Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/912 E. 2022/1035 K. 21.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/912 Esas
KARAR NO : 2022/1035

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 29/08/2022
KARAR TARİHİ : 21/11/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … Elektrik Perakende Satış Anonim Şirketinin, müvekkili … Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi’in elektrik faturasından kaynaklı bir borcu olduğunu iddia ettiği ve bununla ilgili olarak öncelikle Merkezi Takip Sistemi üzerinden … sayılı dosya ile takip başlatmış ve devamında İzmir .. İcra Dairesi …E. numaralı dosya üzerinden takibe devam edildiğini, müvekkili takipten banka hesaplarına haciz konulması ile haberdar olduğunu, müvekkilinin banka hesaplarının üzerinde halen haciz olması dolayısıyla telafisi olmayan zor bir durum altına girdiğini belirterek müvekkilin, Merkezi Takip Sistemi … sayılı İzmir 7. İcra Müdürlüğü …E. Sayılı dosyası ve takibe dayanak fatura yönünden davalı tarafa borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davamızın kabulüne, İzmir ….İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasının eski hale iadesi ile iptaline ve icra takibi dolayısıyla konulmuş tüm hacizlerin ve dosyanın müvekkili yönünden işlemden kaldırılmasına, icra takip dosyasının haksız ve kötü niyetli olaması nedeniyle takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline, müvekkili aleyhine haksız icra takibi başlatılması ve malvarlığına haciz konulması sebebiyle bankalar, finans kuruluşları ve sektördeki firmalar nezdinde itibarı olumsuz etkilendiğinden 25.000,00 TL manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firma ile müvekkil firma arasında 02/06/2021 tarihinde ticari abonelik sözleşmesi imzalandığı ve iş bu sözleşme gereği müvekkili firmanın davacı firmaya elektrik hizmeti sağladığını, müvekkili firma tarafından düzenlenen 31/08/2021 tarihli 16/09/2021 son ödeme tarihli fatura bedelinin davacı firma tarafından ödenmediğini, müvekkili firma alacağına kavuşabilmek için davacı firma aleyhine İzmir 28. İcra Müdürlüğü’nün (MTS) … sayılı dosyası ile abonelik alacaklarına ilişkin takip başlattığını, davacı firma tarafından yasal süresi içerisinde borç ödenmediği gibi icra takibine de bir itirazda bulunulmadığını, İzmir … İcra Dairesi’nin …sayılı dosyasında yasal işlemler devam ettirilmiş ve davacı firma mal varlıklarına haciz işlemleri tesis edildiğini, davacı tarafın usule ve yasaya uygun olarak tebellüğ ettiği ödeme emrine rağmen takibe ve borca itiraz etmediğini, icra takibinin aşamasının tamamen hukuka ve usule uygun olarak gerçekleştiğini, iş bu sebeple davacı tarafın manevi tazminat talebi hukukuna aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, abonelik sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı icra takibi kapsamında uygulanan hacizlerin haksız olduğu iddiasına dayalı manevi tazminat isteğine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6102 Sayılı TTK’ya 7155 sayılı yasanın 20.maddesi ile eklenen madde 5/A maddesi ile “(1) Bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” düzenlemesi getirilmiştir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabulucuk Kanununa 7155 sayılı yasanın 23.maddesi ile eklenen 18/A maddesi ile de “(1) İlgili kunanlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanı, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir…” hükmüne yer verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nun 115 maddesi ise “Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiğilinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” şeklindedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davalının elektrik abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla davacı aleyhinde takibine giriştiği, davacının takibe dayanak faturanın hatalı düzenlendiği, kendilerinin davalıya borçlu olmadığı iddiası ile takip nedeniyle menfi tespit ve uygulanan haciz işlemleri sebebiyle manevi tazminat talebinde bulunduğu, dosyanın mahkememizin … esas sırasında kaydının yapıldığı, dava konusu uyuşmazlıkta davacının taleplerinin birbirinden bağımsız ve asli talepler olduğu, objektif dava yığılması bulunduğu, davacının menfi tespit talebi yönünden dava öncesinde arabuluculuk yoluna gitmesi zorunlu değil ise de manevi tazminat talebi yönünden arabuluculuğun dava şartı olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesinin ekinde dava şartı zorunlu arabuluculuk son oturum tutanağına ilişkin belgeyi sunmadığı, Uyap sisteminden yapılan incelemede de arabuluculuk başvurusuna dair bir kaydın mevcut olmadığı, davacının manevi tazminat talebi yönünden dava öncesinde dava şartı zorunlu arabuluculuk yoluna başvurmadığı, mahkememizce bu nedenle davacının manevi tazminat talebi yönünden dosyanın tefriki ile iş bu esasa kaydedilmesine karar verildiği, böylelikle davacının manevi tazminat isteği yönünden dava şartı zorunlu arabuluculuğa başvurmadan dava açtığı anlaşılmakla, 6325 sayılı Yasanın 18/A-2. maddesi uyarınca herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2. Maddeleri ile 6100 sayılı HMK’nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL başvuru harcı ve 80,70 TL peşin harç toplamı 161,40 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan masrafların kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE
5-Davalı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/2 ve 10/1-4 maddeleri uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yokluklarında dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 21/11/2022

Katip ….
E İMZA

Hakim ……
E İMZA