Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/430
KARAR NO : 2022/476
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2016
KARAR TARİHİ : 01/06/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin emekli olduktan sonra mesleki tecrübelerini kendisine başvuran tacirlere danışmanlık yaparak ücret karşılığı değerlendirildiğini, tarafların sözleşme ile 1 yıldan uzun vadeli kredi temin edilmesi halinde, temin edilen yatırım kredisi tutarı üzerinden müşteri, danışma %4 KDV hariç hizmet bedeli olarak ödeme konusunda anlaşmaya varıldığını, … operasyon yetkilileri tarafından imzalanan evraklardan da anlaşılacağı üzere kredinin çıkartıldığını, davalıya kredinin çıktığı ve işlemlerin tamamlanması adına gayri menkul bilgilerinin teslimi için yazı gönderildiğini, buna rağmen davalının davacı tarafından çıkarılan 2.500,00TL krediyi kullanmaktan vazgeçtiğini, herhangi bir sebep bildirmediğini, kredi tutar ve ödeme planına itiraz etmediğini, kredi çıktıktan sonra müvekkil ile tüm irtibatını kestiğini, müvekkilin emeğini ve hizmetini almasına rağmen üzerine düşün sorumluğu yerine gterimeyerek hizmet bedelini ödemediğini, bu hususta davalı aleyhine takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, açıklanan nedenlerle itirazın iptaline, takibin devamına, % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ettiği, anlaşıldı.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının süresinde sözleşme uyarınca edimini yerine getirmediğini, müvekkilinin aralarındaki anlaşmada sadece Balçova İlçesi, … ada, … parselin ipotek olarak gösterilebileceğini kabul ettiğini ancak banka tarafından ipoteğin kabul edilmediğini, davacının ücret talep edemeyeceğini talep edilen bedelin fahiş olduğunu beyanla davanın reddini talep ettiği, anlaşıldı.
DAVA:
Dava finansal danışmanlık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali isteğine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunu’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile Asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’de ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nin 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacı tarafından davalı aleyhinde İzmir 12. İcra Müdürlüğü’nün
…/… Esas sayılı dosyasında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 04/06/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun yasal süresi içerisinde 07/06/2016 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği ve takibin durduğu, itiraz üzerine takip alacaklısı davacı tarafından işbu davanın yasal süresinde ikame edildiği, mahkememizce 28/12/2018 tarih ve …/… esas, …/… karar sayılı ilam ile davanın kabulüne karar verildiği, davalı tarafından bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğu, istinaf incelemesi neticesinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13 Hukuk Dairesinin 02/11/2020 tarih ve …/… esas, …/… karar sayılı ilamı ile davacının tacir olmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine göre mutlak ve nispi ticari davadan bahsedilemeyeceği, somut uyuşmazlıkta Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile mahkememizin anılan ilamının kaldırılmasına kesin olarak karar verildiği ve dosyanın görevsizlik kararı verilmek üzere mahkememize gönderildiği ve mahkememizin yukarıda belirtilen esasını aldığı, bu durumda mahkememizin anılan istinaf ilamı ile bağlı olduğu ve davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca görev hususunun dava şartı olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının dava dilekçesinin 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
Görevli mahkemenin İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 331/2. maddesi uyarınca dosyanın görevli İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi halinde, yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine; aksi durumda resen dosyanın ele alınarak yargılama giderleri hususunda bir karar verilmesine,
3-6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi uyarınca görevsizlik kararına karşı taraflarca kanun yoluna başvurulmaması durumunda kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İZMİR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE, tarafların belirtilen süre içerisinde mahkememize başvurmaması durumunda DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin taraflara ihtarına ( İHTARAT YAPILAMADI),
Dair verilen kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile ya da tarafların bulundukları yer Asliye Ticaret Mahkemesi vasıtasıyla mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yokluklarında dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 01/06/2022
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır