Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/964 E. 2023/113 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/964
KARAR NO : 2023/113

DAVA : Tazminat (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : 16/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği … tarihli dava dilekçesinde; davalıların, davacı kooperatifin 2013 yılından önceki yöneticileri olduğunu, davalıların yönetici olduğu dönemde kooperatif inşaatlarının bir bölümünün yapıldığını, bu işler için kooperatif ile 13 ayrı taşeron arasında eser sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmelerden sıva işleri taşeronu … … ile kooperatif arasında yapılan sözleşme dışındaki tüm sözleşmelerde yapılan işlerde çalışacak işçilerin taşeronlar tarafından sigortalanacağının hüküm altına alındığını ancak sıva işleri taşeronu … … ile yapılan sözleşmede işçilerin sigortasının taşeron tarafından yapılacağının hüküm altına alınmadığını, sıva işleri taşeronu … … tarafından çalıştırılan işçilerden …’ nın iş kazası geçirdiklerini, taşeron ile yapılan sözleşmeye sıva işinde çalışan işçilerin taşeron tarafından sigortalanacağı hükmü konulmadığı için taşeron tarafından kaza geçiren işçilerin sigortasının yapılmadığını ve bu durumun kaza sonrası ortaya çıktığını, kazadan sonra işçilerin tedavisinin sağlanması amacıyla kazalı işçilerin taşeron işçisi olduğu halde davalı eski kooperatif yöneticileri tarafından kooperatif işçisi olarak kaza tarihinde sigortalandırıldıklarını, işçilerden …’ ın tedavi ücretlerinin SGK tarafından ödendikten sonra SGK’ nin davacı kooperatif aleyhine açtığı İzmir 1. İş Mahkemesi’ nin … E. … K. sayılı dosyasında; davacı kooperatifin olayda asıl işveren olarak göründüğünden % 90 oranında kusurlu bulunarak SGK’ ye 9.286,00-TL peşin sermaye değerli gelir tutarı ile 9.403,49-TL ödemeye mahkum edildiğini, kararın İzmir 18. İcra Müd’ nün … E. sayılı dosyası ile icraya konulduğunu ve davacının toplam 39.839,98-TL ödediğini, dava konusu edilen zararın davalı kooperatif yöneticilerin kusurlu davranışları sonucu kazalı işçilerin kooperatif işçisi olarak sigorta yaptırmalarından kaynaklandığını bu nedenlerle 1163 sayılı Yasa’ nın 98. Maddesi yollaması ile TTK’ nin 336. Maddesinde belirtilen hallerde kusursuz olduklarını ispat etmedikçe yöneticilerin uğranılan zarardan müteselsilen sorumlu olduklarını belirtmiş ,davacı kooperatif zararı olan 39.839,98 TL nin icra dosyasına yatırıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalılar vekili Mahkememize verdiği …… tarihli cevap dilekçesinde; davacı kooperatif tarafından eski yönetim kurulu üyesi olan müvekkilleri aleyhine sorumluluk davası açılabilmesi için kooperatif genel kurulundan bu konuda yetki alınması ve davanın denetçiler tarafından açılması gerektiğini, davanın ise kooperatif yönetim kurulu üyeleri tarafından verilen vekaletnameye istinaden açılmış olduğundan öncelikle davanın usulden reddinin gerektiğini, davanın zaman aşımına uğradığını, esas yönünden müvekkillerinin 2008 yılında kooperatif yönetim kurulu üyesi sıfatı ile dava dışı taşeron … … ile kooperatife ait binanın sıva işlerinin yapımı konusunda taşeronluk sözleşmesi yaptıklarını, sözleşmenin istisna akdi olup, istisna akdinden kaynaklanan her türlü zarar ve ziyandan üst iş veren olarak kooperatif sorumlu ise de kooperatifin bu nedenle uğradığı zarar ve ziyan nedeniyle rücu hakkının sadece taşerona karşı kullanılabileceğini, taşeron tarafından yapılan iş esnasında iş kazası sonucu yaralanan …ve … tarafından açılan İzmir 6. İş Mahkemesi’nin 2010/969 ve İzmir 7. İş Mahkemesi’nin 2010/967 sayılı dava dosyalarından da müvekkillerine davanın ihbar edildiğini, bu dava dosyalarında alınan bilirkişi raporlarında eski yönetim kurulu üyesi olan müvekkillerinin şahsi sorumluluğuna dair tek bir cümle bulunmadığını, aynı şekilde SGK tarafından davacı sıfatı ile İzmir 1. İş Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasında da davalılar … Küçük Sanayi Kooperatifi, …ve … aleyhine açılan rücu istemli davada da davanın müvekkillerine ihbar edildiğini , bu dosyada yapılan yargılamada davaya cevap verildiğini, duruşmalara katılındığını, alınan bilirkişi raporlarında müvekkillerinin şahsi sorumluluğuna ilişkin tek bir cümle kurulmadığını, davacı tarafından müvekkillerine karşı salt yönetici sıfatında bulunduklarından bahisle açılan rücu davasının usul ve esas yönünden reddi gerektiğini belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin … Esas … Karar sayılı 11/04/2019 tarihli ” Davanın zamanaşımı nedeniyle reddine,” dair verilen karar İzmir BAM 20. HD.nin 2020/1295 Esas 2022/1447 Karar sayılı 29/09/2022 tarihli ilamıyla “Taraflar arasındaki uyuşmazlık, rücuen alacak istemine ilişkindir. Davacı kooperatif, 26/10/2008 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu taşeron firmanın çalıştırdığı işçilere SGK tarafından yapılan ödemeler nedeniyle SGK’nın davacıya yönelik açmış olduğu rücu davasında aleyhine verilen hüküm uyarınca SGK tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle takip dosyasında dava dışı SGK’ya ödediği tazminatın, kusurlu davrandıklarını iddia ettiği davacı kooperatifin eski yöneticisi olan davalılardan tahsilini talep etmiştir. BK’nun 147. maddesi gereğince rücu hakkından istifade eden müteselsil borçlulardan herbiri tediye ettiği miktar kadar alacaklının haklarına halef olur. Müteselsil sorumluların birbirlerine karşı açacakları rücu davalarında uygulanacak zamanaşımı süresi ile ilgili BK’da açık bir düzenleme bulunmadığından, bu hususta uygulanacak hüküm BK’nun 125. maddesidir. Bu maddede belirtilen 10 yıllık zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi de müteselsil sorumlunun ödeme yaptığı tarihtir. Davacı Kooperatifin gerçekleşen zararı ödediği tarihten itibaren zarar oluşacağından, davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödeme ve dava tarihi itibarıyla zamanaşımı süresi henüz dolmamış olduğundan; mahkemece, açıklanan hususlar gözönüne alınıp zamanaşımı def’i yeniden değerlendirilerek tüm delilller birlikte değerlendirilmek ve dava konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınarak tüm delilleri toplamak suretiyle, yapılacak yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair kararı doğru olmamıştır.
Kooperatifin sorumlular hakkında açtığı davada zamanaşımı, zarar verici olduğu iddia edilen eylemin dava açmaya yetkili organ tarafından öğrenildiği tarihinden başladığı, somut olayda bunun öğrenilmesinin de iş kazası nedeniyle işçilere ödeme yapan Sosyal Güvenlik Kurumunun davacı Kooperatife karşı rücu davası açıp, dava sonucu hükmedilen miktarı icra yoluyla tahsil ettiği tarih olduğu dikkate alınarak davalıların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından davacının itirazının kabulü ile kararın kaldırılması gerekmiştir….” gerekçesiyle Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilerek dosya Mahkememize iade edilmiştir.
İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün … dosyasının incelemesinde; alacaklının Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı , borçluların … Küçük Sanayi Kooperatifi ve …, borç miktarının 9.286,00 TL, diğer asıl alacak 353,21 TL geçici iş göremezlik, 9.402,49 TL tedavi masrafı, 2.285,11 TL vekalet ücreti, 952,60 TL mahkeme masrafı, 11.987,12 TL faiz olmak üzere toplam 34.266,53 TL , takip dayanağının İzmir 1. İş Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı ilamı olduğu , 05/07/2017 tarihinde borçlu vekilinin ödeme taahhüdünde bulunduğu, taahhüt doğrultusunda 07/04/2017 tarihinde 21.500,00 TL, 08/05/2017 tarihinde 7.029,49 TL, 06/06/2017 tarihinde 7.029,49 TL ödeme yapıldığı, alacaklı vekilinin 12/07/2017 tarihli dilekçesi ile dosyanın infazen işlemden kaldırılmasını talep ettiği, İcra Müdürlüğü’nce 13/07/2017 tarihinde talep doğrultusunda işlem yapılmasına karar verildiği belirlenmiştir.
İzmir 6. İş Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyasının incelemesinde ; ana dosyada davacının Sosyal Güvenlik Kurumu, davalıların …ve … Küçük Sanayi Kooperatifi, birleşen İzmir 6. İş Mahkemesi’nin … Esas, 2012/622 Karar sayılı dosyasında davacının Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, davalıların …, … Küçük Sanayi Kooperatifi ve … davanın alacak davası olduğu, 11/02/2015 tarihinde dava ve birleşen davadaki istemler birlikte değerlendirmek suretiyle davalı …hakkındaki davanın reddine, … Küçük Sanayi Kooperatifi ve … hakkındaki davanın kabulüne karar verildiği, kararın Yargıtay 10. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 30/11/2015 tarih, … Esas ,… Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verildiği belirlenmiştir.
İzmir 7. İş Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyasının incelemesinde; davacının …, davalının … Küçük Sanayi Yapı Kooperatifi , ihbar olunanların …, …, … … ve …, davanın tazminat davası olduğu, 11/04/2013 tarihinde davanın kısmen kabulü ile 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/10/2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, kararın Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 18/06/2013 tarih , …… Esas ,……… Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verildiği belirlenmiştir.
İzmir 6. İş Mahkemesi’nin ……. Esas, …… Karar sayılı dosyasının incelemesinde; davacının …, davalının … Küçük Sanayi Yapı Kooperatifi, ihbar olananların …, …, … ve … …, davanın tazminat davası olduğu, 09/04/2012 tarihinde davanın kısmen kabulü ile 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, kararın Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 05/06/2012 tarih, ……. Esas , ……. Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verildiği belirlenmiştir.
İstinaf ilamı öncesinde dava sorumluluk davası niteliğinde olduğundan davacı tarafa sorumluluk davası açılmasına yönelik genel kurul kararını ibraz etmek üzere süre verilmiş, davacı tarafça davacı kooperatifin 18/06/2017 tarihli genel kurul toplantı tutanağı ve eklerinin sunulduğu, genel kurulun 7. Gündem maddesi ile ” İş yerinde kaza geçiren işçiler ile davanın sonucunda ortaya çıkan maddi boyutun bütçeye göre ödenmesi ve eski yöneticilere rücu davası açılması ile ilgili yönetim kuruluna yetki verilmesi oy birliği ile kabul edildi” kararının alındığı belirlenmiştir.
İstinaf ilamı öncesinde davalıların görev yaptığı dönemde kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlal edip etmedikleri, etmişler ise bundan bir zarar doğup doğmadığı, doğmuş ise bunun miktarının belirlenmesine yönelik olarak dosya ve davacı kooperatif kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış alınan 24/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda ; davalıların görev yaptıkları dönemde 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun yönetim kurulu üyelerinin titizlik derecesi ve sorumlulukları başlığı altındaki 62. ve Kooperatifler Ana Sözleşmesinin 48. maddesine uymadıkları , kooperatif işlerinin yönetimi için gereken titizliği göstermedikleri, başarı ve gelişmesi yolunda gayret göstermedikleri, yönetim kurulu üyelerinin kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan müteselsilen sorumlu olup kooperatife tazmin etmekle yükümlü oldukları, davalı yönetim kurulu üyelerinin görevlerini ve yükümlülüklerini ihlal ettikleri, kooperatifin kaza geçiren 2 işçinin tazminatları dahil 225.764,99 TL zarara uğratıldığı, %10 kusurlu bulunan şantiye şefi …’ın kusurundan doğan zararını ödemiş olduğu, söz konusu asıl dosya kapsamında yine icra borcunun ödendiği ve bu dosyanın kapatıldığı, kooperatifin hala ödemek durumunda bulunduğu 77.435,36 TL 4. İcra Dairesi’ne olan borcu ve her iki kazazedenin hak kazandığı 110.000,00 TL tutarındaki tazminatın ödenmediği, buna göre toplam borcunun 187.435,36 TL olarak devam ettiğinin tespit edildiği ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunun alınmasından sonra davacı tarafça 15/11/2018 tarihinde ıslah dilekçesi sunulmuş, ıslah dilekçesinde talebin 40.558,99 TL ‘ye yükseltildiği belirlenmiştir.
İstinaf ilamı öncesinde dava sorumluluk davası niteliğinde olduğundan ve davanın denetçiler tarafından açılması gerektiği anlaşıldığından davacı vekiline denetçilerden alınacak vekaletnamenin ibrazı için süre verilmiş, davacı tarafça denetçilerden alınan vekaletnameler dosya içerisine sunulmuştur.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda davacı tarafça davalıların davacı kooperatifin 2013 yılından önceki yöneticileri olduğu, davalıların yönetici olduğu dönemde kusurlu davranışları ile davacı kooperatifi zarara uğrattıklarından bahisle oluşan kooperatif zararının giderilmesine yönelik olarak davalılar hakkında Mahkememize dava açıldığı,
Davanın kooperatif yöneticilerin sorumluğuna yönelik dava olduğu, tazminat davasının açılması için davacı kooperatifin 18/06/2017 tarihinde yapılan genel kurulunda karar alındığı, davanın kooperatif başkanlığı tarafından açıldığı ancak daha sonra denetçilerden de vekaletname alınarak usulü eksikliğin giderilmiş olduğu,
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ‘nda sorumluluk davasına ilişkin düzenleme yapılmadığı, 1163 sayılı yasanın 98. Maddesi gereğince TTK daki Anonim Şirketlere ait hükümlerin uygulanmasının gerektiği, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü Ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun ‘ un 2. Maddesi hükmü doğrultusunda sözleşme ve iş kazası tarihi göz önüne alındığında olayda 6762 sayılı TTK hükümlerinin uygulanması gerektiği,
6762 TTK ‘nın 309. Maddesinde ” Mesul olan kimselere karşı tazminat istemek hakkı davacının zararı ve mesul olan kimseyi öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve her halde zararı doğuran fiilin vuku bulduğu tarihten itibaren 5 yıl geçmekle mürüruzamana uğrar. Şu kadar ki bu fiil cezayı müstelzim olup ceza kanununa göre müddeti daha uzun mürüruzamana tabi olursa tazminat davasına da o mürurzaman tatbik olunur” düzenlemesinin bulunduğu, dava konusu edilen iş kazasının 26/10/2008 tarihinde gerçekleştiği, dava dilekçesinde bahsi geçen taşeron sözleşmesinin tarihinin ise 25/09/2008 olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın rücuen alacak istemine ilişkin olduğu , davacı kooperatifin, 26/10/2008 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu taşeron firmanın çalıştırdığı işçilere SGK tarafından yapılan ödemeler nedeniyle SGK’nın davacıya yönelik açmış olduğu rücu davasında aleyhine verilen hüküm uyarınca SGK tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle takip dosyasında dava dışı SGK’ya ödediği tazminatın, kusurlu davrandıklarını iddia ettiği davacı kooperatifin eski yöneticisi olan davalılardan tahsilini talep ettiği , BK’nun 147. maddesi gereğince rücu hakkından istifade eden müteselsil borçlulardan herbirinin tediye ettiği miktar kadar alacaklının haklarına halef olacağı ,müteselsil sorumluların birbirlerine karşı açacakları rücu davalarında uygulanacak zamanaşımı süresi ile ilgili BK’da açık bir düzenleme bulunmadığından, bu hususta uygulanacak hüküm BK’nun 125. Maddesi olduğu , bu maddede belirtilen 10 yıllık zamanaşımı süresinin başlangıç tarihinin de müteselsil sorumlunun ödeme yaptığı tarih olduğu ,davacı kooperatifin gerçekleşen zararı ödediği tarihten itibaren zarar oluşacağından, davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödeme ve dava tarihi itibarıyla zamanaşımı süresi henüz dolmamış olduğu, TTK nun 309. Maddesindeki 2 yıllık zaman aşımı süresi ile ilgili olarak ta Kooperatifin sorumlular hakkında açtığı davada zaman aşımının, zarar verici olduğu iddia edilen eylemin dava açmaya yetkili organ tarafından öğrenildiği tarihinden başladığı, somut olayda bunun öğrenilmesinin de iş kazası nedeniyle işçilere ödeme yapan Sosyal Güvenlik Kurumunun davacı Kooperatife karşı rücu davası açıp, dava sonucu hükmedilen miktarı icra yoluyla tahsil ettiği tarih olduğu ve tahsilat tarihi olan 07/04/2017 tarihi ile dava tarihi arasında 2 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı ve davalının zaman aşımı definin reddinin gerektiği ,
Kural olarak; yönetim kurulu üyelerinin kooperatif adına yaptıkları işlemlerden dolayı kişisel olarak sorumlu tutulamayacakları ancak 6762 sayılı TTK’ nin 336. maddesinde belirtilen hallerde ortaklığa ve ortaklık alacaklılarına karşı kusursuz olduklarını ispat etmedikçe tüm yöneticilerin oluşan zarardan müteselsilen sorumlu olacakları, yönetim kurulu üyelerinin görevlerini ifaları sırasında bir zarar oluşmuşsa, bu zararın üyelerin kusurlu eylemi sonucunda meydana geldiğinin kabulünün gerektiği, Türk Ticaret Kanunu’ nun yönetim kurulu üyeleri için ispat yükü ters çevrilmiş kusur esasına dayanan bir sorumluluk öngördüğü ve yönetim kurulu üyeleri aleyhine kusur karinesi kabul ettiği, TTK’ nin 338. maddesinde; yönetim kurulu üyelerinin kusur ve sorumluluklarının bulunmadığını ispat edemedikleri takdirde zarardan sorumlu olduklarının düzenlendiği, davalıların davacı kooperatifin yönetiminde bulundukları dönemde dava dışı … … ile 25.09.2008 tarihinde “Taşeronluk Sözleşmesi” ni imzaladıkları , yapılan sözleşmede çalışan işçilerin sigortasının taşeron tarafından yapılacağının hüküm altına alınmadığı, söz konusu taşeronun çalıştırdığı işçilerden …’nın 26.10.2008 tarihinde iş kazası geçirdikleri, kaza geçiren işçilerin tedavi ve diğer ücretlerinin SGK tarafından ödendiği, yapılan ödemenin rücuen tahsiline yönelik olarak SGK tarafından davacı kooperatif hakkında İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, takip sırasında dava dışı SGK ‘ya 35.558,99 TL ödendiği, davalıların görev yaptıkları dönemde 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun yönetim kurulu üyelerinin titizlik derecesi ve sorumlulukları başlığı altındaki 62. ve Kooperatifler Ana Sözleşmesinin 48. maddesine uymadıkları , kooperatif işlerinin yönetimi için gereken titizliği göstermedikleri ve davacı kooperatifin zarara uğramasına sebebiyet verdikleri , davacı tarafça dava dilekçesinde dava dışı işçi …için ve İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası yönünden yapılan ödeme ile ilgili talepte bulunulduğu , söz konusu ödemenin ise bilirkişi raporunda 35.558,99 TL olduğunun belirtildiği ve yapılan bu ödemenin kooperatif yöneticileri olan davalılardan sorumluluk davası hükümleri doğrultusunda tahsilinin gerektiği , davacı tarafça ıslah dilekçesi ile dava dışı işçi … için ve İzmir 4. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası yönünden yapılan ödeme ile ilgili de talepte bulunulduğu ancak söz konusu talebin dava dilekçesinde ileri sürülmediği ve talebin ıslah dilekçesi ile ilk kez ileri sürüldüğü, dava dilekçesinde talep edilmeyen söz konusu bedelin ıslah dilekçesi ile talep edilmesinin mümkün olmadığı gibi ayrıca söz konusu ödemenin dava tarihinden sonra 06/12/2017 tarihinde yapıldığı ve davacının söz konusu talebinin reddinin gerektiği incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 35.558,99 TL nin dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine ,
Fazlaya ilişkin isteğin REDDİNE,
2-Alınması gereken 2.429,03 TL harçtan peşin alınan 680,37 TL ile ıslah sırasında alınan 50,00 TL nin mahsubu ile bakiye 1.698,66 TL harcın davalı tarafça tamamlanmasına ,
3-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 5.000,00 TL tek vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 14 davetiye bedeli 153,50 TL , bilirkişi inceleme ücreti 500,00 TL olmak üzere toplam 653,50 TL yargılama giderinin red ve kabule göre 573,00 TL lik bölümünün davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan bölümünün davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça yatırılan 766,37-TL harç giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar davacı vekili Av. … ile davalılar vekili Av. …’in yüzüne karşı açıkça okunup anlatıldı. 16/02/2023

Başkan …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Katip …
E-imzalıdır