Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/982 E. 2022/1148 K. 19.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/982 Esas
KARAR NO : 2022/1148

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 12/12/2022
KARAR TARİHİ : 19/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği 12.12.2022 tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin ortağı olduğu davalı şirketin 12.09.2022 tarihinde yapılan 2020-2021 yılı olağan genel kurul toplantısında müvekkilinin olağan genel kurul toplantısına katıldığını ve toplantı maddelerine ilişkin muhalefet şerhi kullandığını, davacı tarafından muhalefet şerhi konulan maddelerin iptali nedeni ile eldeki davanın açılması zorunluluğu doğduğunu, genel kurulun “yönetim kurulunun 2020-2021 yılına ait faaliyet raporunun görüşülmesi” başlıklı 3. Maddesinde, faaliyet raporunda yönetim kurulunun icraatlarına yer verilmediği, şirketin menfaatlerinin korunup korunmadığı hususunda herhangi bir bilgiye yer verilmediği, diğer ortak tarafından dile getirilen şirketin ticari faaliyet olmayan 3. kişilere yapılan ödemelerin mahiyeti ve gerekçelerinin izah edilmediği hususları dikkate alındığında yönetim kurulu faaliyet raporunun yok hükmünde olduğunun açık olduğunu, genel kurulun “2020-2021 yılına ait bilanço ve gelir tablosu hesaplarının incelenmesi ve uygun görüldüğü takdirde onaylanması kar zarar tevziatının görüşülmesi” başlığı ile düzenlenen 4. Maddesinde bilanço ve gelir tablolarının yasanın ön gördüğü şekilde yönetim kurulu tarafından şirketin merkezine 15 gün önceden incelemeye sunulması gerektiği ancak bu yönde bir girişimde bulunulmadığı ,VUK ve TTK hükümlerine aykırı hareketle tanzim edilen finansal tabloların gerek TTK gerekse VUK hükümlerini ihtiva etmediği, düzenlenen finansal tabloların şirketin hesap dönemleri itibari ile gerçek durumları yansıtmadıklarının açık olduğunu, genel kurulun “yönetim kurulunun ibrası” başlığı ile düzenlenen 6. Maddesinde TTK’nun 446/2 maddesinde belirtildiği üzere “şirket yönetim kurulu üyeleri ile yönetimde görevli imza yetkisine haiz kişiler yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz” hükmü gereğince 2020-2021 yıllarına ait olağan genel kurul kararlarında ve yönetim kurulunun ibrasında yönetim kurulunda bulunan yönetim kurulu üyesinin ibra yönünden oy kullandıkları, davacının aleyhte kullandığı oya rağmen yönetim kurulunun ibra edilmesinin yasal olarak mümkün olmadığını, genel kurulun ” yönetim kurulu üyelerine verilecek ücretin tespiti” başlığı ile düzenlenen 8. Maddesinde; yönetim kurulu üyelerine verilecek ücret tespitinde huzur hakkının şirketin ticari faaliyeti, gelirleri ve karlılık durumları gibi kriterleri göz önüne alınarak kar dağıtımı sayılmayacak şekilde yapılması gerektiğini, genel kurulun “yönetim kurulu üyelerine TTK’nun 395 ve 396. Maddelerince belirtilen şirketle mukavele yapma yasağı ve rekabet yasağı hususunda izin verilmesi” başlığı ile düzenlenen 9. Maddesinde TTK’nun 395. Md’sinin çok açık olup şirketin ortaklarının ya da onlar adına hareket edenlerin şirkete borçlanma yasağı olduğu gibi, şirketi borçlandırıcı işlemler de yapamayacaklarının yasanın amir hükmü olduğunu, kurumlar vergisi kanununun da bu yönde borçlanma yasağı hükümlerine itibar ettiğini, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde 12.09.2022 tarihinde yapılan 2020-2021 yılı olağan genel kurul toplantısında davacı tarafından muhalefet şerhi konulan söz konusu maddelerin iptalinin gerektiğini belirtmiş, 12.09.2022 tarihinde yapılan 2020-2021 yılı olağan genel kurul toplantısında davcı tarafından muhalefet şerhi konulan genel kurul toplantı tutanağının 3-4-6-8-9. Maddelerin iptaline, şirketin yeni yapılacak olan genel kurul toplantılarının Mahkeme tarafından tayin edilecek kayyım nezaretinde yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Her ne kadar davacı tarafça … Turizm ve Gıda Ticaret AŞ.’nin 12.09.2022 tarihinde yapılan 2020-2021 yılı olağan genel kurulunda alınan 3-4-6-8-9 nolu kararların iptali ile şirketin yeni yapılacak olan genel kurul toplantılarının mahkeme tarafından tayin edilecek kayyım nezaretinde yapılmasına karar verilmesi talebine yönelik olarak davalı hakkında Mahkememize dava açılmış ise de ; davacı tarafın talebi göz önüne alındığında uyuşmazlığın çözümünde yetkili mahkemenin TTK 445. Maddesindeki ” 446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” ve HMK’ nin 14/2. maddesindeki ” Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. ” düzenlemesi doğrultusunda tüzel kişi şirketin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olduğu, davalı … Turizm ve Gıda Ticaret AŞ.’nin adresinin … Mah …. Sokak No:… Karşıyaka/İzmir olduğu, şirket merkezinin adres itibariyle İzmir Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetki alanının dışında ve Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin yetki alanında kaldığı , TTK 445 ve HMK’ nin 14/2. maddesindeki yetki kuralının kesin yetki kuralı niteliğinde olduğu, HMK’ nin 19. maddesi gereğince yetkinin kesin olduğu davalarda mahkemenin yetkili olup olmadığını dava sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorunda olduğu, HMK’ nin 114/ç madddesi gereğince yetkinin kesin olduğu hallerde mahkemenin yetkili bulunması hususunun dava şartı niteliğinde olduğu, HMK’ nin 115/1. madddesi gereğince mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmasının ve HMK’ nin 115/2. maddesi gereğince dava şartı noksanlığının tespit edilmesi halinde davanın usulden reddine karar verilmesinin gerektiği incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın HMK 114/1-ç ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin HMK’ nın 20. maddesi uyarınca iki hafta içerisinde başvurarak talepte bulunması halinde dosyanın yetkili Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-Harç ve yargılama giderlerinin 6100 Sayılı Kanunun 331. maddesinin 2. fıkrasının 1. cümlesi uyarınca, yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
4-Taraflardan birinin iki hafta içerisinde gönderme talebinde bulunmaması halinde, taraflardan birisinin talebi halinde mahkememiz tarafından davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek, aynı karar ile harç ve yargılama giderlerinin 6100 Sayılı Kanunun 331. maddesinin 2. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca hüküm altına alınmasına,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.19/12/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip