Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/729 E. 2023/562 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/729 Esas
KARAR NO : 2023/562
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/09/2022
KARAR TARİH: 12/07/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya ait … plakalı aracın davacının sevk ve idaresinde … ışıkları istikametine doğru seyir halinde iken, yine aynı istikamette bulunan … plakalı aracın çarpması suretiyle hasarlanmasına neden olduğu, davalı sigorta sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu, alınan eksper raporunda hasarın KDV dahil 64.577,52 TL olduğunun tespit edildiği, iş bu kaza ile ilgili davalının 05.07.2022 tarihinde 27.779,64 TL kısmi hasar ödemesi yaptığı, yapılan ödemenin eksik olduğunu belirterek bakiye hasar bedeli ve çekici ücreti için şimdilik 200,00 TL’nin 05.07.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile hüküm altına alınmasına, 472,00 TL ekspertiz ücretinin iş bu dava için yargılama gideri olarak değerlendirilmesine, arabuculuk süreci vekil aracılığıyla temsil edildiğinden 2.400 TL maktu vekalet ücreti ile mahkeme yargılama giderleri ve mahkeme vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkeme İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, Mahkeme’ce yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi, davacının davasını belirsiz alacak davası şeklinde açtığını, davanın kısmi dava şeklinde açılmasında HMK107. Madde uyarınca hukuki yararın olmadığı, kazada sigortalı sürücünün kusurlu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava 6098 Sayılı TBK’nın 71 ve 2918 Sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri kapsamında açılan motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi tazminat ( bakiye hasar bedeli ) isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin 06/10/2022 tarihli yazısı ve eki,
-… Sigorta A.Ş nin 11/10/2022 tarihli yazısı ve eki,
-Türkiye Noterler Birliğinin 06/10/2022 tarihli yazısı ve eki,
– … Sigorta A.Ş nin 14/12/2022 tarihli yazısı ve eki,
-Bilirkişi …’in 03/01/2023 tarihli raporu.
-Bilirkişi …’ın 04/05/2023 tarihli raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
12/05/2022 tarihinde … ve … plakalı araçların çift taraflı, maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı, taraflarca trafik kazasına ilişkin olarak maddi hasarlı trafik kaza tespit tutanağı düzenlendiği, davacının iş bu dava ile … plakalı araca ilişkin olarak bakiye hasar bedeli ve çekici ücreti talebinde bulunduğu ve zararın … plakalı aracın zmss sigortacısı olan davalı sigorta şirketi tarafından tazminini istediği, davalı sigortanın ise mahkememizin yetkisine itiraz ettiği, sorumluluklarının poliçe teminat limiti, gerçek zarar ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğu, dava tarihinden itibaren faiz talep edebileceği, yedek parçaya ve işçiliğe iskonto uygulanması gerektiği, kdv den sorumluluklarının bulunmadığını savunduğu, taraflar arasında mahkememizin yetkili olup olmadığı, dava konusu kaza nedeniyle davacı aracında hasar meydana gelip gelmediği, hasar var ise miktarının ne olduğu, davacının bakiye hasar bedeli talep edip edemeyeceği, edebilecek ise miktarının ne kadar olduğu ve davalının sorumlu olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı, davacının haksız fiil failinin zmms sigortacısı olarak davalıya husumet yönelttiği, taraflar arasında sözleşmesel ilişki bulunmadığı, uyuşmazlığın sigorta hukukundan kaynaklanması nedeniyle mutlak ticari dava olduğu ve mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Davacıya konu kazanın İzmir İli Çeşme ilçesinde meydana geldiği, davacının yerleşim yerinin İzmir ili … ilçesi olduğu, söz konusu mahallerin mahkememiz yargı çevresi içerisinde olduğu, 6100 sayılı HMK’ nun 16 maddesi uyarınca mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmakla davalının yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce davacıya ait aracın sicil ve geçmiş hasar kayıtları ile dava konusu kaza nedeniyle görmüş olduğu onarım işlemlerine ilişkin kayıtların ilgili kurumlardan istenildiği, davacının dava konusu olay nedeniyle zararının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne olduğu ve davalı sigorta sürücüsünün kusur ve sorumluluğuna ilişkin mahkememizce dosyanın trafik ve makine mühendisi bilirkişilere tevdi edildiği, trafik kusur bilirkişinin tespitlerine göre, davalı sigorta poliçeli araç sürücüsü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile İzmir-Çeşme Otoyolunu takriben Narlıdere istikametinden Konak istikametine orta şeritte seyir halinde Levent Marina kavşağına yaklaştığında (İstinye park karşısı) aracının sol ön kısımlarını önünde aynı istikamette seyir halinde olan davacı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracının sağ arka kısımlarına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davalı sigorta poliçeli araç sürücüsü …’n sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile gündüz vakti meskun mahal dışı görüşün açık trafiğin hızlı ve seri işlediği üç şeritli tek yön konumlu otoyola gereken dikkat ve özeni göstermediği, aracının hızını yolun icap( aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun) ve şartlarına göre uyarlamayıp istikametini etkin kontrollü altında bulundurmadığı, her an güvenle durabilecek mesafe bırakmadığı, önünde trafiğin yavaşladığını zamanında fark edemeyip ön tedbirsiz tehlikeli biçimde yaklaştığı, fark ettiğinde direksiyon tedbirinde bulsa da kurtaramayıp mevcut sürati ile davacı aracına sağ arkadan çarpması olayında dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullandığından dolayı 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 56/c ve 52/b maddelerini ihlal ettiği, kazanın oluşumunda hatası ile tamamen etken olduğu, davacı sürücü …’ın ise sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile gündüz vakti meskun mahal dışı görüşün açık trafiğin hızlı ve seri işlediği üç şeritli tek yön konumlu otoyolun orta şeridinde kurallara uygun seyir halinde kaza mahalline geldiği esnada, arkasında gelen sigortalı araç sürücüsünün hatası ve kusurundan dolayı görüş alanını etkin kontrollü altında bulundurmadan tedbirsiz ve tehlikeli biçimde yaklaşıp aracına sağ arkadan çarpması olayında kural ihlali görünmediği ve kusursuz olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Makine Mühendisi bilirkişinin tespitlerine göre ise, 22.05.2022 tarihinde meydana gelen kazada davacıya ait … plaka sayılı aracın arka kısımlarının hasarlandığı, onarım yapılamayacak durumda olan arka panel sacı ve sağ arka çamurluğun değişiminin uygun olduğu, arka taban sacı ve sol arka çamurluk iç sacının doğrultma yapılarak boyanmasıyla hasar onarımının tamamlanma imkanı olduğu, sigorta şirketi tarafından atanan eksperin raporunda araçta değişmesi gereken yedek parçaların bazılarında 1.805,60 TL iskonto uygulayarak yedek parça toplamını 13.324,62 TL ve işçilik bedelini de 12.250,00 TL olmak üzere KDV hariç 25.958,24 TL olarak belirlediği, davacı tarafından atanan Eksper …’un ise araçta değişecek yedek parçalar için iskonto uygulamayarak yedek parça toplamını 40.776,71 TL ve işçilik bedelini de 13.950,00 TL olmak üzere KDV dahil 64.577,52 TL olarak belirlediği, sigorta şirket tarafından atanan eksperin raporundaki yedek parça bedellerini neye göre belirlediği belli olmadığı, davacıya ait aracın arka taraftan aldığı darbe neticesi sağ arka çamurluğun tekerlek kısımlarında hasar oluşması sebebiyle aracın kaza yerinde servise çekici ile gitmesinin uygun olacağı, araçta değişmesi gereken yedek parçaların fiyatları için yetkili servise telefon edildiğinde davacı tarafından atanan eksperin raporundaki fiyatlar ile aynı olduğunun görüldüğü, işçilik bedelleri için piyasa ve yetkili servislerden yapılan araştırma sigorta şirketi tarafından atanan eksperin raporundaki işçilik bedellerinin uygun olması sebebiyle iştirak edildiği, aracın vaki kaza tarihindeki 2.el piyasa rayiç değeri araştırıldığında 130.000,00 TL-135.000,00 TL aralığında olması sebebiyle aracın onarımının ekonomik olacağı, aracın pert-total işlemine tabi tutulmasına gerek olmadığı, meydana gelen kazada … plaka sayılı araçta değişmesi gereken yedek parça toplamının KDV hariç 40.776,71 TL,işçilik toplamının 12.250,00 TL olmak üzere toplam hasar bedelinin KDV hariç 53.026,71 TL olabileceği ve 9.544,81 TL KDV ilavesi ile birlikte araçtaki hasar bedelinin KDV dahil 62.571,52 TL olabileceği, davalı sigorta şirketinin 05.07.2022 tarihinde 27.779,64 TL ödeme yapması sebebi ile ödenen hasar bedeli için davalı sigorta şirketinin 34.791,88 TL daha ek hasar ödemesi yapması gerektiği, aracın hasarlanan arka çamurluğun sağ arka tekerleğe sürtebileceği, aracın sürüş konforuna zarar verebileceği, aracın yürüyerek onarım yapılacak servise gitmesinin mümkün olmayacağı, çekici yardımıyla götürülmesinin mümkün olabileceği, talep edilen KDV dahil 472,00 TL çekici bedelinin uygun olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
İzmir … İcra Müdürlüğünün 2023/5203 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; takip alacaklısının …, takip borçlusunun … Sigorta A.Ş, takip konusunun 5.965,00 TL asıl alacak, 1.110,00 TL yargılama gideri, 410,36 TL işlemiş faiz, 2.94 TL işlemiş faiz, 0,55 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.453,85 TL alacak, takip dayanağının Sigorta Tahkim Komisyonunun 2023/73287 karar sayılı 10/04/2023 tarihli ilamı olduğu, takip dayanağı ilamın 22/05/2022 tarihli … ve … plakalı araçların karıştığı çift taraflı maddi hasarlı kaza sebebiyle … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı isteğine ilişkin olduğu, hakem tarafından 5.965.00 TL değer kaybı bedeline hükmedildiği, kararın miktar itibari ile kesin olduğu, 24/04/2023 tarihi itibariyle takip borçlusu sigorta şirketi tarafından ödeme yapıldığı, dosyanın infazen kapatıldığı anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde; 12/05/2022 tarihinde … ve … plakalı araçların çift taraflı, maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı, dava konusu kazada davacı aracının arka kısımlarından hasar gördüğü, uyuşmazlığın davacıya yapılan ödemenin yeterli olup olmadığı, davalı sigortanın yedek parçaya ilişkin iskonto uygulayıp uygulamayacağı ve davacıya kdv ödemesi yapmak zorunda olup olmadığı hususlarında olduğu, yerleşik Yargıtay uygulamasına göre gerçek zararın ancak aracın onarımında tamamen orijinal parçalar kullanılmak suretiyle sağlanacağı, orijinal parçalara göre hasar bedelinin belirlenmesi gerektiği, onarım bedeli araç rayicinin %50’sini aşmadığı müddetçe aracın tamirinin ekonomik olduğu, taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunmamasına göre işleten ve haksız fiil faili sürücünün sorumluluğunu üstlenen zmms sigortacısının yedek parçaya ilişkin iskonto uygulama hakkına sahip olmadığı, davacının gerçek zararını gidermesi gerektiği ve ayrıca aracın onarımı yapılsın veya yapılmasın zarar görenin hasar bedelini kdv’si ile birlikte ödemek zorunda olduğu, bu nedenle davacının hasar bedelini serbest piyasa rayiçleri üzerinden orijinal yedek parça, işçilik bedeli ve kdv toplamı ile birlikte talep edilebileceği, ancak bu şekilde gerçek zararın karşılanabileceği, bu nedenle davalı sigortanın daha az hasar bedeli ödenmesi gerektiği konusundaki savunmasının yerleşik Yargıtay uygulaması, meydana gelen hasar, dava konusu aracın niteliği ve özellikleri itibariyle yerinde olmadığı, taraflarca düzenlenen kaza tespit tutanağına göre olay tarihinde davalı sigorta sürücüsünün Çeşme İzmir otobanında seyir halinde olduğu sırada Levent Marina mevkinde önünde seyretmekte olan davacı aracına arkadan çarptığı, davalı sürücüsünün yola gereken dikkat ve özeni göstermediği, hızını yol ve trafik durumuna göre ayarlamadığı, öndeki davacı aracını güvenli mesafeden takip etmediği, kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu, davacının ise kurallara uygun şekilde seyir halinde olduğu sırada arkadan çarpma sebebiyle meydana gelen kazada kazanın önlenmesinde alabileceği herhangi bir tedbir bulunmadığı ve kusursuz olduğu, mahkememizce dava konusu olayda bilirkişinin kusur değerlendirmesinin hakkaniyete uygun görüldüğü, davacının davalı sigorta sürücüsünün kusuru oranında uğradığı zararı talep edebileceği, bilirkişi tarafından davacının zararı kdv, işçilik ve yedek parça dahil olmak üzere iskontosuz olarak toplam 62.571,52 TL olarak hesaplandığına göre davacının %100 kusura karşılık olarak bu tutarın tamamını davalıdan talep edebileceği, davalı sigortanın davacıya dava öncesinde hasar bedeline ilişkin olarak 27.779,64 TL ödeme yaptığı ve bu ödemenin belirlenen toplam zarardan mahsul edilmesi gerektiği, buna göre bilirkişi tarafından belirlenen 62.571,52 TL hasar bedelinden davalı sigorta tarafından dava öncesinde yapılan 27.779,64 TL hasar ödemesi mahsup edildikten sonra davacının bakiye hasar bedeline ilişkin 34.791,88 TL zararı bulunduğu ve bunu talep edebileceği, ancak davalı sigortanın kaza tarihi itibariyle poliçe teminat limitinin 50.000,00 TL olduğu, davalı sigorta tarafından İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davacıya 5.965,00 TL değer kaybı ödemesi yapıldığına göre bu ödemenin de davalı sigorta tarafından yapılan diğer ödeme ile birlikte bakiye poliçe teminat limitinden mahsup edilmesi gerektiği, buna göre davalı sigortanın bakiye poliçe teminat limitinin 16.255,36 TL(50.000,00-27.779,64-5.965,00) olduğu, davacı tarafından alınan ekspertiz raporu ile davalı sigortanın yaptırdığı ekspertiz raporu arasındaki farkın onarımı ve değişimi gereken yedek parçalar ile yedek parçalara iskonto uygulanması ve işçilik bedeli farkından kaynaklandığı, dava konusu araçta meydana gelen hasarın niteliği ve boyutu ile yukarıdaki ilkeler dikkate alındığında mahkememizce kaza tarihi itibariyle yapılan bilirkişi raporunda iskontosuz ve kdv’li hesaplamanın hakkaniyete uygun olduğu, davalı sigortanın bilirkişi raporuna ilişkin itirazlarının açıklanan nedenlerle yerinde olmadığı, kaza tarihi olan 22/05/2022 tarihi itibariyle davalı sigortanın maddi hasarlı kazalarda araç başına 50.000,00 TL ile sınırlı sorumlu olduğu, … plakalı aracın 09/03/2022-09/03/2023 tarihleri arasında ve kaza tarihi itibariyle zmss sigortacısı olan davalı sigorta şirketinin poliçe teminat limitleri kapsamında kalan davacının hasar zararından sorumlu olduğu, davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edildiği, davacı vekilinin dava değerini 19/05/2023 tarihinde değer artırım dilekçesi ile arttırdığı, davacının 15.783,36 TL bakiye hasar bedeli ve 472,00 TL çekici ücreti talep ettiği, davalı sigorta tarafından ıslah zamanaşımı defi ileri sürülmüş ise de davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edildiği, zamanaşımının dava tarihi itibariyle kesildiği, bedel arttırım dilekçesine karşı olarak zamanaşımını definde bulunulamayacağı, davalının ıslah zamanaşımı definin yerinde olmadığı, davalı sigortanın 05/07/2022 tarihinde kısmi ödeme yaptığı, bu ödeme tarihi itibariyle davalı sigortanın temerrüde düştüğü, davacının bu tarih itibariyle faiz talep edebileceği, dava konusu aracın niteliğine ve davacının sıfatına göre talep edilebilecek faiz türünün yasal faiz olduğu, mahkememizce alınan kusur ve makine mühendisi bilirkişi raporlarının, davacı ve davalı sigorta tarafından yapılan ekspertiz, davacı tarafından sunulan kaza ve hasara ilişkin fotoğraf ve kayıtlar ile diğer dosya kapsamını irdelediği, usul ve yasaya uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
6102 sayılı TTK’nın sigorta sözleşmelerine ilişkin genel hükümlerin düzenlendiği kısmında yer alan 1426/1. maddesinde “sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır” düzenlemesi yapılmıştır. Davacı tarafından davalı sigortanın yaptırmış olduğu ekspertizin hasar ve bedel yönünden kaza ve serbest piyasa rayiçlerine uygun olup olmadığının değerlendirilmesi bakımından yaptırılan özel eksper incelemesi için ödenen (ve belgesi sunulu ve piyasa rayiçlerine göre makul olan) ekspertiz ücreti ile araç üzerinde yapılacak eksper incelemelerinin temini için zarar gören aracın servise götürülmek amacıyla davacı tarafından ödenen ve belgesi sunulu çekici ücreti de anılan kanun hükmü kapsamında değerlendirilmiş ve 6100 sayılı HMK’nun 323.maddesi uyarınca yargılama gideri olarak hüküm altına alınmıştır (Benzer yöndeki karar için bkz Yargıtay … H.D’nin 06/12/2021 tarih ve … esas, … karar sayılı ilamı).
Davacı vekili davacının zorunlu arabuluculuk görüşmelerinde kendisini vekille temsil ettirdiğini bu nedenle arabuluculuk aşaması için vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiş ise de, 03/09/2022 tarihinden itibaren yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 16. Maddesi ile 29/05/1957 tarihli 1957/4-6 sayılı İçtihadi Birleştirme Kararının birlikte değerlendirilmesi zorunludur. Hüküm tarihinde yürürlükte olan 2022 yılı AAÜT 16. Maddesinde; “…- (1) 1136 sayılı Kanunun 35/A maddesinde uzlaşmasağlama, arabuluculuk, uzlaştırma ve her türlü sulh anlaşmalarından doğacakavukatlık ücreti uyuşmazlıklarında bu Tarifede yer alan hükümler uyarıncahesaplanacak miktarlar, akdi avukatlık ücretinin asgari değerlerinioluşturur.
(2) Ancak, arabuluculuğun dava şartı olması halinde, arabuluculuk aşamasında avukat aracılığı ile takip edilen işlerdeaşağıdaki hükümler uygulanır:
a) Konusu para olan veya para iledeğerlendirilebilen işlerde avukatlık ücreti; arabuluculuk sonucunda arabuluculukanlaşma belgesinin imzalanması halinde, bu Tarifenin üçüncü kısmına görehesaplanan ücretin dörtte bir fazlası olarak belirlenir. Şu kadar kimiktarı 15.000,00 TL’ye kadar olan arabuluculuk faaliyetlerinde avukatlıkücreti, bu maddenin (c) bendinde yer alan maktu ücretin dörtte bir fazlası olarak belirlenir. Ancak, bu ücret asıl alacağı geçemez.
b) Konusu para olmayan veya para iledeğerlendirilemeyen işlerde avukatlık ücreti; arabuluculuk sonucundaarabuluculuk anlaşma belgesinin imzalanması halinde, bu Tarifenin ikincikısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre öngörülen maktuücretin dörtte bir fazlası olarak belirlenir.
c) Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ilesonuçlanması halinde, avukat, 2.400,00 TL maktu ücrete hak kazanır. Ancak,bu ücret asıl alacağı geçemez.
ç) Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ilesonuçlanması halinde, tarafın aynı vekille dava yoluna gitmesi durumunda müvekkilinavukatına ödeyeceği asgari ücret, (c) bendine göre ödediği maktu ücret mahsup edilerek, bu Tarifeyegöre belirlenir…” düzenlemesi mevcuttur.
Maddenin başlığı Arabuluculuk, uzlaşma ve her türlü sulh anlaşmasında ücret olup, madde de bu faaliyetler sırasında Avukat ile temsil edilme sebebiyle hak kazanılan Avukatlık ücretine ilişkindir. Arabuluculuk sürecinde Avukat ile temsil halinde hüküm tarihine göre 2.400,00 TL ücrete hak kazanıldığı açıktır. Dolayısıyla Avukat ile temsil olunan taraf için bu borç doğmuştur ve yukarıda belirtilen İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu bir yargılama gideridir. Ancak maddenin (ç) bendinde; “…aynı vekille dava yoluna gidilmesi durumunda müvekkilin avukatına ödeyeceği asgari ücret, (c) bendine göre ödediği maktu ücret mahsup edilerek, bu tarifeye göre belirlenir…” hükmü nazara alındığında aynı vekille dava açılıp, temsil edilme halinde eldeki davada olduğu gibi davacı taraf lehine hükmolunan vekalet ücreti içerisinde bu miktarında olduğu kabul edilmelidir. Aksi halde yargılama gideri olarak kabul edilen Avukatlık ücreti (ç) bendi göz ardı edilerek 9.200,00+2.400,00= 11.600,00 TL olacaktır. Halbuki (ç) bendi uyarınca mahsup yapılması zorunlu olduğundan davacı için 9.200,00-2.400,00=6.800,00 TL tarifeye göre dava sırasında temsil, +2.400,00 TL’de arabuluculuk sürecinde aynı vekil ile temsil edildiğinden hak kazanılan yargılama gideri olan avukatlık ücreti 9.200,00 TL’dir. Mahkememizce davacı yararına dava ve duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden vekalet ücreti hüküm altına alınmış olmakla ayrıca arabuluculuk aşaması için 2.400,00 TL vekalet ücreti takdirine gerek olmadığından davacı vekilinin arabuluculuk aşamasına ilişkin olarak vekalet ücreti talebinin reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.(Benzer yöndeki karar için bkz. Yargıtay … H.D’nin 19/04/2022 tarih ve … esas, … karar sayılı ilamı)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜ ile 15.783,36 TL’nin 05/07/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile (davalı sigorta kaza tarihi olan 22/05/2022 tarihi itibariyle zmms poliçe teminat limiti ile sınırlı sorumlu olmak kaydı ile) davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gerekli 1.078,16 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harç ve 275,00 TL ıslah harcı toplamı 355,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 722,46 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvuru harcı, 80,70 TL peşin harç, 275,00 TL ıslah harcı, 1.750,00 TL bilirkişi ücreti, 472,00 TL ekspertiz ücreti, 472,00 TL çekici ücreti, 168,00 TL müzekkere-tebligat-posta giderinden oluşan toplam 3.298,40 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4. maddesi uyarınca takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacı vekilinin arabuluculuk aşamasına ilişkin vekalet ücreti talebinin REDDİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
7-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun 2022/4677 sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 341 vd. Maddeleri uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/07/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı