Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/788 E. 2023/444 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/788
KARAR NO : 2023/444
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 10/10/2022
KARAR TARİHİ : 08/06/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27.01.2022 tarihinde davalı tarafından ZMM sigortası ile sigortalı, … plakalı, maliki … Tar. Ür. Değ. Teks. Gıda İnş. San. ve Tic. LTD. ŞTİ.ve kaza anındaki sürücüsü … sevk ve idaresindeki aracın İzmir ili Karabağlar ilçesi Çeşme İzmir Otoyolunda seyir halinde iken, maliki ve sürücüsü müvekkili Kenan Hancıoğlu olan…plakalı araca çarptığını, kaza sonucu müvekkilin maliki olduğu araçta yüksek maddi hasar meydana geldiğini, taraflarca tanzim edilen kaza tutanağında kazanın oluş şeklinin kroki ile gösterildiğini, her ne kadar taraflara 450 kusur izafe edilmişse de kazaya tam kusuru ile sebebiyet veren sürücünün davalı sigortalı araç sürücüsü olduğunu, … plakalı aracın, kaza tarihinde davalı … tarafından “…” no’lu poliçe numarası ile ZMM sigortası ile davalı … tarafından sigortalanmış olduğunu, kaza sonrasında müvekkil tarafından davalı ZMMS sigortacısına başvuru yapıldığını ve “…” numaralı hasar dosyasının açıldığını, hasar dosyası kapsamında müvekkilin hasar dosyasından yazılı olarak feragat ettiğinin belirtilerek hasar bedeli ödemesi yapılmadığını, ancak müvekkil tarafından sigorta şirketine herhangi bir feragat yazısı verilmediğini, böyle bir belgenin var olduğu iddia ediliyor ise belgedeki yazı ve imzalara itiraz ettiklerini, böyle bir belgenin sigorta şirketi tarafından mahkemeye sunulması halinde bu belge üzerinde yazı ve imza incelemesi yapılmasını da talep ettiklerini, bu durum üzerine taraflarınca 12.09.2022 tarihinde hasar bedeli ve değer kaybına ilişkin davalı ZMM sigorta şirketine KTK 97. maddesi kapsamında yazılı başvuruda bulunulduğunu, ilgil başvurularınin 13.09.2022 tarihinde PTİ-KEP sistemi üzerinden davalı … tarafından okunduğunu ancak dava tarihine kadar karşı araç sigorta şirketi tarafından hasar bedeli ve değer kaybı taleplerine ilişkin ödeme yapılmadığını, zorunlu dava şartı arabuluculuk yoluna da başvurulduğunu ancak taraflar arasında yine anlaşma sağlanamadığını, müvekkilin zararının giderilmesi için dava açma zorunluluğunun ortaya çıktığını beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
davacı tarafın, araç hasarı zararı yönünden talep konusunu belirlediğini fakat davasını yine de belirsiz alacak davası olarak ikame ettiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı tarafın dava konusu tamamen ve açık şekilde belirli olduğunu iddia etmesine rağmen davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasi hukuka aykırı olduğu, bu nedeme davacının belirsiz alacak davası açmakta menfaati bulunmadığından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107. maddesi uyarınca davanın esasına girmeden doğrudan ve usulen reddini talep ettiklerini, kazaya karışan … plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalısı olduğu, müvekkil şirketin bu poliçedeki maddi zararlara ilişkin teminat limiti ise kaza tarihi itibariyle araç başına 50.000 00-TL olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, huzurdaki uyuşmazlıkta hasar dosyası müvekkil şirket tarafından incelendiğini sigortalı aracın en fazla yüzde 50 kusurlu olabileceği tespit edildiğini bu durumda, sigortalı aracın hiç kusurunun bulunmayabileceği değerlendirildiğinden dosya üzerinde kusur tesniti yapılmasını talep ettiklerini, huzurdaki uyuşmazlıkta ekte dava dosyasına sunulan ekspertiz raporundaki açıklama kısmından da görüleceği üzere davacı aracı hasarlı haliyle sattığı gerekçesiyle müvekkil şirkete karşı alacaklarından feragat ettiğini yazılı olarak taraflarına bildirdiğini, davacıya ait aracın davaya konu kazadan daha öncesinde bir kazaya karışıp karışmadığının ve aynı bölgeye hasar almış olup olmadığının tespitini talep ettiklerini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Adli Trafik Uzmanı … ve Otomotiv ve Hasar Uzmanı …’in 20.05.2023 Tarihli Bilirkişi Heyet Raporunda;…plakalı otomobil sürücüsü …’nun, kazanın oluşumunda 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 52/h ve 6l/a maddesinde belirtilen kuralları ihlal ettiği, … plakalı otomobil sürücüsü …’ın atfı kabil kusurunun olmadığı, dava konusu aracın hasar onarım bedelinin KDV dahil 37.019,31 TL olduğu, aracın dava konusu kaza tarihindeki hasar öncesi rayiç değerinin 765.800,00 TL olduğu, aracın hasar onarım bedeli ile araç rayiç bedeli dikkate alındığında aracın onarılmasının ekonomik olduğu, teknik olarak araca pert-total işleminin uygulanmayacağı, dava konusu araçta kaza nedeni ile meydana gelen değer kaybının 71.650,00 TL olduğu, tespiti yapılan onarım bedeli ile araç değer kaybının ödenip ödenmeyeceği ve ödenecekse hangi oranlara göre ödeneceğinin Sayın Mahkeme tarafından yapılacak kusur değerlendirmesinden sonra kusur oranlarına güncellenmesi gerektiği tespit edilen onarım ve değer kaybı bedelinin tamamının ancak…plakali aracın kazada kusürüu bulunmaması durumunda geçerli olacağı tespit edilmiştir.
“Mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu:
Madde 91 – (Değişik: 17/10/1996 – 4149/33 md.)
İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
İşleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu
Madde 85 – (Değişik birinci fıkra: 17/10/1996-4199/28 md.) Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
Yukarıdaki yasa maddeleri gereği yapılan inceleme neticesinde Davalı Ege Sigorta Anonim Şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu ve düzenlenen poliçede 2918 sayılı yasanın 85. Maddesinde yazılı zararların teminat altına alındığı anlaşılmıştır.
Tazminat ve giderlerin ödenmesi:
Madde 99 – Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
6098 sayılı yasanın 49. Maddesi gereği kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür- Haksız fiil, kusurlu ve hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir. Bir haksiz fiilden söz edebilmek için; zarar verici bir fiil, bu fiilin hukuka aykırı olması, fiili icra edenin kusurlu bulunması, fiil ve zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir.
Fiilin, bilinçli bir iradeye dayanmış olması gerekir. Hukuka aykırı fiil, hukukun koruduğu değerlerin, çiğnenmesi sonucunda, hukuk düzeninin bir kuralını İhlal eden fiildir, Hukuka aykırılık, zarar vermeyi yasaklayan ya da önleyen kuralların çiğnenmesidir,
Bir eylemin hukuka aykırı olarak kabul edilebilmesi için aynı zamanda bir hukuka uygunluk nedeninin mevcut olmaması gerekir. Kusur, hukuk düzeni tarafından kınanan bir davranışın bilerek ve isteyerek yapılmasıdır. Olağan yaşam deneyimlerine, genel düşünceye ve objektif olasılığa göre, bir olayın gerçekleşmesi ile sonuç ortaya çıkmış ya da bu olayın oluşması ile sonucun ortaya çıkması kolaylaşmış ise ilk hareket ikincisinini nedeni, İkinci Olay birinci hareketin sonucu sayılır. Buna uygun illiyet bağı denir.
Tazminat hukukunda sorumluluktan söz edilebilmesi için yalnızca eylemin yasaya veya sözleşmeye aykırı olması yeterli değildir. Fiil sonucunda bir zararın doğmuş olması ve zararla fiilli arasında uygun nedensellik bağının bulunması da gerekir, Nedensellik bağı sorumluluğun temel öğesidir. Zararla eylem arasında nedensellik bağının mevcut olması, zararın eylemin bir sonucu olarak ortaya çıkması, yani eylem olmadan zararın ortaya çıkmayacağının kesin olarak bilinmesidir. Zarar ile fiil arasında uygun nedensellik bağının bulunup bulunmadığı hususu, her somut olayda kendi içerisinde ayrıca değerlendirilir,
Kusur sorumluluğunda, üç durumda nedensellik bağı kesilebilir.
-Zorlayıcı neden
-Zarar görenin ağır kusuru
-Üçüncü kişinin ağır kusuru
Tüm dosya kapsamı ve yukarıdaki açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde; Davaya konu edilen trafik kazasından kaynaklı olarak onarım bedeli ve değer kaybı tazminatı istemli davada kazaya karışan araçların sürücülerinin kusur durumlarının tespiti amacıyla alınan bilirkişi raporunda davacıya ait aracın sürücüsüne 2918 sayılı yasanın 52/1-b ve 56/1-a maddelerini ihlal etmek suretiyle kazanın oluşumunda etken olduğu, davalı … şirketinin sigortalısı aracın sürücüsünün ise kazanın oluşumuna etki eden ihlal niteliğinde bir davranışının bulunmadığı, bu sebeple davacı tarafın tazminat istemi hakkının bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1)Davanın REDDİNE,
2)Alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcından, davacı tarafından yatırılan 80,70 TL karar ilam harcının mahsubu ile bakiye 99,20 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3)Mahkememizce işbu dosyada yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 20,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5)Karar kesinleştiğinde artan gider avansının talep halinde yatırana İADESİNE,
6)İzmir Arabuluculuk Bürosu … Dosya no’lu … Arabuluculuk No’lu arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, 6100 sayılı yasanın 343. ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize yahut mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/06/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı