Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/638 E. 2023/593 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/638
KARAR NO : 2023/593
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 19/08/2022
KARAR TARİHİ : 18/07/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’nın maliki olduğu … plakalı araç ile …’ın maliki, …’in sürücüsü olduğu … plakalı araçlar 09.05.2022 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştıklarını, kaza 3 araç arasında gerçekleştiği, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü asli kusurlu olduğu, kazaya sebep olan … plakalı araç … poliçe numarası ile davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sigorta edildiği, Kazanın oluşumunda müvekkilimizin herhangi bir kusuru bulunmadığı, … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu davranışı sebebi ile meydana gelen trafik kazası neticesinde müvekkilinin aracında maddi hasar ve değer kaybı meydana geldiği, müvekkilinin aracı kasko sigortası kapsamında … Otomotiv Tic. ve San. A.Ş.’nin İzmir’de bulunan yetkili servisinde tamir edilmiş olup, 21.426,66.-TL hasar onarım bedeli ortaya çıktığını, Davalı sigorta şirketi tarafından 05.07.2022 tarihinde 1.836,24.-TL harici değer kaybı bedeli ödemesi yapıldığını, Yargıtay kriterleri de göz önüne alınarak gerçek zararın hesaplanması gerektiği hususu gözetildiğinde sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme müvekkilimizin gerçek zararını karşılamaktan oldukça uzak olduğunu beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kaza ile ilgili ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep edildiği, davacı tarafından eksik ödeme iddiasıyla müvekkil şirkete başvuru yapılmamış olup, başvuru bir dava şartı niteliğinde olduğundan davanın usulden reddi gerektiği, işbu davayı kabul etmemek kaydıyla müvekkil şirketin bir an için aleyhinde karar verileceği düşünülse dahi, sorumluluğu trafik poliçesinden kaynaklanmakta olup, 2918 sayılı karayolları trafik yasasının 98,99 ve 108. maddeleri hükmü uyarınca yasal faize karar verilmesi gerektiğini, müvekkil şirket tarafından davacıya 05/07/2022 tarihinde, 1.836,24 tl değer kaybına yönelik ödeme yapılmış, davacı müvekkili ibra etmiştir. bu sebeple açılan dava hukuki dayanaktan yoksun olduğu, işbu davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkil şirket aleyhine hüküm tesis edileceğinin bir an için ihtimal haline gelmesi durumunda faiz güncellemesi yapılması gerektiği, davacının kaskosu var ise araştırılmasını, kaskosunun olması halinde kasko şirketinden ödeme alıp almadığının tespiti gerektiği, davacının kaza tarihinden sonra da, davacının aracının başka bir kazaya karışıp karışmadığının araştırılması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Adli Trafik Uzmanı … ve Makine Mühendisi …’ın 18/01/2022 Tarihli Bilirkişi Heyeti Kök Raporunda; … plaka sayılı araç sürücüsü …’in 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 67/b ve 47/d maddelerini ihlal ettiği, … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın atfi kabil kusurunun olmadığı, …’nın maliki olduğu, Park halinde bulunan … plaka sayılı araç sürücünün atfi kabil kusurunun olmadığı, … plakalı, … marka, 2011 model otomobilin 09/09/2022 tarihindeki kaza sonucunda meydana gelen hasar nedeniyle, 2.el piyasa değeri (internet siteleri ve ikinci el satış ilanları ile kaza tarihindeki hasarsız hali 195.000,00TL) değeri ile kaza sonrasında onarılmış hali ile değeri olan (185.000,00 TL) ile arasındaki farkı kadar, dava konusu taşıtta 10.000,00 TL değer kaybı olduğu tespit edilmiştir.
Makine Mühendisi …’ın 02/05/2023 Tarihli Bilirkişi Ek Raporunda; Dava konusu hususlarda, 18.01.2023 tarihli ”Kök Rapora” karşıt taraf itirazları değerlendirilmek suretiyle yaptığım inceleme sonucunda; … plakalı, … marka, 2011 model otomobilin 09/09/2022 tarihindeki kaza sonucunda meydana gelen hasar nedeniyle; 2.el piyasa değeri (internet siteleri ve ikinci el satış ilanları ile kaza tarihindeki hasarsız hali 195.000,00 TL) değeri ile kaza sonrasında onarılmış hali ile değeri olan (185.000,00 TL) ile arasındaki farkı kadar, dava konusu taşıtta 10.000,00 TL değer kaybı olduğu tespit edilmiştir.
“Mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu:
Madde 91 – (Değişik: 17/10/1996 – 4149/33 md.)
İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
İşleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu
Madde 85 – (Değişik birinci fıkra: 17/10/1996-4199/28 md.) Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
Yukarıdaki yasa maddeleri gereği yapılan inceleme neticesinde Davalı … Anonim Şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu ve düzenlenen poliçede 2918 sayılı yasanın 85. Maddesinde yazılı zararların teminat altına alındığı anlaşılmıştır.
Tazminat ve giderlerin ödenmesi:
Madde 99 – Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
Zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartları, 2918 sayılı yasanın faiz başlangıcına ilişkin hükümleri ve dosyadaki belgeler ışığında davalı sigorta şirketinin 24/09/2021 tarihinden itibaren faiz ödemekle yükümlü olduğu anlaşılmıştır.
6098 sayılı yasanın 49. Maddesi gereği kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür- Haksız fiil, kusurlu ve hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir. Bir haksiz fiilden söz edebilmek için; zarar verici bir fiil, bu fiilin hukuka aykırı olması, fiili icra edenin kusurlu bulunması, fiil ve zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir.
Fiilin, bilinçli bir iradeye dayanmış olması gerekir. Hukuka aykırı fiil, hukukun koruduğu değerlerin, çiğnenmesi sonucunda, hukuk düzeninin bir kuralını İhlal eden fiildir, Hukuka aykırılık, zarar vermeyi yasaklayan ya da önleyen kuralların çiğnenmesidir,
Bir eylemin hukuka aykırı olarak kabul edilebilmesi için aynı zamanda bir hukuka uygunluk nedeninin mevcut olmaması gerekir. Kusur, hukuk düzeni tarafından kınanan bir davranışın bilerek ve isteyerek yapılmasıdır. Olağan yaşam deneyimlerine, genel düşünceye ve objektif olasılığa göre, bir olayın gerçekleşmesi ile sonuç ortaya çıkmış ya da bu olayın oluşması ile sonucun ortaya çıkması kolaylaşmış ise ilk hareket ikincisinini nedeni, İkinci Olay birinci hareketin sonucu sayılır. Buna uygun illiyet bağı denir.
Tazminat hukukunda sorumluluktan söz edilebilmesi için yalnızca eylemin yasaya veya sözleşmeye aykırı olması yeterli değildir. Fiil sonucunda bir zararın doğmuş olması ve zararla fiilli arasında uygun nedensellik bağının bulunması da gerekir, Nedensellik bağı sorumluluğun temel öğesidir. Zararla eylem arasında nedensellik bağının mevcut olması, zararın eylemin bir sonucu olarak ortaya çıkması, yani eylem olmadan zararın ortaya çıkmayacağının kesin olarak bilinmesidir. Zarar ile fiil arasında uygun nedensellik bağının bulunup bulunmadığı hususu, her somut olayda kendi içerisinde ayrıca değerlendirilir,
Kusur sorumluluğunda, üç durumda nedensellik bağı kesilebilir.
-Zorlayıcı neden
-Zarar görenin ağır kusuru
-Üçüncü kişinin ağır kusuru
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davalının sigortalısı aracın sürücüsünün 2918 sayılı yasanın 67/b ve 47/d maddelerini ihlal etmek suretiyle kazanın oluşumuna etki ettiği, davacının aracının sürücüsünün kazanın oluşumuna etki eden bir davranışının bulunmadığı, kazadan önceki piyasa rayiç değeri ile kaza sonrası piyasa rayiç değeri arasındaki farkın tespiti suretiyle araç değer kaybı tazminatının hesaplandığı, davalı sigorta şirketince yapılan ödemenin mahsubu ile bakiye değer kaybı tazminatına ilişkin olarak davanın kabulü yönünden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1)Davanın KABULÜNE,
2)8.163,76 TL’nin 28.06.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3)Alınması gerekli olan 557,66 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 80,70 TL peşin harç ve 137,71 TL ıslah harcı olmak üzere toplamda 218,41 TL’nin mahsubu ile kalan 339,25 TL nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4)Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 137,71 TL ıslah harcı, 2.236,00 TL bilirkişi ücreti ve 404,00 posta-tebligat gideri olmak üzere toplamda 2.939,11 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5)Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi maddesine göre 8.163,76 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6)1.600,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7)Karar kesinleştiğinde yatırılan gider avansından artan kısmın talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, miktar bakımından kesin olmak üzere davacı-davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
18/07/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı