Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/2 E. 2023/224 K. 24.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/2 Esas
KARAR NO : 2023/224

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)İ
DAVA TARİHİ : 02/01/2023
KARAR TARİHİ : 24/03/2023

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının haksız başlattığı takip ile hakkı olmadığı halde davacıdan icra yoluyla tahsilat yaptığı, davacının taşımacılık yaptığı, bu işte kullandığı bir kamyonunun bulunduğu, bir defaya mahsus davalıdan 2012 yılında 4 lastik aldığı, davalının bu lastiklerin bedeline ilişkin birden fazla senet düzenleyerek davacıdan aldığı, bu senet bedellerinin davalı tarafından senetlerin tevdi edildiği, bankaya ödendiği, aynı lastik borcu için davacı aracına rehin konulduğu, borç sona erdiği halde davalının rehni kaldırmadığı, davalıya rehnin kaldırılması için bildirim yapıldığı, davalının 2022 yılında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığı, icra baskısı altında davalıya ödeme yapıldığı, daha önce davalı aleyhinde açılan davaların usulden reddedildiğini belirterek davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra yoluyla davalıya yapılan ödemenin istirdadına ve … plakalı araç üzerinde bulunan rehnin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının usulüne uygun arabuluculuk yoluna başvurmadığı, huzurdaki işbu davanın konusunu oluşturan istirdat talebinin sunulan arabuluculuk başvurusu içerisinde yer almadığı, yer alma imkanının da olmadığı, arabuluculuk son tutanak tarihi 28/04/2021 iken kabul anlamında olmamak kaydı ile davacı tarafından istirdatı istenilen tutarın icra dosyasına yatırılma tarihinin 08/09/2022 olduğu, davacı tarafından daha istirdat davası açma hakkı dahi yok iken hatta istirdatı talep edilen tutar dahi yatırılmamış iken başvurulmuş olan arabuluculuk zaptının dava dilekçesi ekinde sunulduğu, dava konusu borcun ihtirazı kayıt ileri sürmeksizin ödendiğini, senede karşı senetle ispat zorunluluğu ve üstelik davacı tacir olduğundan basiretli tacir olarak davranma ilkesi de nazara alındığında davacının bugüne kadar iddia ettiği ancak ispat etmediği ilk 4 lastik bedelini kabul anlamında olmamak kaydı ile senetlerle ödediğine dair iddiası doğru dahi olsa bu senetlerin rehin bedeline mahsuben verildiğine dair iddiasını ispat yükü de kendisine ait olup bu hususu da ispatlayamadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
-İzmir 22 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya sureti,
-Aksihar 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas ve … esas sayılı dava dosyası
suretleri.
DAVA:
Dava taşınır rehni sözleşmesinden kaynaklanan istirdat ve rehnin kaldırılması isteğine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6102 Sayılı TTK’ya 7155 sayılı yasanın 20.maddesi ile eklenen madde 5/A maddesi ile “(1) Bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” düzenlemesi getirilmiştir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabulucuk Kanununa 7155 sayılı yasanın 23.maddesi ile eklenen 18/A maddesi ile de “(1) İlgili kunanlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanı, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir…” hükmüne yer verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nun 115 maddesi ise “Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiğilinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” şeklindedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının, 2012 yılında davalıdan 4 adet kamyon lastiğini borçlanmak suretiyle aldığı, bu borç karşılığında davalıya birden fazla bono verdiği ve kendisi adına kayıtlı araç sicili üzerine davalı yararına rehin koyduğu, senet bedellerini ödediği, rehnin konusuz kaldığı, ancak davalının rehni kaldırmadığı ve rehne istinaden aleyhinde haksız şekilde takip yaptığı iddiası ile taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takip kapsamında davalıya yapmış olduğu ödemenin istirdadı ile rehnin kaldırılması istemi ile eldeki davayı ikame ettiği, davalının ise davacının dava konusu uyuşmazlıklara ilişkin usulüne uygun arabuluculuk başvurusunda bulunmadığı, dosyaya sunulan arabuluculuk tutanağının tüketici ve menfi tespit uyuşmazlığına ilişkin olduğu, davalı tarafından davaya konu edilen ödemenin 08/09/2022 tarihinde icra yoluyla ödendiği, ancak dosyaya sunulan arabuluculuk tutanağının ise 28/04/2021 tarihine ait olduğu, dava şartının yerine getirilmediği, ihtirazı kayıt ileri sürülmeksizin ödeme yapıldığından istirdat davası açılamayacağı, taraflar arasında birden fazla satım ilişkisi bulunduğu, takip dışında yapılman ödeme iddialarının gerçeği yansıtmadığı, ispat külfetinin davacıda olduğu, rehnin kaldırılması istemi yönünden davacının dava açmasında hukuki yararının bulunmadığını savunduğu, taraflar arasında dava şartlarının mevcut olup olmadığı ile davacının yapmış olduğu ödemenin istirdadı ile rehnin kaldırılmasını talep edip edemeyeceği hususlarından uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı her ne kadar dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında menfi tespit isteğinde de bulunmuş ise de, davacının dava dilekçesindeki iddiası ile davalının cevap dilekçesindeki savunmasına göre taraflar arasında dava tarihi itibariyle devam eden borç ilişkisinin bulunmadığı, dava öncesinde icra yoluyla davacı tarafından davalıya ödeme yapılmakla borç ilişkisinin sona erdiği, taraflar arasındaki ihtilafın İzmir 17 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davalıya yapılan ödemenin istirdadı ile yine bu takibe dayanak rehin sözleşmesindeki rehnin kaldırılması koşulunun oluşup oluşmadığı hususlarında olduğu, rehin sözleşmesine konu aracın ticari nitelikte araç olması ve davacının karayolları taşımacılığı yapması nedeniyle her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesini ilgilendiren nispi ticari dava niteliğindeki uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu, davaya konu icra dosyasının incelenmesinde davalının 04/04/2022 tarihinde davacı aleyhinde rehnin para çevrilmesi yoluyla takip yaptığı, takibin kesinleştiği, icra borcunun davacı tarafından 08/09/2022 tarihinde icra dosyasına ödendiği ve icra dosyasının infazen kapatıldığı, dava konusu uyuşmazlıkta davacının istirdat talebi yönünden uyuşmazlığın dava şartı zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesinin ekinde 28/04/2021 tarihli Akhisar Arabuluculuk Bürosunun … numaralı tüketici uyuşmazlığına ilişkin arabuluculuk son tutanağını sunduğu, dosyaya sunulan arabuluculuk tutanağının tüketici ve menfi tespit uyuşmazlığına ilişkin olduğu, davalı tarafından davaya konu edilen ödemenin 08/09/2022 tarihinde icra yoluyla ödendiği, ancak dosyaya sunulan arabuluculuk tutanağının ise 28/04/2021 tarihine ait olduğu, dava şartı olarak öngörülen arabuluculuk müessesinin getiriliş amacı dikkate alındığında davacı tarafından istirdat talebi yönünden dava şartının yerine getirildiğinden bahsedilemeyeceği anlaşılmakla 6325 sayılı Yasanın 18/A-2. maddesi uyarınca herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı ayrıca dava konusu uyuşmazlıkta … plakalı araç üzerine konulan rehnin kaldırılmasını talep etmiş ise de İzmir 17 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında rehine istinaden ödeme yapan ve rehin konusu borcu sona erdiren davacının icra müdürlüğünden alacağı bir belge ile rehin şerhini kaldırmasının mümkün olduğu, iş bu dava ile istemde bulunmasında hukuki yarar bulunmadığı anlaşılmakla bu talep yönünden hukuki yarar bulunmadığından talebin usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının İstirdat talebinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2. Maddeleri ile 6100 sayılı HMK’nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Davacının rehnin kaldırılması talebinin 6100 sayılı HMK’nun 114/1-h ve 115/2 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
3-Alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 442,57 TL harçtan mahsubu ile bakiye 262,67 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan masrafların kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/03/2023

Katip …
¸E-imza

Hakim …
¸E-imza