Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/800 E. 2022/1179 K. 23.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/800 Esas
KARAR NO : 2022/1179
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2022
KARAR TARİHİ : 23/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/12/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İzmir 19. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına konu takip nedeniyle borcunun bulunmadığı, takibe dayanak bononun kendisinden iradesi fesada uğratılması sonucunda bedelsiz olarak alınmış olduğunu belirterek takibin ve takibe dayanak bononun iptaline, icra baskısı sonucunda ödenmiş olan 28.622,15 TL’nin istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle;takibe dayanak bononun tüm unsurları taşıdığı, geçerli olduğu, takip borçlusu … davalı gösterilmiş ise de …’in avalist olduğu, davacı ile aynı konumda olduğu, davacı ile davalı … arasındaki ilişkinin kambiyo alacaklısı olarak kendisini ilgilendirmediği, ispat külfetinin davacıda olduğu, davalı … ve davacının dava dışı üçüncü kişileri işe alma vaadiyle dolandırdığı, bu nedenle adı geçenler hakkında yapılan suç duyuruları üzerine davacı ve davalı …’in mağdurların zararını gidermek ve mağdur vekillerinin vekalet ücretini ödemek amacıyla söz konusu bonoların düzenlendiği, davacının iddialarının reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarının gerçek dışı ve haksız olduğu, davacı yüzünden dolandırıcılık suçundan yargılandığı ve ceza aldığı, davacının önemli siyasi kişilere yakın olduğundan bahisle kişileri işe aldıracağını kendisine söylediğini, bu nedenle dava dışı üçüncü kişilere bu durumu anlattığını, davacının talebi üzerine bu kişilerden para alıp davacıya verdiğini, davacının taahhüdünü yerine getirmediği, bunun üzerine ödeme yapan kişilerin dolandırıcılık iddiası ile kendisini şikayet ettiğini, bu kapsamda yargılandığını, bu dosyalardan birinde ceza aldığını, davacının talebi üzerine takibe dayanak bononun düzenlendiğini, davacının ilgili kişilerin zararını gidereceğini belirterek borcu üstlendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, açığa imzanın kötüye kullanıldığı ve senedin bedelsiz olduğu iddiasına dayalı takip sonrası açılan menfi tespit isteğine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6102 s.y. TTK’ya 7155 sayılı yasanın 20.maddesi ile eklenen madde 5/A maddesi ile “(1) Bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” düzenlemesi getirilmiştir.
6325 s.y. Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabulucuk Kanununa 7155 sayılı yasanın 23.maddesi ile eklenen 18/A maddesi ile “(1) İlgili kunanlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanı, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” hükmüne yer verilmiştir.
6100 s.y. HMK’nun 115/1 fikrası uyarınca “Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiğilinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.”
115/2 fikrası uyarınca “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” denilmektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının, davalı … tarafından kendisi aleyhinde İzmir 19 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasında takibi başlatıldığı, takibe dayanak bononun hangi ilişki kapsamında düzenlendiğine ilişkin bonoda herhangi bir kayıt bulunmadığı, davalı … ile arasında herhangi bir ilişki bulunmadığı, ispat külfetinin takip alacaklısı olan davalıda olduğu, davalı …’in avukatlık mesleğini yürüttüğü, bonodaki imza kendisine ait ise de bono içeriğinin gerçek iradesini yansıtmadığı, irade fesadına uğratıldığı, senet metninde yer alan yazıların kendisinin eli ürünü olmadığı, kefil olan davalı …’in bonoya konu alacağın asıl borçlusu olduğu, ancak senette kefil olarak yer aldığı iddiası ile takip nedeniyle davalı …’e borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline, takip kapsamında davalı takip alacaklısı …’e ödenen 28.622,15 TL nin davalıdan istirdadını talep ettiği, davalı …’in ispat külfetinin davacıda olduğu, senette herhangi bir eksiklik bulunmadığı, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunduğu, davalı …’in ise davacı tarafından kendisinin mağdur edildiği, senetteki imza ve borcun davacıya ait olduğu ve sorumlu olmadığını savunduğu, her ne kadar davacı davasını menfi tespit davası olarak nitelendirmiş ve dava dilekçesinin talep ve sonuç kısmında menfi tespit istemiyle birlikte istirdat isteminde bulunmuş ve İzmir 19 İcra Müdürlüğünün 24/10/2022 tarihli yazısında icra dosyasının derdest olduğu bildirilmiş ise de, davalı … vekilinin 23/12/2022 tarihli celsedeki beyanına ve İzmir 19. İcra Müdürlüğünün 23/12/2022 tarihli cevabı yazısına göre dava ve takibe konu alacağın dava öncesinde tamamen ödenmiş olduğu, İzmir 19 İcra Müdürlüğünün 24/10/2022 tarihli cevabı yazısında davalı takip alacaklısı … tarafından 23/05/2022 tarihinde icra müdürlüğüne yapılan haricen tahsil beyanlarının icra müdürlüğünün 24/10/2022 tarihli yazısının düzenlenmesi sırasında dikkate alınmadığı, dava tarihi itibariyle davacının takip kapsamında davalıya borcunun kalmadığı, bu halde dava tarihi itibariyle tüm borç ödenmiş olduğundan davacının menfi tespit isteminde bulunamayacağı, söz konusu istemin istirdat istemi olarak değerlendirilmesi gerektiği, buna göre davanın sadece istidat davası olduğu, dava şartı zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu ancak davacı vekilinin 23/12/2022 tarihli celsedeki beyanına göre davacının dava öncesinde dava şartı zorunlu arabuluculuğa başvurmadığı, dava açmadan önce dava şartını yerine getirmediği, Uyap sisteminden yapılan incelemede ayrıntılı dosya bilgilerinin içeriğinde de arabulucuk başvurusuna dair bir kaydın mevcut olmadığı, böylelikle davacının iş bu davada dava şartı zorunlu arabuluculuğa başvurmadan dava açtığı anlaşılmakla, 6325 sayılı yasanın 18/A-2 bendi uyarınca herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A Maddeleri ile 6100 sayılı HMK’nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 309,45 TL harçtan mahsubu ile bakiye 228,75 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan masrafların kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE
5-Davalı … dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/2 ve 13/1-4. fıkrası uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’ya ÖDENMESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.23/12/2022

Katip
E-İMZA

Hakim
E-İMZA