Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/400 E. 2022/683 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/400
KARAR NO : 2022/683

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/05/2022
KARAR TARİHİ : 13/09/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacılardan …’ya ait … plakalı aracı kullanan … 07.04.2021 tarihinde İzmir’in … ilçesinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, kazaya 3 aracın karıştığını, müvekkil normal yolunda seyir halinde 4 yol ağzı diye tabir edilen … girişindeyken, davalı …’ya ait aracın kendi aracına arkadan çarpması sonrasında, bu çarpmanın etkisiyle müvekkil …’un kullandığı … plakalı … marka araç dava dışı … ve …’nın aracına çarptığını, kazanın oluşumunda müvekkilinin sorumlu olmadığını, davalı …’na ait aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası … Sigorta A.Ş. tarafından yapıldığını, sigorta şirketinin maddi sorumluluğu bulunduğunu beyan ederek araçta oluşan hasarın tazminini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinin incelenmesinde müvekkiline ait olduğu ve sürücüsü olarak kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen aracın plaka bilgilerine rastlanılamadığını, dava dilekçesi ekinde sunulan trafik kazası tutanağı incelendiğinde ne kazaya karışanaracın maliki olarak ne de sürücüsü olarak tutanakta müvekkilin adına rastlanılamadığını, davacı tarafın bu davayı açarken müvekkilini neye dayanarak davalı olarak gösterdiği, ileri sürdüğü iddialarının yasal dayanağının ne olduğu anlaşılamadığını, kaza tutanağı incelendiğinde kazaya karışan araçların …,… ve … plakalı araçlar olduğu görüldüğü, … plakalı aracın malikinin davacı …, sürücüsünün … olduğu, park halinde olan … plakalı aracın malikinin … olduğu, … plakalı aracın malikinin …, sürücüsünün ile … olduğu açıkça görüleceği, İzmir …Asliye Hukuk mahkemesi dosyasında yapılan bilirkişi incelemelerinde de kazaya karışan araçların sürücülerinin açıkça belirtildiğini, bu davada davacı tarafından …’un müvekkilin işçisi olduğu iddiası ileri sürülerek müvekkilinin davada taraf gösterildiğini, kazada adı bu yanlış bilgiye dayalı olarak yer aldığını beyan ederek davanın müvekkili yönünden reddini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının talep ettiği tazminat tutarı açısından müvekkil şirkete yapmış olduğu herhangi bir başvuru bulunmadığını, kazaya karışan her iki araç malikinin de ticari işletmesiyle ilgisi olmayan dolayısıyla ticari iş niteliğinde olmayan bir trafik kazasından kaynaklandığını, davacı ile müvekkil şirket arasında da bir sözleşme olmadığı olayın haksız fiile dayandığı dikkate alındığında davanın Asliye ticaret mahkemesi değil Asliye hukuk mahkemesi tarafından görülmesi gerektiğini, müvekkil şirkete yapılmış olan başvuruya ilişkin olarak hasar dosyası açılmış olup, Trafik Poliçesi Genel Şartları B.2.2. maddesi uyarınca sigortacının araç kaza tarihi itibariyle anlaşmalı olduğu onarım merkezinde onarılsaydı uygulanacak parça, tedarik, işçilik ve diğer hususlar çerçevesinde belirlenecek miktara göre ödeme yapma hakkının mevcut olduğuna ilişkin olarak … numaraya SMS yolu ile taraflara nolu numaraya bildirimde bulunulduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla Karayolları Trafik Kanunu 99/1 maddesi gereğince müvekkil şirketin sorumluluğu gerekli belgeler ile başvuru tarihinden itibaren 8 iş gün sonunda başlamaktadır. Dolayısı ile zarara ilişkin gerekli belgelerin müvekkile sunulduğu tarihten itibaren 8 iş günü sonunda temerrüt başladığından kaza tarihinden faiz talebi haksız olduğunu beyan ederek müvekkili yönünden davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasıdır. Davacı vekilince dava dilekçesinde, 1.000,00 TL maddi tazminat isteminde bulunulduğu, tazminat isteminin ne miktarda hangi tazminat kalemlerinden oluştuğuna dair açıklık bulunmadığından bahisle, tevzi formu üzerine 25.05.2022 tarihinde 6100 sayılı yasanın 119/1-ğ ve 119/2 maddelerince açık bir şekilde talep sonucunu bildirmesi için ihtarat şerhi düşüldüğü, 30/05/2022 tarihinde şerhin ara karar kurulmak ve Uyap sistemine aktarılmak suretiyle gerekli işlemin yapıldığı ve ara kararın davacı vekiline tebliğ edildiği, sehven 119/1-ğ yerine 119/1-g yazıldığı ancak ne yapması gerektiği ve ne kadarlık süre içerisinde yapması gerektiğinin açıkça ara karara ” sonuç ve istem kısmındaki tazminat isteminin nelerden ibaret olduğunu bildirmediği anlaşılmakla … Açık bir şekilde talep sonucunu bildirmesi için” demek suretiyle gerekli ve yeterli derecede ihtarın yapıldığının anlaşıldığı, ancak davacı vekilince süresinde verilen dilekçe ile hasar ve değer kaybı tazminatı istendiğinin bildirildiği fakat bu istemlerin hangi miktarlardan ibaret olduğunun bildirilmediği, bu haliyle ara kararın gerekli şekilde yerine getirilmediği, bu durumda yargılama sonunda kabul ve ret miktarlarına ilişkin mahkemece bir değerlendirme yapmanın mümkün olmadığı, avukatın icra ettiği vekalet görevinden dolayı zaten 6100 sayılı yasanın 119. Maddesinde yazılı hususları mahkemece hatırlatılmaksızın bilmesi gerektiği, eksik icra edilen ara karar neticesinde davalı taraf açısından da kazanılmış hakların gündeme gelebileceği, ilgili hususun sonradan giderilebilecek eksikliklerden olmadığı, kanunun kesin süreye bağladığı hususlar ile ilgili olarak gerekli yaptırımlar mahkemece hüküm altına alındığında, hükmün kanunun koruması kapsamında kaldığından bahisle hukuki dinlenilme hakkının ihlali olarakta nitelendirilmesinin mümkün olmadığı, aksi durumun davalının hukuki dinlenilme ve adil yargılanma haklarını ihlal edeceği ve mahkemece usul kanununun geniş yorumlanmasından kaynaklı olarak mahkemenin tarafsızlığına gölge düşürebileceği anlaşılmakla davacı vekilinin 6100 sayılı yasaya uygun surette talep sonucunu açık bir şekilde bildirmemesinden kaynaklı olarak davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-6100 sayılı yasaının 119/2 maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gerekli 80,70 TL maktu karar ve ilam harcın davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından başkaca bir alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Mahkememizce bu yargılama nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraflar kendilerini dava ve duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesap ve takdir edilen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ÖDENMESİNE,
5-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun …/… sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
Dair kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar davalı tarafın yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.13/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır