Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/914 E. 2023/459 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/914
KARAR NO : 2023/459
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/11/2014
KARAR TARİHİ : 13/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği 13/11/2014 tarihli dilekçesinde; 15/04/2012 günü sürücü …’nın sevk ve idaresindeki davalı kurum tarafından Yeşilkart sorumluluğundaki … plaka sayılı aracın şerit üzerinde yakıtı bittiği için müvekkili … tarafından iteklenen, sürücülüğünü ise …’ün yaptığı … sayılı araca çarpması sonucunda yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kaza sonucu müvekkilinin sakat kaldığını ve çalışamaz hale geldiğini, müvekkilinin zararlarının kusur ve aktüerya bilirkişileri tarafından hesaplanacağından belirsiz alacak davası açma zorunluluğu doğduğunu, davalıların her birine ayrı ayrı başvurulduğunu, Güvence Hesabının zarara karşılık 45.604,87 TL ödeme yaptığını, söz konusu ödemenin az olup ibranamenin iptali gerektiğini ,diğer davalının ise başvuruyu reddettiğini belirtmiş, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile belirsiz alacak davası olarak davacı için kalıcı sakatlıktan doğan güç ve efor kaybı nedeniyle 1.000,00 TL ve geçici iş göremezlik sebebiyle 100,00 TL maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu vekili Mahkememize verdiği 12/12/2014 tarihli cevap dilekçesinde; 28/06/2008 gün ve 26920 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan yönetmeliğe göre çalışma usul ve esasları düzenlenmiş olan müvekkili büronun yabancı ülke … Büroları ile yaptığı İnternational Regulations Anlaşma çerçevesinde yabancı plakalı araçların Türkiye’de karıştıkları kazalarda şayet geçerli bir … sigortaları mevcut ise … Sigortacıları adına kusur esasına göre sebebiyet veren 3. Şahıs hasarlarının tedvir ettiğini, yabancı plakalı aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucu ortaya çıkan hasarlar için kusur esasına göre ve yabancı sigorta şirketine izafeten mali sorumluluk sigortası limit ve şartları çerçevesinde müvekkili büronun sorumluluğunun doğduğunu, 15/04/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralandığından bahisle davacının maluliyet tazminatı talebini büroya ilettiğini ve … numaralı hasar dosyası açıldığını, kaza sonrası tutulan kaza raporuna göre yabancı plakalı araç sürücüsünün hiçbir kusurunun bulunmadığını, saat 22.20’de yakıtı bittiği için davacı tarafından iteklenen … plakalı aracın ışıklandırmasının kapalı olduğunu ve tedbir alınmadığını, … sayılı araç sürücüsünün KTK 84 Kod 11 maddesini ihlal ederek asli kusurlu olduğunu, davacı …’ın da KTK 84 Kod 5 ve 10 maddelerini ihlal ettiğini ve kusurlu olduğunu, yabancı plakalı aracın … Sigorta Sertifikası bulunduğunu, Güvence Hesabının yaptığı ödemenin sebebinin kazaya neden olan … Plakalı Türk aracın trafik sigortasının olmaması olduğunu, ceza mahkeme kararının bekletici mesele yapılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının kaza sonucu maluliyete uğrayıp uğramadığının tespitinin gerektiğini ayrıca illiyet bağının araştırılması gerektiğini, davacının herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan tazminat alıp almadığının da tespitinin gerektiğini, hesaplamanın aktüerya tarafından yapılması gerektiğini belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Güvence Hesabı vekili Mahkememize verdiği 16/12/2014 tarihli cevap dilekçesinde; davanın … sayılı aracın sürücüsü … ve işleten konumundaki …’a ihbarını talep ettiklerini, olayın … plaka sayılı aracın işletilmesi esnasında gerçekleşmediğinden müvekkilinin zarardan sorumluluğunun bulunmadığını, olayın davacıya diğer bir aracın yaya iken çarpması şeklinde olduğunu , burada sigortasız araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını ve ayrıca araç işletilme halinde olmadığından müvekkili kurumun sorumluluğu bulunmadığını, Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 15. Maddesi uyarınca davacıya yapılan ödeme ile borçtan ve yükümlülükten kurtulduğunu, davacı tarafından imzalanan ibranamenin geçerli olduğunu ve borcu ortadan kaldırdığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkilinin ZMMS teminat limitleri ve kusur oranı ile sınırlı sorumlu olduğunu, maluliyet oranının Adli Tıp tarafından belirlenmesi gerektiğini, davacının maddi zararının ancak aktüeryal inceleme sonucu tespit edilebileceğini, geçici iş göremezlik döneminin tazminat hesabına dahil edilemeyeceğini, kabul anlamına gelmemek üzere ancak ödeme tarihinden yasal faiz talep edilebileceğini belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 15/10/2019 tarih, …. Esas …. Karar sayılı ilamı ile “…
