Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/664 E. 2022/1215 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/664 Esas
KARAR NO : 2022/1215
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/04/2021
KARAR TARİHİ : 29/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30.12.2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İzmir 19. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği 27.04.2021 tarihli dava dilekçesinde; davacı … oğlu … ile davalı Osman oğlu … ‘ in iki erkek kardeşin iki kız kardeşle evlenmesi neticesinde amca ve teyzeden olma kişiler olduklarını, 26 yıl önce kardeş gibi oldukları sırada kurdukları … Limited Şirketi ile İzmir’de 1. Sanayi Sitesi’nde oto yedek parça ticareti yaptıklarını, bu sırada şirketin işinde kullanılmak üzere ve yine şirket kazancından elde edilen kâr kullanılarak satın alınan 2012 model … plakalı Volkswagen Passat beyaz sedan otomobil alındığını, alınan bu aracın o günden beri şirket işlerinde kullanıldığı gibi davalının ailesi tarafından da kullanıldığını, davalı şirket müdürünün, adı geçen dava konusu aracı 06/11/2020 tarihinde … ismindeki şahsa, 155.000,00-TL bedel ile noterden satarak devrettiğini, davacının 1/2 ortağı bulunduğu şirketin parası ile satın alınan bu aracın davalı üzerinde olması kanunen yasak olmasına rağmen davalının diğer işlerde olduğu gibi müdürlük görevini de suistimal ederek kendi adına aldığı ve kendi adına satış yaparak parasını zimmetine geçirdiğini, halen, şirketin aleyhinde ”şirket ortaklığından çıkma, şirketin feshi, kar payının şirket ortağına ödenmesi” talebi ile açılan davanın İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında derdest olmasına rağmen şirket ortağı davalının her fırsatta şirket parasını kendi adına veya yakınları üzerine mallar alarak harcadığını, bu sebeple davalı şirket ortağı aleyhine aracın satış tarihindeki bedelin ticari avans faizi ile birlikte tahsilini teminen dava açma zorunluluğu doğduğunu belirtmiş , tarafların ortağı olduğu şirket parası ile satın alınan ve böylelikle 1/2 bedeli davacıya ait olan … plakalı ve W Passat marka CAYL48093 motor, … şasi numaralı aracın, 3.kişi …na satışı sebebiyle, ileride gerçek bedel belirlendikten sonra ıslah edilmek üzere şimdilik 10.000,00 TL’sinin trafik kaydında satış günü olarak görünen günden itibaren davalıdan ticari avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili İzmir 19. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği 29.06.2021 tarihli cevap dilekçesinde; davalı ile davacı …’in akraba olduklarını, tarafların birlikte 03.10.1995 tarihinde … Yedek Parça San ve Tic Ltd Şti’ni kurduklarını, davacının Almanya’da ikamet ettiği için şirketin iş ve işlemleri ile şirket müdürü olan davalının ilgilendiğini ancak şirketin davalılardan ayrı bir tüzel kişiliği bulunduğunu yine şirketin davalıdan ayrı aktif ve pasifleri ile birlikte bir mal varlığı bulunduğunu, davalının da şirketten ayrı bir mal varlığı bulunduğunu, davaya konu aracın davalı tarafından kendi mal varlığı ile kendi yararına satın alındığını, aracın şirket ile herhangi bir bağlantısının bulunmadığını bu sebeple davacıya şirket ortaklığnı ileri sürerek aracın satımından herhangi bir bedel talep etme hakkı doğmadığını, davacının davalının şirket kazancından elde edilen karı kullanarak aracı satın aldığını ve kendi uhdesinde kullandığını iddia ettiğini, bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafın kötü niyetli olup asılsız iddialarla dava açmış olduğu İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nde … E sayılı dosyasında görülen ve halihazırda derdest olan ortaklıktan çıkma, şirketin feshi talepli davada da davacı yanın, İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi huzurunda görülen davada da davalının mallarına tedbir konmasını talep ettiğini, mahkeme huzurundaki davaya konu 2012 model … plakalı Volkswagen Beyaz Passat araç hakkında sunduğu iddiaları İzmir 6. Asliye Ticaret önünde de sunduğunu, İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin ise davacının tedbir talebini kabul etmediğini, davalının kendi adına, şirketten bağımsız olarak, kendi mal varlığı ile söz konusu aracı satın aldığını, davalının kendine ait olan bu aracın ailesiyle kullanması nasıl ki herhangi bir hukuksuzluğa sebebiyet vermeyen, hayatın olağan akışına uygun bir hadise ise, almış olduğu aracı zaman zaman işleri için kullanmasının da aracın şirket adına alındığı manasına gelmediğini, davacının davayı ileride gerçek bedel belirlendikten sonra ıslah edilmek üzere şimdilik 10.000,00 TL’sinin trafik kaydına satış günü olarak görünen günden itibaren davalıdan ticari avans faizi ile birlikte tahsili talebi ile açtığını, davacının davalının aracı 155.000,00 TL bedel ile sattığını iddia ettiğini, söz konusu aracın markası, modeli, üretim yılı, rengi vs. hususların davacı tarafça bilinebilir durumda olduğunu, bu durumda davacının alacak miktarının tamamını bildiği veya en azından bilebilecek konumda olduğunun açık olduğunu, davacının aracın yarı bedelini talep ettiği için 77.500,00 TL yahut en azından bu değere yakın bir değer üzerinden kısmi dava açması gerekirken davayı 10.000,00 TL üzerinden açtığını, yeni değer üzerinden mahkemece belirlenecek eksik harcın ikmalinin gerektiğini belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir 19. Asliye Hukuk Mahkemesince 03.06.2022 tarihinde , taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6102 sayılı TTK’nun 3. ve 4/1 maddesi kapsamında ticari dava olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş , karar kesinleştirilerek dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Davacı vekili Mahkememizin 29.12.2022 tarihli celsesinde Asliye Hukuk Mahkemesine dava açmadan önce ara buluculuk yoluna başvurmadıklarını beyan etmiştir.
Her ne kadar davacı tarafça tarafların ortağı olduğu şirket parası ile satın alınan ve 1/2 bedeli davacıya ait olan aracın davalı tarafından satılarak parasının zimmetine geçirildiğinden bahisle araç bedelinin 1/2’sinin davalıdan tahsiline yönelik olarak dava açılmış ise de; 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun ‘ un 20. Maddesi ile 6102 sayılı TTK ya eklenen 5/A maddesinde ” Bu kanunun 4. Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır ” düzenlemesinin bulunduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kaynağının dava konusu edilen alacak talebine ilişkin olduğu, davanın konusu itibariyle dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması gerektiği ancak arabulucuya başvuru şartı yerine getirilmeden eldeki davanın açıldığı, HMK nun 114/2 maddesinde ” diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır ” düzenlemesinin bulunduğu , söz konusu düzenleme göz önüne alındığında 6102 sayılı TTK ya eklenen 5/A maddesinde belirtilen dava şartının mevcut olmadığı , dava şartlarının varlığının HMK 115/1 maddesi gereğince davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılmasının ve dava şartı noksanlığının tespit edilmesi halinde HMK 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesinin gerektiği incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış , davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Peşin alınan ve daha sonra tamamlanan harç fazla olduğundan 1.507,52 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekili temsil ettirmiş olduğundan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar davacı vekili Av … ile davalı vekili Av … ‘ nın yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 29/12/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip