Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/855 E. 2023/135 K. 24.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/855 Esas
KARAR NO : 2023/135

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/11/2022
KARAR TARİHİ : 24/02/2023

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin inşaat firması olup bir takım elektrik tesisat işlerini müvekkile yaptırdığı, müvekkili tarafından yapılan işlerin bedelinin fatura edildiği, davalı şirketin faturaya itiraz etmediği, faturalardan kaynaklanan borcun ödenmemesi nedeniyle icra takibine girişildiği, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin görevsiz olduğu, görevli mahkemelerin iş mahkemeleri olduğu, davacı yan ile müvekkil şirket arasında ticari ilişki bulunmadığı, müvekkili şirketin davacı ile değil babası ile ticari ilişkisi bulunduğu, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiği, davacının müvekkilinden herhangi bir alacağı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunu’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile Asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’de ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nin 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının, eser sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili amacıyla İzmir 25 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı aleyhinde icra takibine giriştiği, davalının takibe itiraz ettiği, davacının iş bu dava ile davalıya ait elektrik tesisat işlerini yerine getirdiği, takibe konu faturanın buna ilişkin olduğu, faturanın davalıya tebliğ edildiği, davalıdan alacaklı olduğunu, davalı tarafından kendisinin işçi olarak SGK girişi yapılmış ise de davalı ile arasında işçi işveren ilişkisi bulunmadığı, bu durumun sadece yasal prosedürden kaynaklandığını iddia ettiği ve eldeki itirazın iptali davasını ikame ettiği, davalının ise davacının sigortalı işçisi olduğu, davacı ile arasında ticari ilişki olmadığı, mahkemenin görevine itiraz ettiği, davacının babası olan dava dışı … ile ticari ilişkilerinin bulunduğu, adı geçenin işi yarım bıraktığı, işyerini terk ettiği, söz konusu işe ilişkin olarak davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, takibe dayanak faturanın defterlerinde kayıtlı olmadığı, ispat külfetinin davacıda olduğu, dava dışı babasına tüm ödemelerin yapıldığı ve davacıya herhangi bir borcu olmadığını savunduğu, taraflar arasında mahkememizin görevli olup olmadığı ile eser sözleşmesi ilişkisi bulunup bulunmadığı davacının bu ilişki kapsamında alacaklı olup olmadığı, takibe yapılan itirazın haklı olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı, davalının işçisi olmadığını, davalı ile aralarında bağımlılık ilişkisinin söz konusu olmadığını ve davalı ile eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğunu iddia ettiğine göre uyuşmazlığın eser sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği, buradan hareketle yapılan incelemede eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın niteliğine göre dava mutlak ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği gibi İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü, İzmir Esnaf ve Sanatlarlar Odası ile İzmir Vergi Dairesi Müdürlüklerinin cevabi yazılarına göre davacının tacir olarak ticaret siciline kayıtlı olmadığı, esnaf olarak kaydının bulunduğu ve uyuşmazlık dönemi olan 2022 yılı itibariyle işletme hesabına göre defter tuttuğu, gelir ve giderleri ile gayrisafi hasılasına göre esnaf sayılan kişilerden olduğu ve tacir sayılan kimselerden olmadığı, bu sebeple davacının tacir olarak kabul edilemeyeceği, davacı tarafından davalıya karşı ileri sürülen talep ve talebin dayanağı olan maddi olgular bakımından her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş olması şartı gerçekleşmediğinden davanın nisbi ticari dava olarak kabulüne de olanak bulunmadığı, ayrıca somut olayda TTK hükümlerinin veya özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlıktan söz edilemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelerin görev kapsamında kaldığı, bu durumda davaya bakma görevinin Asliye Hukuk mahkemesine ait olduğu, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca görev hususunun dava şartı olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının dava dilekçesinin 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
Görevli mahkemenin İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 331/2. maddesi uyarınca dosyanın görevli İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi halinde, yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine; aksi durumda resen dosyanın ele alınarak yargılama giderleri hususunda bir karar verilmesine,
3-6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi uyarınca görevsizlik kararına karşı taraflarca kanun yoluna başvurulmaması durumunda kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İZMİR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE, tarafların belirtilen süre içerisinde mahkememize başvurmaması durumunda DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin taraflara ihtarına ( İHTARAT YAPILDI),
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Daireleri nezdinde istinaf yolu açık olmak taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup karar verildi.24/02/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza