Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/408 E. 2022/754 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/408
KARAR NO : 2022/754

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/05/2022
KARAR TARİHİ : 27/09/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının, davalı şirket yetkili bayisi olan … Makina Tekstil Teknolojilerinden 19.02.2016 tarihinde yazılım programı olarak tekstil imalatında kullanılmak üzere kalıp çıkarma ve üretime aktarma için kullanılan Wearcadfe 2.1 programı ile bu programın kullanım destek ve versiyon güncelleme paketini satın aldığı, davacının satın aldığı ürünü kullandığı, bu program ile ürettiği ürünlerin satışını yaptığı, sözleşme gereği edimlerini yerine getirdiği, 2022 yılına gelindiğinde davalı şirketin programın güncelleme kodlarını vermediği, bu kodların verilmesine ilişkin taleplere olumsuz cevap verildiği, Karşıyaka 5.Noterliğinden ihtarname çekildiği, sözleşmeye aykırılık nedeniyle işbu davayı ikame ettiklerini beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı tarafın tacir olmaması sebebiyle davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, davacı tarafın delil dilekçesinde ve dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu sözleşme ve fatura içeriklerine bakıldığında davalı müvekkil ile akdedilen bir sözleşme olmadığı gibi aralarında bir ticari ilişki olmadığı, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiği, davacı tarafından malın ayıplı olduğu ihbarının süresi içinde yapılmadığı, davacı taraf dava dilekçesinde dava dışı 3.şahıs …’ın davalı müvekkil şirketin bayisi olduğunu iddia ettiği, davacı tarafın delillerine bakıldığında buna ilişkin bir bayilik sözleşmesi bulunmadığı, dava dışı 3. Şahıs … ile davalı müvekkil şirket arasında bayilik sözleşmesi veya ticari ilişkisi bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunu’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’de ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nin 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; taraflar arasında yazılım programı alım satımına ilişkin sözleşme imzalandığı, davacının, davalı tarafın sözleşme edimlerini yerine getirmediğinden bahisle işbu davayı ikame ettiği, uyuşmazlığın 6102 sayılı yasanın mutlak ticari dava olarak nitelendirdiği bir uyuşmazlık konusunda olmadığı, ayrıca tarafların ticari işletmelerinden kaynaklı bir uyuşmazlığın olmadığı, bu bağlamda uyuşmazlığın nispi ticari dava olarak nitelendirilmesinin de mümkün olmadığı, 6102 sayılı yasanın göreve ilişkin sınırı çizerken ticari iş kavramından hareket etmediği, ticari işletme kavramından hareket edildiği, yapılan araştırma neticesinde davacının tacir olmadığı bundan dolayı görevli mahkemenin somut olayda İzmir Asliye Hukuk Mahkemeleri olması sebebi ile görevsizlik kararı verilerek davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
-DAVANIN USULDEN REDDİNE,
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
-Görevli mahkemenin İZMİR ASLİYE HUKUK MAHKEMELERİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 331/2. maddesi uyarınca dosyanın görevli İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi halinde, yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine; aksi durumda resen dosyanın ele alınarak yargılama giderleri hususunda bir karar verilmesine,
3-6100 sayılı yasanın 20.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli İZMİR ASLİYE HUKUK MAHKEMELERİNE GÖNDERİLMESİNE,
Dair tarafların yokluklarında verilen kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile ya da tarafların bulundukları yer Asliye Ticaret Mahkemesi vasıtasıyla mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır