Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/564 E. 2022/676 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/564 Esas
KARAR NO : 2022/676

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 21/07/2022
KARAR TARİHİ : 08/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili Mahkememize verdiği 21.07.2021 tarihli dilekçesinde; müvekkillerinin İzmir ili … İlçesi … köyü … mevkii … ada … parselde … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin hisse alınmasına bağlı 05.07.1995 tarih, …/… Esas …/… Karar sayı ile 16.04.1996 tarihinde kesinleşen tapu iptal ve tescil davacı sonucu davalı kooperatif ile birlikte çok öncesinden taşınmaz bütününde 1978 yıllarında alınan arsaları ile hissedar olduklarını, … Noterliği’nin 06.06.1990 tarih, … yevmiye nolu düzenleme sureti ile beyanname ve taahhütnamede de görüldüğü üzere tarla vasfındaki taşınmazdan ev yapımı arsa yüz ölçümü olarak 1976 – 1978 -1979 yıllarında alınan yüz ölçüme dayalı bağımsız hisseler üzerine tek kat ve 2 kat olmak üzere 2981-3290 sy yasalar muvacehesinde imar affı başvurulu konutlar olduğunun belirtildiğini, taşınmazın kadastro kanununca yapılan yenileme işlemi itibari ile miktarının 9.734,50 metrekare olup 4029/4814 hissesinin davalı kooperatif nezdinde görüldüğünü, 30.10.1990 yılında geçen onay tarihli kıyı kenar çizgisine göre davalı kooperatif nezdindeki arazinin kıyı şeridi içerisinde olduğunu ayrıca 2863 sy yasaya göre sit alanı içerisinde olup yapılaşma imkanı elde edemediğini, davalı kooperatif ana sözleşmesinin 58/2 md’sinde belirtildiği üzere yalnızca 1978 yılında aldıkları davacı tarafın hisseli arsalarına yapılan 2981 sy yasaya göre imar affı kapsamlı başvuruları olan 9 adet arsaları ve yüz ölçümü yüksek hisseli tarla ile birlikte miktar ile birlikte yüksek değer biçilen taşınmazlarını tarla fiyatı ile kötü niyetli açtıkları ortaklığın giderilmesi davası sonucu müvekkillerinin elinden alma çabası içinde olduklarını, davalı kooperatifin amacının ortakların konut ihtiyacını karşılamak olduğunu, davalı kooperatifin bu amaca aykırı olarak münfesih olan … Kooperatifi ile birleşme ve tapusunu isim değişikliği yapmak sureti ile elde ederek kooperatifin konut yapmaktaki amacı dışına çıkarak TMK’nun 2 ve 3. Maddesinde geçen dürüstlük kuralına aykırı olarak hukuken ortakların da aldatıldığını, halen 12 üyeli olduğu belirtilen kooperatifin 4 üyesinin kooperatif başkanı … ve ailesi ile birlikte paylaşılmış durumda olduğunu, davaya konu … Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası ile açılan ortaklığın giderilmesi davasındaki hukuka ve 1163 sy. Kooperatifler Kanunu’nun 46/2,3 ve ana sözleşmenin 31. Md’sinde geçen istisnalar dışında gündemde olmayan hususların genel kurul toplantısında görüşülüp karara bağlanamayacağını, davalı kooperatifin sunduğu dilekçesinde 04.05.2019 tarihli genel kurul toplantı tutanağında gündemin 12. Maddesinin ana gündemde olmadığı şekilde dolaylı bir biçimde değiştirilip, ” gündeme 04.05.2019 tarihli … ve …’nin … parsel paylı paylı mülkiyet olduğu için paylı mülkiyetin şahsi mülkiyete geçirilmesi amacı ile yöntim kuruluna ortaklığın giderilmesi için hukuk davası açma dahil her türlü yasal işleri yapmak” yönünde yetki verilmesi üzerine 12. Maddenin bu şekilde karar altına alınıp hukuka aykırı olarak ortaklığın giderilmesi davası gündemin muayyenliği ve gündeme bağlılık ilkesi dışına çıkılarak hukuken iptali mümkün karar alındığını, ortaklığın giderilmesi davasındaki talepleri üzerine mahkemece celp edilen İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen yazı cevabında davalı kooperatifçe gönderilen toplantı tutanağı ve diğer işlemler ilgili eklenen belgeler dışında 2 üye tarafından verildiği söylenen önergenin bulunmadığını, davalı kooperatifin yasa dışı işlemler ile karar alıp yönetim kuruluna dava açması yönünde yetki veren işlemin yerinde olmadığından 3. Kişi olarak süreye tabi olmaksızın davanın açılmasının zorunlu olduğunu belirtmiş, davalı kooperatifin … Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası ile açılan davada yönetim kuruluna verilen gündem maddesi değiştirilmek sureti ile 1163 sy yasanın 46/1,2,3 md’leri emredici hükümlerine ayrkırı olarak alınan gündeme madde eklenmek sureti ile gündem değişikliği içeren 12. Maddesinin hukuka ve yasaya aykırı olduğundan bu yönde dava açma yetkisi veren genel kurul kararının hukuka ve yasaya aykırılığının tespiti ile iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği 07.09.2022 tarihli cevap dilekçesinde; kooperatifin 04.05.2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında dava konusu taşınmazın imarı ile ilgili genel kurul maddesi görüşülürken söz konusu taşınmazın paylı mülkiyet olması sebebi ile hukuki sorunlar yaşanabileceğinin Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı yetkilisi ile ifade edildiğini, bu nedenle paylı mülkiyetin giderilmesi için yönetim kuruluna dava açma yetkisi veren genel kurul gündemine yine Çevre Şehircilik Bakanlığı yetkilisinin oluru ve onayı ile alındığını, kararın genel kurul üyeleri veya 3. şahısların haklarına zarar verme kastı ile alınmadığını, davacıların … Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada taşınmazın kat mülkiyetine göre ifrazı için bir çok özel proje hazırlattığını ve dosyaya sunduğunu, mahkemenin olası bir iflas kararı vermesi halinde davacıların bu karara rıza göstereceklerini ve dava açmayacaklarını, dolayısı ile davacıların dava açmasının iyi niyet ve dürüslük kurallarına aykırı olduğunu, davacıların dava konusu taşınmazın satış yolu ile ortaklığın giderilmesi ihtimali doğana kadar genel kurul kararının iptali davasını gündeme getirmediklerini, … Sulh Hukuk Mahkemesi’ndeki davanın sonuç aşamasında davanın uzaması amacı ile davayı açmak için süre istediklerini ve davayı açtıklarını, davacılar vekili …’ın … Kooperatifinin olağan genel kurul toplantılarını üst üste 3 yıldan fazla yapamadıkları için yönetim kurulunun dağıldığı ve hukuki olarak ömrünü tamamladığı için halen … Kooperatifi Yönetim kurulu başkanı olan …’nin vekili olarak İzmir Ticaret Mahkemesine dava açarak kendisini … Kooperatifine kayyum atanmasını sağladığını, davacılar vekilinin her iki kooperatifin hangi şartlarda birleşmeye gittiğini ve … Kooperatifi üyelerinin tüm hakları ile birlikte … Kooperatifi olduklarını bildikleri halde dürüstlük kuralına aykırı olarak ortakların aldatılması gibi iftira içerikli beyanlarda bulunduklarını, davacıların asıl gayesinin … Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülen davanın uzamasını sağlamak olduğunu belirtmiştir.
Davalı Kooperatif yönetim kurulu başkanı … ile davalı vekili 08.09.20212 tarihli tahkikat duruşmasında davanın daha fazla uzamaması açısından açılan davayı kabul ettiklerini beyan etmişler, bu beyanlarını imzaları ile tasdik etmişlerdir.
Davalı kooperatifin sicil dosyası celb edilmiş, sicil dosyasının incelemesinde; dava dilekçesinde davacı olarak adı geçenlerin davalı kooperatif ortağı olmadıkları belirlenmiştir.
Dava konusu edilen davalı kooperatifin 04.05.2019 tarihinde yapılan 2018 yılı hesap dönemine ait olağan genel kurul toplantı tutanağı ve ekleri celb edilmiş, toplantı tutanağının 12. Maddesinde “Kooperatif başkanı projelendirme hakkında genel kurula bilgi verdi. … ve … yazılı bir önerge verdi. (Ek-1) Kooperatifime ait … parseldeki kayıtlı taşınmazın paylı mülkiyetten çıkarılabilmesi amacı ile hukuk davaları açılabilmesi yetki yönetim kuruluna oy birliği ile verilmiştir.” şeklinde karar alındığı belirlenmiştir.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda ; davacı tarafça davalı kooperatifin 04.05.2019 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan 12 nolu kararın iptaline karar verilmesine yönelik olarak davalı hakkında Mahkememize dava açıldığı , Kooperatifler Kanununun 53. Maddesinde ” Aşağıda yazılı kimseler kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile Genel Kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilirler.
1. Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmiyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da Genel Kurul toplantısına katılmaya yetkili olmıyan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahipleri;
2. Yönetim Kurulu;
3. Kararların yerine getirilmesi Yönetim Kurulu üyeleri ile denetçilerin şahsi sorumluluklarını mucip olduğu takdirde bunların her biri;
Bozma davasının açıldığı ve duruşmanın yapılacağı gün, Yönetim Kurulu tarafından usulen ilan olunur.
Birinci fıkrada yazılı bir aylık hak düşüren sürenin sona ermesinden önce duruşmaya başlanılamaz. Birden fazla bozma davası açıldığı takdirde, davalar birleştirilerek görülür.
Mahkeme, kooperatifin isteği üzerine muhtemel zararlarına karşı davacıların teminat göstermesine karar verebilir. Teminatın mahiyet ve miktarını belirtmek mahkemeye aittir.
Bir kararın bozulması bütün ortaklar için hüküm ifade eder.” düzenlemesinin bulunduğu , söz konusu düzenleme doğrultusunda genel kurul kararının iptali davasının kooperatif ortakları tarafından açılabileceği, dava dilekçesinde belirtildiği üzere tüm davacıların kooperatif ortağı-üyesi konumunda olmadıkları ve davacıların dava açmak için taraf sıfatına , aktif husumet ehliyetine sahip olmadıkları, aktif husumet ehliyetinin dava şartı niteliğinde olmadığı ancak taraf sıfatının ileri sürülme zamanı kanun ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi davalı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir def’î de teşkil etmediğinden davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vakıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli hukukî bir durum olduğu ve davacı tarafın aktif husumet ehliyetine sahip olmadığı belirlendiğinden davanın bu gerekçe ile reddinin gerektiği , her ne kadar davalı kooperatif yönetim kurulu başkanı ve davalı vekili tarafından tahkikat duruşması esnasında davanın daha fazla uzamaması açısından açılan davanın kabul edildiği beyan edilmiş ise de dava açan davacıların aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı ve söz konusu hususun Mahkememizce resen değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden tahkikat aşamasındaki kabul beyanının Mahkememizi bağlamayacağı, söz konusu kabul beyanına dayalı olarak davanın kabulüne karar verilemeyeceği incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın davacının aktif husumet ehliyeti yokluğundan REDDİNE,
2-Peşin alına harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına ,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar davacı vekili Av. … ile kooperatif yönetim kurulu başkanı … ile davalı vekili Av …’ın yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı.08/09/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır