Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/868 E. 2023/472 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/868 Esas
KARAR NO : 2023/472
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 07/08/2018
KARAR TARİHİ : 14/06/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;maliki … ve kaza tarihinde sürücüsü … idaresindeki … plakal aracın müvekkilinin maliki olan … plakalı araca çarptığını, araçta maddi hasar meydana geldiğini, meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, … plakalı araç sürüsünün davalı sigorta şirketinde sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduklarını, hasar dosyasının açıldığını ancak hasar dosyası kapsamında müvekkili herhangi bir ödemede bulunulmadığını, bu nedenle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kadıyla 50,00 TL hasar bedeli ve 50,00 TL değer kaybı bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın müvekkil şirket tarafından … no.lu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, teminat limiti ile sorumluluklarının bulunduğunu, öncelikle davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususları kabul etmediklerini, müvekkil şirket tarafından araştırma raporunda yapılan değerlendirmelere göre mağdur … plakalı aracın tutanakta belirtildiği üzere 17.01.2018 tarihinde Ağaçlı Yol Bornova/ İzmir adresinde değil 15.01.2018 günü İzmir Karşıyaka ilçesinde tek taraflı kazaya karıştığı tespit edildiği bu durumun araç vekalet sahibi … tarafından da teyit edildiğini, araştırma raporundan anlaşılacağı üzere bu kaza ve kaza sonucu oluşturulan kaza tespit tutanağının gerçeğe aykırı olup müvekkil şirketten kötü niyetli bir şekilde tazminat alabilmek için düzenlendiğini, davayı kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte araçta meydana gelen değer kaybı talep edilmiş ise de araçtaki değer kaybı belirlenirken aracın rayiç değeri, daha önce kazaya karışıp karışmadığı, kaza aldığı bölge, yaşı ve kilometresi ile kusur oranlarını dikkate alınarak aracın değer kaybı konusunda uzman bir bilirkişi tarafından belirlenmesi gerektğini, sözleşmeye konu poliçenin başlangıç tarihinin 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarından sonra olması nedeniyle Genel Şartlar ekine göre hesaplama yapılması gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, 6098 Sayılı TBK’nın 71 ve 2918 Sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri kapsamında açılan motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi tazminat (hasar bedeli, değer kaybı) isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Sigorta bilgi ve gözetim merkezinin 24/01/2023 tarihli yazısı ve eki,
-Bilirkişi …’ın 25/03/2019 tarihli raporu,
-Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 28/08/2019 tarihli raporu,
-Karayolları Genel Müdürlüğünün … Bölge Müdürlüğünün 01/02/2023 tarihli yazısı,
-Türkiye Noterler Birliğinin 23/01/2023 tarihli yazısı,
-İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün 19/01/2023 tarihli yazısı,
-Bilirkişi … , … , …’nin 10/05/2023 tarihli bilirkişi raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
17/01/2018 tarihinde … ve … plakalı araçların karıştığı çift taraflı, maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, taraflarca trafik kazasına ilişkin olarak maddi hasarlı trafik kaza tespit tutanağı düzenlendiği, davacının işbu dava ile … plakalı araca ilişkin olarak değer kaybı ve hasar bedeli talebinde bulunduğu ve zararın … plakalı aracın zmss sigortacısı olan davalıdan tazminini istediği, davalı sigortanın ise davacı aracının söz konusu kazada hasar almadığı, 15/01/2018 tarihinde tek taraflı trafik kazasına karıştığının tespit edildiği, bu nedenle sorumluluklarının bulunmadığını savunduğu, taraflar arasında davaya konu kazada davacı aracının hasarlanıp hasarlanmadığı, hasar nedeniyle değer kaybına uğrayıp uğramadığı, değer kaybı var ise miktarının ne olduğu, taraf sürücülerinin kusur durumlarının ne olduğu ve davalının sorumlu olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunduğu görülmüştür.
Taraflar arasında doğrudan sözleşme ilişkisi bulunmamasına ve sorumluluk sigortaları TTK’da düzenlendiğine göre mutlak ticari dava niteliğindeki somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce 15/10/2019 tarih, … esas, … karar sayılı ilam ile davanın kısmen kabulü ile 19.102,00 TL hasar bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, değer kaybı talebi yönünden ise davanın reddine karar verildiği, bu karara karşı davalı sigortanın istinaf kanun yoluna müracaat ettiği, istinaf incelemesini yapan İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … H.D’nin 21/10/2022 tarih ve … esas, … karar sayılı ilamı ile “…Davalı tarafından kaza ile hasarın uyumsuz olduğu savunulmuş olup İDM tarafından dosyaya kazandırılan gerek 23.03.2019 gerek ise itiraz üzerine düzenlenen 28.08.2019 tarihli ATK kusur raporlarında kaza ile hasarın uyumsuz veya uyumlu olduğu yönünde her hangi bir tespite yer verilmemiş, davalının delilleri arasında belirtilmiş olmasına rağmen sigortalı ve davacının aracın önceki kayıtları getirilmemiş ve hasar dosyası içeriğinde belirtilen PTS kayıtlarının var olup olmadığı araştırılmamıştır. Tararlar arasında ilgili yönetmelik kapsamında düzenlenmiş kaza tespit tutağı resmi belge hükmünde ise de aksinin her türlü delil ile ispat edilmesi mümkündür. Bu nedenle, kazaya karışan araçların konumu, oluşan hasar, çarpma noktası ve araçların kaza sonrasındaki yönelimlerine göre kazanın ihbar şeklinin fizik kurallarına uygun düşüp düşmediği, kazanın davacının ileri sürüdüğü şekilde gerçekleşip gerçekleşmediği, kaza ile zararın uyumlu olup olmadığı hususunda yapılan araştırma yetersizdir.
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; İDM tarafından kaza tespitine ilişkin tutanağın aksinin ve hasarın teminat dışında kaldığı hususunun davalı sigorta şirketince somut delillerle ispatlanması gerektiği olgusu dikkate alınarak, sigortalı ve davacının aracın önceki hasar kayıtları ile hasar dosyası içeriğinde belirtilen PTS kayıtları getirtilerek İTÜ ya da Karayolları Fen Heyetinde görevli alanında uzman bilirkişilerden oluşacak bilirkişi kuruludan, tarafların iddia savunmaları çerçevesinde olayın oluş şekli, araçların hasar durumu, önceki kazaları, göz önüne alınarak kaza ile hasarın uyumlu olup olmadığı, sürücülerin kusurları ve davacının aracında meydana gelen hasarın miktarı ve aracın piyasa rayiç değerine göre aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, pert olarak kabul edilip edilmeyeceği, pert kabul edilecek ise pert/sovtaj değerini gösterir, açıklamalı, ayrıntılı, denetime elverişli şekilde bilirkişi kurul raporunun dosyaya kazandırılarak oluşacak sonuca göre usuli kazanılmış haklar da gözetilerek karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir…” mahkememizin anılan ilamının kaldırılmasına karar verildiği ve dosyanın mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce istinaf ilamı doğrultusunda kazaya karışan araçların PTS kayıtlarının Emniyet Müdürlüğü ve Karayolları Bölge Müdürlüğünden ayrı ayrı istenildiği, anılan birimlerce mahkememize verilen cevapta, görüntülü PTS kayıtlarının saklama süreleri dolduğundan bu kayıtlara ulaşılamadığı şeklinde mahkememize cevap verildiği görülmüştür.
