Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/978 E. 2023/108 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/978 Esas
KARAR NO : 2023/108

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/12/2021
KARAR TARİHİ : 16/02/2023

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesiye özetle : davalılar aleyhine 06/09/2021 tarihinde Bayındır İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya numaralı icra takip dosyası ile takibe geçildiğini, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiğini, 15/09/2021 tarihinde borçlular tarafından haksız olarak takibe itiraz edildiğini, itiraz üzerine arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını belirterek haksız olarak yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı şahıslar cevap dilekçesiyle; kendilerinin davacıya borçlarının bulunmadığından bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GÖREVSİZLİK KARARI : Dosyanın incelenmesinden iş bu dava dosyasının ilk olarak Bayındır Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açıldığı, Bayındır Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sırasında … Esas, … Karar sayılı karar ile iş bu davada Asliye Ticaret Mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verildiği görülmüştür.
Davanın ; davacı tarafça davalılar hakkında Bayındır İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla 25.02.2019 tarih 33.370,40 TL, 05.03.2019 tarih 37.774,00 TL ve 08.04.2019 tarih 58.075,00 TL ve yine 22.03.2019 tarih 35.552,00 TL’lik faturalara dayalı olarak toplam 164.771,40 TL üzerinden başlatılan ilamsız icra takibine vaki davalıların itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalılardan tahsili istemine yöneliktir.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 2016/10789 Esas, 2016/8226 Karar ve 18.10.2016 tarihli kararında belirtildiği üzere ; Mülga 6762 Sayılı TTK’nun 1463.maddesine göre ; Bakanlar Kurulu’nca 18.06.2007 tarihinde karalaştırılmış, 21.07.2007 tarih ve 26589 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 2007/12362 Sayılı Bakanlar Kurul’u Kararında esnaf-tacir ayrımının nasıl yapılacağı belirlenmiş olup, 6103 Sayılı TTK’nun Yürürlüğü Ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 10.maddesinde ticari işletmeler hakkında 6102 Sayılı TTK’nun 11.maddesinin 2.fıkrasında öngörülen Bakanlar Kurulu Kararı çıkarılıncaya kadar yürürlükte bulunan düzenlemelerin uygulanacağı belirtildiğinden Bakanlar Kurulu Kararının uygulanmasına devam edilerek esnaf ve tacir ayrımının anılan kararda belirtilen kıstasların değerlendirilmesi sureti ile yapılması gerecektir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacı …’nün ticaret sicil kaydı var ise gönderilmesi istenilmiş olup, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gelen 15.12.2022 tarihli cevabi yazıda davacının şahsi ticaret sicil kaydının bulunmadığı bildirilmiştir. Yine mahkememizde yapılan yargılama sırasında davacı …’nün tacir olup olmadığının tespiti açısından ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmış olup, davacı ile ilgili olarak Kocasinan Vergi Dairesi’nden gelen 23.12.2022 tarihli cevabi yazıda davacının 2021 yılı gelir vergisi beyannamesinde brüt satışlarının 578.991,58 TL olduğu, 2022/07-09 gelir geçici beyannamesinde ise 1.259.486,34 TL brüt satışının olduğunun bildirilmiş olup, ekindeki vergi beyannamelerinin incelenmesinden davacının bilanço usulüne göre defter tuttuğu ve bu nedenle tacir olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davalı … ve …’ın ticaret sicil kaydı var ise gönderilmesi istenilmiş olup, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gelen 16.12.2022 tarihli cevabi yazıda davalıların şahsi ticaret sicil kaydının bulunmadığı bildirilmiştir.
Yine mahkememizde yapılan yargılama sırasında davalı … tacir olup olmadığının tespiti açısından ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmış olup, bu davalı ile ilgili olarak Bayındır Vergi Dairesi’nden gelen 14.12.2022 tarihli cevabi yazıda davalının 12.03.2013 tarihinde canlı hayvanların toptan ticareti faaliyetine başladığı ve 31.10.2019 tarihinde faaliyetini terk ettiği bildirilmiş olup, ilgili yazı cevabı ekindeki yıllık gelir vergisi beyannamelerinin incelenmesinden davaya konu ihtilaflı faturaların düzenlendiği 2019 yılı için gayri safi hasılatının 33.000,00 TL olduğu ve bu tutarın VUK 177/2.bendi gereğince 2019 yılı defter tutma haddinin 120.000,00 TL olması nedeniyle bu haddin altında kaldığı, bu nedenle bu davalının tacir olmayıp esnaf olarak ticari faaliyet içerisinde bulunduğunun kabulü gerekmiştir.
Yine mahkememizde yapılan yargılama sırasında davalı … tacir olup olmadığının tespiti açısından ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmış olup, bu davalı ile ilgili olarak Bayındır Vergi Dairesi’nden gelen 14.12.2022 tarihli cevabi yazıda davalının 05.03.2019 tarihinde et toptan ticareti faaliyetine başladığı ve faaliyetine devam ettiği, işletme defterine tabi olduğu belirtilmiş olup, ilgili yazı cevabı ekindeki yıllık gelir vergisi beyannamesinin incelenmesinden davaya konu ihtilaflı faturaların düzenlendiği 2019 yılı için gayri safi hasılatının 114.540,00 TL olduğu ve bu tutarın VUK 177/2.bendi gereğince 2019 yılı defter tutma haddinin 120.000,00 TL olması nedeniyle bu haddin altında kaldığı, bu nedenle bu davalının tacir olmayıp esnaf olarak ticari faaliyet içerisinde bulunduğunun kabulü gerekmiştir.
Bu şekilde Ticaret Sicil Müdürlüğü ve Vergi Dairesi’nden gelen yazı cevaplarının birlikte değerlendirilmesi neticesinde her iki davalının da tacir olmadığı anlaşılmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5.maddesini değiştiren ve 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 Sayılı yasanın 2.maddesi ile “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usül hükümleri uygulanır ” şeklindeki düzenleme ile , artık 01/07/2012 tarihinden sonra açılacak davalarda sözü edilen iki mahkeme arasındaki ilişki görev ilişkisi olup , görevin 6100 Sayılı HMK’nun 137,138 maddeleri gereğince dava şartları arasında sayılmış olması nedeniyle, mahkemenin görevli olup olmadığı yargılamanın her hal ve safhasında talep üzerine veya mahkemece re’sen incelenip gözetilmesi gerekmektedir.
Bir davanın veya işin Asliye Ticaret Mahkemesinde görülebilmesi için ; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan bir uyuşmazlık olması veya uyuşmazlığın 6102 Sayılı T.T.K.’da düzenlenen hususlardan doğan bir uyuşmazlık olması veya TTK’nun 4.maddesinde( b-c-d-e-f) sayılan dava veya işlerden bulunması, yahut özel bir yasal düzenleme ile davanın Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğinin açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
Bu açıklamalara göre; dava konusu somut olayda, her ne kadar davacı tacir ise de, davalıların ticaret sicilden ve vergi dairesinden gelen yazı cevapları gereğince tacir olmadığı, dava konusu uyuşmazlığın TTK.’nun 4.maddesinde sayılan uyuşmazlıklar arasında yer almadığı, davanın ticaret mahkemelerinde bakılacağına ilişkin açık bir yasal düzenlemenin de bulunmadığı, bu itibarla davanın; ticari bir dava olmaması nedeniyle davaya bakma görevinin mahkememize ait olmayıp, genel hükümlere göre çözülmesi gereken dava olması nedeniyle iş bu davada mahkememiz görevli bulunmadığından davanın usulden reddine, görevli mahkemenin Bayındır Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, iş bu kararın İstinaf kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde yargı yerinin belirlenmesi açısından dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
İş bu davada mahkememiz görevli bulunmadığından davanın usulden REDDİNE,
Görevli mahkemenin Bayındır Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
İş bu kararın İstinaf kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde yargı yerinin belirlenmesi açısından dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,
Harç ve yargılama giderlerlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/02/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza