Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/405 E. 2023/195 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/405
KARAR NO : 2023/195

MAHKEMEMİZİN ….. ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/03/2019

MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN …. ESAS, ……. KARAR SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;

DAVA : Alacak (Kooperatif Yönetim ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2015
KARAR TARİHİ : 16/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Mahkememize verdiği 02/12/2015 tarihli dilekçesinde; müvekkillerinin …Tesisleri Turz. Sey. Tic. Ltd. Şti’ nin kurucu hissedarları olduğunu, … … Ltd. Şti’ ne ait … Mevkii … parsel Selçuk İzmir adresinde bulunan tesislerinin kullanımının engellendiğini, tesislerde bulunan demirbaşların ve teçhizat ve eklentilerinin başka bir şirket tarafından kullanıldığının öğrenildiğini, müvekkilinin tesislere girişlerine izin verilmediğini, müvekkillerinin kurucu hissedar oldukları şirkete dışardan yetkili olarak 08/09/2010 tarihinde atanan …’ nun 06/04/2011 tarihinde şirket ortaklarının değişmesi nedeniyle yetkisinin sona ermesine rağmen 08/08/2011 tarihli şirket genel kurul toplantısının yapıldığını ve kurucu hissedar olarak imzalarının taklit edilerek …’ ya yetki verildiğini öğrendiklerini, müvekkillerinin taklit imzalar ile alınan karardan haberdar olduktan sonra araştırma yaptıklarını ve kurucu hissedarı oldukları …Tesisleri Turz. Sey. Tic. Ltd. Şti’ ne ait … Mevkii … parsel Selçuk İzmir adresinde bulunan tesislerdeki demirbaş ve teçhizatların kendilerinden habersiz olarak satıldığını öğrendiklerini, bunu üzerine faturalarda alıcı olarak görünen şirkete İzmir 20. Noterliği’ nin 23/01/2015 tarih 001431 yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, ihtarnamenin muhataba 28/01/2015 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak muhatap tarafından ihtarnameye cevap verilmediğini, müvekkillerinin … hakkında evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından Kuşadası CBS’ nin … E. Sayılı evrakı ile şikayette bulunduklarını, İzmir Kriminal Polis Laboratuvar Müdürlüğü’ nde düzenlenen raporda kararlarda bulunan imzaların müvekkillerine ait olmadığının tespit edildiğini, müvekkillerinin sahte evrak ve belgeler ile kurucusu oldukları, emek ve para harcadıkları şirketin hem tesislerini kullanma hakkından elde edebilecekleri gelirden olduklarını hemde tesislerde bulunan demirbaş ve techizatların satışından her hangi bir bedel alamadıklarından yaptıkları yatırımın karşılığı alma ihtimallerinin de kalmadığını, taklit imzalar ve sahte belgeler ile yetkilendirilmiş kişiler tarafından ve müvekkillerine hiç bir şekilde haber verilmeden yapılan satış işlemindeki en önemli hususlardan birisinin de davalı demirbaş ve techizatlarını satın alan ……Tesisleri … Ltd. Şti’ nin satış işlemi yapıldığı tarihte ortağı olan …’ un davalı … …’ nun akrabası olduğunu, bu hususun davadaki haklılığı ortaya koyduğunu, kurucu hissedar ortaklarının imzalarının taklit edilerek oluşturulan şirket ortaklar kurulu kararları ile yapılan satış ve devir işlemlerinin iptaline karar verilmesi zorunlu olduğu gibi müvekkillerinin kurucu hissedarı oldukları şirketin tek iştigal konusundaki demirbaş ve techizatların satılması içinde ortaklar kurulunun bu yönde karar vermesinin zorunlu olduğunu, ortaklar kurulu kararı alınmadan taklit imzalar ile yetkilendirme yapılarak yapılan satış ve devir işlemlerinin iptaline karar verilmesi gerektiğini belirtmiş, öncelikle sahte evrak ve belgeler ile zarara uğratılmış müvekkillerinin daha fazla zarara uğramaması için … Mevkii … parsel Selçuk İzmir’ de bulunan tesislerin kullanımının engellenmesi yada devrinin önlenmesi hususunda tedbir kararı verilmesini, yargılama sonucunda satış işleminin iptali ile satış bedelinin ve müvekkillerinin kurucu ortak oldukları şirket tarafından tesislerin kullanılması halinde elde edilecek karın tespiti ile müvekkillerinin hisseleri oranında davalılarca müteselsilen müvekillerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Tesisleri … Ltd. Şti vekili, Mahkememize verdiği 27/01/2016 tarihli cevap dilekçesinde; davacıların …Tesisleri … Ltd. Şti’ nin ortakları olduğundan bahisle ortak olmayan şirket müdürü diğer davalı … …’ nun şirketin demirbaşlarını satması neticesi zarara uğradıkları iddiasında olduğunu, davanın davacısının …Tesisleri … Ltd. Şti olması gerektiğini, davacıların taraf ehliyetleri bulunmadığını, …Tesisleri … Ltd. Şti ortaklar kurulu tarafından dava açılmasına yönelik bir karar bulunmadığını, davada müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili şirketin ortaklık yapısı ve müdürlerinin zaman içinde değişiklik göstermiş bir limited şirket olduğunu, müvekkilinin İzmir İli Selçuk İlçesi … Mevkiinde bulunan ………ve … sayılı bitişik parsellerinin tapu malikleri ile imzalanmış kira sözleşmeleri bulunduğunu, bu tarihe kadar düzenli olarak ödedikleri kira bedelleri karşılığı kiracılık sıfatının devam ettiğini, …Tesisleri … Ltd. Şti’ nin … sayılı parseli tahsile ettiğine ilişkin kira sözleşmesinin feshi ve kiralananın tasfiyesi başlıklı belge bulunduğunu, davacıların hissedarı bulunduğu …Tesisleri … Ltd. Şti’ nin tescil ve ilan edildiği 08 Eylül 2010 tarihli ve 7645 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi incelendiğinde; ana sözleşmede şirketi temsil ve ilzam etmek üzere şirket ortağı olmayan davalı … …….’ nun 5 yıl süre ile münferit yetkili olarak müdür olarak atandığının görüleceğini, yetkili müdürün imzasına havi faturalar karşılığı ticari işlem gerçekleştirilmesinde müvekkili şirket açısından nasıl bir hukuka aykırılığın söz konusu olabileceğini anlamanın mümkün olmadığını, müvekkili tarafından …Tesisleri … Ltd. Şti’ nin Kuşadası Şubesi’ ndeki 5039581 numaralı hesabına 24/10/2011 tarihinde 220.000,00-TL ödeme yapıldığını, yine faturalara ilişkin olarak …Tesisleri … Ltd. Şti’ nin emrine keşide edilen senetlerin Vakıflar Bankası Ankara Caddesi Şubesi’ nden ödemelerin yapıldığını, davacıların şirket ortaklık yapısı değişikliği nedeniyle diğer davalı … …’ nun …Tesisleri … Ltd. Şti’ nin temsil yetkisinin sona erdiğini ileri sürmelerinin sakat bir iddia olduğunu, ortaklık yapısının değişmesinin müdürün yetkisini ortadan kaldırmayacağını, müdürün ortaklar kurulu tarafından değiştirilmedikçe, azledilmedikçe, istifa etmedikçe, mahkeme kararı ile müdürlükten el çektirilmediği sürece ana sözleşme ile belirlenen 5 yıllık süreli yetkisinin devam edeceğini, davacıların müvekkili şirketin ortağı olarak bildirdiği …’ un müvekkili şirket ile hali hazırda her hangi bir hissedarlık ilişkisi bulunmadığını belirtmiş, davanın öncelikle taraf ehliyeti yokluğundan, kabul görmez ise husumet yokluğundan, kabul görmez ise esasdan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … …, cevap dilekçesi ibraz etmemiş, 27/04/2017 tarihli celsede, davayı kabul etmediğini, davacıların futbol oynadıkları için …Tesisleri Şirketinin ana konusu futbol olduğu için kendilerine % 5 hisse vererek ortak yaptıklarını, … Şirketinin kuruluşunda en büyük hissenin Esme Uzun ve Nevzat Taşkıran’a ait olduğunu kendisinin ortaklığının olmadığını, şirket müdürü olduğunu, bu şirket dışında … Karat ve … İnşaat isimli iki şirket daha olduğunu , … Karat’ın eşinin üzerine olup kendisinin dışardan atanan müdür olduğunu, daha sonra şirketlerin durumunun bozulduğunu ve davacılarla arada sorun çıktığını, kendisinin atılmış herhangi bir sahte imzasının bulunmadığını bildirmiştir.
Mahkememizce satış işleminin iptaline yönelik davanın reddine , sorumluluk davasının yetkisizlik kararı verilmek üzere dosyadan tefriki ile mahkememizin yeni esasına kaydının yapılmasına yönelik verilen kararının İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi Başkanlığının……. Esas…… Karar sayılı ilamı ile ” Dava, davacıların ortağı bulundukları dava dışı şirkete ait demirbaş ve teçhizatların satışının iptali istemli olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir. Somut olayda, dava dışı, …Tesisleri Turz. Sey. Tic. Ltd. Şti’ nin kurucu hissedarları olan davacıların, şirkete ait … Mevkii … parsel Selçuk / İzmir adresinde bulunan demirbaşlar ile teçhizat ve eklentilerinin, şirkete dışarıdan yetkili olarak atanan davalı ……….’nun 06.04.2011 tarihinde şirket ortaklarının değişmesi nedeniyle yetkisi sona ermesine rağmen, 08.08.2011 tarihli şirket genel kurul toplantısı yapılarak ve bu toplantıda davacıların imzaları taklit edilerek …’ya yetki verilmesi sonrasında, diğer davalı şirkete satıldığını, şirketin tek iştigal konusundaki demirbaş ve teçhizatların satılması için de ortaklar kurulu kararı alınmasının zorunlu olduğunu iddia ederek, satış işleminin iptaline, satış bedeli ile birlikte şirket tarafından tesislerin kullanılması halinde elde edilecek karın davalılardan müteselsilen tahsil edilerek, hisseleri oranında taraflarına ödenmesine karar verilmesini istediği, ilk derece mahkemesince sorumluluk davası yönünden tefrik kararı verilerek, tefrik edilen dava dosyasında kesin yetki dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, satış işlemi iptali davası yönünden bu dava dosyasında davanın esastan reddine karar verildiği görülmektedir. Dairemizin 2017/1964 sayılı dosyasında, davacılar vekilinin tefrik edilen dosyada verilen karara yönelik istinaf itirazlarının incelenmesi sonucunda, davacılar vekilinin tefrik ve yetkisizlik kararının hukuka uygun olmadığına ilişkin istinaf başvurusu kabul edilerek, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmıştır. Bu durumda, birleştirme kararı verilerek, her iki davanın birlikte değerlendirilmesi gerektiğinden, davacılar vekilinin sorumluluk davasının tefrik edilmesinin hukuka uygun olmadığına ilişkin istinaf başvurusunun HMK. 353/1-a-6 maddesi uyarınca kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, sair istinaf itirazlarının kararın kaldırılma sebep ve şekline göre incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir. ” gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiş , dosya yeniden esasa alınarak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin …….. sayılı dosyasında 20/04/2014 tarihli celsede verilen sorumluluk davası ile ilgili yetkisizlik kararı verilmek üzere tefrik kararı doğrultusunda sorumluluk davası ile ilgili dosya Mahkememizin 2017/498 Esasına kaydedilmiş, Mahkememizin davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, taraflardan birinin HMK’ nun 20. Maddesi uyarınca 2 hafta içerisinde başvurarak talepte bulunması halinde dosyanın yetkili Kuşadası Asliye Hukuk ( Ticaret ) Mahkemesi’ne gönderilmesine dair kararının İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi Başkanlığının……Esas ……Karar sayılı ilamı ile ” Somut olayda, dava dışı, …Tesisleri Turz. Sey. Tic. Ltd. Şti’ nin kurucu hissedarları olan davacılar, şirkete ait … Mevkii … parsel Selçuk / İzmir adresinde bulunan demirbaşlar ile teçhizat ve eklentilerinin , şirkete dışarıdan yetkili olarak atanan davalı … …’nun 06.04.2011 tarihinde şirket ortaklarının değişmesi nedeniyle yetkisi sona ermesine rağmen ,08.08.2011 tarihli şirket genel kurul toplantısı yapılarak ve bu toplantıda davacıların imzaları taklit edilerek …’ ya yetki verilmesi sonrasında, diğer davalı şirkete satıldığını , şirketin tek iştigal konusundaki demirbaş ve teçhizatların satılması için de ortaklar kurulu kararı alınmasının zorunlu olduğunu iddia ederek, satış işleminin iptaline, satış bedeli ile şirket tarafından tesislerin kullanılması halinde elde edilecek karın davalılardan müteselsilen tahsil edilerek taraflara hisseleri oranında ödenmesine karar verilmesini istediği, ilk derece mahkemesinin 2015/1354 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonunda,satış işleminin iptaline yönelik davanın reddine ,sorumluluk davasının yetkisizlik kararı verilmek üzere tefrikine karar verildiği ve karar doğrultusunda tefrik edilen sorumluluk davasında, dava dışı şirketin adresi olan Kuşadası mahkemelerinin HMK’ nın 14/2 maddesi uyarınca kesin yetkili mahkeme olduğu gerekçesiyle, kesin yetki dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği görülmektedir. İlk derece mahkemesinin her iki dava yönünden yetkili ve görevli olduğu ve satışının iptali ile sorumluluk davasında biri hakkında verilecek hükmün sonucunun diğerini etkileyecek olması nedeniyle davaların birlikte görülmesinin gerekmesine rağmen , ilk derece mahkemesince sorumluluk davasının tefrik edilerek , tefrik edilen dosyada karar verilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan kabule göre yapılan değerlendirmede ; davalı … …, dava dışı limited şirketine dışardan atanan müdür olup, bu davalı yönünden açılan dava TTK.nın 553 ve 555 maddeleri uyarınca şirket müdürünün sorumluluğuna ilişkindir. Diğer davalı … Tesisleri… Ltd. Şti’ nin ise, dava dışı limited şirketine ait demirbaşların, teçhizat ve eklentilerinin satın alması nedeniyle , zarardan müteselsilen sorumlu olduğu iddia edilmektedir. Bu durumda, davanın bir ortağın diğer ortağa açtığı dava niteliğinde bulunmaması, TTK.nın 561. maddesindeki “sorumlular aleyhine şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinde dava açılabilir ” düzenlemesinin , kesin yetki kuralı olmaması, ayrıca kanunda özel yetki kuralı bulunduğu takdirde HMK.nın 14/2 maddesinin uygulanamaması karşısında, ilk derece mahkemesince işin esasına girilip sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, kesin yetki dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi de hatalıdır. Yukarıda açıklanan gerekçe ışığında, talebin ve istinaf sebeplerinin niteliğine göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacılar vekilinin sorumluluk davasının tefrik edilmesinin hukuka uygun olmadığına ilişkin istinaf başvurusunun HMK. 353/1-a-3 ve 5. maddesi uyarınca kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, sair istinaf itirazlarının kararın kaldırılma sebep ve şekline göre incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir. ” gerekçesi ile kaldırılmasına karar verilmiş dosya yeniden esasa kaydedilmiş , İstinaf ilamı doğrultusunda sorumluluk davası ile ilgili dosya ana dava dosyası ile birleştirilerek yargılamaya ana dava dosyası üzerinden devam olunmuş , Mahkememizin …… Esas …… Karar sayılı 12/09/2019 tarihli kararı ile Mahkememizin 2019/38 Esas sayılı esas dosyası yönünden , davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine ,Mahkememiz dosyası ile birleşen İzmir 1. ATM’ NİN……. Esas ,……. Karar sayılı dosyası yönünden , davanın reddine dair verilen karar davacı tarafça İstinaf edilmiş , İzmir BAM 11. HD.nin …… Esas …..Karar sayılı kararı ile asıl ve birleşen dosya davacılar vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununu 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş, verilen karar asıl ve birleşen davada davacılar vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay 11. H.D.nin 31/01/2020 tarih, …… Esas ….. Karar sayılı ilamı ile “…1- Asıl dava bakımından; dava, davacıların ortağı oldukları dava dışı limited şirkete ait tesislerdeki demirbaş ve teçhizatların davalı şirkete satışının iptali istemine ilişkin olup İlk Derece Mahkemesi’nce yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, işbu hükme yönelen davacıların istinaf istemi de Bölge Adliye Mahkemesi’nce esastan reddedilmiştir. Ancak somut olayda, demirbaş ve teçhizatların önceki maliki şirketin ortakları olan davacıların, dava konusu demirbaş ve teçhizatların davalı şirket müdürü tarafından sahte işlemlerle usule aykırı olarak diğer davalı şirkete devredildiği, yapılan devir işleminin geçersiz olduğu iddiasıyla bu davayı açtıklarının anlaşılması karşısında, iddianın ileri sürülüş şekli itibariyle davacıların dava açmakta hukuki menfaatleri olduğu gibi aktif husumetlerinin de bulunduğu göz önünde bulundurularak işin esasının incelenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. Öte yandan İlk Derece Mahkemesi’nin 14.12.2015 tarihli ara kararı ile satış iptali talebi yönünden peşin harcın ikmal edilmesi için tebligat çıkartılmış ise de davacılar vekili, bu ara karardan rücu edilmesini talep etmiş, 14.01.2016 tarihli ara karar ile davacılar vekilinin rücu talebinin reddine karar verilmiştir. Ancak daha sonra harç ikmali ile ilgili herhangi bir işlem yapılmamıştır. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28/a ve 32. maddeleri gözetilerek davacılar vekiline, satış iptali talebi bakımından harcın tamamlanması konusunda kesin süre verilip sonucuna göre bir işlem yapılması gerekirken, eksik harç ile yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir. 2- Birleşen davaya gelince; yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından birleşen davaya yönelik Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir… ” gerekçesiyle asıl ve birleşen davada davacıların asıl davaya yönelik temyiz istemlerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının asıl dava yönünden bozularak kaldırılmasına, asıl ve birleşen davada davacıların birleşen davaya yönelik temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince birleşen dava yönünden verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca onanmasına, karar verilmiş , usul ve yasaya uygun bulunan kısmi bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda eksik kalan harcın tamamlanması için davacı tarafa Mahkememizin 17/11/2022 tarihli celsesinde süre verilmiş, davacı tarafça gerekli harç 19/01/2023 tarihinde yatırılmıştır.
Davaya dayanak …Tesisleri Turizm Tic. Ltd. Şti tarafından davalı şirket adına düzenlenen 27170 ve …….no’lu faturaların 24/10/2011 tarihli oldukları görülmüştür.
…Tesisleri Turizm Seyahat Tic. Ltd Şti’nin güncel sicil kayıtları celp edilmiş, 01/09/2010 tarihinde tescil edilen kuruluş ana sözleşmesine göre …’nun 5 yıl süre ile münferiden imza yetkilisi seçildiği, 29/03/2011 tarihi itibariyle …’nun yetkilerinin devam ettiği, 09/06/2011 tarihi itibariyle şirketin unvanının …Tesisleri Turz. Seyahat Tic. Ltd. Şti olarak değiştiği, 08/08/2011 tarihi itibariyle …’nun 5 yıl süre ile münferiden imza yetkilisi seçildiği, şirketin vergi dairesi kaydı silindiğinden TTK.nun geçici 7.maddesine istinaden 10/09/2014 tarihinde kaydının resen silindiği belirtilmiştir.
Kuşadası 1.ASCM nin …….Esas sayılı dosyasının incelemesinde ; müştekilerin … ve … , sanığın … , suçun özel belgede sahtecilik ,hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma , suç tarihinin 01/09/2010 , 2011 olduğu , dosyanın halen derdest olup duruşma gününün 27/04/2023 olduğu belirlenmiştir.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda davacı tarafça davalılar hakkında davacıların kurucu ortağı oldukları dava dışı …Tesisleri Turizm Seyahat Ticaret Ltd. Şti’ nin demirbaş ve techizatlarının alınan sahte kararlar ile satıldığından bahisle satış işleminin iptaline, bunun mümkün olmaması halinde davacıların uğradığı zararın davalı müdürün sorumluluğu kuralları doğrultusunda davalılardan tahsiline yönelik Mahkememize dava açtıkları , Mahkememizce sorumluluk davası yönünden Mahkememizin 27/04/2017 tarihli duruşma ara kararı ile dosyanın tefrik edildiği , tefrik edilen dosyanın Mahkememizin…..Esas sayılı dosyasına kaydedildiği ve Mahkememizin ……Sayılı Karar sayılı kararı ile yetkili mahkemenin ticaret mahkemesi sıfatıyla Kuşadası Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan bahisle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği , Mahkememizce verilen kararın BAM 11. HD’nin ……. Esas 2019/24 Karar sayılı ilamı kaldırıldığı , BAM kararı doğrultusunda sorumluluk davası ile ilgili dosyanın yeniden ana dosya ile birleştirildiği , satış işleminin iptaline yönelik ana dava kapsamında davanın …Tesisleri Turizm Seyahat Tic. Ltd Şti nin kurucu ortakları olan davacılar tarafından şirketin İzmir, Selçuk,… mevkii … parsel üzerindeki tesislerdeki demirbaş ve teçhizatların satıldığından bahisle satış işleminin iptaline olmadığı takdirde davacıların uğradığı zararın tahsiline yönelik olarak açıldığı, satış işlemine ilişkin sözleşmenin dava dışı …Tesisleri Turizm Seyahat Tic. Ltd Şti ile davalı … Tesisleri Turizm Seyahat Tic Ltd Şti arasında yapıldığı, Kuşadası Ticaret Sicil Müdürlüğü’ nün ……sicil nosuna kayıtlı … Spor Tesisleri Turizm Seyahat Tic. Ltd. Şti’ nin 01/09/2010 tarihinde tescil edilen kuruluş ana sözleşmesine göre davalı … …’nun 5 yıl süre ile münferiden imza yetkilisi seçildiği, 29/03/2011 tarihi itibariyle …’nun yetkilerinin devam ettiği, 09/06/2011 tarihi itibariyle şirketin unvanının …Tesisleri Turz. Seyahat Tic. Ltd. Şti olarak değiştiği, 08/08/2011 tarihi itibariyle …’nun 5 yıl süre ile münferiden imza yetkilisi seçildiği, söz konusu satış tarihi itibariyle davalı … …’ nun …Tesisleri Ltd. Şti’ nin dışardan atanan müdürü olduğu ve ana sözleşmenin 9. Maddesi gereğince şirket kaşesi üzerine atacağı imza ile beş yıllığına temsil ve ilzama yetkili kılındığı ve söz konusu yetkinin iptal edilmediği, davacı tarafça … ‘ nun şirket yetkilisi olarak belirlendiği 08/08/2011 tarihli ortaklar kurulu kararının sahte olduğu , bu sebeble yapılan satışın geçersiz olduğunun iddia edildiği ve sahtecilik iddiasıyla ilgili Kuşadası ASCM dosyasının sonuçlanmasının beklenilmesinin talep edildiği ancak davalı … … ‘ nun 01/09/2010 tarihinde tescil edilen kuruluş ana sözleşmesine göre 5 yıl süre ile münferiden imza yetkilisi olarak seçildiği , 08/08/2011 tarihli genel kurul kararının sahte olduğu belirlenerek söz konusu karar kaldırılsa dahi davalının satış tarihi itibariyle imza yetkisinin devam ettiği , davaya konu satış işleminin …Tesisleri Ltd. Şti. ‘nin temsilcisi tarafından yapıldığı ,yapılan işlemin geçerli bir işlem olup şirketi bağladığı ve satışın iptaline yönelik talebin reddinin gerektiği , davacıların her hangi bir zararı var ise bunun ancak sorumluluk davası yoluyla talep edilebileceği ve söz konusu talebin de birleşen dosyada değerlendirildiği ,
Birleşen dosya yönünden davanın davacıların kurucu ortağı olduğu limited şirketin şirket müdürü tarafından zarara uğratılması nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin bir dava olduğu, birleşen dosya yönünden Mahkememizce verilen 12/09/2019 tarihli karar bozma ilamı kapsamı dışında kalmakla kesinleştiğinden birleşen dava dosyası ile ilgili yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, Mahkememizin … Esas sayılı ana dava dosyası yönünden davanın reddine, birleşen dosya yönünden ise Mahkememizce verilen 12/09/2016 tarihli karar bozma ilamı kapsamı dışında kalmakla kesinleştiğinden birleşen dava dosyası ile ilgili yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
MAHKEMEMİZİN … E. SAYILI ESAS DOSYASI YÖNÜNDEN;
1-Davanın REDDİNE ,
2-Peşin alınan ve daha sonra tamamlanan harç fazla olduğundan 10.083,48 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine ,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden 83.009,00 TL tek vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına ,
MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN İZMİR 1. ATM’ NİN …… E
…. K. SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
Mahkememizce verilen 12/09/2019 tarihli karar bozma ilamı kapsamı dışında kalmakla kesinleştiğinden birleşen dosya yönünden YENİDEN KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar Davacılar vekili Av. ……. davalı … Tesisleri vekili Av. …….ve davalı … vekili Av. …’in yüzlerine karşı, açıkça okunup anlatıldı. 16/03/2023

Başkan …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Katip …
E-imzalıdır