Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/866 E. 2023/469 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/866 Esas
KARAR NO : 2023/469
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/09/2016
KARAR TARİHİ : 14/06/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/12/2014 tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracını park ettikten sonra aracından indiği sırada … plakalı aracın çarpması sonucunda müvekkilinin ağır yaralandığını, müvekkilinde sürekli iş göremezlik durumunun oluştuğu, kazanın oluşumunda davalı sigortalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketine başvurulduğunu, davalı sigorta tarafından müvekkiline 21.698,78 TL kısmi ödeme yapıldığını, yapılanan ödemenin gerçek zararı karşılamaktan uzak olduğunu açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100.00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 09/02/2016 tarihinde müvekkil şirkete davacının başvurusu üzerine davacıya 21.698,78 TL tazminatın 08/04/2016 tarihinde ödendiğini, yapılan ödeme nedeniyle poliçeden doğan sorumluluğun son bulduğunu açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, 6098 Sayılı TBK’nın 71 ve 2918 Sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri kapsamında açılan motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi (sürekli iş göremezlik tazminatı) tazminat isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Tedavi evrakları,
-Ödeme dekontu,
-… Sigorta A.Ş’nin 02/11/2016 tarihi yazısı,
-Bilirkişi …’in 26/01/2017 tarihli raporu,
-Ege Üniversitesi ATK’nın 10/03/2017 tarihli raporu,
-İzmir SGK’nın 24/10/2017 tarihli yazısı ve eki,
-İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinin 18/05/2018 tarihli kusur raporu,
-Bilirkişi …’ın 04/03/2019 tarihli raporu,
-İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 26/10/2022 tarih … Esas, … karar sayılı ilamı,
-Bilirkişiler … , … , … ‘nin 20/02/2023 tarihli raporu,
-… ın 18/04/2023 tarihli raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacının, 24/12/2014 tarihinde aracını park ettikten sonra aracından indiği sırada… plakalı aracın kendisine çarpması sonucunda yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, meydana gelen trafik kazası nedeniyle yaralandığı, bu yaralanma nedeniyle maddi zararlarının bulunduğu ve … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu iddiası ile aracın zmms sigortacısı olan davalı sigorta şirketinden iş bu dava ile maddi tazminat talebinde bulunduğu, davalının davacıya dava öncesinde 21.698,78 TL tazminatın 08/04/2016 tarihinde ödendiği, yapılan ödeme nedeniyle poliçeden doğan sorumluluğun son bulduğu, aksi kanaat halinde sorumluluklarının poliçe teminat limiti, gerçek zarar ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğu, davacının maluliyeti, uğradığı zarar ve kusur durumunu ispat etmesi ve mahkemece bu hususlara ilişkin bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini savunduğu, taraflar arasında davacının söz konusu kaza nedeniyle bedensel zarara uğrayıp uğramadığı, zararının bulunup bulunmadığı, davalı sigorta tarafından dava öncesinde yapılan ödemenin davalının sorumluluğunu sona erdirip erdirmediği, davacının bakiye işgöremezlik tazminatı talep edip edemeyeceği, talep edebilecek ise talep edilebilecek miktarın ne olduğu, davalı sigorta sürücüsünün kusurlu olup olmadığı ve davalının söz konusu zarardan sorumlu olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı ile davalı arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığı, davacının sorumluluk sigortacısı olarak davalıya husumet yönelttiği, davaya konu kazanın davalı sigorta yönünden sorumluluk sigortasından kaynaklandığı, mutlak ticari dava niteliğinde olduğu ve mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Davacının dava öncesinde davalı sigortaya müracaat ettiği, davalı sigorta tarafından davacı vekilinden alınan 05/04/2016 tarihli ibraname doğrultusunda davacıya 08/04/2016 tarihinde 21.698,78 TL ödeme yapıldığı görülmüştür.
Mahkememizce 08/05/2019 tarih ve … esas, … karar sayılı ilam ile davacının zararının dava öncesinde yapılan ödeme ile karşılanmış olduğu, bakiye zararının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, bu karara karşı davacının istinaf kanun yoluna müracaat ettiği, istinaf kanun yolu incelemesi neticesinde 26/10/2022 tarih ve … esas, … karar sayılı ile ilam ile hüküm tarihine en yakın tarih ve gerçek zarar kriterine göre TRH Yaşam tablosu uyarınca davacının zararının belirlenmesi gerektiğinden bahisle mahkememiz ilamının kaldırılmasına karar verildiği, dosyanın mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce istinaf kaldırma ilamı öncesinde 26/01/2017 tarihli tek kişilik trafik bilirkişi raporu ile ATK Trafik İhtisas Dairesinden 18/05/2018 tarihli kusur raporlarının alındığı, bu raporlar arasında yüzdelik kusur dağılımına ilişkin olarak çelişki bulunduğu mahkememizce dikkate alınarak dosyanın Karayolları Trafik Fen Heyetinden emekli bilirkişi heyetine tevdi için Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyetinin 20/02/2023 tarihli raporunda, dava dışı sürücü …’ın yönetimindeki… plakalı, davalı şirkete zmss poliçesi ile sigortalı araç ile 9200/1 Sokağı takiben seyir halinde iken, olay yeri No:3 önüne geldiğinde, yolun sağına park ettiği … plakalı aracından inip aracının kapısını kapatan davacı yaya …’na çarpması neticesinde adı geçen yayanın yaralanması ile sonuçlanan dava konusu trafik kazası meydana geldiği, dava dışı sürücü …’ın yönetimindeki araç ile yerleşim yeri içinde seyir halinde iken dikkatli ve tedbiri davranmamakla, ön ilerisine azami dikkatini vermemekle, aracının hızını, aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamakla, aydınlatmanın bulunmadığı olay yerinde seyrini aracının far ışığı altında görebildiği mesafeye göre ayarlamamakla, mahal şartlarına göre yüksek hızla seyretmekle, böylelikle sağ şeridi takiben geldiği olay yerinde kısmen seyir şeridi üzerinde duraklamış olan aracın yanında taşıt yolu üzerinde yaya olarak bulunan davacı yayaya çarpmakla, etkili fren tedbirinde geç kalmakla, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 52. Maddesi (b) bendi hükümlerine aykırı dikkatsiz ve tedbirsizce davranışları nedeniyle meydana gelen olayda birinci derecede kusurlu olduğu ve % 75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’nun ise yönetimindeki araç ile geldiği olay yerinde aracını kısmen sağ şerit üzerinde durdurduktan sonra aracından inmeden önce arkadan gelen taşıt trafiğini dikkatle kontrol etmemekle, aracının sol kısmının sağ şerit üzerinde olduğunu ve dolayısıyla aracından indikten sonra yaya olarak sağ şerit üzerinde olacağını dikkate almamakla, arkadan gelen araçların geçmesini beklememekle, kendi can güvenliğini sağlamak yönünden tedbir almamakla, böylelikle gece vakti, aydınlatmanın bulunmadığı olay yerinde aracından inip dikkatsiz ve tedbirsizce taşıt yolunda bulunmasının olayda ikinci derecede etkili olduğu ve % 25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu bulunduğu görüş ve kanaatine bildirildiği anlaşılmıştır.
Dosyanın istinaf ilamı doğrultusunda mahkememizce aktüer bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin 18/04/2023 tarihli raporunda, TRH Yaşam Tablosu Progresif Rant Yöntemine göre davacının çalışma süresi ile bakiye ömrünün belirlendiği, davacıya dava öncesinde ödeme yapılmakla ödeme tarihi ve rapor tarihindeki verilere göre seçenekli hesaplama yapıldığı, bu kapsamda yapılan hesaplamada ödeme tarihi olan 2016 verilerine göre 24.12.2014 tarihli trafik kazasında yaralanarak bedensel zarara uğrayan davacı …’nun %25 kusur indirimine ve davalının %75 kusurlu olması ile davacının %5,2 maluliyet derecesine göre kalıcı iş göremezlik zararının 20.769,57 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin 08.04.2016 tarihinde 21.698,78 TL kalıcı iş göremezlik tazminatını davacıya ödediği, davacının bakiye maluliyet tazminat alacağı bulunmadığı yönünde görüş ve kanaatini bildirdiği görülmüştür.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Davacının 24/12/2014 tarihinden çift taraflı, yaralamalı trafik kazasına karıştığı, söz konusu olaya ilişkin olarak adli soruşturma yürütüldüğü, davacının şikayetçi olmaması nedeniyle kovuşturmada davanın düşürülmesine karar verildiği, davacı tarafından iş bu davanın 2 yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame edildiği, bu kapsamda 2918 sayılı KTK’nun 111.maddesinde ibranamenin iptali için öngörülen koşulların oluşup oluşmadığı yönünden mahkememizce yapılan incelemede, mahkememizce alınan 20/02/2023 tarihli kusur raporuna göre, davalı sigorta sürücüsünün hızını yol ve trafik durumuna göre ayarlamadığı, park halinde bulunan davacı aracının mevcut pozisyonunu dikkate alarak gereken tedbiri almadığı, kazanın meydana gelmesinde %75 kusurlu olduğu, davacının ise gerisinden gelen trafik akışını dikkate almaksızın aracını uygun olmayan şekilde park ettiği ve kazanın önlenmesinde gereken tedbirleri almadığı, %25 kusurlu olduğu, maluliyet yönünden ise mahkememizce Ege ATK’dan alınan 10/03/2017 tarihli rapora göre davacının maluliyetinin %5.1 olduğu, istinaf kaldırma ilamı doğrultusunda alınan 18/04/2023 tarihli aktüer raporuna göre, davacının ödeme yapılan 2016 yılı verilerine göre kalıcı iş göremezlik zararının 27.692,76 TL olduğu, davalı sigorta sürücüsünün %75 kusurlu olmasına göre davacının davalı sigortadan talep edebileceği zararın 20.769,57 TL olduğu, davalı sigorta tarafından davacıya 08/04/2016 tarihinde 21.698,78 TL ödeme yapılmakla davacının bakiye zararının bulunmadığı, her ne kadar aktüer bilirkişi raporunda Ege ATK’nın maluliyet raporunda olay tarihindeki davacı yaşına göre %5.1, maluliyet rapor tarihindeki yaşına göre maluliyet oranı %5.2 olarak belirlendiği dikkate alınarak davacının sürekli iş göremezlik zararı yönünden %5.2 üzerinden hesaplama yapılmış ise de bu durum davacının aleyhine olmadığından ve rapordaki hesaplamaları davacı aleyhinde değiştirmediğinden mahkememizce bu yönde ek rapor alınmasına ihtiyaç duyulmadığı, her halükarda ibraname ile yapılan ödemenin yetersiz olduğundan bahsedilemeyeceği, buna göre davacının ibranamenin iptaline ilişkin talebinin yerinde olmadığı ve davalı sigorta tarafından davacıya dava öncesinde yapılan ödeme ile davacının tüm zararının karşılanmış olduğu ve davacının bakiye zararının bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 150,70 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Mahkememizce bu yargılama nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4. maddesi uyarınca takdir edilen 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
6-Kararın kesinleşmesinden sonra İzmir … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/06/2023
Katip…
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı