Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/63 E. 2022/1102 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/63 Esas
KARAR NO : 2022/1102
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/02/2022
KARAR TARİHİ : 06/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03.01.2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; müvekkili firma ile davalı arasında ticari ilişkinin bulunduğu, iş bu ilişki kapsamında taraflar arasında satım sözleşmesinin akdedildiği, mal alım satımının yapıldığı, müvekkili firmanın satış sözleşmesine dayalı davalı taraftan alacağının bulunması ve alacağını tahsil edilememesi üzerine borçlu aleyhinde İzmir 13.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına kayden icra takibi başlattığı, davalı borçlunun itirazı nedeniyle takibin durduğundan bahisle davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat çıkartılmış olmasına rağmen davalı tarafından esasa cevap süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER
1-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu İzmir 13.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davacı tarafından davalı hakkında 02.08.2021 tarihinde 173.490,44 TL asıl alacak, 6.130,39 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 179.620,83 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı şirketin bağlı bulunduğu vergi dairesinden 2019, 2020 ve 2021 yılı Ba/Bs kayıtları getirtilerek dosyamız arasına eklenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ / KABUL:
Dava, İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış bulunan itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesiyle, taraflar arasındaki mal alım satımına ilişkin ticari ilişki kapsamında davacının davalıdan takibe konu edilen tutar kadar bakiye alacağının bulunduğu, iş bu alacağın ödenmemesi nedeniyle davacı tarafça davalı hakkında İzmir 13.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla icra takibinin başlatıldığı, icra takibinin davalı borçlunun itirazı üzerine durduğu, ancak icra takibine davalının itirazından sonra taraflar arasında 03.09.2021 tarihli protokolün imzalandığı, iş bu protokol gereğince taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenen faturalara istinaden tüm malların davalıya teslim edildiği, protokol anı itibariyle asıl alacağın 173.490,44 TL olarak belirlendiği ve ödeme protokolü oluşturulduğu, iş bu ödeme protokolüne göre herhangi bir ödemenin gününde yapılmaması halinde herhangi bir ihtara gerek kalmaksızın davacı alacaklının itirazın iptali ve diğer hukuki girişimlerde bulunmaya serbest olduğunun taraflarca kararlaştırıldığı, davalı borçlunun icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazdan sonra 03.09.2021 tarihindeki nakit 19.887,40 TL, 13.10.2021 tarihinde mal iadesi olarak 6.526,43 TL ve 10.12.2021 tarihinde verdiği çek tahsili karşılığı 21.800,00 TL olmak üzere toplamda 48.213,83 TL ödeme yaptığından bahisle davalının itirazının iptaline ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafça esasa cevap süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamış olmakla birlikte icra takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde borca, işlemiş faize ve faiz oranına itiraz edildiği bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, davaya konu icra takibi nedeniyle davacının davalıdan davacı vekili tarafından mahkememizce oluşturulan ara kararı kapsamında sunulan 25.04.2022 tarihli dilekçe kapsamında harca esas değer olarak gösterilen 125.276,61 TL bakiye alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
İcra takip dosyasının incelenmesinden davacı tarafça davalı aleyhinde 04.08.2021 tarihinde 179.490,44 TL asıl alacak ve 6.130,39 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 179.620,83 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 24.08.2021 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı borçlu tarafından 31.08.2021 tarihinde süresi içerisinde itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Dosya içerisinde bir sureti bulunan ve davacı tarafça dosyaya delil olarak ibraz edilen 03.09.2021 tarihli protokolle ilgili olarak mahkememizce yapılan yargılama sırasında protokol içeriği ve protokolde davalı şirkete atfen atılan imza ile ilgili olarak davalıya isticvap davetiyesi çıkartılmış olmasına rağmen davalı şirket yetkilisinin isticvap için tayin edilen duruşma gün ve saatinde mazeretsiz olarak hazır bulunmaması nedeniyle isticvap içeriği ve isticvapta davalıya atfen atılan imzanın davalı tarafça kabul edilmiş sayıldığı varsayılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı tarafça icra takip dosyasına sunulan 31.08.2021 tarihli itiraz dilekçesinden sonra taraflar bir araya gelerek davaya konu İzmir 13.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasına konu borcun yapılandırılması açısından 03.09.2021 tarihli protokolün taraflar arasında imzalandığı, taraflar arasındaki cari hesaba konu alacağın tüm satışlar için faturalarının kesildiği, ticarete konu bütün malların borçlu tarafından alacaklıdan teslim alındığı, her iki tarafın bu faturaları ticari defterlerine alış ve satış olarak kaydettiği, kalan asıl alacak toplamının protokol tarihi itibariyle 173.490,44 TL olduğu konusunda taraflarca anlaşma sağlandığı görülmüş olmakla iş bu protokol içeriği kapsamında davacının davalıdan takip tarihi itibariyle takibe konu asıl alacak tutarı olan 173.490,44 TL bakiye alacağının bulunduğu konusunda tarafların anlaşmaya vardığı görülmüş ve mahkememizce de davacının davalıdan protokol gereğince takip tarihi itibariyle 173.490,44 TL alacaklı olduğu kabul edilmiştir.
Yine taraflar arasındaki 03.09.2021 tarihli protokolün incelenmesinden protokol tarihi itibariyle tüm borcun 200.000,00 TL olarak taraflarca kararlaştırıldığı ve 200.000,00 TL’nin 20.000 TL’sinin protokol anı itibariyle nakit olarak davalı tarafça davacıya ödendiğinin protokol içeriğinde belirtildiği ve kalan 180.000,00 TL’nin de her biri 20.000,00 TL olmak üzere 20.10.2021 – 20.06.2022 tarihine kadar toplamda 9 taksitte ödenmesinin kararlaştırıldığı, bu kapsamda protokol içeriği gereğince protokol tarihi itibariyle ilk 20.000,00 TL’nin davalı tarafça davacıya nakit olarak ödendiğinin ve geriye 180.000,00 TL borcun kaldığı ve bunun da taraflarca taksitlendirildiği görülmüş ve mahkememizce kabul edilmiştir.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde protokol tarihinden sonra davalı tarafça 03.09.2021 tarihinde 19.887,40 TL, 13.10.2021 tarihinde mal iadesi olarak 6.526,43 TL ve 10.12.2021 tarihinde verilen çek tahsilatı karşılığı 21.800,00 TL olmak üzere toplamda davalı tarafça davacıya 48.213,83 TL ödeme yapıldığının bildirildiği ve yine mahkememizce oluşturulan ara kararı üzerine davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 25.04.2021 tarihli dilekçede takip talepnamesinde talep edilen 173.490,44 TL’den davalının yaptığı ödeme tutarı olan 48.213,83 TL düşüldüğünde davacının davalıdan 125.276,21 TL asıl alacağının kaldığı ve bu nedenle harca esas değer olarak da asıl alacaktan arta kalan 125.276,21 TL’nin gösterildiği belirtilerek herhangi bir eksik harcın bulunmadığı, harca esas değerinde doğru olarak gösterildiği, bu şekilde talep edilen asıl alacak üzerinden takibin devamına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında 20.09.2022 tarihli duruşmada “Davalı şirkete meşruhatlı davetiye çıkartılarak tebliğden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde davacı delilleri arasında yer alan 03.09.2021 tarihli protokol kapsamında davalı tarafça davacıya ödeme yapılmış ise hangi tarihte ne miktarda ödeme yapıldığının ve ödemeye ilişkin belgeler eklenmek kaydıyla mahkememize bildirilmesinin istenilmesine, aksi halde dosya kapsamı belgelere göre değerlendirme yapılıp karar verileceğinin ihtarına” karar verilmiş olup, yapılan tebligata rağmen davalı tarafça kesin süre içerisinde herhangi bir belge sunulmamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde taraflar arasında düzenlendiği anlaşılan 03.09.2021 tarihli protokol gereğince davacının davalıdan takibe konu edilen asıl alacak tutarı olan 173.490,44 TL bakiye alacağının kaldığının taraflarca kararlaştırıldığı, protokol içeriğinde “protokol anı itibariyle 20.000,00 TL’nin nakit olarak davalı tarafça davacıya ödenmiştir.” ibaresinin bulunduğu ve protokolün taraflarca imzalandığı, bu kapsamda protokol anı itibariyle 20.000,00 TL nakit ödemenin davalı tarafça davacıya imzası davacı tarafça inkar edilmeyen protokol kapsamında ödendiğinin kabulünün gerektiği ve ayrıca davacı tarafça dava dilekçesinde protokol tarihinden sonra davalı tarafça davacıya toplamda 48.213,83 TL ödeme yapıldığı bildirildiğinden bu ödemeler düşüldüğünde davacının davalıdan takibe konu asıl alacak tutarı olan 173.490,44 TL’den bakiye (173.490,44 TL – 20.000,00 TL – 48.213,83 TL =) 105.276,61 TL alacağının kaldığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında 21.04.2022 tarihli ön inceleme duruşmasında “Davacı vekilince dava dilekçesinde harca esas değer olarak 125.276,61 TL gösterildiği, icra takip dosyasında ise takip tutarının 179.620,83 TL olduğu, dava dilekçesinin sonuç kısmında ise davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesinin talep edildiği görülmekle davacı vekiline talebini açıklayarak eksik harç varsa yatırmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine” şeklinde ara kararı oluşturulmuş olup, bu ara kararı kapsamında davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 25.04.2022 tarihli dilekçeyle; “Davaya konu takipte asıl alacak olarak 173.490,44 TL talep edildiği, davalı tarafından takipten sonra toplamda 48.213,83 TL ödeme yapıldığı, davadaki harca esas değerin davalı tarafça yapılan toplam 48.213,83 TL’lik ödemenin asıl alacak olan 173.490,44 TL’den mahsubu sonrasında 125.276,61 TL olarak bulunduğu, bu anlatılanlar ışığında davadaki talebin takibin asıl alacak miktarından devam etmesi şeklinde olduğu, bu nedenle davanın harca esas değerinin taraflarınca doğru olarak belirtildiği ve eksik harcın bulunmadığı, bu şekilde talepleri gibi karar verilmesini talep ettiği” görülmekle, davacı tarafın belirttiği harca esas değer ve bu talebi ile bağlı kalınarak takipteki asıl alacak tutarı olan 173.490,44 TL üzerinden, protokol anı itibariyle davalı tarafça davacıya ödendiği protokol içeriğinde belirtildiğinden mahkememizce kabul edilen 20.000,00 TL’lik nakit ödeme ile davacı tarafça protokolden sonra ödendiği belirtilen ödemeler tutarı olan 48.213,83 TL’nin mahsubu sonrasında bakiye kalan 105.276,61 TL üzerinden hüküm kurulmuştur.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı kapsamında davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 20.07.2022 tarihli dilekçe ekindeki ödemeye ilişkin belgelerin incelenmesinden, davacı tarafça 03.09.2021 tarih ve 19.887,40 TL’lik ödemeye ilişkin olarak sunulan Halkbankası’na ilişkin hesap özetinin incelenmesinden her ne kadar davacı tarafça ödeme tarihi protokol tarihi olan 03.09.2021 tarihi olduğu belirtilmiş ise de, Halkbankası’na ait hesap özetinin incelenmesinden protokolden sonraki tarih olan 07.09.2021 tarihinde 7.995,80 TL, 6.895,80 TL ve 4.995,80 TL olmak üzere toplam 19.887,40 TL ödeme yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Protokol içeriğinde ise “20.000,00 TL protokol anı itibariyle nakit olarak ödenmiştir.” ibaresinin bulunduğu görülmekle mahkememizce protokol içeriği gereğince protokol anı itibariyle ayrıca 20.000,00 TL nakit ödemenin davalı tarafça davacıya yapılmış olduğunun kabulü gerekmiştir.
Yukarıda anlatılan tüm gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun İzmir 13.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile 105.276,61 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine, likit olduğundan kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 21.055,32 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM /Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE, davalı borçlunun İzmir 13.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile 105.276,61 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine,
Kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 21.055,32 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 7.191,44 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 1.241,32 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 5.950,12 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta yatırılan toplam 1.333,52 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 153,50 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 128,94 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 25/9 ve 26.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa kapsamında davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 16.791,49 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/12/2022

Katip

Hakim