Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/606
KARAR NO : 2023/428
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 05/08/2022
KARAR TARİHİ : 01/06/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkile ait, … plakalı, … model, … marka, 19.02.2021 tarihinde … İli, … İlçesi sınırları içerinde gerçekleşen kaza neticesinde hasar gördüğü, kaza tespit tutanağı, kolluk tarafından düzenlendiği, kusurlu olan … plakalı araç davalı … tarafından … numaralı kasko poliçesi ile sigortalı olduğu, bu poliçe dahilinde ayrıca İhtiyari Mali Mesuliyet klozu da mevcuttur. Müvekkil aracın hasar miktarı 50.525,69 TL’dir ve 43.000,00 TL ile sınırlı olan zorunlu trafik sigortacısının limiti aşıldığından davalı şirkete yönelmek zorunda kalındığı, Kaza üzerine müvekkil, aracın değer kaybının tespiti adına … Ekspertiz Hizmetleri Ltd Şti’ ye tespit yaptırdığı, tespit sonucunda araçta toplam 15.000,00- TL hasar oluştuğu, Değer kaybı tazminatına ilişkin olarak tarafımızca dilekçe ile müracaat edilmiş, anılan başvuru davalı sigorta şirketince tebellüğ edilmiş ise de şirket tarafından halen ödeme yapılmadığını beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, dava dilekçesinin ekinde sunduğu ekspertiz raporu ile aracında meydana gelen değer kaybı tutarının 15.000,00-TL olduğunu tespit ettirdiği ancak sonuç kısmında şimdilik 100,00-TL demek suretiyle başvurusunu belirsiz alacak davası olarak yaptığı Ne var ki, talep sahibinin başvuru konusu talebi dikkate alındığında, işbu başvurunun belirsiz alacak davası olarak ikame ettirilmesi mümkün olmadığı, zira belirsiz alacak davasına ilişkin şartlar, işbu başvuru bakımından oluşmadığı, davacının maliki olduğu araçta meydana geldiğini iddia ettiği değer kaybı ve ekspertiz ücreti bedeli, başvuru sahibi tarafından bilinip, tespit edilebilecek nitelikte olduğu, bu yönüyle, başvuru sahibinin maliki olduğu araçta meydana geldiğini iddia ettiği değer kaybına ilişkin alacak miktarı başvuru sahibi tarafından belirlenebilir ve tespit edilebilir nitelikte olduğu sabit olduğundan, başvuru sahibinin işbu davayı belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı, dolayısıyla belirsiz alacak davasına ilişkin şartların işbu başvuru bakımından oluşmadığı kendiliğinden ispatlandığı, bu kapsamda, iş bu davanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Adli Trafik Uzmanı … ve Makine Mühendisi …’in 31/12/2022 Tarihli Bilirkişi Heyet Raporunda; … plakalı sayılı araç sürücüsü …”’un 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 52/b, 56/c ve 84/d maddelerini ihlal ettiği, … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın … kusurunun olmadığı, dava tarafları arasındaki anlaşmazlığın dava konusu … plakalı araçta kaza nedeni ile oluşan değer kaybı olduğu, … plakalı aracın dava konusu kazadan önce herhangi bir hasar kaydının bulunmadığı bu hususun araç ile ilgili değer kaybı hesabında dikkate alındığı, … plakalı aracın kaza tarihindeki hasarsız ikinci el rayiç değerinin 323.150,00 TL olarak ve kaza sonrası ikinci el rayiç değerinin 291.000,00 TL olarak hesaplandığı,… plakalı araçta kaza nedeni ile oluşan değer kaybının nispi metoda göre yapılan hesaplamada 32.150,00 TL olarak hesaplandığı, Kazada ana etken olduğu değerlendirilen … plakalı aracın genişletilmiş kasko poliçesinin … A.Ş. tarafından 31.12.2020-2021 dönemini kapsayacak şekilde yapıldığı ve davaya konu kazanın (19.02.2021 tarihinde) kasko poliçe süresi içinde meydana geldiği, kasko sigorta poliçesi içinde Bedeni ve Maddi ayrımı yapılmadan 150.000,00 tutarında İhtiyarı Mali Sorumluluk Klozunun bulunduğu poliçe kapsamında … plakalı araca teknik açıdan değer kaybı ödemesi yapabileceği tespit edilmiştir.
“Mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu:
Madde 91 – (Değişik: 17/10/1996 – 4149/33 md.)
İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
İşleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu
Madde 85 – (Değişik birinci fıkra: 17/10/1996-4199/28 md.) Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
Yukarıdaki yasa maddeleri gereği yapılan inceleme neticesinde Davalı … Anonim Şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu ve düzenlenen poliçede 2918 sayılı yasanın 85. Maddesinde yazılı zararların teminat altına alındığı anlaşılmıştır.
Tazminat ve giderlerin ödenmesi:
Madde 99 – Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
Zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartları, 2918 sayılı yasanın faiz başlangıcına ilişkin hükümleri ve dosyadaki belgeler ışığında davalı sigorta şirketinin 24/09/2021 tarihinden itibaren faiz ödemekle yükümlü olduğu anlaşılmıştır.
6098 sayılı yasanın 49. Maddesi gereği kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür- Haksız fiil, kusurlu ve hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir. Bir haksiz fiilden söz edebilmek için; zarar verici bir fiil, bu fiilin hukuka aykırı olması, fiili icra edenin kusurlu bulunması, fiil ve zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir.
Fiilin, bilinçli bir iradeye dayanmış olması gerekir. Hukuka aykırı fiil, hukukun koruduğu değerlerin, çiğnenmesi sonucunda, hukuk düzeninin bir kuralını İhlal eden fiildir, Hukuka aykırılık, zarar vermeyi yasaklayan ya da önleyen kuralların çiğnenmesidir,
Bir eylemin hukuka aykırı olarak kabul edilebilmesi için aynı zamanda bir hukuka uygunluk nedeninin mevcut olmaması gerekir. Kusur, hukuk düzeni tarafından kınanan bir davranışın bilerek ve isteyerek yapılmasıdır. Olağan yaşam deneyimlerine, genel düşünceye ve objektif olasılığa göre, bir olayın gerçekleşmesi ile sonuç ortaya çıkmış ya da bu olayın oluşması ile sonucun ortaya çıkması kolaylaşmış ise ilk hareket ikincisinini nedeni, İkinci Olay birinci hareketin sonucu sayılır. Buna uygun illiyet bağı denir.
Tazminat hukukunda sorumluluktan söz edilebilmesi için yalnızca eylemin yasaya veya sözleşmeye aykırı olması yeterli değildir. Fiil sonucunda bir zararın doğmuş olması ve zararla fiilli arasında uygun nedensellik bağının bulunması da gerekir, Nedensellik bağı sorumluluğun temel öğesidir. Zararla eylem arasında nedensellik bağının mevcut olması, zararın eylemin bir sonucu olarak ortaya çıkması, yani eylem olmadan zararın ortaya çıkmayacağının kesin olarak bilinmesidir. Zarar ile fiil arasında uygun nedensellik bağının bulunup bulunmadığı hususu, her somut olayda kendi içerisinde ayrıca değerlendirilir,
Kusur sorumluluğunda, üç durumda nedensellik bağı kesilebilir.
-Zorlayıcı neden
-Zarar görenin ağır kusuru
-Üçüncü kişinin ağır kusuru
Yukarıdaki açıklamalar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davalının sigortalısı aracın sürücüsünün 2918 sayılı yasanın 56/1-c, 52/1-b ve 84/d maddelerini ihlal etmek suretiyle kazanın oluşumuna etki ettiği, davacının aracınını sürücüsünün kazanın oluşumuna etki eden bir davranışının bulunmadığı, bilirkişi marifetiyle davaya konu edilen kaza neticesinde zarara uğrayan aracın kaza öncesi piyasa rayici ve kaza sonrası piyasa rayici belirlenmek suretiyle araçtaki değer kaybı tazminatının belirlendiği anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1)Davanın KABULÜNE
2)32.150,00 TL değer kaybı tazminatının 28.05.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3)Alınması gerekli olan 2.196,16 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 80,70 TL peşin harç ve 547,50 TL ıslah harcı olmak üzere toplamda 628,20 TL’nin mahsubu ile kalan 1.567,96 TL nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4)Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 547,50 TL ıslah harcı, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 198,31 TL ekspertiz ücreti ve 65,50 TL posta-tebligat gideri olmak üzere toplamda 2.772,71 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5)Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7)1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8)Karar kesinleştiğinde artan gider avansının yatırana İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı yasanın 343. ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize yahut mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/06/2023
Katip…
e-imzalı
Hakim…
e-imzalı