Mahkememizce kazaya karışan araçların dava tarihine kadar karıştıkları tüm trafik kazalarına ilişkin kayıtların Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinden istenildiği kayıtların dosyaya kazandırıldığı, istinaf ilamı doğrultusunda davalının savunmaları da irdelenmek suretiyle olayın oluş şekli, araçların hasar durumu, önceki kazaları, göz önüne alınarak kaza ile hasarın uyumlu olup olmadığı, sürücülerin kusurları ve davacının aracında meydana gelen hasarın miktarı ve aracın piyasa rayiç değerine göre aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, pert olarak kabul edilip edilmeyeceği, pert kabul edilecek ise pert/sovtaj değerini gösterir, açıklamalı, ayrıntılı, denetime elverişli şekilde rapor düzenlenmek üzere dosyanın Ankara ATM’ye gönderildiği, Karayolları Trafik Fen Heyetinden emekli bilirkişi heyetinden açıklanan şekilde rapor tazmininin istenildiği, Karayolları Trafik Fen Heyetinden emekli bilirkişilerden oluşan 10/05/2023 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, 17.01.2018 günü saat 22.15 sıralarında İzmir İli, Bornova İlçesi sınırları içinde Üniversite Caddesini (ağaçlı yol) takiben Bornova istikametinden Stadyum Metro istikametine doğru seyir halinde olan sürücü … idaresindeki … plakalı otomobil ile Karayolları … Bölge Müdürlüğü önüne geldiğinde aracının sol yan kısmı ile seyrine göre yolun solundaki Karayolları … Bölge Müdürlüğünden yola çıkış yapan sürücü … idaresindeki … plakalı otomobilin ön sağ köşe kısmının çarpışması, akabinde kontrolünü kaybeden … plakalı otomobilin ön sağ kısmı ile yolun sağındaki ağaca çarpması sonucu maddi hasarla trafik kazası meydana geldiği, … plakalı otomobil sürücüsü …’ın yönetimindeki araç ile bir kurumdan karayoluna çıkmak üzere kavşağa geldiğinde daha dikkatli ve tedbirli davranmadığı, kendi seyir yönünde kavşak girişinde bulunan “Dur” trafik işaret levhasının verdiği mesaj doğrultusunda kavşağa geldiğinde kavşağın diğer kollarından yaklaşan trafiğin geçiş önceliği hakkına haiz olduğu kuralına göre kavşak girişinde durup, bu yolla kesişen ana yoldan yaklaşmakta olan trafiğin geçmesini beklemesi, ilk geçiş hakkını onlara vermesi gerekirken aksine hareketle kavşağa girmek suretiyle ana yolda seyretmekte olan trafiği tehlikeye düşürdüğü, bunun sonucunda seyir halinde bulunan otomobile çarpmakla, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 47. maddesi (c) bendi ile 57. maddesi (a) ve (b) bendi 7. fıkrası hükümlerine aykırı, dikkatsiz ve tedbirsizce davranarak 84. Maddede sayılan asli kusurlu hallerden kavşaklarda geçiş önceliğine uymamakla dikkatsiz ve tedbirsizce davrandığı, meydana gelen olayda tamamen kusurlu olduğu, … plakalı otomobil sürücüsü …’in ise yönetimindeki araç ile seyretmekte iken solundan kontrolsüzce anayola katılan aracın çarpmasına maruz kaldığı, olayın oluşumuna etki eden kusurlu davranışı bulunmadığı, kusursuz olduğu, dosyada aracın hasarlı halini gösteren fotoğraflar ekspertiz raporu ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; ekspertiz raporunda belirtilen parçaların hasar ile uyumlu olduğu, bu hasarın dava konusu kazada oluşabileceği, ekspertiz raporunda belirtilen değişimi gerekli parça bedeli ve işçilik bedeli toplamı olan KDV hariç 12.188,42 TL’nin yapılan araştırmalar neticesinde kaza tarihindeki piyasa fiyatlarına uygun olduğu, buna göre yedek parça bedelinin 12.188,42 TL, işçilik bedelinin 4.000.00TL olmak üzere toplam hasar bedelinin kdv hariç 16.188,42 TL olarak belirlendiği, bu miktar üzerinden %18 oranında kdv hesaplandığında kdv’nin 2.913,92 TL olduğu, kdv’nin belirtilen hesaplamaya dahil edilip edilmeyeceği hususunun takdirinin mahkemeye ait olduğu, geçmişe yönelik araç fiyatlarında değerlendirme yapılabilmesi için ülkemizde, gerekli arşiv bilgisi, ilan bilgilerinin bulunamaması nedeniyle, ikinci el araç ilan siteleri, ithalatçı, imalatçı firmalar ve bunların web siteleri, galeriler, konu ile ilgili süreli yayınlar, gazetelerin ikinci el ilanları ve bunların web siteleri, alıcı veya satıcı tarafından ibraz edilen fatura ve benzeri belgeler gibi kaynaklardan yararlanılarak oluşturulan Türkiye Sigorta Birliği ve Gelir İdaresi Başkanlığının kasko değer listelerinden faydalanıldığı, Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesinde yayımlanan 2018 yılı 0-15 yaşındaki araçlar için kasko değer listesi incelendiğinde, …. marka, … tipinde tipindeki 2009 model otomobilin 2018 yılındaki kasko değerinin 117.415,00 TL olduğunun görüldü, aracın daha önce 7 adet trafik kazasına karıştığı hususu da göz önüne alındığında ekspertiz raporunda belirtilmiş olan 95.000,00 TL’lik piyasa değerinin heyetçe uygun görüldüğü, kdv hariç 16.188,42 TL’lik hasar bedelinin, 95.000,00 TL’lik ikinci el rayiç bedelinin yaklaşık %17’sine tekabül etmekte olup, aracın bu haliyle tamirinin ekonomik olduğu ve pert-total işlemine tabi tutulmasına gerek bulunmadığı, ancak dava konusu aracın, davaya esas trafik kazasında değer kaybına uğraması için bu trafik kazasında hasara uğrayan değer kaybına esas parçaların daha önce hasarlanmamış olması gerektiği, dava konusu aracın, trafik kazasının meydana geldiği 17.01.2018 tarihinden önce 7 adet trafik kazasına karıştığı, bu kazalardan üçünün detayının bilinmediği, 03.12.2017 tarihinde meydana gelen kazada dava konusu trafik kazasında hasar gören motor kaputu, sürücü hava yastığı, çamurluk kısımlarının işlem gördüğü, aracın kiralık araç olarak çalıştırıldığı ve 214.020 km yol kat ettiği anlaşıldığından 17.01.2018 tarihinde meydana gelen kazada … plakalı aracın değer kaybına uğramayacağı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının 17/01/2018 tarihinde karıştığı çift taraflı, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle aracında hasar oluştuğu, hasar onarım bedeli ve değer kaybı bedelinin davalı sigorta şirketi tarafından tazmin edilmesi gerektiği iddiası ile eldeki davayı ikame ettiği, mahkememizce istinaf kaldırma ilamı doğrultusunda gerekli belgelerin temin edildiği, dosyaya kazandırıldığı, dosyanın Karayolları Trafik Fen Heyetinden emekli bilirkişilerden oluşan heyete tevdi edildiği, bilirkişi heyetinden alınan 10/05/2023 tarihli bilirkişi raporuna göre kaza ile hasarın uyumlu olduğu, davacı aracının tamirinin ekonomik olduğu, hasar onarım bedelinin kdv hariç 16.188,42 TL, kdv dahil ise 19.102,34 TL olduğu, aracın daha önce 7 ayrı kazasının bulunduğu, aynı kısımlarından hasar aldığı, dava konusu kaza nedeniyle değer kaybına uğramadığı, davalı sigorta tarafından davacı aracının dava konusu kazada hasarlanmadığı, hasarın zmms poliçe teminatı kapsamında olmadığı savunulmuş ise de 6102 sayılı TTK’nun 1409 maddesi uyarınca hasarın teminat kapsamında olmadığına ilişkin savunmayı ispat külfetinin davalı sigortada olduğu, davalının bu savunmasını destekler herhangi bir somut delil sunmadığı, sunulan sigorta araştırma raporunun davalı savunmalarının mahkememizce kabulü için yeterli olmadığı, mahkememizce yapılan araştırmada davacı aracının bir başka kazada hasarlandığına ilişkin herhangi bir kayda rastlanmadığı, davalının bu yöndeki savunmasını ispat edemediği, buna göre yerleşik Yargıtay uygulamasına göre gerçek zararın ancak aracın onarımında tamamen orijinal parçalar kullanılmak suretiyle sağlanacağı, orijinal parçalara göre hasar bedelinin belirlenmesi gerektiği, onarım bedeli araç rayicinin %50’sini aşmadığı müddetçe aracın tamirinin ekonomik olduğu, taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunmamasına göre işleten ve haksız fiil faili sürücünün sorumluluğunu üstlenen zmms sigortacısının yedek parçaya ilişkin iskonto uygulama hakkına sahip olmadığı, davacının gerçek zararını gidermesi gerektiği ve ayrıca aracın onarımı yapılsın veya yapılmasın zarar görenin hasar bedelini kdv’si ile birlikte ödemek zorunda olduğu, bu nedenle davacının hasar bedelini serbest piyasa rayiçleri üzerinden orijinal yedek parça, işçilik bedeli ve kdv toplamı ile birlikte talep edilebileceği, ancak bu şekilde gerçek zararın karşılanabileceği, bu nedenle davalı sigortanın daha az hasar bedeli ödenmesi gerektiği konusundaki savunmasının meydana gelen hasar, dava konusu aracın niteliği ve özellikleri itibariyle yerinde olmadığı, taraflarca düzenlenen kaza tespit tutanağına göre olay tarihinde davaya konu kazanın T kavşakta meydana geldiği, davalı sigorta sürücüsünün kavşağa girerken dur levhasına uymadığı ve kavşaktan geçiş yapmakta olan ve geçiş önceliğine sahip olan davacı aracına çarptığı, kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu, davacı sürücüsünün ise kazanın önlenmesinde alabileceği herhangi bir tedbir bulunmadığı ve kusursuz olduğu, mahkememizce dava konusu olayda 10/05/2023 tarihli bilirkişi raporu kusur değerlendirmesinin hakkaniyete uygun görüldüğü, davacının davalı sigorta sürücüsünün kusuru oranında uğradığı zararı talep edebileceği, bilirkişi tarafından davacının zararı kdv, işçilik ve yedek parça dahil olmak üzere iskontosuz olarak toplam 19.102,34 TL olarak hesaplandığına göre davacının %100 kusura karşılık olarak bu tutarın tamamını davalıdan talep edebileceği, … plakalı aracın 24/06/2017-24/06/2018 tarihleri arasında ve kaza tarihi itibariyle zmss sigortacısı olan davalı sigorta şirketinin poliçe teminat limitleri kapsamında kalan davacının hasar zararından sorumlu olduğu, davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edildiği, davacı vekilinin dava değerini 03/04/2019 tarihinde değer artırım dilekçesi ile arttırdığı, 19.102,00 TL hasar bedeli talebinde bulunduğu, davacının davalı sigortaya hasar ihbarında bulunduğu, davalı sigorta tarafından 18/01/2018 tarihinde ekspertiz yapıldığı, davalı sigortanın 8 iş günlük yasal sürenin sonu olan 31/01/2018 tarihinde temerrüde düştüğü, davacının bu tarih itibariyle faiz talep edebileceği, dava konusu aracın niteliğine ve davacının sıfatına göre talep edilebilecek faiz türünün yasal faiz olduğu, dava konusu araçta değer kaybı meydana gelmemesi nedeniyle davacının değer kaybı talebinde bulunamayacağı, mahkememizce alınan 10/05/2023 tarihli bilirkişi raporunun, davacı ve davalı sigorta tarafından yapılan ekspertiz, davacı tarafından sunulan kaza ve hasara ilişkin fotoğraf ve kayıtlar ile diğer dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, iddia ve savunmanın ileri sürülüş biçimi ve mahkememizce yapılan incelemenin niteliğine göre mahkememizce yapılacak başka bir araştırma bulunmadığı anlaşılmakla taleple bağlı kalınarak davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının hasar bedeli talebinin KABULÜ ile 19.102,00 TL’nin 31/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Davacının değer kaybı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 1.304,85 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç ve 325,50 TL ıslah harcı toplamı 361,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 943,45 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 35,90 TL peşin harç, 325,50 TL ıslah harcı, 3.880,00 TL bilirkişi ücreti, 464,50 TL ATK rapor ücreti, 393,19 TL müzekkere-tebligat-posta giderinden oluşan toplam 5.134,99 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (19.102,00/19.152,00=0,99) 5.083,64 TL’nin davalıdan tahsili davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4. maddesi uyarınca takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4. maddesi uyarınca takdir edilen 50,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE, Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/06/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı