Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/435 E. 2022/739 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/435
KARAR NO : 2022/739

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/08/2021
KARAR TARİHİ : 22/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle, müvekkilinin, dava dışı … Restoran ve Turizm İşletmeleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin kurucu ortaklarından olup aynı zamanda belirli bir dönem yönetim kurulu üyeliğini yaptığını, dava dışı şirketin … tarihli … sayılı Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayımlanan ve … tarihinde tescil edilen bilgilere göre ilk yönetim kurulu üyesi olarak …yıllığına …, …, … ve … seçildiğini, yine … tarihli … sayılı Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayımlanan ve … tarihinde tescil edilen bilgilere göre müvekkilinin ve davalıların yönetim kurulu üyesi olarak temsil yetkilerinin sona erdiğini, …’in …yıllığına yönetim kurulu başkanı olarak seçildiğini, söz konusu şirketin mali durumunun gün geçtikçe kötüleştiğini, şirketin borçlarını ödeyemez hale geldiğini, şirketin Sosyal Güvenlik Kurumu’na ve Vergi Dairesi’ne ödenmeyen kamu borçları olduğunu, şirketin batık olması nedeniyle kurumlar tarafından şirketten tahsilat yapılamadığını ve fer’i borçlu sıfatıyla müvekkiline, ödeme emirlerinin tebliğ edildiğini, ödeme emirlerinin kesinleşmesi üzerine müvekkili tarafından söz konusu borçların haciz tehdidi altında yapılandırıldığını, ödemelerin gerçekleştirildiğini ve halen gerçekleştirilmeye devam edildiğini, müvekkili tarafından ödeme emirlerine istinaden yapılandırılan borçlar için Sosyal Güvenlik Kurumu hesabına “… …” açıklaması ile … TL ödeme yapıldığını, yine müvekkilince … Müdürlüğü tarafından kendisine gönderilen ödeme emirlerine istinaden borçların yapılandırıldığını ve taksit şeklinde ödemelerin gerçekleştirildiğini ve gerçekleştirilmeye devam edildiğini, vergi borcu ödemeleri için … tarihinde … TL, … tarihinde … TL, … tarihinde … TL ve … tarihinde … TL ödeme gerçekleştirildiğini, işbu dava ikame edilene dek müvekkili tarafından gerçekleştirilen toplam ödeme miktarının … TL olduğunu, yapılan ödemelerin şirkete rücusu için taraflarınca vergi borcunun ilk taksit ödemesi için dava dışı şirket aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini şirketin yapılan malvarlığı sorgulamasında taşınmaz kaydına rastlanmadığını, taşınır olarak ise 1 adet … motosikleti bulunduğu bilgisine ulaşıldığını, ilgili icra dosyasından söz konusu dava dışı şirketin mersiste kayıtlı adresine hacze gidildiğini ancak şirketin orada bulunmadığı, adına kayıtlı menkul olmadığı bilgisine ulaşıldığını ve dava dilekçesi ekinde sundukları mübrez haciz tutanağı aciz vesikası hükmünde olduğunu, müvekkilinin yalnızca işbu kamu borçlarından yönetim kurulu üyeliği yaptığı süre boyunca müteselsil sorumlu olup müteselsil sorumlulukları oranında diğer yönetim kurulu üyelerine rücu etme hakkı bulunduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ilgili şirketin kamu borçlarına istinaden müvekkil tarafından ödemesi gerçekleştirilen şimdilik …,00 TL (belirsiz alacak) borcun davalıların sorumlu oldukları kısım için ödeme yapılan tarihlerden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan rücuen tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; dava dilekçesinde de belirtildiği üzere, davalı müvekkilinin ikametgahının İstanbul olduğunu ve yetkili mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, ayrıca davanın TTK 4. ve 5. maddeleri gereğince Ticaret Mahkemesi’nin görev alanına girdiğini, dava konusunun bir anonim şirketin faaliyetine ilişkin olmakla görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davanın ticari uyuşmazlık niteliğinde olduğunu, TTK md.5/A gereğince dava açılmadan önce arabuluculuğa başvuru zorunlu olduğunu, bunun dava şartı olduğunu, davacı yanca arabuluculuk kurumunun işletilmediğini, dava şartının yerine getirilmediğini, bu dava şartının da sonradan yerine getirilmesine icazet verilmediğini, bu nedenle TTK md.5/A gereğince işbu davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, rücuen tazminat davasının belirsiz alacak davası olarak açılması ve görülmesinin HMK 107. Maddesi gereğince mümkün olmadığını, öncelikle davacı yana iddia ettiği alacak miktarını tam olarak belirtmek ve buna ilişkin harcı tamamlamak hususunda süre verilmesi, aksi halde davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, davacı yanın rücu talebinin 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, dava dilekçesinde talep edilen tutarların zamanaşımına uğradığını, açılan davaya ilişkin öncelikle zamanaşımı def’inde bulunduklarını, bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerekiğini, davacı yanca ödenen tutarların da zamanaşımına uğradıktan sonra ödenmiş olup, eksik borç hükmünde olduğunu, vekil edenden talep edilebilmesinin mümkün olmadığını, davacının iddia ettiği alacağını dava dışı şirketin malvarlığından tahsil etmek zorunda olduğunu, söz konusu şirketin halen faal olup, ticaret sicilden terkin edilmediğini, bu nedenle tüzel kişilik aleyhine icra ve iflas işlemlerinin tamamlanması gerektiğini, davacının tüm alacağı için şirket aleyhine icra takibi dahi yapmadığını, ayrıca şirketin ne herhangi bir malı satılarak paraya çevrilmiş ne de davacı tarafından iflas talebinde bulunulduğunu, söz konusu icra dairesince şirket hakkında düzenlenmiş resmi bir aciz belgesi de bulunmadığını, bu nedenle, iddia ettiği alacağın adı geçen şirketten tahsili konusunda hukuki yolları kullanmayan davacının işbu davayı açmada hukuki yararı bulunmadığını, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkilinin İzmir … Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı pay devir sözleşmesi ile, şirketteki payını şirketin diğer ortağı …’e devrettiğini ve şirketle hiçbir ilişkisi kalmadığını, bu devrin şirket pay defterine de işlendiğini, tüm ticari defterlerin de tutanakla şirket ortaklarından …’e teslim edildiğini, Ticaret Sicil Gazetesi’nin … tarih ve … yevmiye sayılı ilanıyla da şirketin tek temsilcisi olarak …’in belirlendiğini, müvekkilinin şirketin kuruluşundan ortaklıktan ayrıldığı süreye kadar geçen zamanda herhangi bir kamu borcu bulunmadığını, ortaklıktan ayrıldığı sürede de kendisinden böyle bir talepte bulunulmadığını, ortaklıktan ve yönetim kurulu üyeliğinden ayrılmasından sonra tahakkuk eden borçlardan müvekkilinin sorumlu olmadığını tüm bu nedenlerle öncelikle usule ilişkin itirazlarının kabulü ile davanın usulden reddine, davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine, karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
GÖREVSİZLİK KARARI : …. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sırasında …/… Esas, …/… Karar ve … tarihli karar ile iş bu davada İzmir Asliye Ticaret Mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verildiği, dosyanın mahkememize intikal etmesi üzerine mahkememiz esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunduğu görülmüştür.
Davanın; davacı ve davalıların dava dışı … Restoran Tur. İşletmeleri San. Tic. A.Ş’nin belirli bir dönem yönetim kurulu üyeliğini yaptıkları, dava dışı şirketin SGK ve vergi dairesine olan borçlarının ödeme emirlerinin kesinleşmesi üzerine davacı tarafından haciz tehdidi altında ödendiğinden davalıların yönetim kurulu üyesi oldukları dönemlere ilişkin sorumlu olduğu miktarların mahkemece tespit edilerek davalılardan rücuen tahsili istemiyle davalılar aleyhine açılan bir dava olduğu anlaşılmıştır.
HMK 14/2.maddesinde “Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” hükmü mevcuttur.
Dosya içerisinde bulunan İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün cevabi yazısının incelenmesinden davaya konu davacı ve davalıların bir dönem ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğu belirtilen dava dışı … Restoran Tur. İşletmeleri San. Tic. A.Ş’ye ait sicil kaydının incelenmesinden sicil adresinin …/… olduğu anlaşılmıştır.
HMK 14/2.maddesi gereğince özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık ve üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerine karşı açacakları davalar için ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu düzenlenmiş olduğundan ve davaya konu … Restoran Tur. … A.Ş’nin merkezinin …/… olması nedeniyle iş bu davada HMK 14/2.maddesi gereğince yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu, iş bu yetki düzenlemesinin kesin yetki niteliğinde olup, davanın her aşamasında re’sen dikkate alınabileceğinden HMK 14/2.maddesi gereğince mahkememizin iş bu davada yetkili olmaması nedeniyle davanın usulden reddine, Yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemesi bulunduğuna, HMK 20.maddesi gereğince kararın kesinleşme tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde talepte bulunulduğu takdirde dosyanın … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verme gereği doğmuştur. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/1738 Esas, 2020/4413 Karar sayılı kararı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2021/9104 Esas, 2022/2412 Karar sayılı kararları da bu yöndedir.)
Ayrıca her ne kadar davacı vekili tarafından dosyaya sunulan … tarihli dilekçe ile davalılardan … yönünden davadan feragat edildiği bildirilmiş ise de, bu hususunda yetkili mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden bu konuda da mahkememizce ayrıca bir karar verilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere göre:
HMK 14/2.maddesi gereğince mahkememizin iş bu davada yetkili olmaması nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
Yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemesi bulunduğuna,
HMK 20.maddesi gereğince kararın kesinleşme tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde talepte bulunulduğu takdirde dosyanın … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır