Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/186 E. 2023/483 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/186
KARAR NO : 2023/483
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/11/2018
KARAR TARİHİ : 15/06/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23/07/2018 tarihinde …’a ait ve onun idaresindeki … plakalı aracın …’e ait … plakalı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, olayın Balıkesir ili Edremit ilçesi Altınoluk Mahallesinde davacı aracı park halinde iken sigortalı araç sürücüsünün şerit izleme ve değiştirme kurallarına aykırı olarak hakimiyeti kaybetmesi sonucunda davalı aracının tampon kısmı ile davacı aracının sol arka kısmını çarptığı, çarpma etkisi ile davacı aracının ön kısmı ile önünde park halinde bulunan … plakalı aracın arka kısmına çarptığı kazanın oluştuğunu, kaza tespit tutanağına göre sigortalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, davalının 10/08/2017-10/08/2018 tarihleri arasında geçerli ZMMS poliçe ile sigortalı araç sürücüsünün tam ve kusurlu neden olduğu maddi hasardan sorumlu olduğunu, zarar ve eylem arasında uygun illiyet bağının bulunduğunu, TTK 4. maddesi gereğince davanın ticari dava olup mahkemenin görevli olduğunu, davalı sigorta şirketinin şube şeklinde İzmir’de örgütlenmesi nedeni ile mahkemenin yetkili olduğunu, kaza neticesi oluşan zarar miktarı KDV dahil 30.000,00 Euro ve aracın rayiç değerinin 8.400,00 Euro olarak Almanya’da bulunan bilirkişi bürosunca tespit edildiğini, davacının Almanya’da ikamet etmesi nedeni ile yurtdışına döndüğünü ve kazadan sonra ağır hasar gören aracın tamir ettirmesinin mümkün olmadığını, hasar büyüklüğü ve tamirin güçlüğünün uzun bir zaman gerektiğini ortaya koyduğunu, davacı aracı yabancı plakalı olup yurdışında tamir edileceğinden zararın plakasına kayıtlı olduğu Alman rayiç değerlerine göre belirlenmesi gerektiğini, sigorta teminat limitinin 36.000,00 TL olup kaza tarihinde 1 Euro’nun 5.6109 TL oluşu dikkate alındığında limitin 6.416,08 Euro olduğunu, zararın tazmininin Euro üzerinden hesaplanmasının ve bilirkişi raporu için ödenen 357,00 Euro’nun davalıdan tahsili gerektiğini, davalı sigorta şirketinin 04/10/2018 tarihinde ihbarda bulunulduğunu, 8 iş günü sonu olan 17/10/2018 tarihinde davalının temerrüte düştüğünü bildirmiş ve 8.400,00 Euro maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihi olan 17/10/2018 tarihinden davalı …’dan ise kaza tarihi olan 23/07/2018 tarihinden itibaren müştereken ve müteselsilen yabancı para bakımından 3095 sayılı yasanın 4a maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihinde merkez bankası efektif satış kuru karşılığı olarak tahsiline, 357,00 Euro bilirkişi ücretinin yargılama giderlerine dahil edilerek fiili ödeme tarihindeki merkez bankası efektif satış kuru karşılığı TL olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davalı şirketin yerleşim yerinin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri yetki alanında olduğunu, davacı tarafından davalı şirkete hasar ihbarında bulunmadığını, kaza tarihinden 2,5 ay sonra ihbar yapıldığını, denetimin mümkün olmadığını, hasara ilişkin talebin kabul edilebilir olmadığını, sigorta şirketinin ancak ZMMS genel şartları çerçevesinde gerçek zarardan sorumlu tutulabileceğini, ekspertiz incelemesi ile tespit edilen 30.000,00 Euro hasar miktarının araç rayiç değerinin %30’unu geçtiği görüldüğünden pert total sayılması gerektiğini, araç onarımının ekonomik olup olmadığının irdelenmesini, haksız fiil tarihinde memleket parasın üzerinden zararın gerçekleştiğini, hasar tespiti için İstanbul Teknik Üniversitesi’nden rapor alınmasını, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğuna ilişkin iddiaları kabul etmediklerini, ekspertiz ücretinin eksper ataması yapan tarafından ödenmesi gerektiğini, faiz talepleri bakımından yasal faiz ile sorumlu olduklarını bildirmiş ve uzman bilirkişilerce konunun incelenmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap vermemiş ve davayı takip etmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazası neticesinde araçta meydana gelen hasar tazminatı istemine ilişkin maddi tazminat davasıdır.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 22.02.2023 Tarih, … Esas, … Karar sayılı kararında; “Somut uyuşmazlıkta mahkemece, kusur durumu ve aracın hasarının ne olduğu, aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, tamiri ekonomik değilse; aracın kaza tarihindeki 2. el piyasa rayiç bedelinin tespiti ile gerçek zarar miktarının hesaplanması konusunda bilirkişi raporu alındığı, söz konusu raporun aracın pert olduğu yönündeki değerlendirmesi yerinde ise de, aracın Almanya’daki rayiç bedelinin ne kadar olduğu yönündeki değerlendirmesinin sadece Almanya’da alınan ekspertiz raporu tekrar edilerek yani bu konuda herhangi bir emsal araştırması yapılmadan düzenlenmesi ve mahkemece bu yönde eksik düzenlenen rapor uyarınca hüküm kurulması hatalı olmuştur. Mahkemece yapılacak iş, davaya konu aracın yabancı ülke piyasasındaki emsallerinin ikinci el satış yapan internet siteleri, tespit edilebilirse yetkili bayiler ve hasarlı araç alım satım işi yapan firmalardan araştırılmak suretiyle gerekçeli olarak belirlendikten sonra sonucuna göre bir karar vermek olmalıdır. Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-1-a-6 maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.” şeklinde karar verilerek mahkememizin 19.11.2019 Tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı kaldırılmıştır.
Otomotiv Uzmanı Makine Mühendisi …’nin 23/05/2023 Tarihli Bilirkişi Raporunda; Hasar yönünden yapılan incelemede, dava konusu AK-BE 55 plaka sayılı aracın malikinin, yurt dışına gittikten sonra Almanya’da bulunan TÜV Rheinland Schaden und Wertgutachten GmbH bilirkişi bürosu tarafından 29.10.2018 tarihinde alınan bilirkişi raporuna göre ; Aracın ön tampon , far, ön maske, motor kaputu, sol çamurluk, sol arka yan çamurluk, arka bagaj kapağı, arka tampon, sol tavan çerçevesi, arka dingil, radyatör ve klima kondansöründe hasar olduğu, işçilikler ile toplam hasar bedelinin KDV dahil 30.000,00 Euro olacağı, hesaplanan tamir maliyeti aracın piyasa değerini geçtiği, araçtaki hasarın Pert / Total hasarı olduğu, rayiç değerinin, 8.400,00 Euro olacağı kanaatine varıldığı “ şeklinde rapor düzenlendiği, 23.07.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası dava konusu araçta meydana gelen hasar sonucunda değişmesi gerekecek yedek parçaların ve yapılacak işçiliklerin Almanya’da yapılacak olması ve buradaki yedek parça ve işçiliklerin bu ülke şartlarına göre değerlendirileceğinin, bu nedenlerle araçtaki hasar bedelinin KDV dahil 30.000,00 Euro civarında çıkması ve hasar bedelin aracın Almanya 2. El piyasa rayiç değerini geçmesi sebebiyle bilirkişi heyet raporu ile aynı kanaatte olduğunu, dava konusu araçta meydana gelen hasarın onarımının 23.07.2018 kaza tarihi itibarı ile Türkiye’de yapılması durumunda ve Türkiye koşullarına gore 2. El piyasa değeri araştırıldığında; araçta meydana gelen hasarın ( yedek parça * işçilik ) toplamının yaklaşık 200.000,00 TL. civarında olacağı , buna karşılık kaza tarihinde aracın Türkiye koşullarına gore 2. El piyasa rayiç değerinin 180.000,00 TL. – 200.000,00 TL. aralığında olduğu tespit edildiği, bu nedenle, aracın Pert / Total işlemine tabii tutulması gerektiği , aracın kurtarıcı vasıtası ile plakasının kayıtlı olduğu Almanya’ya onarım için götürülmesi oldukça pahalı olduğundan ve aracın gümrüğe bırakılması sebebiyle 23.07.2018 tarihli kaza öncesi 2. El piyasa rayiç değerinin (Almanya koşullarına göre) 8.400,00 Euro olabileceği tespit edilmiştir.
“Mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu:
Madde 91 – (Değişik: 17/10/1996 – 4149/33 md.)
İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
İşleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu
Madde 85 – (Değişik birinci fıkra: 17/10/1996-4199/28 md.) Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
Yukarıdaki yasa maddeleri gereği yapılan inceleme neticesinde Davalı … Sigorta Anonim Şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu ve düzenlenen poliçede 2918 sayılı yasanın 85. Maddesinde yazılı zararların teminat altına alındığı anlaşılmıştır.
Tazminat ve giderlerin ödenmesi:
Madde 99 – Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
Zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartları, 2918 sayılı yasanın faiz başlangıcına ilişkin hükümleri ve dosyadaki belgeler ışığında davalı sigorta şirketinin 24/09/2021 tarihinden itibaren faiz ödemekle yükümlü olduğu anlaşılmıştır.
6098 sayılı yasanın 49. Maddesi gereği kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür- Haksız fiil, kusurlu ve hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir. Bir haksiz fiilden söz edebilmek için; zarar verici bir fiil, bu fiilin hukuka aykırı olması, fiili icra edenin kusurlu bulunması, fiil ve zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir.
Fiilin, bilinçli bir iradeye dayanmış olması gerekir. Hukuka aykırı fiil, hukukun koruduğu değerlerin, çiğnenmesi sonucunda, hukuk düzeninin bir kuralını İhlal eden fiildir, Hukuka aykırılık, zarar vermeyi yasaklayan ya da önleyen kuralların çiğnenmesidir,
Bir eylemin hukuka aykırı olarak kabul edilebilmesi için aynı zamanda bir hukuka uygunluk nedeninin mevcut olmaması gerekir. Kusur, hukuk düzeni tarafından kınanan bir davranışın bilerek ve isteyerek yapılmasıdır. Olağan yaşam deneyimlerine, genel düşünceye ve objektif olasılığa göre, bir olayın gerçekleşmesi ile sonuç ortaya çıkmış ya da bu olayın oluşması ile sonucun ortaya çıkması kolaylaşmış ise ilk hareket ikincisinini nedeni, İkinci Olay birinci hareketin sonucu sayılır. Buna uygun illiyet bağı denir.
Tazminat hukukunda sorumluluktan söz edilebilmesi için yalnızca eylemin yasaya veya sözleşmeye aykırı olması yeterli değildir. Fiil sonucunda bir zararın doğmuş olması ve zararla fiilli arasında uygun nedensellik bağının bulunması da gerekir, Nedensellik bağı sorumluluğun temel öğesidir. Zararla eylem arasında nedensellik bağının mevcut olması, zararın eylemin bir sonucu olarak ortaya çıkması, yani eylem olmadan zararın ortaya çıkmayacağının kesin olarak bilinmesidir. Zarar ile fiil arasında uygun nedensellik bağının bulunup bulunmadığı hususu, her somut olayda kendi içerisinde ayrıca değerlendirilir,
Kusur sorumluluğunda, üç durumda nedensellik bağı kesilebilir.
-Zorlayıcı neden
-Zarar görenin ağır kusuru
-Üçüncü kişinin ağır kusuru
Yukarıdaki açıklamalar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; İzmir Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 22.02.2023 Tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamında, sadece otomotiv bilirkişisince yeterli inceleme yapılmadığından bahisle İstinaf itirazlarının kabul edildiği, kusur yönünden istinaf itirazlarının reddine karar verildiği anlaşılmakla, istinaf karar ilamında yazılı şekilde yapılan otomotiv bilirkişisince düzenlenen rapora göre, aracın kaza öncesi 2.el piyasa rayicinin 8.400,00 TL olduğu, aracın ağır hasarlı olduğundan bahisle pert total işlemine tabi tutulması gerektiğinin, ekspertiz ücreti olarak 357,00 EURO nun uygun olduğunun, raporun genelinden meydana gelen kaza ile araçta meydana gelen kaza sonucu ortaya çıkan hasarın ve değişmesi gereken parçaların uygun olduğu yönünde tespit yapıldığı, aracın 2. El piyasa rayiç değerinin onarım masrafının altında kalmasından dolayı davacı aracında meydana gelen ger.çek zararın 8.400 EURO olduğu, raporun elverişli olduğu, istinaf mahkemesi ilamında yer alan tüm hususlara açıklık getirildiği anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1)Davanın KABULÜNE
2)8.400 EURO maddi tazminatın davalı …’dan 23.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek, davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden ise 17.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek yabancı para bakımından 3095 sayılı yasanın 4-A maddesine göre değişken faizi ile birlikte fiili ödeme tarihinden TCMB efektif satış kuru karşılığı TL olarak alınarak davacıya VERİLMESİNE, (ZMMS açısından 36.000 TL poliçe limit miktarı ile sınırlı, ZMMS poliçe limitini aşan bedel yönünden ise İMMS poliçe teminat tutarı kadar olan 100.000 TL ile sınırlı olmak üzere),
3)Alınması gerekli olan 3.538,07 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 884,61 TL peşin harç ve 866,51 TL tamamlama harcı olmak üzere toplamda 1.751,12 TL’nin mahsubu ile kalan 1.786,95 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4)Davacı tarafından yatırılan 884,61 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı, 866,51 TL tamamlama harcı, 1.950,00 TL bilirkişi ücreti, 2.201,26 TL ekspertiz ücreti ve 212,55 TL posta-tebligat gideri olmak üzere toplamda 6.150,83 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5)Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6)Karar kesinleştiğinde artan gider avansının yatırana İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı yasanın 343. ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize yahut mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı-davalı Hilmi Kızıl vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/06/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim…
e-imzalı