Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/951 E. 2022/1095 K. 05.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/951 Esas
KARAR NO : 2022/1095

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2022
KARAR TARİHİ : 05/12/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı S.S. … arsa ve Konut Yapı Kooperatifinin İzmir … … mevkisinde … Ada …-… parsel … katlı bodrumlu villada 4 seneyi aşkın zamandan beri oturmakta olduğunu, Kooperatif … Elektrik Şirketinden aldığı elektrik enerjisini sitede oturan Kooperatif üyelerine hiçbir kar/kazanç gözetmeksizin aynen kullandırmakta ve tüketicilerin saatlerinden geçen enerji durumuna göre tüketicilerden tahsilat yapılmakta olduğunu, Kooperatif üyesi olan ve 4 seneyi aşkın sitede 3 katlı villada oturan davalı …’ın elektrik saatini zincirlerle sararak kililediğini ve okutulmasına imkan verilmediği için ne kadar enerji kullandığı hususunun ancak kıyasen hesaplanabildiğini, kooperatif görevlilerinin her ay ev ev dolaşarak tüketicilerin saatlerini okuyarak ne kadar enerji sarfettiklerini tespit edip kuruşlandırma yapmakta olduğunu ve Kooperatif Genel Merkezince paranın tahsil edildiğini, icraya konu yaptıkları miktardan çok daha fazla elektrik enerjisi kullanmış olabileceğini, itirazın iptali ile %20‘den az olmamak üzere icra inkar tazminata hükmedilmesine ve yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmemiştir.
DAVA:
Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6102 Sayılı TTK’ya 7155 sayılı yasanın 20.maddesi ile eklenen madde 5/A maddesi ile “(1) Bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” düzenlemesi getirilmiştir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabulucuk Kanununa 7155 sayılı yasanın 23.maddesi ile eklenen 18/A maddesi ile de “(1) İlgili kunanlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanı, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir…” hükmüne yer verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nun 115 maddesi ise “Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiğilinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” şeklindedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının kooperatif üyeliğinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhinde takibe giriştiği, davalının takibe itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasını ikame ettiği, dava konusu uyuşmazlıkta arabuluculuğun dava şartı olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesinin ekinde dava şartı zorunlu arabuluculuk son oturum tutanağına ilişkin belgeyi sunmadığı, Uyap sisteminden yapılan incelemede de arabuluculuk başvurusuna dair bir kaydın mevcut olmadığı, davacının dava şartı zorunlu arabuluculuğa başvurmadan dava açtığı anlaşılmakla, 6325 sayılı Yasanın 18/A-2. maddesi uyarınca herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2. Maddeleri ile 6100 sayılı HMK’nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 202,12 TL harçtan mahsubu ile bakiye 121,42 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan masrafların kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluklarında dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 05/12/2022

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA