Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/207 E. 2023/319 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/01/2023
KARAR TARİHİ : 04/05/2023

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesiye özetle : İzmir İli, … İlçesi, … Caddesi’nde, davacı adına kayıtlı … plaka sayılı araç ile davalı … Otelcilik İnşaat Sanati ve Ticaret Anonim Şirketi adına kayıtlı … plaka sayılı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davaya konu kazaya ilişkin olarak düzenlenen kaza tespit tutanağı ve diğer evraklar üzerinden yapılan inceleme sonucunda söz konusu kazanın meydana gelmesinde davacıya ait … plakalı aracın sürücüsü …’nun bahse konu maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesinde asli kusurlu (%100) olarak sebep olduğu tespit edildiğini, söz konusu tutanağın kabulünün mümkün olmadığını belirterek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; 6100 sayılı Kanunun 107. maddesi uyarınca, belirsiz alacak niteliğindeki 100,00-TL. değer kaybı tazminatı, 100,00-TL. hasar onarım (yedek parça + işçilik) tazminatı ve 100,00-TL. kazanç kaybı tazminatı olmak üzere şimdilik toplamda 300,00-TL.’nin aleyhe başvuru yapılan davalı tarafın temerrüde düştüğü kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesiyle;
Dava konusu olayın ertesinde çekilen fotoğraflar, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin … Kesin Raporu, Kaza Tespit Tutanağı Uygulaması, olay anında tutulan Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı içeriği ve beyanları değerlendirildiğinde dava konusu olayın meydana gelmesinde davacı yanın sahibi olduğu … plakalı aracın sürücüsü …’nun % 100 kusurlu olduğu olduğu ortaya çıktığı, kaza sonrası sürücüler arasında tutulan kaza tespit tutanağında müvekkiline ait … plakalı aracın sürücüsü … beyanında aynen “… … istikametine doğru giderken orta şeritten gidiyordum, diğer araç bariyerlere çarpıp önüme geldi” dediği, kabul anlamında olmamak üzere, 23.01.2023 tarihli Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi tarafından düzenlenen Kaza Tespit Tutanağı Uygulaması evrakından da anlaşılacağı üzere kazaya karışan araçların sigorta şirketlerin mutabakatsızlığı sunucu Kaza Kusur Değerlendirme Komisyonu’na gidilmiş olup komisyon da davaya konu kazada … plakalı aracın sürücüsü …’nun asli kusurlu olarak sebep olduğunun tespit edildiğinden bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GÖREVSİZLİK KARARI :
Dosyanın incelenmesinden iş bu dava dosyasının ilk olarak İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açıldığı, İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sırasında … Esas, … Karar sayılı karar ile iş bu davada İzmir Asliye Ticaret Mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verildiği görülmüştür.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar ve 18.10.2016 tarihli kararında belirtildiği üzere ; Mülga 6762 Sayılı TTK’nun 1463.maddesine göre ; Bakanlar Kurulu’nca 18.06.2007 tarihinde karalaştırılmış, 21.07.2007 tarih ve 26589 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 2007/12362 Sayılı Bakanlar Kurul’u Kararında esnaf-tacir ayrımının nasıl yapılacağı belirlenmiş olup, 6103 Sayılı TTK’nun Yürürlüğü Ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 10.maddesinde ticari işletmeler hakkında 6102 Sayılı TTK’nun 11.maddesinin 2.fıkrasında öngörülen Bakanlar Kurulu Kararı çıkarılıncaya kadar yürürlükte bulunan düzenlemelerin uygulanacağı belirtildiğinden Bakanlar Kurulu Kararının uygulanmasına devam edilerek esnaf ve tacir ayrımının anılan kararda belirtilen kıstasların değerlendirilmesi sureti ile yapılması gerecektir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacının ticaret sicil kaydı var ise gönderilmesi istenilmiş olup, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gelen cevabi yazıda davacının şahsi ticaret sicil kaydının bulunmadığı bildirilmiştir.
Yine mahkememizde yapılan yargılama sırasında davacının tacir olup olmadığının tespiti açısından ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmış olup, davacı ile ilgili olarak Konak Vergi Dairesi’nden gelen 02.05.2023 tarihli cevabi yazıda davacının 05.10.2012 tarihinden itibaren taksi ile yolcu taşımacılığı faaliyetinde basit usul ticari kazanç elde ettiği, 7338 Sayılı Kanun ile Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen mükerrer 20/A maddesi ile basit usule tabi mükelleflerin elde ettikleri ticari kazançları gelir vergisinden istisna edildiğinden herhangi bir gelir beyanında bulunulmadığı bildirilmiş olup, bu nedenle davacının tacir olmadığı anlaşılmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5.maddesini değiştiren ve 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 Sayılı yasanın 2.maddesi ile “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usül hükümleri uygulanır ” şeklindeki düzenleme ile , artık 01/07/2012 tarihinden sonra açılacak davalarda sözü edilen iki mahkeme arasındaki ilişki görev ilişkisi olup , görevin 6100 Sayılı HMK’nun 137,138 maddeleri gereğince dava şartları arasında sayılmış olması nedeniyle, mahkemenin görevli olup olmadığı yargılamanın her hal ve safhasında talep üzerine veya mahkemece re’sen incelenip gözetilmesi gerekmektedir.
Bir davanın veya işin Asliye Ticaret Mahkemesinde görülebilmesi için ; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan bir uyuşmazlık olması veya uyuşmazlığın 6102 Sayılı T.T.K.’da düzenlenen hususlardan doğan bir uyuşmazlık olması veya TTK’nun 4.maddesinde( b-c-d-e-f) sayılan dava veya işlerden bulunması, yahut özel bir yasal düzenleme ile davanın Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğinin açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
Bu açıklamalara göre; dava konusu somut olayda, her ne kadar davalı tacir ise de, davacının ticaret sicilden ve vergi dairesinden gelen yazı cevapları gereğince tacir olmadığı, dava konusu ihtilafın taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinden kaynaklanan bir ihtilaf olmadığı, bu nedenle davacı tarafa ait araç her ne kadar taşıma işleminde kullanılan ticari taksi olsa bile dava konusu ihtilafın taşıma sözleşmesinden kaynaklı bir ihtilaf olmayıp, ticari taksinin karışmış olduğu trafik kazasına dayalı haksız fiilden kaynaklanan bir dava olduğu, bu nedenle dava konusu ihtilafa TTK ‘da düzenlenen taşımaya ilişkin hükümlerin uygulanmasının yer almadığı gibi dava konusu uyuşmazlığın TTK.’nun 4.maddesinde sayılan uyuşmazlıklar arasında yer almadığı, davanın ticaret mahkemelerinde bakılacağına ilişkin açık bir yasal düzenlemenin de bulunmadığı, bu itibarla davanın; ticari bir dava olmaması nedeniyle davaya bakma görevinin mahkememize ait olmayıp, genel hükümlere göre çözülmesi gereken dava olması nedeniyle iş bu davada mahkememiz görevli bulunmadığından davanın usulden reddine, görevli mahkemenin İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, iş bu kararın İstinaf kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde yargı yerinin belirlenmesi açısından dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
İş bu davada mahkememiz görevli bulunmadığından davanın usulden REDDİNE,
Görevli mahkemenin İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
İş bu kararın İstinaf kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde yargı yerinin belirlenmesi açısından dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,
Harç ve yargılama giderlerlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/05/2023

Katip…
e-imzalı

Hakim…
e-imzalı