Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/515 E. 2023/564 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/515 Esas
KARAR NO : 2023/564
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2022
KARAR TARİHİ : 12/07/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu… plakalı aracın … plakalı aracın karıştığı kaza neticesinde hasarlandığı, … plaka sayılı araç sürücüsünün kusurlu olduğu, sigorta şirketine yapılan başvuru neticesi 03.03.2022 tarihine 14.810,00 TL ödeme yapıldığı, yapılan bu ödemenin müvekkilinin zararını karşılamadığı, bakiye hasar talebi için sigorta şirketine yapılan başvuru neticesi cevap alınamadığı, atanan eksperden alınan rapora göre müvekkil aracındaki hasarın daha da büyük olduğu ve ekspere ödeme yapıldığı,arabuluculuk müesessinden de sonuç alınamadığı,bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL hasar tazminatının temerrüd tarihinden işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket nezdinde … plakalı aracın 18.01.2021-2022 tarih aralığını kapsayan … numaralı ZMMS sigortası ile sigortalı olduğu, poliçe limiti kadar sigortalı sürücünün kusuru oranında sorumlu olacağı, kaza nedeniyle davacı tarafa 03.03.2022 tarihinde 14.813,76 TL ödeme yapıldığından davanın usulden reddi gerektiği, davanın zaman aşımına uğradığı, yetki itirazları olduğu, sigortalı sürücünün kusursuz olduğu, fatura sunulmadığından KDV talepe edilemeyeceği, yasal faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava 6098 Sayılı TBK’nın 71 ve 2918 Sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri kapsamında açılan motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi tazminat ( hasar bedeli ) isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin 29/07/2022 tarihli yazısı ve eki,
– kaza tutanağı,
-Türkiye Noterler Birliğinin 29/07/2022 tarihli yazısı ve eki,
-… Sigorta A.Ş nin 07/11/2022 tarihli yazısı ve eki,
– … Esnaf ve Sanatlarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifinin 20/12/2022 ve
05/01/2023 tarihli yazısı
– İzmir Emniyet Müdürlüğünün 04/01/2023 tarihli yazısı ve eki,
-Ankara ATK Trafik İHtisas Dairesinin 12/04/2023 tarihli raporu,
-Bilirkişi …’ın 19/06/2023 tarihli raporu. –
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
18/02/2022 tarihinde … ve … plakalı araçların karıştığı çift taraflı, maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, trafik kazasına ilişkin olarak kolluk tarafından kaza tespit tutanağı düzenlendiği, hasar bedeline ilişkin kısmi ödeme yapıldığı, davacının işbu dava ile… plakalı araca ilişkin olarak bakiye hasar bedeli talebinde bulunduğu ve zararın … plakalı aracın zmms sigortacısı olan davalıdan tazminini istediği, davalı sigortanın ise mahkememizin yetkisine itiraz ettiği, zamanaşımı definde bulunduğu, davacının zararının karşılandığı, mahkemece yapılan ödeme gözetilerek davanın reddi gerektiği, yedek parçaya ilişkin iskonto uygulanması gerektiği, davacının kdv talep edemeyeceği, sorumluluklarının poliçe teminat limiti ve gerçek zararla sınırlı olduğunu savunduğu, taraflar arasında mahkememizin yetkili olup olmadığı, davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, davacının zararının karşılanıp karşılanmadığı, yapılan ödemenin eksik olup olmadığı ve bakiye zararının bulunup bulunmadığı hususlarında ihtilaf bulunduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında doğrudan sözleşme ilişkisi bulunmamasına ve sorumluluk sigortaları TTK’da düzenlendiğine göre mutlak ticari dava niteliğindeki somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu tespit edilmiştir.
Davaya konu kazanın İzmir ili Karabağlar ilçesinde meydana geldiği, davacının İzmir ili … ilçesinde ikamet ettiği, söz konusu mahallerin mahkememiz yargı çevresi içerisinde olduğu, 6100 sayılı HMK nun 16 maddesi uyarınca mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmakla davalının yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davacı aracı üzerinde dava dışı … Esnaf ve Sanatlarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifinin A.Ş’nin rehni bulunduğu, mahkememizce bu husus dikkate alınarak adı geçen kuruma davaya muvafakatının olup olmadığının sorulduğu, adı geçen kurum tarafından 02/01/2023 tarihli yazı ile davaya ve tazminatın davacıya ödenmesine kayıtsız ve koşulsuz olarak muvafakat edildiğinin bildirildiği, bu nedenle davacının aktif husumeti yönünden engel bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacı, davalı sigorta sürücüsü ve dava dışı üçüncü kişilerin kusur durumunun belirlenmesine yönelik dosyanın Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderildiği, anılan kurum tarafından düzenlenen 12/04/2023 tarihli raporda, 18.02.2022 günü saat 11:10 sıralarında sürücü…’nın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobili ile … Sokak üzerinde seyrederken geldiği olay mahalli … Sokak kavşağında otomobilinin sağ yan ön kısımları ile; … Sokak üzerinden seyirle gelip … .Sokak kavşağına giriş yapan sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobilinin ön kısımlarının kavşak içinde çarpışmaları neticesinde davaya konu trafik kazası meydana geldiği, davalı taraf sürücüsü…’nın gündüz vakti meskun mahal içi iki yönlü yolda sevk ve idaresindeki otomobili ile seyrederken geldiği dört yönlü kavşakta yola gereken dikkatini vermesi, kavşakta sağından gelen diğer sürücü sevk ve idaresindeki otomobile ilk geçiş hakkını bırakması gerekirken bu hususlara riayet etmeyerek aksine hareketle dahil olduğu olayda %75 kusurlu olduğu, davacı taraf sürücüsü …’ın gündüz vakti meskun mahal içi iki yönlü yolda sevk ve idaresindeki otomobili ile seyrederken geldiği olay mahalli dört yönlü kavşakta yola gereken dikkatini vermesi kavşak yaklaşımında hız azaltıp kontrollü olması gerekirken bu hususlara riayet etmeyerek aksine hareketle dahil olduğu olayda tali %25 kusurlu olduğu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; 18/02/2022 tarihinde… ve … plakalı araçların çift taraflı, maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı, dava konusu kazada davacı aracının ön kısımlarından hasar gördüğü, uyuşmazlığın davacıya yapılan ödemenin yeterli olup olmadığı, davalı sigortanın yedek parçaya ilişkin iskonto uygulayıp uygulamayacağı ve davacıya kdv ödemesi yapmak zorunda olup olmadığı hususlarında olduğu, yerleşik Yargıtay uygulamasına göre gerçek zararın ancak aracın onarımında tamamen orijinal parçalar kullanılmak suretiyle sağlanacağı, orijinal parçalara göre hasar bedelinin belirlenmesi gerektiği, onarım bedeli araç rayicinin %50’sini aşmadığı müddetçe aracın tamirinin ekonomik olduğu, taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunmamasına göre işleten ve haksız fiil faili sürücünün sorumluluğunu üstlenen zmms sigortacısının yedek parçaya ilişkin iskonto uygulama hakkına sahip olmadığı, davacının gerçek zararını gidermesi gerektiği ve ayrıca aracın onarımı yapılsın veya yapılmasın zarar görenin hasar bedelini kdv’si ile birlikte ödemek zorunda olduğu, bu nedenle davacının hasar bedelini serbest piyasa rayiçleri üzerinden orijinal yedek parça, işçilik bedeli ve kdv toplamı ile birlikte talep edilebileceği, ancak bu şekilde gerçek zararın karşılanabileceği, bu nedenle davalı sigortanın daha az hasar bedeli ödenmesi gerektiği konusundaki savunmasının yerleşik Yargıtay uygulaması, meydana gelen hasar, dava konusu aracın niteliği ve özellikleri itibariyle yerinde olmadığı, kolluk tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağına göre olay tarihinde davalı sigorta sürücüsünün kontrolsüz kavşakta sağdan gelmekte olan davacı aracına geçiş üstünlüğü tanımadığı, mevcut hızı ile kavşağa giriş yaptığı, araçların ön kısımlarından birbirine çarpmak suretiyle kazanın meydana geldiği, davalı sigorta sürücüsünün kontrolsüz kavşağa yaklaşırken hızını yavaşlatması, tedbirli davranması ve sağdan gelmekte olan davacı aracına geçiş üstünlüğü tanıması gerekirken bu kurala riayet etmediği, kazanın meydana gelmesinde asli %75 kusurlu olduğu, davacı sürücüsünün ise kavşağa yaklaşırken hızını yavaşlatması ve tedbirli davranması gerektiği, bu kurala riayet etmediği, kazanın meydana gelmesinde tali %25 kusurlu olduğu, taraflarca kusur raporuna itiraz edilmiş ise de mahkememizce dava konusu olayda ATK kusur değerlendirmesinin kazanın oluş biçimi, dosya kapsamı ile hakkaniyete uygun görüldüğü, tarafların yeniden kusur raporu alınmasına ilişkin taleplerinin yargılamaya katkı sağlamayacağı değerlendirilmekle bu taleplerin reddedildiği, davacının davalı sigorta sürücüsünün kusuru oranında uğradığı zararı talep edebileceği, bilirkişi tarafından davacının zararı kdv, işçilik ve yedek parça dahil olmak üzere iskontosuz olarak toplam 47.480,17 TL olarak hesaplandığına göre davacının %75 kusura karşılık olarak bu tutarın 35.610,12 TL’sini davalıdan talep edebileceği, davalı sigortanın davacıya dava öncesinde hasar bedeline ilişkin olarak 14.813,76 TL ödeme yaptığı, bu ödemenin belirlenen toplam zarardan mahsup edilmesi gerektiği, buna göre davacının bakiye hasar bedeline ilişkin bakiye 20.796,36 TL zararı bulunduğu ve bunu talep edebileceği, davacı tarafından alınan ekspertiz raporu ile davalı sigortanın yaptırdığı ekspertiz raporu arasındaki farkın onarımı ve değişimi gereken yedek parçaların davalı sigorta tarafından eşdeğer parça olarak esas alınması ile bu parçalara iskonto uygulanmasından kaynaklandığı, dava konusu araçta meydana gelen hasarın niteliği ve boyutu ile yukarıdaki ilkeler dikkate alındığında mahkememizce bilirkişi raporunda kaza tarihi itibariyle yapılan iskontosuz ve kdv’li hesaplamanın hakkaniyete uygun olduğu, davalı sigortanın hesap bilirkişi raporuna ilişkin itirazlarının açıklanan ilke ve nedenlerle yerinde olmadığı, kaza tarihi olan 18/02/2022 tarihi itibariyle davalı sigortanın maddi hasarlı kazalarda araç başına 50.000,00 TL ile sınırlı sorumlu olduğu, … plakalı aracın 28/02/2021-28/02/2022 tarihleri arasında ve kaza tarihi itibariyle zmss sigortacısı olan davalı sigorta şirketinin poliçe teminat limitleri kapsamında kalan davacının bakiye hasar zararından sorumlu olduğu, davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edildiği, davacı vekilinin dava değerini 22/06/2023 tarihinde ıslah dilekçesi ile arttırdığı, davalı sigorta tarafından ıslah zamanaşımı defi ileri sürülmüş ise de davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edildiği, zamanaşımının dava tarihi itibariyle kesildiği, bedel arttırım dilekçesine karşı olarak zamanaşımını definde bulunulamayacağı, davalının ıslah zamanaşımı definin yerinde olmadığı, davalı sigortanın 03/03/2022 tarihinde kısmi ödeme yaptığı, bu ödeme tarihi itibariyle davalı sigortanın temerrüde düştüğü, davacının bu tarih itibariyle faiz talep edebileceği, dava konusu aracın niteliğine (ticari taksi) ve davacının sıfatına göre talep edilebilecek faiz türünün avans faiz olduğu, mahkememizce alınan kusur ve makine mühendisi bilirkişi raporlarının, davacı ve davalı sigorta tarafından yapılan ekspertiz, davacı tarafından sunulan kaza ve hasara ilişkin fotoğraf ve kayıtlar ile diğer dosya kapsamını irdelediği, usul ve yasaya uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
6102 sayılı TTK’nın sigorta sözleşmelerine ilişkin genel hükümlerin düzenlendiği kısmında yer alan 1426/1. maddesinde “sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır” düzenlemesi yapılmıştır. Davacı tarafından davalı sigortanın yaptırmış olduğu ekspertizin hasar ve bedel yönünden kaza ve serbest piyasa rayiçlerine uygun olup olmadığının değerlendirilmesi bakımından yaptırılan özel eksper incelemesi için ödenen (ve belgesi sunulu ve piyasa rayiçlerine göre makul olan) ekspertiz ücreti anılan kanun hükmü kapsamında değerlendirilmiş ve 6100 sayılı HMK’nun 323.maddesi uyarınca yargılama gideri olarak hüküm altına alınmıştır.
Davacı vekili davacının zorunlu arabuluculuk görüşmelerinde kendisini vekille temsil ettirdiğini bu nedenle arabuluculuk aşaması için vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiş ise de, 03/09/2022 tarihinden itibaren yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 16. Maddesi ile 29/05/1957 tarihli 1957/4-6 sayılı İçtihadi Birleştirme Kararının birlikte değerlendirilmesi zorunludur. Hüküm tarihinde yürürlükte olan 2022 yılı AAÜT 16. Maddesinde; “…- (1) 1136 sayılı Kanunun 35/A maddesinde uzlaşmasağlama, arabuluculuk, uzlaştırma ve her türlü sulh anlaşmalarından doğacakavukatlık ücreti uyuşmazlıklarında bu Tarifede yer alan hükümler uyarıncahesaplanacak miktarlar, akdi avukatlık ücretinin asgari değerlerinioluşturur.
(2) Ancak, arabuluculuğun dava şartı olması halinde, arabuluculuk aşamasında avukat aracılığı ile takip edilen işlerdeaşağıdaki hükümler uygulanır:
a) Konusu para olan veya para iledeğerlendirilebilen işlerde avukatlık ücreti; arabuluculuk sonucunda arabuluculukanlaşma belgesinin imzalanması halinde, bu Tarifenin üçüncü kısmına görehesaplanan ücretin dörtte bir fazlası olarak belirlenir. Şu kadar kimiktarı 15.000,00 TL’ye kadar olan arabuluculuk faaliyetlerinde avukatlıkücreti, bu maddenin (c) bendinde yer alan maktu ücretin dörtte bir fazlası olarak belirlenir. Ancak, bu ücret asıl alacağı geçemez.
b) Konusu para olmayan veya para iledeğerlendirilemeyen işlerde avukatlık ücreti; arabuluculuk sonucundaarabuluculuk anlaşma belgesinin imzalanması halinde, bu Tarifenin ikincikısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre öngörülen maktuücretin dörtte bir fazlası olarak belirlenir.
c) Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ilesonuçlanması halinde, avukat, 2.400,00 TL maktu ücrete hak kazanır. Ancak,bu ücret asıl alacağı geçemez.
ç) Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ilesonuçlanması halinde, tarafın aynı vekille dava yoluna gitmesi durumunda müvekkilinavukatına ödeyeceği asgari ücret, (c) bendine göre ödediği maktu ücret mahsup edilerek, bu Tarifeyegöre belirlenir…” düzenlemesi mevcuttur.
Maddenin başlığı Arabuluculuk, uzlaşma ve her türlü sulh anlaşmasında ücret olup, madde de bu faaliyetler sırasında Avukat ile temsil edilme sebebiyle hak kazanılan Avukatlık ücretine ilişkindir. Arabuluculuk sürecinde Avukat ile temsil halinde hüküm tarihine göre 2.400,00 TL ücrete hak kazanıldığı açıktır. Dolayısıyla Avukat ile temsil olunan taraf için bu borç doğmuştur ve yukarıda belirtilen İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu bir yargılama gideridir. Ancak maddenin (ç) bendinde; “…aynı vekille dava yoluna gidilmesi durumunda müvekkilin avukatına ödeyeceği asgari ücret, (c) bendine göre ödediği maktu ücret mahsup edilerek, bu tarifeye göre belirlenir…” hükmü nazara alındığında aynı vekille dava açılıp, temsil edilme halinde eldeki davada olduğu gibi davacı taraf lehine hükmolunan vekalet ücreti içerisinde bu miktarında olduğu kabul edilmelidir. Aksi halde yargılama gideri olarak kabul edilen Avukatlık ücreti (ç) bendi göz ardı edilerek 9.200,00+2.400,00= 11.600,00 TL olacaktır. Halbuki (ç) bendi uyarınca mahsup yapılması zorunlu olduğundan davacı için 9.200,00-2.400,00=6.800,00 TL tarifeye göre dava sırasında temsil, +2.400,00 TL’de arabuluculuk sürecinde aynı vekil ile temsil edildiğinden hak kazanılan yargılama gideri olan avukatlık ücreti 9.200,00 TL’dir. Mahkememizce davacı yararına dava ve duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden vekalet ücreti hüküm altına alınmış olmakla ayrıca arabuluculuk aşaması için 2.400,00 TL vekalet ücreti takdirine gerek olmadığından davacı vekilinin arabuluculuk aşamasına ilişkin olarak vekalet ücreti talebinin reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.(Benzer yöndeki karar için bkz. Yargıtay … H.D’nin 19/04/2022 tarih ve … esas, … karar sayılı ilamı)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜ ile 20.796,36 TL’nin 03/03/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gerekli 1.420,59 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harç ve 355,00 TL ıslah harcı toplamı 435,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 984,89 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvuru harcı, 80,70 TL peşin harç, 355,00 TL ıslah harcı, 1.250,00 TL bilirkişi ücreti, 840,40 TL ekspertiz ücreti, 1.578,00 TL ATK rapor ücreti, 248,25 TL müzekkere-tebligat-posta giderinden oluşan toplam 4.433,05 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4. maddesi uyarınca takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
6-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/07/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı