Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/552 E. 2023/600 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/552
KARAR NO : 2023/600
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/11/2015
KARAR TARİHİ : 18/07/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı firmanın fabrikasına davalı tarafından toz üretim dolum torbalama makinesi kurulduğunu, makinenin istenilen amaca uygun bir şekilde çalışmadığını, davalı şirkete davacının fabrikasına kurdukları makinenin problemli olduğunu, çalışmasında ciddi sorunlar yaşandığını ve kullanılamadığını bildirdiğini tüm bunlara karşın davalı şirket tarafından problemin giderilmediğini, sözleşme gereğin yapılması gerekenlerin davalı tarafından yapılmadığını, makinenin arızası hakkında davacı şirketin teknik ekibince arızanın tanımının yapıldığını, davalı şirkete defalarca arızanın giderilmesi konusunun iletildiğini, fakat makinenin kullanıma geçmesinin gerçekleşemediğini, davalı tarafından makinenin çalışması için en ufak bir girişimde bulunulmadığını, davacı tarafından davalıya makine nedeniyle ödenmesi gereken bedeli ödediğini, makinenin kurulmasından bu yana davacı tarafından kullanılamadığını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile toplam 49.000,00-TL ücretin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını, makinenin davacı şirkete ihtirazi kayıtsız olarak çalışır vaziyette teslim edildiğini, makinede gizli ayıp bulunmadığını, davacının zamanaşımı süresinin dolmadığını, makinenin davacı şirkete ihtirazi kayıtsız olarak çalışır vaziyette 22.07.2013 tarihinde teslim edildiğini, 1 yıllık garanti süresinin dolduğunu, iddia edilen ayıpların gizli ayıp olmadığını, açık ayıplar yönünden süresinde yapılan ihbar bulunmadığını, yasal süresi içinde yapılmayan ayıp ihbarından davalının sorumlu tutulamayacağını, davacının dilekçesinde, makinenin kurulduğu tarihten itibaren kullanılamadığını belirtmiş olmasına rağmen ayıp ihbarının 15.09.2014 tarihinde yapıldığını, tespit raporunun ehil bilirkişi tarafından düzenlenmediğini, belirlenen rakamın keşif tarihi itibarıyla karşılığının 36.549,00 TL olmasına rağmen revize bedelinin 40.000,00 TL olarak belirlenmesinin bedelin fahiş olduğunu gösterdiğini, toz özellikte deterjanlar için üretilmiş olmakla makinenin bulunduğu ortamın ve kullanılan ürünün toz özelliğini korumadığı sürece sağlıklı çalışmasının söz konusu olmayacağını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinin ayıplı ifa nedeniyle açılan alacak ve maddi tazminat isteğine ilişkindir.
Makine Mühendisi …, Makine Mühendisi … ve Makine ve Elektrik Mühendisi …’in 25/04/2023 Tarihli Bilirkişi Heyet Raporunda; Makinede meydana gelen tartım arızası zaman içerisinde meydana geldiğinden makinenin gizli ayıplı olduğu, makinenin 22.07.2013 tarihinde davacının işyerine kurulduğu, makinenin 29.01.2014 tarihine kadar düzgün çalıştığı, bu tarihte makinenin arıza yaptığı ve davalı firmaya bildirildiği, makinenin 1 yıllık garantisinin 22.07.2014 tarihinde biteceği göz önüne alındığında makinenin 6 aylık daha garanti içerisinde olduğu, davacının makinedeki tartım sorununun yetkili servislere başvurarak arızasını tespit ettirmesi gerekirken makinenin çalışma sisteminin değiştirmesinin uygun olmadığı, tarafımızdan makine üzerinde yapılan keşifte makinenin çalışma sistem ğişmiş olduğundan makinenin hangi parçasının arıza yaptığı belirlenemediğinden tamir bedelinin hesaplanamadığı, makinenin teslim tarihindeki hasarsız değerinin 30.664,89 TL olduğu, makinenin hasarlandığı 29.01.2014 tarihi itibari ile hasarsız değerinin 39.754,21 TL olduğu, makinenin 29.01.2014 tarihinde arıza yaptığı bu tarih itibari ile tamir tutarının 9.089,32 TL olduğu, makinenin 16.11.2015 dava tarihi ile sıfır değerinin 40.441,95 TL olduğu, tarafından makinenin çalışma sistemi bedelinin 42.609,80 TL olduğu, makinenin çalışma sistemi davacı tarafından değiştirilmiş olduğundan makinenin iadesinin mümkün olmadığı, makinedeki arıza bedelinin 9.089,32 TL veya 42.609,80 TL nin kabul edilmesinin mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiştir.
İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından, davacı firmanın Menderes/İZMİR adresindeki fabrikada bulunan Toz Üretim Dolum Torbalama Makinası üzerinde tespit yapılarak makinanın hali hazır durumda kullanılmasının mümkün olup olmadığı, yapılan imalata, amaca uygun kullanılabilmesi için yapılması gerekenlerin, bu işler nedeni ile harcanacak bedelin, makinenin hazır hale getirilmesi için gereken zaman ve bedelin ve üretim kaybının parasal olarak değerinin tespitinin talep edildiği, mahkeme tarafından 16/12/2014 günü saat 13:30’a inceleme günü verildiği, bilirkişi olarak makina mühendisi …’ın seçildiği, tespit sonucunda alınan bilirkişi raporunda; dava konusu makinanın doğru tartım yapmaması, ürünün kantar üzerine akmayıp rezerv depoda kalması, ürün değişikliğinde bir önceki ürünün bunker duvarlarına yapışması sonucu iç temizliğinin zaman ve iş gücü kaybına neden olması sebebi ile amacına uygun olarak kullanılamadığı, makinanın revize edilip amacına uygun kullanılabilmesi için gereken maliyetin keşif tarihi itibari ile 40.000,00-TL olacağı bildirilmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi’nin … E., … K.sayılı ilamı ile; “Taraflar arasında kurulan sözleşme ilişkisi, satış değil eser sözleşmesi olduğundan TTK hükümlerinin dava konusu somut olayda uygulanması mümkün değildir. Mahkemece uyuşmazlığın eser sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerekirken, satış sözleşmesi olarak değerlendirilmesi ve TTK hükümleri uyarınca çözülmesi doğru olmamıştır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, 6100 sayılı HMK’nın 281/3. maddesi gereğince bilirkişi heyetinden, önceki raporlar ve dosyaya sunulan belgelerde değerlendirilerek, eserdeki ayıpların eserin reddini gerektirecek derecede olup olmadığı, ayıbın ağırlığına göre ayıpların giderilmesinin mümkün bulunup bulunmadığı, ayıplı eserden ötürü ücretten indirim gerekip gerekmediği konusunda ek rapor alınarak, garanti süresi ve ayıp ihbarı itirazlarının da eser sözleşmesi kapsamında değerlendirilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru olmamıştır. 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a-6. maddesinde de; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması” halinde, HMK’nın 353/(1)-a bendi uyarınca bölge adliye mahkemesinin, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar vereceği yönünde düzenleme getirilmiştir. Bu durumda, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle, istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün değildir. O halde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6. maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.” şeklinde karar verilerek mahkememiz … Esas, … Karar sayılı kararının kaldırılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında bir makine yapılması ve kurulması işi ile ilgili olarak eser sözleşmesinin bulunduğu, tarafların dosya kapsamında dilekçeleri mahallinde keşif marifetiyle yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde, makinede meydana gelen ayıbın gizli ayıp niteliğinde, olduğu, garanti süresi dolmadan ayıbın ortaya çıktığı ve davacının davalıya ayıba dair bildirimde bulunduğu, davalının bakiye alacağı kendisine ödenmediğinden makinenin ayıbının giderilmesine dair herhangi bir girişimde bulunmadığı, bu durumda makinenin tamiri amacıyla davacı tarafın başkaca firma ile anlaştığı, davacı tarafın anlaştığı firmanın makinenin çalışma sistemini değiştirdiği, aradan geçen zaman içerisinde makinenin hangi parçasının değiştirildiğinin tespiti mümkün olmadığından tamir bedelinin belirlenemeyeceği, ayrıca bundan ötürü makinenin davalıya iadesinin mümkün olmadığı, davacı tarafın öncelikle servise başvurusu hususunda bilirkişilerce tespit yapılmışsa da öncelikle kendisine yapılan başvuru nedeniyle davalının ilgili ayıbı gidermekle sorumlu olduğu, zaten davalı tarafından ayıp giderilmediğinden davacı tarafın başkaca firma ile anlaştığı, makinenin çalışır vaziyete gelmesi için dava dışı makinenin çalışma sistemini değiştiren firma tarafından yapılan işlemin bedelinin bilirkişiler marifetiyle tespit edildiği, mahkememizce bu bedelin makinenin tamir bedeli olarak kabul edildiği, ancak davacı tarafın makinenin çalıştırılamamasından kaynaklı olarak uğradığı zararlara ilişkin olarak somut bir delil sunmadığı, bu zararı istemine ilişkin ispat külfetini yerine getirmediği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1)Davanın KISMEN KABULÜNE,
2)40.000 TL nin 28.01.2015 tarihinden itibaren davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
3)Maddi zarar isteminin REDDİNE,
4)Alınması gerekli olan 2.732,40 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 836,80 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.895,60 TL nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5)Davacı tarafından yatırılan 836,80 TL peşin harç, 27,70 TL başvurma harcı, 206,30 TL keşif harcı, 900,00 TL keşif araç ücreti, 3.100,00 TL bilirkişi ücreti ve 321,60 TL posta-tebligat gideri olmak üzere toplamda 5.392,40 TL yargılama giderinin kısmen kabul kısmen red oranına göre 4.313,92 TL nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6)Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7)Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 9.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8)Karar kesinleştiğinde artan gider avansının yatırana İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı yasanın 343. ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize yahut mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı-davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/07/2023
Katip…
e-imzalı
Hakim…
e-imzalı