Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/819 E. 2023/417 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/819 Esas
KARAR NO : 2023/417
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 20/10/2022
KARAR TARİHİ : 30/05/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; 16.08.2022 tarihinde … sevk ve idaresindeki… plakalı araç ile seyir halindeyken müvekkiline ait ancak…’un sevk ve idaresindeki… plakalı araca çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiği, meydana gelen trafik kazasında davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan aracın sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, iş bu kaza nedeniyle müvekkiline ait… plakalı aracın hasar onarımı için … Servisi’ne onarımı yapıldığı, araç onarıldıktan sonra davalı sigorta şirketi tarafından 6.105,09 TL ödeme yapıldığı, ancak ekspertiz raporundan da anlaşılacağı üzere araçtaki hasar onarımı için KDV dahil 9.296,50 TL belirlendiğinden bahisle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 50,00 TL bakiye hasar onarım ücreti ve 50,00 TL araçtaki değer kaybı olmak üzere toplam 100,00 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan 21.09.2022 tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, arabuluculuk sürecinde müvekkilinin temsilinden dolayı AAÜT 16.maddesi kapsamında vekalet ücreti ve 350,00 TL ekspertiz rapor ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili sunmuş olduğu 11.01.2023 tarihli dilekçesiyle; 3.191,41 TL hasar bedeli ile 2.000,00 TL değer kaybı bedelinin davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, arabuluculuk sürecinde müvekkilinin temsilinden dolayı AAÜT 16.maddesi kapsamında vekalet ücreti ve 350,00 TL ekspertiz rapor ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı sigorta vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; dava konusu borcun muaccel olmadığından dava şartı eksikliğinin bulunduğu, ayrıca yetkili mahkemelerin İstanbul Asliye Tİcaret Mahkemeleri olduğu ve görevli mahkemelerin de Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla belirsiz alacak davası olarak iş bu davanın açılmasının mümkün olmadığı, ayrıca müvekkili şirketin poliçe limitleri ile sınırlı olarak sorumlu olduğu, ayrıca davacı tarafça talep edilen ekspertiz ücretinin poliçe kapsamı dışında bulunmadığından bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Davalı sigorta şirketinden dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak hasar dosyasının bir sureti getirtilerek dosyamız arasına eklenmiştir.
2-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak davaya konu aracın tramer kayıtları getirtilerek dosyamız arasına eklenmiştir.
3-Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından mahkememizce yapılan yargılama sırasında bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, teknik bilirkişi … tarafından düzenlenen 09.01.2023 tarihli raporda ; dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan… plakalı araç sürücüsünün etken olduğu, davacı tarafa ait… plakalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda etken olmadığı, davaya konu araçta KDV dahil 9.296,50 TL hasar meydana geldiği, davalı sigorta şirketinin davacı tarafa hasar tazminat bedeli olarak 13.09.2022 tarihinde 6.105,09 TL ödeme yaptığı, buna göre davalı sigorta şirketinin bakiye hasar tazminatı sorumluluğunun 3.191,41 TL olabileceği, ayrıca bahse konu araçta 2.000,00 TL değer kaybı meydana geldiği ve hasar tespit rapor ücretinin KDV dahil 350,00 TL olabileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLER- DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL:
Dava;trafik kazası nedeniyle davaya konu araçta oluştuğu iddia olunan bakiye hasar bedeli ve değer kaybından kaynaklı maddi tazminatın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davacıya ait… yabancı plakalı araç ile davalı sigorta şirketinin ZMMS sigortacısı olduğu… plakalı araç arasında 16.08.2022 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davaya konusu trafik kazasına karışan… plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından 25.12.2021-25.12.2022 tarihleri arasında geçerli olmak üzere kaza tarihi itibariyle araç başına maddi 43.000,00 TL sigorta limiti ile ZMMS sigorta poliçesi ile kaza tarihini de kapsar şekilde sigorta kapsamına alındığı, davalı sigorta şirketi tarafından davacı tarafa 13.09.2022 tarihinde 6.105,09 TL dava konusu araçtaki hasar bedeline ilişkin olarak ödeme yapılmış olduğu dosya kapsamı belgelerden anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, davaya konu araçta dava konusu trafik kazası nedeniyle hasar ve değer kaybı meydana gelip gelmediği, bu kapsamda davacının hasar bedeli ve değer kaybından kaynaklı bakiye maddi tazminat isteminin yerinde olup olmadığı, davalının sigorta poliçesi kapsamında talep edilen tazminattan sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Her ne kadar davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle davalı şirket merkezi itibariyle yetkili mahkemelerin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğundan bahisle yetki itirazında bulunmuş ise de, kaza yeri mahkememiz yargı alanı içerisinde bulunduğundan HMK 16.maddesi gereğince davalı vekilinin yetki itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Yine her ne kadar davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle iş bu davada görevli mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğundan bahisle görev itirazında bulunmuş ise de, iş bu dava TTK’da düzenlenen sigorta mevzuatından kaynaklanan dava olması nedeniyle mutlak ticari dava niteliğinde bulunduğundan davalı vekilinin göreve ilişkin itirazının da reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, alınan raporda; dosyaya ibraz edilen tutanak, kroki, fotoğraf, bilgi ve beyanlara göre kazanın oluşumunun; “Sürücü …’nın sevk ve idaresindeki… plaka sayılı araç ile İzmir İli, Bornova İlçesi, Kazım Dirik Mahallesi üzerinde seyir halinde iken aracının ön kısımları ile; önünde ve aynı istikamette seyir halinde olan ve trafik akımı nedeniyle duran sürücü…’un sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın sol arka kısımlarına çarpması” şeklinde meydana geldiği belirlendiği, Trafik kuralları, sürücülere araçlarının zararlı sonuçları önleyecek derecede dikkatli, tedbirli ve ustalıkla sürmeleri görevini yüklediği, gösterilecek özenin ölçüsü ise hal ve şartlara göre sürücülere bırakıldığı, buna göre; dosyaya sunulu ve aksi ispatlanıncaya kadar geçerli olan trafik kazası tespit tutanağı, kaza krokisi ve dosya kapsamı üzerinde yapılan inceleme ve araştırmalara göre, elde edilen veri ve tespitler sonucu, olayın oluşuna ve gelişimine uygun düşen Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin … kaza kayıt numaralı kusur durumu sonuç belgesindeki kusur izafesine iştirak edilerek durum değerlendirilmesine gidildiği, buna göre; davalı tarafa ait sürücü …’nın sevk ve idaresindeki… plaka sayılı araç ile meskun mahal, gündüz vakti İzmir İli, Bornova İlçesi, Kazım Dirik Mahallesi üzerinde seyir halinde iken dikkatini gereği gibi yola ve seyir yönüne verip aracının hızını yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmadığı, görüş mesafesinin açık olduğu iki yönlü yolda önünde aynı yön ve istikamette seyir halinde ve sürücüsü… olan… plaka sayılı davacı aracı ile takip mesafesinde seyretmeye özen göstermediği, görüş alanını yeterince kontrol altında tutmadığı, güvenli bir mesafe gözeterek seyretmesi, ön ilerisinde yavaşlayan araç nedeniyle etkili tedbir alması gerekirken, bu hususlara riayet etmeden kontrolsüzce seyri sırasında idaresindeki aracın ön kısımları ile; önünde ve aynı istikamette seyir halinde olan ve trafik akımı nedeniyle duran sürücü…’un sevk ve idaresindeki… plaka sayılı aracın sol arka kısımlarına çarpması ile olayın meydana gelmesine sebebiyet vermiş olup, dikkatsiz, özensiz ve kurallara aykırı hareket etmesine bağlı olarak sevk ve idare hatasıyla çarptığından 2918 Sayılı Karayolu Trafik Kanunu Madde 84/d’de belirtilen “Arkadan Çarpma” ve ayrıca 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun uygulamasını esas ve usuller yönünden belirleyen Karayolları Trafik Yönetmeliği madde 107’deki “Sürücüler, önlerinde giden araçları güvenli ve gerekli bir mesafeden takip etmek zorundadırlar” kurallarını ihlal etmesi nedeniyle kazanın oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsü …’nın etken olduğu, davacıya ait araç sürücüsü olan …’un ise sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçla trafik kurallarına uygun bir şekilde seyir halinde olduğu, geriden gelen ve kullandığı aracın arka kısmına çarpan araç nedeniyle söz konusu kazada önlem alma imkanı bulunmadığından ve sonuç olarak herhangi bir trafik kural ihlali yapmadığı anlaşıldığından kazanın oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsü …’un etken olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiş olmakla bilirkişi raporundaki kusur değerlendirilmesine ilişkin bu görüş dosya kapsamına ve olayın oluş şekline uygun bulunmakla mahkememizce aynen benimsenerek hükme esas alınmıştır. Bu kapsamda dava konusu trafik kazasının oluşumunda davalı sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında aslı ve tam kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsünün ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Yine alınan bilirkişi raporunda dava konusu trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta 9.296,50 TL hasar meydana geldiği ve davalı sigorta şirketi tarafından davadan önce 13.09.2022 tarihinde 6.105,09 TL ödeme yapılmış olması nedeniyle bu ödeme düşüldüğünde davacı tarafça talep edilebilecek bakiye hasar tazminatının (9.296,50 TL – 6.105,09 TL=) 3.191,41 TL olduğu, ayrıca dava konusu Hollanda plakalı aracın kaza tarihi itibariyle piyasa rayiç değerinin 5.000,00 Euro olabileceği, buna göre arka panelin tamir edilerek boyanması nedeniyle araçta kazanın oluş şekline göre değer kaybı oluşacağı, bu durumda kazaya bağlı olarak davacıya ait araçta 2.000,00 TL değer kaybı oluşacağı, ayrıca dosya kapsamına bir sureti sunulan sigorta eksperi …’nın 13.09.2022 tarihli KDV dahil 350,00 TL’lik faturasının da rayiçlere uygun olduğu sonuç ve kanaatine varılmış olmakla iş bu rapor dosya kapsamına uygun ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğundan mahkememizce aynen benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Aynen benimsenen bilirkişi raporu gereğince dava konusu trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta KDV dahil 9.296,50 TL hasar meydana geldiği ve davalı sigorta şirketi tarafından davadan önce 13.09.2022 tarihinde 6.105,09 TL ödeme yapılmış olması nedeniyle bu ödeme mahsup edildiğinde talep edilebilecek bakiye tazminatın 3.191,41 TL olduğu, ayrıca aynen benimsenen bilirkişi raporuna göre dava konusu trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta 2.000,00 TL değer kaybı meydana geldiği sonuç ve kanaatine varılmış olup, davaya konu ZMMS sigorta poliçe limiti ve kapsamı dahilinde her iki tutardan da davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu düşünüldüğünden bu kapsamda davanın kabulüne, 3.191,41 TL bakiye hasar tazminatı, 2.000,00 TL araçtaki değer kaybı olmak üzere toplam 5.191,41 TL maddi tazminatın kısmi ödeme tarihi olan 13.09.2022 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
Davacı tarafça dava dilekçesinde ayrıca davaya konu trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta ekspertiz incelemesi yaptırıldığı ve bu nedenle KDV dahil 350,00 TL ekspertiz ücretine ilişkin bedelin yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiş olup, alınan bilirkişi raporunda davalı tarafça talep edilen KDV dahil 350,00 TL’lik ekspertiz ücretinin yerinde olduğu tespit edilmiş olmakla yerinde görülen davacı talebi gereğince KDV dahil 350,00 TL ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar verme gereği doğmuştur.
Her ne kadar davacı vekili tarafından dava dilekçesi ve ıslah dilekçesinin talep kısmında AAÜT 16/2-c hükmü uyarınca arabuluculuk vekalet ücretinin yargılama gideri içerisinde değerlendirilerek davalıdan ayrıca tahsiline karar verilmesi talep edilmiş ise de; Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin Bölge Adliye Mahkemesi Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesi İstemine Dair … Esas, … Karar ve 19.04.2022 tarihli kararında da belirtildiği üzere, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 16/2 (c) bendindeki yasal düzenlemenin avukat ile müvekkili arasındaki vekalet ilişkisine dayanan akdi vekalet ücretinin miktarına yönelik olduğu, arabulucuk sürecinde açılan davalardaki yargılama gideri kapsamında karşı tarafın sorumlu olacağı vekalet ücreti olarak değerlendirilemeyeceği, bu itibarla davacı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 16.maddesine göre ayrıca bir vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığından davacı vekilinin bu yöndeki talebinin yerinde görülmediğinden reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM:
Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davanın KABULÜNE, 3.191,41 TL bakiye hasar tazminatı, 2.000,00 TL araçtaki değer kaybı olmak üzere toplam 5.191,41 TL maddi tazminatın kısmi ödeme tarihi olan 13.09.2022 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 354,62 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta ve sonradan tamamlanan toplam 167,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 186,92 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
Davacı taraftan alınması gerekli olan 259,90 TL harç, 68,00 TL tebligat ve posta gideri, ekspertiz ücreti 350,00 TL ve bilirkişi ücreti 1.000,00 TL olmak üzere toplam 1.677,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 25/9 ve 26.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa kapsamında davalı sigorta şirketinden alınarak hazineye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesaplanan 5.191,41 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/05/2023
Katip…
e-imza
Hakim…
e-imza