Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/616 E. 2023/476 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/616 Esas
KARAR NO : 2023/476
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2022
KARAR TARİHİ : 14/06/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … tarafından İhtiyarı Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı, maliki ve kaza tarihindeki sürücüsü… olan… plakalı aracın, davacı …’ın maliki ve sürücüsü olduğu… plakalı araca çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kaza sonucu müvekkiline ait araçta yüksek maddi hasar oluştuğu, kazanın meydana gelmesinde davalı tarafça ihtiyari mali mesuliyet sigortası yapılan… plakalı araç sürücünün asli ve tam kusurlu olduğu,trafik kazası sonucu müvekkil aracında meydana gelen zararın tazmini için öncelikle kusurlu araç zmms poliçesi kapsamında … Sigorta A.Ş.’ye başvuru yapıldığı, zarar miktarının belirlendiği ve zararın zmms poliçesi teminat limitinin üzerinde olduğunun tespit edilmesi üzerine teminat tutarı olan 50.000,00 TL ödeme yapıldığı, ancak müvekkilinin aracındaki gerçek zarar miktarının zmms poliçe limitini aşan kısmının imms poliçesi kapsamında tazmini gerektiğini belirterek şimdilik 50,00 TL bakiye hasar bedeli ve 50,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 100,00 TL zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;… plakalı aracın davalı şirkette 17.01.2022-17.01.2023 tarihleri arasında … numaralı Genişletilmiş Kasko Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, hasar tutarı hesaplamasının zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları kapsamında yapılması, aracın daha önceki kazalarının da araştırılarak aracın daha önceden hasarlandığının, eşdeğer/çıkma parça ile değişim yapıldığının tespit edilmesi halinde bu hususlar hasar hesaplamasında dikkate alınması, sigortalı aracın kusuru oranında ve poliçe limitinde sorumlu olduğu, kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur oranlarının tespiti bilirkişi incelemesi yaptırılması, davacı tarafından fatura sunulmadığından KDV’den sorumluluğu bulunmadığı, davada yasal faizin uygulanması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DAVA:
Dava 6098 Sayılı TBK’nın 71 ve 2918 Sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri kapsamında açılan motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi tazminat (değer kaybı, bakiye hasar bedeli) isteğine ilişkin ilişkindir.
DELİLLER:
-… Sigorta A.Ş’nin 22/11/2022 tarihli yazısı ve eki,
-… Sigorta A.Ş’nin 24/11/2022 tarihli yazısı ve eki,
-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin 19/08/2022 tarihli yazısı ve eki,
-… Sigorta A.Ş’nin 22/08/2022 tarihli yazısı ve eki,
-Türkiye Noterler Birliğinin 23/08/2022 tarihli yazısı ve eki,
– Kaza tutanağı,
-Bilirkişiler …, …’in 14/02/2023 tarihli raporu,
-… Sigorta A.Ş’nin 25/04/2023 tarihli yazısı ve eki,
-… Sigorta A.Ş’nin 31/03/2023 tarihli yazısı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
07/05/2022 tarihinde dava dışı sürücü … sevk ve idaresinde olan… plakalı aracın, davacı …’ın maliki ve sürücüsü olduğu… plakalı araca çarpması sonucunda çift taraflı, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davacının işbu dava ile… plakalı araçta meydana gelen hasara ilişkin olarak değer kaybı ve bakiye hasar bedeli talebinde bulunduğu ve zararın… plakalı aracın imss sigortacısı olan davalıdan tazminini talep ettiği, davalı sigortanın sorumluluklarının poliçe teminat limiti, gerçek zarar ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğu, mahkemece kusur ve hesap yönünden bilirkişi incelemesi ile hesaplamanın zmms genel şartlarına göre yapılması gerektiğini savunduğu, taraflar arasında davacının değer kaybı ve hasar bedeli zararının bulunup bulunmadığı var ise miktarının ne olduğu, taraf sürücülerin kusur durumlarının ne olduğu ve davalının imms sigortacısı olarak sorumlu olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunduğu görülmüştür.
Taraflar arasında doğrudan sözleşme ilişkisi bulunmamasına ve sorumluluk sigortaları TTK’da düzenlendiğine göre, davacı ve davalı arasındaki mutlak ticari dava niteliğindeki somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacıya ait aracın sicil ve geçmiş hasar kayıtları ile dava konusu kaza nedeniyle görmüş olduğu onarım işlemlerine ilişkin kayıtların ilgili kurumlardan istenildiği, davacının dava konusu olay nedeniyle zararının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne olduğu ve davalı … sürücüsünün kusur ve sorumluluğuna ilişkin mahkememizce dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, trafik kusur bilirkişinin tespitlerine göre, davalı … sürücüsü…’ın sevk ve idaresindeki… plaka sayılı aracı ile Rakım Erkutlu Caddesini takriben kale istikametinden Eşrefpaşa istikametine eğimli iniş yoldan seyir halinde Hava şehitliği önüne geldiğinde önündeki aracı sollayıp karşı şeritte aracının ön kısımları ile karşı şeritten kale istikametine seyir halinde olan davacı sürücü … sevk ve idaresindeki… plaka sayılı aracının ön kısımlarına çarptığı, çarpma sonrası sigortalı aracın istikametinin sağına yaya kaldırımını aşıp beton bariyere, davacı aracının da istikametinin sağı yaya kaldırımını aşıp şehitlik duvarına ön kısımları ile çarpıp durmaları sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davalı … sürücüsü …’ın sevk ve idaresindeki… plaka sayılı aracı ile gündüz vakti meskun mahal görüşün açık trafiğin normal işlediği gidiş geliş devamlı düz şerit çizgisi ile bölünmüş yola gereken dikkat ve özeni göstermediği, geçmenin yasaklandığı dik eğimli yerde kural ihlali yapıp önündeki aracı geçmek istediği, isterken de karşı şeritte gelen araç trafiğini kontrol etmediği, bu davranışı nedeni ile yaratmış olduğu tehlikeli ortamda karşı yön şeride girip gelmekte olan davacı aracının güzergahını kapatarak çarpışmaları olayında 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 54/h maddesini ihlal ettiği, kazanın oluşumuna tamamen hatası ile etken olduğu, davacı… plaka sayılı araç sürücü …’ın sevk ve idaresindeki… plaka sayılı aracı ile gündüz vakti meskun mahal trafiği normal işlediği eğimli yokuş yoldan Kadifekale istikametine seyir halinde kaza mahalline yol bölümünde geldiğinde, karşı şeritte gelen davalı sürücünün hatası ve kusurundan dolayı hatalı sollama yapıp şeridinde çarpışmaları olayında kural ihlali görülmediği, kusursuz olduğu, otomotiv bilirkişinin tespitlerine göre ise, dava konusu olan… plaka sayılı aracın ön kısımlarının hasarlı olduğunun, dosyaya sunulan hasarlı fotoğraflardan görüldüğü, aracın onarım yapılamayacak durumda olan motor kaputu ile far yuva saçlarının değiştirilerek sağ ve sol ön çamurluk, sağ ön kapı ve direğinin doğrultma yapılarak boyanmasıyla hasar onarımının tamamlanabileceği, araçta değişmesi gereken yedek parçaların kaza ile ilintili ve uygun olduğu, sigorta şirketi tarafından atanan eksper raporunda araçta değişmesi gereken yedek parçaların alternatif onarım teklifi kabul edilerek belirlendiği, kaza tarihi baz alınarak yetkili servise telefon edilerek yedek parça fiyatları öğrenildiğinde araçta değişmesi gereken orijinal yedek parça fiyatlarının sigorta şirketi tarafından atanan eksperin raporundaki iskontosuz fiyatlar ile aynı olduğunun öğrenildiği, işçilik bedelleri için piyasa ve yetkili servislerden yapmış olduğu araştırmada ise sigorta şirketi tarafından atanan eksper raporundaki işçilik bedellerinin uygun olması sebebiyle işçilik bedellerine iştirak edildiği, aracın vaki kaza tarihi itibariyle 2.el piyasa rayiç değeri için yapılan araştırma neticesi aracın 600.000,00 TL civarında olduğunun öğrenildiği bu nedenlerle aracın onarımının ekonomik olacağı sebebiyle aracın pert-total işlemine tabi tutulmasına gerek olmadığı, eşdeğer parçalara göre onarım bedelinin KDV, işçilik dahil olmak üzere 68.452,96 TL olarak hesaplandığı, orijinal parça bedeline göre ise kdv, işçilik dahil olmak üzere 121.440,37 TL olarak hesaplandığı, davacı aracının dava konusu kaza öncesinde 7 ayrı kazasının bulunduğu, davacı aracının 16/02/2018 tarihinde aynı bölgelerden hasar alması sebebiyle davacıya ait aracın araçta dava konusu kaza nedeniyle değer kaybı meydana gelmediği, dava dışı … Sigorta tarafından dava öncesinde davalıya 50.000,00 TL ödeme yapıldığı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde;… ve… plakalı araçların 07/05/2022 tarihinde kazaya karıştığı, … plakalı araç maliki olan davacının … plakalı aracın zmms sigortacısı olan dava dışı … Sigorta’ya tazminat başvurusunda bulunduğu, adı geçen sigorta şirketi tarafından hasar onarım bedeli olarak davacıya kaza tarihi itibariyle zmms teminat limiti olan 50.000,00 TL’nin ödendiği, davacının iş bu davada bakiye hasar onarım bedeli ve değer kaybı isteminde bulunduğu ve bu zararların… plakalı aracın imms sigortacısı olan davalıdan tazmini talep ettiği, dava konusu kazada davacı aracının ön, sol ve sağ yan kısımlarından hasarlandığı, hasar gören parçaların niteliğine ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın davacının hasar ve değer kaybına ilişkin zararının ne kadar olduğu ve davalının sorumlu olup olmadığı hususlarında olduğu, yerleşik Yargıtay uygulamasına göre gerçek zararın ancak aracın onarımında tamamen orijinal parçalar kullanılmak suretiyle sağlanacağı, orijinal parçalara göre hasar bedelinin belirlenmesi gerektiği, onarım bedeli araç rayicinin % 50’sini aşmadığı müddetçe aracın tamirinin ekonomik olduğu, taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunmamasına göre işleten ve haksız fiil faili sürücünün sorumluluğunu üstlenen zmms sigortacısının yedek parçaya ilişkin iskonto uygulama hakkına sahip olmadığı ve ayrıca aracın onarımı yapılsın veya yapılmasın zarar görenin hasar bedelini kdv’si ile birlikte ödemek zorunda olduğu, bu nedenle davacının hasar bedelini serbest piyasa rayiçleri üzerinden orijinal yedek parça, işçilik bedeli ve kdv toplamı ile birlikte talep edilebileceği, ancak bu şekilde gerçek zararın karşılanabileceği, ayrıca davacının değer kaybına ilişkin zararının hesaplanmasında aracın marka, modeli, kullanılmış düzeyi ile meydana gelen hasarın niteliğine ve serbest piyasa rayiçlerine göre aracın kaza öncesi hali ile kaza sonrasındaki onarılmış hali arasındaki farkın esas alınması gerektiği, bu kapsamda yapılan incelemede dava konusu kazanın eğimli sokakta meydana geldiği, davalı … sürücüsünün yokuştan aşağıya iniş yaptığı sırada şerit ihlali yapmak suretiyle yokuş çıkmakta olan davacı aracının sol ön yan kısımlarından çarpması sonucunda davacı aracının hasar gördüğü, davacı aracının kendi şeridinde bulunduğu sırada çarpmaya maruz kaldığı, davalı sürücüsünün aracının hızını, yol ve trafik durumuna göre ayarlamadığı, şerit ihlali yaptığı, davacı sürücüsünün kazanın önlenmesinde alabileceği herhangi bir tedbir bulunmadığı, kazanın münhasıran davalı … sürücüsünün kusurundan kaynaklandığı, bu sebeple kusur bilirkişi tarafından tespit edildiği üzere davalı … sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu, davacının ise kusursuz olduğu kabulünün dosya kapsamı ve kazanın meydana geliş şekline göre hakkaniyete uygun olduğu, davacının davalı … sürücüsünün kusuru oranında uğradığı zararı talep edebileceği, makine mühendisi bilirkişi tarafından davacının hasar bedeline ilişkin zararının eşdeğer parça ve orijinal parçalara göre seçenekli olarak hesaplandığı, yukarıda açıklandığı üzere davacının hasar onarım bedeline ilişkin zararını orijinal yedek parça, işçilik ve kdv dahil olmak üzere davalıdan talep edebileceği, kaza tarihi itibari ile zmms teminat limitinin 50.000,00 TL olduğu, davalı sigortanın imms sigortacısı olarak teminat limitini aşan davacı zararından sorumlu olduğu, dosyada bulunan genişletilmiş kasko paket sigorta poliçesine göre davalı sigortanın 17/01/2022-17/01/2023 tarihleri arasında… plakalı aracı 250.000,00 TL teminat limiti ile sorumluluğu üstlendiği, bu nedenle… plakalı aracın kaza tarihi itibariyle imss sigortacısı olan davalı … şirketinin poliçe teminat limitleri kapsamında kalan ve dava dışı … Sigorta tarafından yapılan ödemeyi aşan davacının bakiye hasar zararından sorumlu olduğu, bilirkişi raporuna göre bu zararın 71.440,37 TL olduğu, açıklanan ilkeler uyarınca davalı sigortanın daha az hasar bedeli ödemesi gerektiği konusundaki savunmasının meydana gelen hasar, dava konusu aracın niteliği ve özellikleri itibariyle yerinde olmadığı, davacı aracının daha önce karıştığı kaza bulunduğu ve bu kazalarda aynı parçaların zarar gördüğü, bu nedenle değer kaybının bulunmadığı, davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edildiği, davacı vekilinin dava değerini 06/03/2023 tarihinde değer artırım dilekçesi ile arttırdığı, davacının davalı sigortaya 24/06/2022 tarihinde müracaat ettiği, davalı sigortanın 8 iş günlük yasal sürenin sonu olan 07/07/2022 tarihinde temerrüde düştüğü, davacının bu tarihten itibaren faiz talep edebileceği, dava konusu aracın niteliğine ve davacının sıfatına göre talep edilebilecek faiz türünün yasal faiz olduğu, mahkememizce alınan bilirkişi heyeti raporunun yukarıda yapılan açıklamalar kapsamında, davacı tarafından sunulan kaza ve hasara ilişkin fotoğraf ve kayıtlar ile diğer dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı vekili davacının zorunlu arabuluculuk görüşmelerinde kendisini vekille temsil ettirdiğini bu nedenle arabuluculuk aşaması için vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiş ise de, 03/09/2022 tarihinden itibaren yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 16. Maddesi ile 29/05/1957 tarihli 1957/4-6 sayılı İçtihadi Birleştirme Kararının birlikte değerlendirilmesi zorunludur. Hüküm tarihinde yürürlükte olan 2022 yılı AAÜT 16. Maddesinde; “…- (1) 1136 sayılı Kanunun 35/A maddesinde uzlaşmasağlama, arabuluculuk, uzlaştırma ve her türlü sulh anlaşmalarından doğacakavukatlık ücreti uyuşmazlıklarında bu Tarifede yer alan hükümler uyarıncahesaplanacak miktarlar, akdi avukatlık ücretinin asgari değerlerinioluşturur.
(2) Ancak, arabuluculuğun dava şartı olması halinde, arabuluculuk aşamasında avukat aracılığı ile takip edilen işlerdeaşağıdaki hükümler uygulanır:
a) Konusu para olan veya para iledeğerlendirilebilen işlerde avukatlık ücreti; arabuluculuk sonucunda arabuluculukanlaşma belgesinin imzalanması halinde, bu Tarifenin üçüncü kısmına görehesaplanan ücretin dörtte bir fazlası olarak belirlenir. Şu kadar kimiktarı 15.000,00 TL’ye kadar olan arabuluculuk faaliyetlerinde avukatlıkücreti, bu maddenin (c) bendinde yer alan maktu ücretin dörtte bir fazlası olarak belirlenir. Ancak, bu ücret asıl alacağı geçemez.
b) Konusu para olmayan veya para iledeğerlendirilemeyen işlerde avukatlık ücreti; arabuluculuk sonucundaarabuluculuk anlaşma belgesinin imzalanması halinde, bu Tarifenin ikincikısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre öngörülen maktuücretin dörtte bir fazlası olarak belirlenir.
c) Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ilesonuçlanması halinde, avukat, 2.400,00 TL maktu ücrete hak kazanır. Ancak,bu ücret asıl alacağı geçemez.
ç) Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ilesonuçlanması halinde, tarafın aynı vekille dava yoluna gitmesi durumunda müvekkilinavukatına ödeyeceği asgari ücret, (c) bendine göre ödediği maktu ücret mahsup edilerek, bu Tarifeyegöre belirlenir…” düzenlemesi mevcuttur.
Maddenin başlığı Arabuluculuk, uzlaşma ve her türlü sulh anlaşmasında ücret olup, madde de bu faaliyetler sırasında Avukat ile temsil edilme sebebiyle hak kazanılan Avukatlık ücretine ilişkindir. Arabuluculuk sürecinde Avukat ile temsil halinde hüküm tarihine göre 2.400,00 TL ücrete hak kazanıldığı açıktır. Dolayısıyla Avukat ile temsil olunan taraf için bu borç doğmuştur ve yukarıda belirtilen İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu bir yargılama gideridir. Ancak maddenin (ç) bendinde; “…aynı vekille dava yoluna gidilmesi durumunda müvekkilin avukatına ödeyeceği asgari ücret, (c) bendine göre ödediği maktu ücret mahsup edilerek, bu tarifeye göre belirlenir…” hükmü nazara alındığında aynı vekille dava açılıp, temsil edilme halinde eldeki davada olduğu gibi davacı taraf lehine hükmolunan vekalet ücreti içerisinde bu miktarında olduğu kabul edilmelidir. Aksi halde yargılama gideri olarak kabul edilen Avukatlık ücreti (ç) bendi göz ardı edilerek 9.200,00+2.400,00= 11.600,00 TL olacaktır. Halbuki (ç) bendi uyarınca mahsup yapılması zorunlu olduğundan davacı için 9.200,00-2.400,00=6.800,00 TL tarifeye göre dava sırasında temsil, +2.400,00 TL’de arabuluculuk sürecinde aynı vekil ile temsil edildiğinden hak kazanılan yargılama gideri olan avukatlık ücreti 9.200,00 TL’dir. Mahkememizce davacı yararına dava ve duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden vekalet ücreti hüküm altına alınmış olmakla ayrıca arabuluculuk aşaması için 2.400,00 TL vekalet ücreti takdirine gerek olmadığından davacı vekilinin arabuluculuk aşamasına ilişkin olarak vekalet ücreti talebinin reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.(Benzer yöndeki karar için bkz. Yargıtay 9. H.D’nin 19/04/2022 tarih ve … esas, … karar sayılı ilamı)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının hasar bedeli talebinin KABULÜ ile 71.440,37 TL’nin 07/07/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Davacının değer kaybı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 4.880,09 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harç ve 1.220,00 TL ıslah harcı toplamı 1.300,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.579,39 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç, 1,220,00 TL ıslah harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 250,25 TL müzekkere-tebligat-posta giderinden oluşan toplam 3.131,65 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (71.440,37/71.490,37=0,99) 3.100,33 TL’nin davalıdan tahsili davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4. maddesi uyarınca takdir edilen 11.430,46 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4. maddesi uyarınca takdir edilen 50,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
7-Davacı vekilinin arabuluculuk aşamasına ilişkin vekalet ücreti talebinin REDDİNE,
8-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
9-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA, Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.14/06/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı