.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı Kararı) Hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan/talepten feragat edilebilir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; 20/06/2020 tarihinde trafik kazası meydana geldiği, trafik kazasında davacının işbu kaza da yaralandığını, … plakalı araç sürücüsünün kazaya sebebiyet verdiğini, davalı sigorta şirketinin … plaka sayılı aracın ZMM sigortacısı olduğu, kaza neticesinde davacının bedensel zarara uğradığını, davacının geçici iş göremezlik ve kalıcı iş göremezlik tazmini talebiyle davalılar hakkında işbu davayı ikame ettiği, davacı vekilinin 05/06/2023 tarihli dilekçesinde, davalı taraflar ile sulh olduklarını ve karşılıklı ibralaştıklarını, karşı taraftan vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin talepleri olmadığını ve davadan feragat ettiklerini beyan ettiği, davalı sigorta şirketi vekilinin 01/06/2023 tarihli dilekçesi ile sulh anlaşması gereği, davacı taraf ile sulh olduklarını, davacının davadan feragat ettiğini, yapılan sulh anlaşması gereği, davacı taraf ile karşılıklı şekilde avukatlık vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği, davalı gerçek kişiler vekilinin 08/06/2023 tarihli dilekçe ile davacının davasından feragat ettiğini, feragati kabul ettiklerini, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği, dava konusu üzerinde tarafların serbestçe tasarruf edebileceği, davacı vekilinin dava dosyasına sunmuş olduğu vekaletnamesinde davadan feragate ilişkin özel yetkisinin bulunduğu, davadan feragat beyanın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla feragat nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1)Davanın feragate binaen REDDİNE,
2)Alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 6.882,24 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.702,34 TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
3)Mahkememizce bu yargılama nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)Talep olmadığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı yasanın 343. ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize yahut mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde karar verildi.12/06/2023
Katip…
e-imzalı
Hakim…
e-imzalı