1-Davacının sürekli iş göremezlik talebi ile ilgili davasının davalı Güvence Hesabı yönünden REDDİNE,
2-Davacının sürekli iş göremezlik talebi ile ilgili davasının davalı Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu yönünden KISMEN KABULÜNE, 39.724,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu ‘ ndan alınarak davacıya verilmesine, Davacının sürekli iş göremezlik talebi yönünden faizin cinsi ve başlangıç tarihine yönelik fazlaya ilişkin isteğinin REDDİNE,
3- Davacının geçici iş göremezlik talebi ile ilgili davasının KISMEN KABULÜNE, 3.907,93 TL geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davacının geçici iş göremezlik talebi yönünden faizin cinsi ve başlangıç tarihine yönelik fazlaya ilişkin isteğinin REDDİNE, …” dair verilen kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine İzmir BAM. … Hukuk Dairesi’nin 09/11/2022 tarih, … Esas 2022/1691 Karar sayılı ilamı ile “…
1-) Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükme esas alınan kusura yönelik İTÜ bilirkişi heyet raporu ile maluliyetin tespitine yönelik olarak alınan Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu’nun 25.06.2018 tarihli heyet raporunun somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu anlaşılmakla, taraf vekillerinin kusura ve maluliyetin tespitine yönelik istinaf başvuruları haklı görülmemiştir.
2-) Mahkemece davacıya olayla ilgili SGK tarafından herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, verilen 08.01.2016 tarihli cevabi yazıda kayıtların tetkikinde herhangi bir dosyaya rastlanılmadığı belirtilmekle davacının SGK’dan herhangi bir ödeme almadığının anlaşılması karşısında bu yöndeki davalı istinaf itirazları da haklı görülmemiştir.
3-) Karayolları Trafik Kanununun 85. maddesi ve 88. maddesinde motorlu araçların işletilmesi neticesi üçüncü kişinin zarar görmesi durumunda o aracın işleteni, aracın sürücüsü ve varsa teşebbüs sahibinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu ayrıca birden fazla kişinin zararı tazminat ile yükümlü olması durumunda zarar görene karşı müteselsil sorumlu oldukları belirtmiştir. Bu haliyle Karayolları Trafik Kanunu, trafik kazaları neticesi doğacak zarar sorumluluğunda müteselsillik esasını benimsemiştir. Yine TBK 61. maddesinde de birden çok kişi aynı zarardan aynı sebeple yada çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu olabileceği vurgulanmıştır. Bu durum iki veya daha çok kişinin şahsında sorumluluğun ya da herhangi bir tazminat yükümlülüğün şartlarının gerçekleşmesi halinde söz konusu olur. İşte bu tür durumlarda sorumlular hakkında müteselsil sorumluluk hükümleri uygulanacaktır. Somut olayda mahkemece benimsenen kusur raporunda, kazada davacının %10 tali kusurlu, davalı Güvence Hesabı’nın sorumluluğunda olan … plakalı aracın sürücüsü %80 asli kusurlu, davalı Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu tarafından sigortalanan yabancı plakalı (… ) araç sürücüsü ise %10 tali kusurlu olarak belirlenmiş, bilirkişi tarafından hesaplanan işgöremezlik tazminatı yönünden tarafların kusur oranlarına göre hesaplama yapılarak hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Yukarıda da bahsedildiği üzere davacı müteselsil sorumluluk ilkesi gereği zararın tamamını isterse sorumluların tamamından isterse bir kısmından isteyebilir. Müteselsil sorumluluk kanundan doğan bir sorumluluk türü olup kazaya neden olan her iki araç sürücü/işleten/trafik sigortacıları medyana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumludurlar. Davacı vekili açıkça davalıların kusuru oranında sorumlu tutulmasını istemediğine göre davalıların müteselsil sorumluluğu bulunduğundan davalıların, davacının %10’luk kusuru düşüldükten sonra tespit edilecek zararın tamamından sorumlu tutulması gerekirken KTK 88 ve TBK 61. maddesine aykırı olarak davalıların kusuru oranında sorumlu tutulmaları doğru olmamıştır.
4-) 6098 Sayılı TBK’nın 163. maddesinde müteselsil borçlulukla ilgili olarak ‘‘Alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir. Borçluların sorumluluğu, borcun tamamı ödeninceye kadar devam eder.’’ düzenlemesi, 166/1. maddesinde ise ‘‘Borçlulardan biri, ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmişse, bu oranda diğer borçluları da borçtan kurtarmış olur.’’ düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda, davalılardan Güvence Hesabı’nın 25.04.2013 tarihinde davacıya ödeme yaptığı, alınan aktüer raporun ödeme tarihindeki verilere göre yaptığı güncelleneme neticesinde Güvence Hesabı’nın sorumluluğunun kalmadığı mahkemenin kabulünde olması rağmen davalının borcu ifasıyla, müteselsil sorumlu olan diğer davalı da 6098 Sayılı TBK’nın 166/1. maddesi gereği alacaklılara karşı borçtan kurtulmuş sayılacağından hem davalı Güvence Hesabı hakkında davanın reddine karar verilip hem de diğer davalının borçtan sorumlu tutulması doğru görülmemiştir…” gerekçesiyle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Aliağa … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasının incelemesinde; katılanın …, sanıkların … ve …, suçun taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma, suç tarihinin 15/04/2012 olduğu, sanık … hakkında açılan Kamu Davası’nın mağdurun şikayetçi olmaması sebebiyle TCK 73/4 ve CMK 223/8 maddeleri uyarınca düşürülmesine, sanık …’nın taksire dayalı kusurunun bulunmadığı anlaşıldığından CMK 223/2-c maddesi uyarınca beraatine karar verildiği, kararın 25/04/2018 tarihinde kesinleştiği, Asliye Ceza Mahkemesi’nce alınan birden fazla bilirkişi raporu bulunduğu, mahkemece 26/01/2018 havale tarihli bilirkişi kurulu raporundaki kusur oranları değerlendirilerek karar verildiği, söz konusu raporda … plaka sayılı araç sürücüsü …’ün ve mağdur …’in kusurlu olduğu,… Plaka sayılı araç sürücüsü …’nın kusursuz olduğunun belirtildiği belirlenmiştir.
İzmir …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasının incelemesinde; davanın vesayet davası olduğu 01/10/2014 tarihinde talebin kabulü ile hükümlü …’in vesayet altına alınmasına, kendisine babası …’in veli (vasi) olarak atanmasına karar verildiği, mahkemenin 28/10/2017 tarihli ek kararı ile vasinin görevine son verildiği belirlenmiştir.
İstinaf ilamı öncesi davacı vekilince vasiden alınan vekaletname ibraz edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
İstinaf ilamı öncesi davacının maluliyet oranının belirlenmesine yönelik olarak İzmir Adli Tıp Kurumu’ndan rapor istenilmiş, alınan 06/05/2015 tarihli İzmir ATK raporunda …’in 15/04/2012 tarihinde trafik kazası sonucu meydana gelen yaralanmalarının % 42 meslekte kazanma gücü kaybına neden olduğu, yaşa göre düzeltilmiş meslekte kazanma gücü kaybının % 40,2 olduğu ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
İstinaf ilamı öncesi kusur oranı ve talep edilebilecek tazminat miktarının belirlenmesine yönelik olarak bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan 23/10/2015 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; …’ün sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile kazanın oluşumunda etken olması sebebiyle asli derecede %75 oranında kusurlu olduğu , yaya …’in olay mahallinde … plaka sayılı aracı arka tarafından itekleyerek karıştığı trafik kazasında yaralanması ile sonuçlanan olayda kendi yaralanması ile ilgili olarak asli derecede ve %75 oranında müterafik kusurlu olduğu, sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile karıştığı trafik kazasında tali derecede ve % 25 oranında kusurlu olduğu, yapılan hesaplamada davacının müterafik kusuru ve Güvence Hesabı ödemesi mahsup edildikten sonra başkaca sürekli iş göremezlik zararı kalmadığı, geçici iş göremezlik zararının ise dosya kapsamına göre 2.707,42 TL bulunduğu ancak eğer varsa davacıya SGK tarafından yapılan geçici iş göremezlik ödemelerinin hesaplanan tazminattan mahsubu gerektiği, aksi halde ise trafik kazasına karışan araçların kusur durumuna göre bu bedelin %75’ine isabet eden 2.030,00 TL sinden Güvence Hesabının 676,85 TL’sinden de Türkiye Motorlu Taşıtlar Satış Bürosu’nun sorumlu olacağı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
İstinaf ilamı öncesi dava konusu edilen kaza dolayısıyla davacıya herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, alınan İzmir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü yazı cevabında …’in 15/04/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası ile ilgili kayıtların tetkikinde herhangi bir dosyasına rastlanamadığı belirtilmiştir.
İstinaf ilamı öncesi davacının iyileşme süresinin belirlenmesine yönelik olarak İzmir Adli Tıp Kurumu’ndan rapor istenilmiş, alınan 29/03/2016 tarihli raporda; 15/04/2012 tarihinde araç dışı trafik kazası neticesinde yaralanan şahısta tarif edilen çok parçalı tibia kırığı arızasının iyileşme süresinin kaza tarihi itibariyle 9 ay olduğu ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
İstinaf ilamı öncesi bilirkişi kurulu raporuna taraflarca itiraz edildiğinden itirazlar doğrultusunda bilirkişi kurulundan ek rapor istenilmiş, alınan 08/06/2016 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda; kök raporda kusur yönünden herhangi bir değişikliğe gidilmediği, kök raporun ibrazından sonra edinilen Adli Tıp Kurumu İzmir Şube Müdürlüğü raporu ve 2016 yılı ücretlerine göre davacının maddi tazminat talepleri yönünden yeniden yapılan hesaplama sonucunda davacının müterafik kusur ve Güvence Hesabı ödemesi güncellenerek mahsup edildikten sonra başkaca sürekli iş göremezlik tazminatı alacağı kalmadığının anlaşıldığı, geçici iş göremezlik tazminatı alacağının 1.644,53 TL olduğu, davacının talebinin müştereken ve müteselsilen bulunmakla birlikte davalılar arasındaki iç ilişki bakımından bu bedelin %75’ine isabet eden 1.233,39 TL ‘sinden Güvence Hesabının %25’ine isabet eden 411,14 TL’sinden de Türkiye Motorlu Araçlar Taşıt Bürosu’nun sorumlu olacağı görüş ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
İstinaf ilamı öncesi taraflarca rapora itiraz edilmiş olduğundan kusur oranının belirlenmesine yönelik olarak İstanbul ATK’dan rapor istenilmiş alınan 10/01/2017 tarihli İstanbul ATK raporunda; olayda davacı yaya … ‘in % 55 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sürücü …’ün %35 oranında kusurlu olduğu, diğer dava dışı sürücü …’nın %10 oranında kusurlu olduğu ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
İstinaf ilamı öncesi alınan iki kusur raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi ile kusur oranının tespiti yönünden İstanbul Teknik Üniversitesi Ulaştırma Ana Bilim Dalı kürsüsünden seçilecek 3 kişilik bilirkişi kurulundan rapor alınması için İstanbul ATM’ye talimat yazılmış, Talimat Mahkemesince alınan 09/06/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; herhangi bir trafik sigortası bulunmayan ve olay sırasında yakıtı biten aracın sürücüsü …’ün olayda %60 oranında kusurlu olduğu, yabancı plakalı aracın sürücüsü …’nın olayda %30 oranında kusurlu olduğu, davacı …’in olayda %10 oranında kusurlu olduğu ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
İstinaf ilamı öncesi davacının maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile ilgili raporun İzmir ATK’dan alındığı ancak raporun İstanbul ATK’dan alınması gerektiği anlaşıldığından davacının maluliyet oranı ile iyileşme süresinin belirlenmesine yönelik olarak İstanbul ATK’dan rapor istenilmiş, alınan 25/06/2018 tarihli İstanbul ATK raporunda … oğlu 1978 doğumlu …’in 15/04/2012 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı sağ diz hareket kısıtlılığı arızası sebebiyle … Karar sayılı Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası grup 1 kabul olunarak %19, E Cetveline göre %18 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin 15/04/2012 tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
İstinaf ilamı öncesi davacının hükümlü olduğu belirlenmiş, davacıya vasi atanıp atanmadığı Cumhuriyet Savcılığı’ndan sorulmuş, alınan yazı cevabında davacıya Manisa … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı ilamı ile Ümit Güder’in vasi olarak atanmasına karar verildiği belirtilmiş, vasi adına tebligat yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
İstinaf ilamı öncesi kusur oranları konusunda dosyadan alınan tüm raporlar arasında çelişki bulunduğu ve bu çelişkinin giderilmediği anlaşıldığından kusur oranının yeniden belirlenmesine yönelik olarak Karayolları Fen Heyeti’nden seçilecek 3 kişilik bilirkişi kurulu vasıtası ile bilirkişi incelemesi yaptırılması için Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış, Talimat Mahkemesi’nce alınan 27/12/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda dava dışı sürücü …’ün meydana gelen olayda %80 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sürücü …’nın olayda %10 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’in olayda %10 oranında kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
İstinaf ilamı öncesi alınan kusur raporları gözetilerek tazminat hesabı yapılması için dosya yeniden aktüer bilirkişiye tevdii edilmiş, alınan 14/03/2019 tarihli aktüer bilirkişi ikinci ek raporunda davacıya Güvence Hesabı tarafından ödeme yapılan 2013 yılı verileri ile yapılan hesaplama sonucunda ve dosya kapsamına göre Güvence Hesabı araç sürücüsüne atfedilen en yüksek kusur oranı olan %80 esas alındığında dahi Güvence Hesabı’nın davacıya karşı sorumlu olacağı sürekli iş göremezlik tazminatı tutarının 45.009,21 TL olarak hesaplandığı, Güvence Hesabı’nın ise kendisine 45.604,87 TL ödediğinden Güvence Hesabı’nın davacıya karşı sürekli iş göremezlik tazminatı borcu bulunmayacağı, diğer davalı Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu’nun ise bu zararın yabancı plakalı araç sürücüsü …’nın kusuruna isabet eden kısmından sorumlu olacağı ve daha önce davacıya herhangi bir ödeme yapmadığı bu nedenle 2019 yılı verileri ile yeni maluliyet oranı üzerinden yapılan hesaplama sonucunda yabancı araç sürücüsü %10 kusurlu kabul edildiğinde 13.241,58 TL sürekli iş göremezlik tazminatından yabancı araç sürücüsü %30 kusurlu kabul edildiğinde 39.724,76 TL sürekli iş göremezlik tazminatından sorumlu olacağı, davacı için ayrıca 6 aylık iyileşme süresi için 4.342,15 TL geçici iş göremezlik tazminatı hesaplandığı, davacının %10 kusurlu kabul edilmesi halinde davalılardan müteselsilen talep edilebileceği miktarın 3.907,93 TL, davacının % 55 kusurlu kabul edilmesi halinde davalılardan müteselsilen talep edebileceği miktarın 1.953,96 TL olabileceği görüş ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
İstinaf ilamı öncesi Aktüer bilirkişi raporunun alınmasından sonra davacı vekili Mahkememize verdiği 26/03/2019 tarihli ıslah dilekçesinde talebi davalı Türkiye Motorlu Taşıtlar Bürosu için kalıcı iş göremezlik yönünden 39.724,76 TL maddi tazminat alacağı olarak arttırdıklarını, bu alacak talebi yönünden arttırım dilekçesinin yalnızca Türkiye Motorlu Taşıtlar Bürosu yönünden olduğunu, geçici iş göremezlik sebebiyle 3.907,93 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ettiklerini, bu kalemde talebin her iki davalı yönünden arttırıldığını belirtmiştir.
Davalı Güvence hesabına davalı tarafça yapılan ödeme belgeleri ve taraflar arasında düzenlenen ibranamenin gönderilmesi için yazı yazılmış, yazı cevabında istenilen belge davacı vekili tarafından sunulmakla İstinaf ilamı doğrultusunda ek rapor düzenlenmesi için dosya aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, alınan 24/05/2023 tarihli bilirkişi 3.ek raporunda; davacıya Güvence Hesabı tarafından ödeme yapılan 2013 yılı verileri ile yapılan hesaplama sonucunda sadece %10 davacı taraf kusuru mahsup edildiğinde gerçek zarar miktarının 50.635,36 TL olduğu ve Güvence Hesabı tarafından ödenen miktarın ise 45.604,87.-TL bulunduğu; aradaki farkın 5.030,49 TL ye tekabül ettiği ve % 10 dolayında kaldığı; bu nedenle karar tarihi olan 2019 yılı verileri ile % 18 maluliyet oranı üzerinden yapılan hesaplama sonucunda, %10 kusur indirimi ve güncellenen Güvence Hesabı ödemesi mahsup edildikten sonra bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı alacağının 46.970,37 TL bulunduğu, davacı talebinin ise 39.724,00 TL olduğu; davacı için ayrıca 6 aylık iyileşme süresi için 4.342,15 TL geçici işgöremezlik tazminatı hesaplandığı; %10 kusur indirimi sonrasında talep edebileceği miktarın 3.907,93 TL olabileceği görüş ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Ankara … İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyasının incelemesinde; alacaklının …, borçluların Güvence Hesabı ve Türkiye Motorlu Taşıtlar Bürosu, borç miktarının 3.907,93 TL, geçici iş göremezlik maddi tazminat, 1.750,86 TL işlemiş faiz, 39.724,00 TL sürekli iş göremezlik maddi tazminat, 17.797,44 TL işlemiş faiz, 186,13 TL harç gideri. 0,92 TL işlemiş faiz, 5.150,00 TL ilam vekalet ücreti, 4.534,70 TL yargılama gideri, 22,35 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 73.099,74 TL takibin para borcuna veya teminat verilmesine veya bir işin yapılmasına veya yapılmamasına irtifak hakkının veya gemi üzerindeki intifa hakkının kaldırılmasına ilişkin ilamın yerine getirilmesi yoluyla takip olup takip dayanağının İzmir … ATM nin 15/10/2014 tarih …. E …. K sayılı ilamı olduğu, borçlu Türkiye Motorlu Taşıtlar Bürosu tarafından 15/11/2019 tarihinde 82.899,53 TL ödeme yapıldığı, borçlu Güvence Hesabı yönünden ilam hükmünün icrasının geri bırakılmasına karar verildiği, takibin halen derdest olduğu belirlenmiştir.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda ; davacı tarafça, 15/04/2012 tarihinde meydana gelen kaza sonucu davacının yaralandığı ve geçici ve sürekli iş göremezlik zararına uğradığından bahisle oluşan zararın giderilmesine yönelik olarak davalılar hakkında Mahkememize dava açıldığı, 15/04/2012 tarihinde dava dışı …’nın sevk ve idaresindeki ve … Sigorta Sertifikası bulunan … Plaka sayılı araç ile dava dışı …’ün sevk ve idaresindeki … plaka sayılı geçerli bir ZMMS poliçesi bulunmayan aracın trafik kazasına karıştığı, kaza sonucu kaza mahallinde yaya olarak bulunan davacı …’in meslekte kazanma gücünde % 18 oranında azalma gerçekleşecek ve 6 ayda iyileşecek şekilde yaralandığı, trafik kazasının oluşumunda dava dışı sürücü …’ün %80 oranında , dava dışı sürücü …’nın %10 oranında ve davacı yaya …’in olayda %10 oranında kusurlu olduğu, davacının talep edebileceği maddi tazminat miktarının sürekli iş göremezlik zararı yönünden 39.724,76 TL, geçici iş göremezlik zararı yönünden 3.907,93 TL tutarında olduğu , oluşan maddi zarardan davalı Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu ‘ nun İnternational Regulations Anlaşma hükümleri çerçevesinde , davalı Güvence Hesabı ‘ nın da 5684 Sayılı Sigortacılık Kanun’ un 14 maddesinin 2/b bendi ve Güvence Hesabı Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda sorumlu oldukları, davalıların davadan önce temerrüde düşmediği davacının dava tarihinden itibaren ve dava konusu edilen alacağın niteliği gözetilerek yasal faiz talep edilebileceği , davacının müteselsil sorumluluk ilkesi gereği zararın tamamını isterse sorumluların tamamından isterse bir kısmından isteyebileceği , müteselsil sorumluluğun kanundan doğan bir sorumluluk türü olup kazaya neden olan her iki araç sürücü/işleten/trafik sigortacılarının medyana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları , davacı tarafça açıkça davalıların kusuru oranında sorumlu tutulmasını istemediğinden davalıların müteselsil sorumluluğu bulunduğu ve davalıların, davacının %10’luk kusuru düşüldükten sonra tespit edilecek zararın tamamından sorumlu tutulması gerektiği, Mahkememizin 15/10/2019 tarihli kararından sonra davacı tarafça ilamın infazına yönelik davalılar hakkında Ankara … İcra Müdürlüğü ‘ nün …. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı ve söz konusu icra takibinde borçlu/ davalı Türkiye Motorlu Taşıtlar Bürosu tarafından kısmi ödeme yapıldığı söz konusu ödemenin Mahkememizin ikinci kararı ile hüküm altına alınacak tazminat miktarı yönünden icra müdürlüğünce nazara alınmasının gerektiği incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 39.724,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 3.907,93 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 43.631,93 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacının geçici ve sürekli iş göremezlik talebi yönünden faizin cinsi ve başlangıç tarihine yönelik fazlaya ilişkin isteğinin REDDİNE,
Mahkememizin İstinaf ilamı ile kaldırılan …. Esas , …. Karar sayılı ilamı ile ilgili başlatılan Ankara … İcra Müdürlüğü ‘ nün …. sayılı dosyasında yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce nazara alınmasına ,
2-Alınması gerekli 2.980,50-TL harçtan peşin alınan 25,20 TL ile ıslah sırasında alınan 131,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.823,42 TL harcın davalı tarafça tamamlanmasına,
3-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 44 davetiye gideri 429,00-TL, bilirkişi ücreti 3.500.00-TL, posta masrafı 182,20-TL , Adli Tıp ücreti 880,50 TL olmak üzere toplam 4.991,70-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça yatırılan 186,13-TL harç giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili Av. …’ın yüzlerine karşı, davalıların yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.13/06/2023
Katip …
E-imzalıdır
Hakim ….
E-imzalıdır