Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/98 E. 2023/245 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/98 Esas
KARAR NO : 2023/245

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/11/2015
KARAR TARİHİ : 30/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekilin dava dilekçesinde; Davalılardan … idaresindeki … plakalı aracın kusurlu olarak müvekkillerin murisine çarparak trafik kazasına neden olduğunu, kaza sonucunda müvekkilin murisleri …’in vefat ettiğini, kazada …’ın tam kusurlu olduğunu, diğer davalı …’de kaza tarihini kapsayacak şekilde … nolu ZMMS poliçesi ile kazaya karışan aracı sigorta ettiğini, murisin eşi olan müvekkil …, sağır ve dilsiz olup sürekli olarak birinin bakım ve gözetimine muhtaç olduğunu, davacılardan …’in evlenme olasılığı sağır dilsiz olmasından dolayı neredeyse sıfır olduğunu, tazminatlardan evlenme olasılığı indirimi yapılmaması gerektiğini, müvekkillerin destekten yoksun kalma tazminatının kaybının miktarı bilirkişi incelemesi neticesinde belirlenebileceğinden bu yöndeki talep için net bir meblağın belirlenmesinin mümkün olmadığını, müvekkillerin yaşamının kaza neticesinde eş ve balaları olan …’in vefat etmesinden dolayı alt üst olduğunu, dolayısıyla müvekkillerin manevi bütünlüğünün bozulduğunu ve müvekkiller lehine manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini beyan ederek alacakları üzerinden davalının asli kusurunun sabit olması nazara alınarak teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesini, davanın kabulü ile şimdilik 24.500,00-TL harca esas değer gösterdikleri yapılacak bilirkişi incelemeleri ile yargılama sonucunda belirlenebilecek olan destekten yoksun kalma tazminatının 04.07.2013 kaza tarihinden itibaren en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkile verilmesini, müvekkili … için açmış oldukları destekten yoksun kalma tazminatı istemli belirsiz alacak davasının kabulü ile şimdilik 500,00-TL harca esas değer olarak gösterilen tutarın yapılacak bilirkişi incelemeler ile yargılama sonucunda belirlenebilecek olan destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkile verilmesini, manevi tazminatın kabulü ile müvekkili … için 40.000,00-TL, … için 40.000,00-TL manevi tazminatın 04.07.2013 olan kaza tarihinden itibaren en yüksek faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
1)Davalı … vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesiyle; Davacının vefat eden yakınlarının hiç yaya bulunmaması gereken trafiğin çok hızlı şekilde aktığı bölünmüş yolda hiçbir güvenlik tedbiri almadan gece karanlığında yol ortasında yakıtı biten aracı ittirmeye çalışırken ve yol kaplaması üzerinde bulunduğu sırada davalının aracının geldiğini görünce de trafiğin aktığı yolun gidilmemesi gereken tam ortasına doğru giderek ve davacının aracının önüne de geçerek kendi kusurlu davranışı nedeniyle çarpılarak vefat ettiğini, davacıların anlattığı şekilde yakınlarının tamamen kusursuz olmadığını, ayrıca aynı olay nedeniyle İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E sayısına kayıtlı manevi tazminat davası kapsamında alınan bilirkişi raporunda mütevefaanın asli kusurlu olduğunun açıkça belirtildiğini, davacıların maktulün ölümünden sonra onun emekli maaşını almakta olup davacıların maktulün ölümü dolayısıyla yoksun kaldıkları bir zarar olmadığı gibi ölümden önceki sosyal ve ekonomik durumlarının aynen korunduğunu, davacıların davalı müvekkilden 80.000,00-TL manevi tazminat istemlerinin yüksek miktarda bir olaya uygun olmadığını beyan ederek davacıların haksız ve yersiz dayanaktan yoksun davasının reddini, bu davaya esas teşkil eden ceza davası derdest olduğundan ceza davası hükmünün kesinleşinceye kadar bekletici mesele yapılmasını, yargılama masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2)Davalı … şirketine dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, davalı … tarafından esasa cevap süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ … HUKUK DAİRESİ’NİN KARARINDAN ÖNCEKİ MAHKEMEMİZİN … ESAS, … KARAR SAYILI KARARININ GEREKÇESİ ;
“DELİLLER:
1-Davalı … şirketinden hasar dosyasının bir sureti getirtilerek dosyamıza eklenilmiştir.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında dava konusu trafik kazası nedeniyle kusur oranlarının tespiti açısından İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmış olup, düzenlenen 22.06.2017 tarihli raporda sonuç olarak; dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücü …’ın % 75 oranında kusurlu olduğu, müteveffa yaya …’in % 25 oranında kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
3-Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların alınan kusur raporuna itirazları kapsamında talimat yoluyla İTÜ Makine Fakültesi Öğretim üyelerinden oluşan üç kişilik bilirkişi heyeti marifetiyle yeniden inceleme yaptırılmış olup, Prof.Dr.Mühendis …, Doç. Dr. Müh. … Ve Prof. Dr. Mühendis … tarafından düzenlenen 28.02.2018 tarihli raporda dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücü …’ın % 75 oranında asli kusurlu olduğu, davacıların murisi yaya …’in de % 25 oranında tali kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
4-Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı tarafın tazminat isteminin yerinde olup olmadığının tespiti açısından aktüer bilirkişiden rapor alınmış olup, bilirkişi … tarafından düzenlenen 09.05.2018 tarihli raporda sonuç olarak ; 04.07.2013 tarihli trafik kazası neticesinde ölen …’in eşi olan davacı …’in destekten yoksun kalma tutarının 118.399,66 TL olduğu, hesaplanan tazminatın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası teminatı kapsamında olup ZMMS yönünden 12.05.2014 tarihinde işleten sürücü yönünden ise kaza tarihinde muaccel olduğu, Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı dava dosyasında destekten yoksun kalan anne … için 1.055,44 TL ve kardeş kısıtlı … için 38.364,53 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmış olmakla iş bu dosyada hesaplanan 118.399,66 TL destekten yoksun kalma tazminatının ZMMS teminat sınırları içinde kaldığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Aynı bilirkişiden 05.11.2018 tarihli ek rapor alınmış olup , düzenlenen ek raporda; kök rapordaki kanaatin değişmediği bildirilmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi – Kabul :
Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatının her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen ile manevi tazminatında davalı …’dan tahsili istemine ilişkindir.
Davalı … şirketi tarafından 25.04.2013- 25.04.2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMMS sigorta poliçesiyle sigorta kapsamına alınan … plakalı aracın 04.07.2013 tarihinde diğer davalı sürücü …’ın sevk ve idaresinde iken meydana gelen trafik kazasında davacıların murisi …’e çarpması neticesinde davacıların murisinin vefat ettiği dosya kapsamı belgelerden anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davacıların murisi ile davalı sürücünün kusurlu olup olmadığı, davacı tarafça talep edilen destekten yoksun kalma tazminatından her iki davalının, manevi tazminat istemininde davalı …’ın sorumlu olup olmadıkları noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların kusur oranının tespiti açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinin 22.06.2017 tarihli raporuyla ; İTÜ Makine Mühendisiği Fakültesi öğretim üyeleriden oluşan üç kişilik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 28.02.2018 tarihli raporda ; dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücü …’ın % 75, davacılaın murisi müteveffa …’in ise % 75 oranında kusurlu olduğu bildirilmiş olup her iki raporunda birbirini doğruladığı görülmekle belirlenen kusur oranları aynen benimsenip hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacıların tazminat isteminin yerinde olup olmadığının tespiti açısından aktüer bilirkişiden alınan 09.05.2018 tarihli raporda ise: davacı …’in 09.03.1991 doğumlu olduğu, babasını kaybettiği 04.07.2013 tarihinde 22 yaşını tamamlamış olması nedeniyle kız çocukları için destek olma süresi için genel kuralın 22 yaşına kadar olduğundan bu davacı yönünden destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasına yer olmadığı, diğer davacı eş … açısından ise müteveffa eş …’in SGK kayıtlarına göre asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği dikkate alınarak yapılan hesaplama neticesinde sigortalı araç sürücüsünün % 75 kusur oranına göre davacı …’in toplam 118.399,66 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceği, Ankara … Asliye ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasında dava dışı … ve … için hükmedilen destekten yoksun kalma tazminatlarına ilişkin tutarlarda birlikte değerlendirildiğinde davacı … için hesaplanan 118.399,66 TL’lik tutarın ZMMS sigorta poliçesinde kaza tarihi itibari ile 250.000,00 TL olarak belirlenen ölüm teminatı kapsamında kaldığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiş olmakla maddi tazminat talebi yönünden aynen benimsenip hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu gereğince; davacı … Berkel yönünden yerinde görülmeyen davanın reddine, davacı … yönünden davanın kabulü ile, 118.339,66 TL maddi tazminatın davalı … yönünden 04.07.2013, davalı … şirketi yönünden ise 15.05.2015 tarihinden itibaren davacı vekilinin 27.12.2018 tarihli duruşmadaki talebi dikkate alınarak yasal faiz işletilerek davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine, karar verme gereği doğmuştur.
2918 Sayılı KTK’nun 99/1 maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.2.b.maddesi uyarınca rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta olup, bu süre içerisinde tazminatın ödenmemesi halinde sigorta şirketi yönünden temerrüt gerçekleşmektedir. Dava konusu somut olayda davacı tarafça davalı … şirketine, 29.04.2014 tarihinde ihbarda bulunulmuş olup, bu süreye yukarıda belirtilen 8 iş gününün ilavesiyle davalı … şirketinin 12.05.2014 tarihi itibari ile temerrüde düştüğü ancak davacı vekili tarafından ıslah dilekçesinde bu tarihin 15.05.2015 tarih olarak talep edilmiş olması nedeniyle bu talep dikkate alınarak davalı … şirketi için 15.05.2015 tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edilmiş ve hükme esas alınmıştır. Yine davacı vekili tarafından dava dilekçesinde ; davacı … için 40.000,00 TL, … için de 40.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan …’dan 04.07.2013 tarihinden itibaren en yüksek faizi ile birlikte tahsili talep edilmiş olup, dosya kapsamı belgeler, kazanın meydana gelmesinde kusur oranına ilişkin olarak alınan raporlarda ki kusur oranları, tarafların ekonomik sosyal durumlarının araştırılması için yazılan yazılara verilen cevaplar ve tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde davalı sürücü …’ın % 75 oranında kusuru neticesinde meydana gelen trafik kazasında eşini kaybeden davacı … için 20.000,00 TL, babasını kaybeden davacı … açısından ise 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 04.07.2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile her bir davacıya verilmesine, manevi tazminat istemi yönünden fazlaya ilişkin istemin ise yerinde görülmediğinden reddine karar verme gereği doğmuştur. ” şeklindeki gerekçeyle ;
“1-Maddi Tazminat İstemi Yönünden ;
A) Davacı … yönünden yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
B) Davacı … yönünden davanın KABULÜ ile, 118.339,66 TL maddi tazminatın davalı … yönünden 04.07.2013, davalı … şirketi yönünden ise 15.05.2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine,
2-Manevi Tazminat İstemi Yönünden davanın kısmen KABULÜ ile; Davacı … için 20.000,00 TL, davacı … için ise 15.000,00 TL manevi tazminatın 04.07.2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacılara ayrı ayrı ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine,” şeklinde karar verilmiştir.
İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ … HUKUK DAİRESİ’NİN … ESAS, … KARAR SAYILI KARARI GEREKÇESİ ;
“Dava, trafik kazasına dayalı ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece; yapılan yargılama sonucunda yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Davacılar vekilinin istinaf itirazı yalnızca müteveffanın kızı olan davacı …’nın kaza tarihinde 22 yaşını doldurmuş da olsa, fiili durum itibariyle bekar ve annesiyle yaşaması nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanması gerektiğine yöneliktir.
Bu kapsamda yapılan değerlendirmede; mahkemece alınan aktüer raporunda davacı …’nın kaza tarihi itibariyle 22 yaşını tamamladığı belirtilerek, kız çocukları için uygulanan genel kural uyarınca 22 yaşına kadar destek alabileceğinden destekten yoksunluk süresi bulunmadığından hesaplama yapılmadığının belirtildiği, davacılar vekilinin rapora bu yönüyle süresinde itiraz etmiş olduğu görülmektedir. Bunun üzerine alınan ek raporda da aktüer bilirkişinin davacı …’ nın üniversite mezunu olup kaza tarihi itibari ile üretici duruma geçtiğini, bu nedenle babasının desteğine muhtaç olmadığını belirterek destekten yoksun kalma tazminatı hesaplamadığı görülmektedir. Davacılar vekili bu ek rapora da aynı gerekçelerle süresinde itiraz etmiştir.
Dosya içerisinde mevcut sosyal ve ekonomik durum araştırma tutanağına göre de davacı … üniversite mezunudur.
Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamasına göre; yüksek öğrenim görme durumu bulunmayan kız çocuklarının 22 yaşına kadar, erkek çocuklarının 18 yaşına kadar; yüksek öğrenim gören ya da görme ihtimali bulunan çocukların ise 25 yaşına kadar destek alacağı dikkate alınarak destek tazminatı hesaplanması gerekmektedir. Ayrıca, somut gerçekliğin bulunduğu durumda varsayımlara dayalı olarak hesaplama yapılmaması gerektiği de Yargıtay kararlarında vurgulanmaktadır (Bu yönde bknz. Yargıtay (kapatılan) 17. HD. 2018/4938 E.- 2020/952 K). Bununla birlikte, anne-babanın çocuğa destekliğinin sonsuz bir ilişki olarak kabul edilemeyeceği de açıktır (Bu yönde bknz. Yargıtay (kapatılan) 17 HD 2017/1141 E.- 2019/8979 K). Yine, üniversite öğrenimi gören-görme ihtimali bulunan çocuklar bakımından Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre “mezuniyeti ve mezun olduktan sonra iş arama süreci” de göz önüne alınarak 25 yaşa kadar destek olunacağı varsayımı kabul edilmektedir (Bu yönde bknz. Yargıtay (kapatılan) 17. HD 2019/370 E.- 2019/2705 K). Bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; muris kızı davacı … kaza tarihi olan 04.07.2013 tarihinde 22 yaşını doldurmuş olmakla birlikte, üniversite mezunu olduğunun belirlenmesine rağmen iş arama ve işe yerleşme süreci de dikkate alınarak, SGK kayıtları da getirtilip incelenmek suretiyle 25 yaşından önce bir işe girmiş ise işe girdiği tarihe kadar, işe girmemiş ise 25 yaşına kadar destek hesabı yapılması gerekirken, bu yön dikkate alınmaksızın eksik incelemeyle yazılı şekilde talebin reddine karar verilmiş olması yerinde olmamıştır. Mahkemece, belirtilen hususlar dikkate alınarak aktüer bilirkişiden davacı … bakımından ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, davacılar vekilinin istinaf itirazlarının kabulü gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacılar vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklindeki gerekçeyle;
1-Davacılar vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,” karar verildiği görülmüştür.
Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatının her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkindir.
Davalı … şirketi tarafından 25.04.2013- 25.04.2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMMS sigorta poliçesiyle sigorta kapsamına alınan … plakalı aracın 04.07.2013 tarihinde diğer davalı sürücü …’ın sevk ve idaresinde iken meydana gelen trafik kazasında davacıların murisi …’e çarpması neticesinde davacıların murisinin vefat ettiği dosya kapsamı belgelerden anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların kusur oranının tespiti açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinin 22.06.2017 tarihli raporuyla ; İTÜ Makine Mühendisiği Fakültesi öğretim üyeleriden oluşan üç kişilik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 28.02.2018 tarihli raporda ; dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücü …’ın % 75, davacılaın murisi müteveffa …’in ise % 75 oranında kusurlu olduğu bildirilmiş olup her iki raporunda birbirini doğruladığı görülmekle belirlenen kusur oranları aynen benimsenip hükme esas alınmıştır.
İzmir BAM … Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar sayılı kararı kapsamında mahkememizce yapılan yargılama sırasında SGK’ya müzekkere yazılarak davacı … ile ilgili varsa hizmet döküm cetveli ve maaş bordrosu ve buna dair tüm belge ve bilgilerin mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup, gelen yazı cevabı da dosyaya eklenmek kaydıyla İzmir BAM … Hukuk Dairesi’nin ilgili kararı kapsamında ek rapor düzenlenmek üzere daha önce rapor düzenleyen aktüer bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Aktüer bilirkişi … tarafından düzenlenen 02.06.2022 tarihli raporda; ölen desteğin kızı olan davacı …’in 09.03.1991 doğumlu olup, babasını kaybettiği 04.07.2013 tarihinde 22 yaşında olduğu, SGK hizmet dökümü kayıtlarında babasının ölümünden önce 08.09.2008 tarihinde işe girdiği, 04.09.2012 tarihinde işten çıktığı, babasının ölüm tarihinde çalışmadığı, üniversite mezunu olduğu, bu nedenle ölen babasının 25 yaşına kadar 3 yıl destek olacağı kabul edilerek hesaplama yapılması gerektiği, dosyaya gelen SGK kayıtlarına göre destek …’in asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği görülmekle asgari ücret esas alınarak tazminat hesabının yapılmasının gerektiği, ölen 20.03.1963 doğumlu …’in 04.07.2013 kaza ve ölüm tarihinde 50 yıl 3 ay 14 gün yaşamış olması nedeniyle TRH Yaşam Tablosu’na göre bakiye yaşam süresinin 25 yıl 9 ay 14 gün olduğu, İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 22.06.2017 tarihli rapora göre dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’ın %75 oranında asli ve ölen yaya …’in %25 oranında tali kusurlu olduğu, buna göre yapılan hesaplamaya göre davacı …’in talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 5.707,56 TL olduğu ve davalı tarafın %75 oranında kusuru dikkate alındığında davacı …’in talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 4.280,67 TL olduğu, kazaya karışan sigortalı … plakalı aracın 25.04.2013 – 25.04.2014 tarihleri arasında davalı … şirketi tarafından 250.000 TL ölüm teminatı ile ZMMS sigorta poliçesiyle sigorta kapsamına alındığı ve 04.07.2013 tarihli kazanın da poliçe teminat süresi içerisinde meydana geldiğinin tespit edildiği bildirilmiştir.
Yine alınan raporda davacı eş … için rapor tarihi itibariyle güncel hesaplama yapılarak destekten yoksun kalma tazminatının 302.681,99 TL, davacı … için hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatının 4.280,67 TL, dava dışı anne … için 1.055,44 TL, dava dışı kısıtlı kardeş … için 38.364,53 TL olmak üzere toplam destekten yoksun kalma tazminatının 346.382,63 TL olarak hesaplandığı, ZMMS sigorta teminat limitinin ise 250.000,00 TL olması nedeniyle davalı … şirketi yönünden yapılan oranlamaya göre davacı eş … için davalı … şirketinin 218.459,27 TL’den, davacı çocuk … için ise 3.089,55 TL destekten yoksun kalma tazminatından sorumlu olduğu, hasar ihbarı üzerine 29.04.2014 tarihinde hasar dosyasının açıldığının davalı … şirketi tarafından bildirildiği, bu tarihe 8 iş günü ilavesiyle davalı … şirketinin 12.05.2014 tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabulünün gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Yine aynı aktüer bilirkişiden tarafların rapora itirazlarının değerlendirilmesi açısından ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 03.11.2022 tarihli ek raporda hesaplama yönteminin TRH 2010 Yaşam Tablosu ve bilinmeyen dönem kazançlarının her yıl %10 arttırılıp %10 iskonto edilmesi şeklindeki progresif rant formülü kullanılarak yapıldığının, Yargıtay’ın ilgili Hukuk Dairelerinin 2021 yılında bu formülün uygulanmasında mutabık kaldıkları, bu nedenle 1,8 teknik faiz uygulamasının yerinde olmadığı, davacı …’in kaza tarihinde 22 yaşında olup zihinsel/fiziksel bir engel sebebiyle ölen babasının desteğine muhtaç olduğuna dair bir delilin dosya kapsamı belgeler içinde bulunmadığı, bu nedenle bir işte çalışabilir, geçimini sağlayabilir durumda olduğu, buna göre üniversite mezunu olan davacı …’nın 25 yaşından sonrası için ölen babasından destek almaya devam etmesini gerektirir özel durumunun bulunduğunun ispat edilemediği dikkate alındığında yapılan hesaplamada herhangi bir değişiklik gerekmediği belirtilerek önceki rapordaki görüşün aynen muhafaza edildiği bildirilmiştir.
Davacı vekili sunmuş olduğu 27.12.2022 tarihli dava değerinin artırılmasına ilişkin dilekçe ile; alınan bilirkişi raporunda davacı …’in davalı taraftan talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 4.280,67 TL olarak hesaplandığı, ancak davacı anne …’in güncel alacağının ise 302.681,99 TL olarak hesaplanması sebebiyle her ikisinin toplamının 306.962,66 TL olması sebebiyle sigorta teminat limitinin aşıldığından bahisle oranlama yapılmak suretiyle davalı … şirketinin sorumluluğunun davacı … için 3.089,55 TL olduğu ve hakkındaki dava daha önce kesinleşmiş olan diğer davacı … için ise davalı … şirketinin sorumluluğunun 218.459,27 TL olduğu hesaplanmış ise de, davalı … şirketinin davacı … için hesaplanan 4.280,67 TL tazminatın tamamından sorumlu olduğu, zira davacı … için mahkemenin 27.12.2018 tarihli önceki kararında belirlenmiş olan 118.339,66 TL’lik o günün asgari ücreti ve güncel verilerine uygun olarak hesaplanan tutarın istinaf edilmediği ve bu nedenle kesinleştiği, bu nedenle davacı … için kararın kesinleşmiş olması sebebiyle güncel verilere göre raporda hesaplama yapılarak davacı … alacağının 302.681,99 TL olarak hesaplanmasının isabetli olmadığı, bu nedenle davacı … için önceki karar ile kesinleşen alacak olan 118.339,66 TL ve davacı … için de 4.280,67 TL olarak alındığında her iki tazminatın tamamının sigorta teminatı dahilinde kaldığından davacı … için 4.280,67 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı …’dan 04.07.2013, diğer davalı … şirketi yönünden 12.05.2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir BAM … Hukuk Dairesi’nin ilgili kararından sonra mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve aktüer bilirkişiden alınan 02.06.2022 ve 03.11.2022 tarihli raporların birlikte değerlendirilmesi neticesinde, davacı …’in 09.03.1991 doğumlu olup, babası olan desteği kaybettiği 04.03.2013 tarihinde 22 yaşında olduğu, SGK’dan dosyaya getirtilen hizmet döküm cetvellerine göre babasının ölüm tarihinde çalışmadığı, kendisinin üniversite mezunu olduğu, bu nedenle 25 yaşına kadar 3 yıl süre ile babasının kendisine destek olacağının kabulünün gerektiği, bunun dışında davacı …’nın 25 yaşından sonrası için de ölen babasının desteğine muhtaç olduğuna dair zihinsel/fiziksel bir engelinin bulunduğuna dair bir delilin dosya kapsamı belgeler arasında yer almadığı, bu nedenle davacı …’in 25 yaşına kadar ölen babasının desteğinden yararlanabileceği sonucuna varılmıştır. Bu kapsamda aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen raporda TRH 2010 Yaşam Tablosu ve bilinmeyen dönem kazançların her yıl %10 arttırılıp %10 iskonto edilmesi yöntemi ile yapılan ve davalı sigortalı araç sürücüsünün %75 kusur oranı ve ölen desteğin asgari ücret düzeyindeki geliri dikkate alınarak yapılan hesaplama neticesinde davacı …’in talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 4.280,67 TL olarak hesaplandığı görülmüştür. Kaza tarihi itibariyle davalı …’a ait olup, iş bu davalının sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davalı … şirketi tarafından ZMMS sigorta poliçesi ile 250.000,00 TL limitle sigorta kapsamına alındığı dosya kapsamı belgelerle sabittir. Her ne kadar aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen 02.06.2022 tarihli raporda davacı eş … için destek hesabı güncellenmek suretiyle davacı eş Makbule için 302.681,99 TL, davacı … için 4.280,67 TL ve yine Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla dava dışı … için hesaplanan 1.055,44 TL ve kardeş kısıtlı … için hesaplanan 38.364,53 TL olmak üzere toplam tazminat tutarının 346.382,63 TL olması ve bu tutarın 250.000,00 TL’lik poliçe limitini aşması nedeniyle oranlama yapılmak suretiyle davacı … için talep edilebilecek destekten yoksun kalma tazminatı 3.089,55 TL olarak hesaplanmış ise de, davacı … için mahkememizce daha önce verilen 27.12.2018 tarihli karar ile 118.339,66 TL maddi tazminata hükmedildiği, davacı … yönünden kararın istinaf edilmediği görülmekle davacı … için ilk kararda verilen 118.339,66 TL’lik destekten yoksun kalma tazminatının dikkate alınmasının gerektiği, davacı … yönünden ilk kararla hükmedilen 118.339,66 TL dikkate alındığında toplam tazminat tutarının (davacı … için 118.339,66 TL + davacı … için 4.280,67 TL + dava dışı … 1.055,44 TL + dava dışı … 38.364,53 TL =) 162.040,30 TL olduğu ve poliçe limiti teminatı dahilinde kaldığı görülmekle davacı … için aktüer bilirkişi tarafından 02.06.2022 tarihli raporda hesaplanan 4.280,67 TL yönünden davanın kabulüne karar verme gereği doğmuştur.
Davacı … açısından maddi tazminat istemi ile, her iki davacı açısından hükmedilen manevi tazminat istemi açısından mahkememizin … Esas, … Karar ve 27.12.2018 tarihli kararı ile karar verilmiş olup, bu taleplere ilişkin kısım açısından karar istinaf edilmediğinden bu istemler açısından önceki karar kesinleşmiş olduğundan yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına karar verme gereği doğmuştur.
Yukarıda anlatılan tüm gerekçelerle ; davacı … yönünden ise maddi tazminat isteminin kabulüyle; 4.280,67 TL maddi tazminatın davalı … yönünden haksiz fiil hükümleri gereğince kaza tarihi olan 04.07.2013, davalı … şirketi yönünden ise temerrüt tarihi olarak kabul edilen 12.05.2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacı …’e verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
2918 Sayılı KTK’nun 99/1 maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta olup, bu süre içerisinde tazminatın ödenmemesi halinde sigorta şirketi yönünden temerrüt gerçekleşmektedir. Dava konusu somut olay açısından ise davalı … şirketi tarafından dosyamıza gönderilen 04.03.2016 tarihli cevabi yazıda davacı tarafın başvurusu üzerine 29.04.2014 tarihinde hasar dosyası açıldığı bildirilmiştir. Bu kapsamda davacı taraf açısından davalı … şirketine müracaat tarihi olarak kabul edilen 29.04.2014 tarihine 8 iş gününün ilavesiyle davalı … şirketi yönünden temerrüt tarihinin 12.05.2014 tarihi olduğu anlaşılmış ve davalı … şirketi yönünden temerrüt tarihi olarak bu tarih kabul edilmiştir. Diğer davalı … yönünden ise haksız fiil hükümleri gereğince kaza tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacı … açısından maddi tazminat istemi ile, her iki davacı açısından hükmedilen manevi tazminat istemi açısından mahkememizin … Esas, … Karar ve 27.12.2018 tarihli kararı ile karar verilmiş olup, bu taleplere ilişkin kısım açısından karar istinaf edilmediğinden bu istemler açısından önceki karar kesinleşmiş olduğundan yeniden bir KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacı … yönünden maddi tazminat isteminin KABULÜYLE; 4.280,67 TL maddi tazminatın davalı … yönünden 04.07.2013, davalı … şirketi yönünden ise 12.05.2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacı …’e verilmesine,
Davacı … yönünden kabul edilen maddi tazminat istemi açısından karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereğince alınması gerekli olan 292,41 TL nispi karar ve ilam harcından dava değerinin arttırılmasına ilişkin talep aşamasında yatırılan 13,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 279,41 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı … yönünden kabul edilen maddi tazminat istemi açısından yatırılan toplam 13,00 TL harç, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin kararından sonra yapılan 133,75 TL posta ve tebligat giderleri ile 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 746,75 TL davalılardan tahsiliyle davacı …’e verilmesine,
Davacı … yönünden kabul edilen maddi tazminat istemi açısından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi gereğince hesaplanan 4.280,67 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … yüzüne karşı, diğer davalı … vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/03/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza