Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/465 E. 2023/122 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/465 Esas
KARAR NO : 2023/122

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/06/2022
KARAR TARİHİ : 22/02/2023

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/06/2020 tarihinde karşı tarafça …. poliçe numarası ile ZMMS trafik sigortası yapılan ……. idaresindeki ……. plakalı aracın, davacıya ait ve … idaresindeki ….. plakalı araca arkadan çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, ……plakalı aracın sürücüsü …….’ın bu kazada asli kusurlu olduğunu, aracın bu kazadan sonra değerinin 30.000 TL altına satıldığını, araçta meydana gelen değer kaybının 30.000 TL olduğunu belirterek davanın kabulüne davacıya ait …….. plakalı araçta 11/06/2020 tarihli trafik kazası nedeni ile meydana gelen 30.000,00 TL değer kaybının kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte kazada tam ve asli kusurlu olan ….. plakalı aracı sigortalayan davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının usulüne uygun başvurusunun bulunmadığı sorumluluklarının poliçe teminat limiti, gerçek zarar ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğunu, kusur ve tazminat hesabı yönünden bilirkişi incelemesi yapılması ile aracın geçmiş hasar kayıtlarının incelenmesi gerektiğini, yapılacak hesaplamanın zmms genel şartlarına göre olması gerektiğini, dava öncesi temerrüdün söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DAVA:
Dava 6098 Sayılı TBK’nın 71 ve 2918 Sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri kapsamında açılan motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi tazminat (değer kaybı) isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Sigorta bilgi ve gözetim merkezinin 29/06/2022 tarihli yazısı ve eki,
-… Sigorta A.Ş’nin 21/06/2022 tarihli yazısı ve eki poliçe ve hasar dosyası,
-… Noterler Birliğinin 29/06/2022 tarihli yazısı ve eki,
-…Sigorta A.Ş’nin 04/10/2022 tarihli yazısı ve eki,
-… Sigorta A.Ş nin 29/09/2022 tarihli yazısı ve eki,
-… Sigorta A.Ş nin 28/09/2022 tarihli yazısı ve eki
-…Sigorta A.Ş nin 27/09/2022 tarihli yazısı ve eki,
-Bilirkişi ……in 08/12/2022 tarihli raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Aracın onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü tamamen onarılmış olsa bile bu araba tahribatın izlerini taşımaktadır. Onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir.
Öncelikle, değer azalması veya değer kaybının belirlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütler her olayın somut özelliğine göre değişebilecek ise de aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları değer kaybında gözönüne alınmalıdır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin(Kapatılan) kökleşmiş ilke ve uygulamalarına göre trafik kazalarına dayalı araç değer kaybı tazminatı, hasarlı aracın, hasara uğramadan önceki ikinci el piyasa değeri ile hasarlı haldeki ikinci el piyasa değerinin saptanması ve karşılaştırılması suretiyle belirlenir. Aradaki fark meydana gelen değer kaybıdır. Ancak aracın tamiri ekonomik değilse yani araç pert total ise değer kaybı talep edilemez(Bu yöndeki kararlar için bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 28/12/2017 tarih ve 2015/6486 Esas, 2017/12264 Karar; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 11/10/2018 tarih ve 2015/16180 Esas, 2018/8981 Karar sayılı ilamları.).
6100 Sayılı HMK’nın 266 ve devamı maddelerine göre çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda ihtisas sahibi kimselerin dinlenmesi ve rapor alınması gerekir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde; 11/06/2020 tarihinde … ve … plakalı araçların çift taraflı, maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı, davacının işbu dava ile … plakalı araçta meydana gelen hasara ilişkin olarak değer kaybı talebinde bulunduğu ve zararın … plakalı aracın zmss sigortacısı olan davalıdan tazminini talep ettiği, davalı sigortanın sorumluluklarının poliçe teminat limiti, gerçek zarar ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğu, mahkemece kusur ve hesap yönünden bilirkişi incelemesi ile hesaplamanın zmms genel şartlarına göre yapılması gerektiğini savunduğu, taraflar arasında davaya konu kazada davacı aracının hasarlanıp hasarlanmadığı, değer kaybına uğrayıp uğramadığı, değer kaybı var ise miktarının ne olduğu, taraf sürücülerinin kusur durumlarının ne olduğu ve davalının sorumlu olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunduğu görülmüştür.
Taraflar arasında doğrudan sözleşme ilişkisi bulunmamasına ve sorumluluk sigortaları TTK’da düzenlendiğine göre, davacı ve davalı … Sigorta A.Ş arasındaki mutlak ticari dava niteliğindeki somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacıya ait aracın sicil ve geçmiş hasar kayıtları ile dava konusu kaza nedeniyle görmüş olduğu onarım işlemlerine ilişkin kayıtların ilgili kurumlardan istenildiği, davacının dava konusu olay nedeniyle zararının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne olduğu ve davalı sürücüsünün kusur ve sorumluluğuna ilişkin mahkememizce dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, trafik kusur bilirkişinin tespitlerine göre, davacı taraf sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile Otobanda seyir halinde Işıkkent sapağında giriş yapıp Kemalpaşa Caddesi giriş kavşağında yanan kırmızı ışıkta sağ şeritte beklediği esnada aracının sol arka ve yan kısımlarına, arkasında gelen davalı sigorta poliçeli araç sürücüsü……….’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı çekici aracının sağ yan kısımları ile sürtme şeklinde çarpıp hasarlanması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, sürücü beyanlarının kazanın oluşumu ile uyumlu olduğu, davalı sigorta poliçeli araç sürücüsü …’ın idaresindeki … plaka sayılı çekici aracının meskun mahal gündüz vakti iki şeritli tek yön konumlu otoban bağlantı yoluna gereken dikkat ve özeni göstermediği, aracının çevresel kontrollü ile birlikte görüş alanını etkin kontrollü altında bulundurmadığı, önünde ışıklarda bekleyen davacı aracına tehlikeli biçimde şerit ihlali yapıp yakın yaklaştığı, sonrasında da duramayıp davacı aracına arkadan başlayıp ileri doğru sürtme şeklinde çarpıp hasarlanması sonucunda meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası olayında, tedbirsiz dikkatsiz araç
kullanmasından dolayı 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 56/a, 52/b maddelerini ihlal ettiği, kazanın meydana gelmesinde tam kusuru ile etken olduğu, davacı taraf sürücü …’in ise kazayı önleme adına alabileceği herhangi bir tedbirin olmaması nedeni ile meydana gelen kazada atfı kabil kural ihlali olmadığı,
kusursuz olduğu, otomotiv bilirkişinin tespitlerine göre ise, davacı aracının sol yan kısımlarından hasar aldığı (sol arka çamurluk iç sacı, sol stop yuva sacı, sol bagaj kapağı) aracın onarımının kasko poliçesi kapsamında gerçekleştirildiği, aracın dava konusu kaza öncesinde 7 adet kazasının bulunduğu, bu kazalarda arka sol çamurluk, sol arka kapı parçalarının işlem gördüğü, davacı tarafından dava dosyasına sunulan faturaya göre söz konusu aracın 04/06/2021 tarihinde dava dışı şirkete 60.000,00 TL bedelle satıldığı, aracın 1 yıl sonra 30.000,00 TL düşük bedelle satıldığı iddiasının aynı tutarda değer kaybı anlamına gelmeyeceği, ekonomik koşulların arz talep durumunun değişkenlik arz ettiği, ayrıca dava konusu kaza sonrasında davacıya ait aracın muhtelif tarihlerde 2 ayrı kazaya daha karıştığı, dava konusu kazada hasar gören sol arka bagaj kapağı ve tavan kısımlarının daha önceki kazalarda hasar ve işlem gördüğü bu nedenle değer kaybı hesaplamasında dikkate alınmadığı, sadece sol orta direk sacı ve sol arka çamurluk parçalarına ilişkin onarım ve işlemlerin değer kaybında dikkate alınması gerektiği, kaza tarihi itibariyle aracın kasko bedelinin 91.028,00 TL olduğu, yapılan serbest piyasa araştırmasında aracın kaza tarihi itibariyle rayicinin 78.000,00 TL olarak tespit edildiği, sol orta direk sacı ve sol arka çamurluk parçalarına ilişkin yapılan işlemler sonrasında aracın onarılmış haldeki rayicinin ise 71.000,00 TL olarak tespit edildiği, buna göre dava konusu araçta meydana gelen değer kaybının 7.000,00 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Davacıya ait … plakalı aracın dava dışı sürücünün sevk ve idaresindeki iken davalı sigorta sücüsünün sevk ve idaresindeki … plakalı aracın arkadan çarpması neticesinde çift taraflı maddi hasarlı kazanın meydana geldiği, davalı sigorta tarafından davacının dava konusu değer kaybına ilişkin usulüne uygun başvurusu olmadığı savunulmuş ise de davalı sigorta tarafından mahkememize gönderilen hasar dosyasına göre davacının değer kaybına ilişkin başvurusu üzerine davalı tarafından ekspertiz atandığı ve ekspertiz raporu alındığı bu nedenle davacının dava öncesi başvuru şartını yerine getirdiğinin kabulü gerektiği, mahkememizce alınan kusur raporuna göre davalı sigorta sürücüsünün hızını yol ve trafik durumuna göre ayarlamadığı, önünde kırmızı ışıkta beklemekte olan davacı aracına dikkat etmeksizin tedbirsiz yaklaştığı ve kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, asli ve tam kusurlu olduğu, davacı sürücüsünün ise kurallara uygun trafik ışıklarında bekleme yaptığı sırada arkadan çarpma şeklinde meydana gelen olayda kazanın önlenmesinde alabileceği herhangi bir tedbir bulunmadığı, bu nedenle davalı sigorta sürücüsü ile onun eyleminden sorumlu olan kişilerin meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, mahkememizce dava konusu olayda trafik bilirkişinin kusur değerlendirmesinin hakkaniyete uygun görüldüğü, dava konusu kazada davacıya ait aracın sol arka ve sol yan kısımlarından hasarlandığı ve hasarlanan parçaların niteliğine ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, her ne kadar davalı sigorta tarafından davacının değer kaybına ilişkin talebinin zmms genel şartlarına göre değerlendirilmesi talep edilmiş ise de, Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih ve 2019/40 esas … karar sayılı kararı ile; KTK’nun 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verildiği, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının derdest dosyalar yönünden uygulanmasının zorunlu olduğu, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının usuli kazanılmış hakların istisnasını teşkil ettiği, Anayasa Mahkemesince bir kanun hükmünün iptal edildiği bilindiği halde görülmekte olan davaların anayasa aykırılığı saptanan kurallara göre görülüp çözümlenmesinin Anayasanın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği, bu kapsamda iş bu davada Türk Borçlar Kanunun haksız fiile ilişkin hükümleri, KTK hükümleri ile genel şartların bunlara aykırı olmayan hükümleri ile bu doğrultuda yeni genel şartlarla çeliştiği durumda Yargıtayın genel şartlarının yürürlüğe girmesinden önceki yerleşmiş içtihatları doğrultusunda uygulama yapılması gerektiği, bu nedenle değer kaybı talebi yönünden tazminat hesaplamasında davacının taleplerinin genel hükümlere ve serbest piyasa rayiçlerine göre değerlendirilmesi gerektiği, bilirkişi tarafından tespit edilen değer kaybı zararının kaza tarihi itibariyle dava konusu aracın niteliği, özellikleri, kullanım şekli, geçmiş hasar kayıtları ve ülkemizin ekonomik koşulları ile meydana gelen hasarın boyutuna göre makul olduğu, davalı sigorta tarafından söz konusu rapora itiraz edilmiş ise yukarıda yapılan açıklama ve ilkeler uyarınca davalı sigortanın itirazlarının yerinde olmadığı, yine davacı tarafından da söz konusu rapora itiraz edilmiş ise de bilirkişi tarafından saptandığı üzere davacının dava konusu aracı kazadan sonra düşük bedelle satmış olmasının başlı başına dava konusu kaza ile ilişkili olmadığı, davacı aracının dava konusu kaza sonrası 2 ayrı başka kazasının bulunduğu, ayrıca serbest piyasa rayicinin arz ve talep durumlarına göre değişkenlik gösterdiği, davacının itirazlarının yerinde olmadığı, bu nedenle davacının davalı sigorta sürücüsünün %100 kusuruna karşılık 7.000,00 TL TL değer kaybı talep edebileceği, davalı … Sigorta A.Ş’nin ise kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın 28/05/2019-28/05/2020 tarihleri arasındaki dönemde ve kaza tarihi itibariyle zmms sigortacısı olarak değer kaybına ilişkin zarardan dava dışı sürücü ve işleten ile birlikte sorumlu olduğu, davacı kaza tarihinden itibaren temerrüt faizi talep etmiş ise de davacının değer kaybı başvurusunun tebliğine ilişkin belgeleri dava dilekçesinde sunmadığı, bu nedenle davacını hangi tarihte davalı sigorta şirketine başvurduğunun tespit edilemediği, bu durumda temerrüdün dava ile gerçekleştiğinin kabulü gerektiği, davacının sıfatına göre somut uyuşmazlıkta uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğu, bu ilke ve açıklamalar uyarınca somut uyuşmazlıkta mahkememizce alınan kusur ve zarar gören davacıya ait aracın değer kaybı bedeline ilişkin hesaplama yapan otomotiv bilirkişi heyet raporunun kaza tarihi itibariyle serbest piyasa rayiçleri ile dosya kapsamı ile usul ve yasaya uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu anlaşılmakla davacının değer kaybı talebinin kısmen kabulüne kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 7.000,00 TL’nin dava tarihi olan 10/06/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 478,17 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 512,33 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 34,16 TL karar ve ilam harcının kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya İADESİNE,
3- Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 478,17 TL karar ve ilam harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 70,75 TL müzekkere-tebligat-posta giderinden oluşan toplam 2.129,62 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (7.000,00/30.000,00=0,23) 496,91 TL’nin davalıdan tahsili davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4. maddesi uyarınca takdir edilen 7.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4. maddesi uyarınca takdir edilen 7.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
7-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun ……… sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2023

Katip …
e-imza

Hakim…
e-imza