Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/361 E. 2023/12 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/361 Esas
KARAR NO : 2023/12
DAVA TARİHİ : 02/01/2017
KARAR TARİHİ : 11/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/02/2023

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkil şirketin bilgisayar yazılım ve otomasyon işi ile iştigal ettiğini, bu kapsamda davalıya makine otomasyonu dahilinde işler yapıldığını, davalı şirketin tüm sözlü taleplere ve ödeme yapacağına dair beyanlarına rağmen müvekkilini oyaladığını, ödeme yapmadığını, müvekkili şirketin alacağın tahsili amacıyla İzmir 10. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden davalı hakkında takip başlattığını, davalı borçlunun takibe itiraz ettiğini, itiraz nedeniyle takibin durduğunu, açıklanan nedenlerle İzmir 10.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça açılmış iş bu davada müvekkil şirket aleyhindeki iddiaların haksız olduğunu, davacı şirketin müvekkil şirkete ayıplı mal ve hizmet teslim ettiğini, davacı şirketin dava dilekçelerinde belirttikleri üzere faaliyette bulundukları bilgisayar yazılımı ve otomasyon işi kapsamında müvekkile ayıplı mal ve hizmet teslim ettiğini, otomasyonun çalışmaması ve makinaların atıl durumda olmasının bunu açıkça ispatlar nitelikte olduğunu, müvekkil şirketin bu sebeplerden dolayı müşterileriyle olan ticari ilişkilerinin bozulduğunu, yurt dışına gönderilen ürünlerin iade edildiğini, müvekkil şirketin davacı şirketin sunduğu bu ayıplı mal ve hizmetlerden dolayı maddi ve manevi büyük zararları doğduğunu, müvekkil şirketin takibe dayanak böyle bir borcu bulunmadığını, açıklanan nedenle davanın reddi ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
DELİLLER:
-Tarafların ticari defter ve kayıtları,
-Bilirkişi …’in … ve … tarihli ek raporu,
-Davalı tarafından sunulan mail ve whatsapp yazışmaları,
-İzmir 10 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası örneği,
-Mahkememizce … tarihinde gerçekleştirilen keşif,
-Bilirkişi …’ın … tarihli raporu,
-İzmir 4 Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası sureti.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacının davalıya yazılım ve otomasyon konusunda hizmet verdiği ancak davalının ödeme yapmadığı, davalı aleyhinde takibe girişildiği, davalının takibe haksız yere itiraz ettiği ve davalıdan alacaklı olduğu iddiası ile iş bu davayı ikame ettiği, davalının ise işin ayıplı olarak yapıldığı, makinelerin çalışır vaziyette olmadığı ve borçlu olmadığını savunduğu, taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğu ihtilafsız olup, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, sözleşmeye konu işin eksiksiz ve ayıpsız şekilde davalıya teslim edilip edilmediği, takibe yapılan itirazın haksız olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Mahkememizce … tarih, … esas, … karar sayılı ilam ile davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verildiği, bu karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurduğu, istinaf incelemesi neticesinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin 14 Hukuk Dairesinin … tarih, … esas, … karar sayılı ilamı ile davalının kötüniyet tazminatı hakkında olumlu veya olumsuz karar verilmediği, bu durumun HMK’nun 297.maddesine aykırı olduğu, aynı ayıplı ürüne ilişkin İzmir 4 Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının getirtilmesi gerektiği, bilirkişi incelemesi gereken durumda icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği gerekçesi ile mahkememizin anılan kararın kaldırılmasına karar verildiği, dosyanın mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedildiği görülmüştür.
İstinaf ilamı doğrultusunda mahkememizce takip ve dava konusu otomasyon sistemlerinin kurulu olduğu makinelere ilişkin keşif yapılmasına karar verildiği, … tarihinde yapılan keşifte davalı şirket vekilinin, ” davaya konu makinalarda yaşanan yazılım hatası sonrası gerekli güncelleme işlemleri dava dışı üçüncü kişiye yaptırılmış ve makinalar müşterilere yeniden gönderilmiştir bu nedenle makinalar elimizde değildir, ancak söz konusu makinalarda kullanılan parçalar bulunmaktadır, bunlar üzerinde inceleme yapılsın, bozma öncesinde keşif talebimiz olduğu halde mahkemece bu talebimiz yerinde görülmediğinden üzerinden uzun zaman geçtiğinden bu aşamada makinaları hazır edemedik” şeklinde beyanda bulunduğu, mahkememizce de, söz konusu parçaların ayıplı olup olmadığının çıplak gözle yapılacak inceleme ile tespitinin olanaklı olmadığı ve söz konusu parçaların davacı tarafından servis hizmeti verilen makinalara ait olup olmadığının anlaşılamadığı, parçaların kapalı ambalaj içerisinde kullanıma hazır olduğunun gözlemlendiği, bilirkişinin … tarihli raporunda da, söz konusu yazılımın testi için gerekli donanımların (otomasyon panosu, servo Kart ,GCVTC elemanları vb.) bir bütün halinde olmadığı ve yazlımın test edilmesinin mümkün bulunmadığı, ayrıca davalı şirketin beyanlarında yazılımdan kaynaklı oluşan hatalar ile ilgili davacıya iletilen yazılı arıza kayıtlarının bulunmadığı, davacının da davalı tarafından beyan edilen yazılım hataları ve arızalarla ilgili yapmış olduğu teknik desteği belgelendiremediği, ayrıca parçaların şekli ve teknik bilgilerinden mevcut durumun aydınlatılmasına imkan vermediği ve bu veriler ışığında davaya konu olan yazılımın ayıplı bir ürün olup olmadığı konusunda tam bir bilgiye ulaşılamadığı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
İzmir 4 Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde, davacının … Ltd Şti, davalısının … Tekstil Ltd Şti, dava konusunun İzmir 10 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali isteğine ilişkin olduğu, takibin 7 adet fatura ve cari hesaba ilişkin olduğu, dava tarihinin … olduğu, davalının ayıp savunmasında bulunduğu, mahkemece keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığı, yapılan inceleme neticesinde söz konusu ayıpların açık ayıp olduğu, ayıbın makul süre içerisinde davacı yükleniciye bildirilmediği, davalının ayıba ilişkin haklarını yitirdiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiği, davalının bu karara karşı İstinaf kanun yoluna başvuruda bulunduğu, istinaf incelemesi neticesinde eserin kabule zorlanamayacak ölçüde ayıplı olup olmadığı ve bedel indirimi koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği, alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğu gerekçesi ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına karar verildiği, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderildiği, mahkemece istinaf ilamı doğrultusunda araştırma yapıldığı ve dosyanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraf defterleri üzerinde yapılan incelemede … tarihli kök rapora göre tarafların defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, kendileri lehine delil vasfına sahip olduğu, taraflar arasında cari hesap şeklinde ticari ilişki bulunduğu, davacının kendi defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 8.969,76 TL alacaklı olduğu, davalı defter ve kayıtların da ise davalının davacıya 7.619,76 TL borçlu olduğu yönünde kayıt bulunduğu, taraf defterleri arasında 1.350,00 TL’lik fark bulunduğu bu farkın 2015 yılı açılış tutar farklılığından kaynaklandığı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, bilirkişiden alınan … tarihli raporda ise kök rapordaki görüş ve tespitlerde herhangi bir değişiklik bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Davacının davalıya otomasyon sistemine ilişkin hizmet verdiği, bu ilişkinin niteliği itibariyle eser sözleşmesi ilişkisi olduğu, bu ilişkide davacının yüklenici, davalının ise iş sahibi olduğu, davacının iş bedelinin davalı iş sahibi tarafından ödenmediği iddiası ile iş bu davayı ikame ettiği, davalının ise davacı tarafından yerine getirilen işin ayıplı olduğu savunmasında bulunduğu, kural olarak yüklenici olan davacının iş bedeline hak kazanabilmesi için eseri ayıpsız ve eksiksiz şekilde davalı iş sahibine teslim etmesi gerektiği, mahkememizce yapılan defter incelemesinde takibe konu faturaların davalı defterinde kayıtlı olduğu, yine davalı tarafından eserin teslim edildiğinin kabul edildiği, bu halde eserde ayıp bulunduğunu ve ayıptan kaynaklanan seçimlik hakları kullanma hakkının doğduğunu ispat külfetinin davalıya geçtiği, mahkememizce bu kapsamda keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, ancak davalı tarafından takip ve davaya konu eserin mahkememiz incelemesine sunulmadığı, makinelerin üçüncü kişiden alınan yeni hizmetle kullanıma uygun hale getirildiği ve yeniden müşterilere teslim edildiğinin bildirildiği, mahkememiz incelemesine sunulan örneklerin ise davacıya ait ürünler olup olmadığı ile ayıplı olup olmadığının teknik bilirkişi görüşüne göre tespitinin olanaklı olup olmadığı, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına konu iş aynı nitelikte ise de davalısının bir başka tüzel kişi ve dava konusunun başka fatura ve alacaklar olduğu, bu nedenle söz konusu dosyadaki tespit ve değerlendirmelerin iş bu dosya yönünden sonuca etkili olmadığı, yine davalı tarafından dosyaya bir kısım mail ve whatsapp yazışmaları sunulmuş ve bu yazışmaların davacı tarafından yapılan işin ayıplı olduğunu gösterdiği savunulmuş ise de, bu yazışmalara konu teknik hata ve ayıpların davacıdan sadır olup olmadığı hususunun davalı tarafından ortaya konulamadığı, bu durumda davalının ayıp savunmasını ispat edemediği, davacının iddiasını ve iş bedelinin 7.619,76 TL’lik kısmı yönünden alacağının varlığını ispat ettiğinin kabulü gerektiği, her ne kadar davacının takip tarihinden itibaren faiz talebi var ise de mahkememizce İstinaf kaldırma ilamı öncesinde verilen … tarihli kararda davacının faiz istemi hakkında herhangi bir karar verilmediği, davacının buna ilişkin istinaf başvurusunda bulunmadığı, mahkememizin … tarihli ilamının davalı yararına bozulmasına karar verildiği, bu halde bu durumun davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşturduğu değerlendirilmekle davacının takip tarihinden itibaren faiz talebinin reddi gerektiği, mahkememizce alınan bilirkişi raporlarının usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, ayrıca uyuşmazlığa konu alacak bilirkişi incelemesini gerektirdiğinden likit olmadığı davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, icra inkar tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Kısmen reddedilen kısım yönünden davalının kötüniyet tazminat talebi var ise de davaya konu uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği ve davalı tarafından davacının haksız ve kötüniyetli olduğunun ispat edilemediği anlaşılmakla davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, İzmir 10. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 7.619,76 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Davalının kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE,
4-Alınması gerekli 520,50 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 108,34 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 412,16 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 108,34 TL peşin harç, 400,00 TL bilirkişi ücreti, 180,00 TL müzekkere-tebligat-posta giderinden oluşan toplam 719,74 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (7.619,76/8.969,76=0,84) 611,45 TL’nin davalıdan tahsili davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan 750,00 TL bilirkişi ücreti, 350,00 TL keşif araç ücreti, 571,90 TL keşif harcından oluşan toplam 1.671,90 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (0,16) 267,50 TL’nin davacıdan tahsili davalıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4. maddesi uyarınca takdir edilen 7.619,76 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4. maddesi uyarınca takdir edilen 1.350,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 341 vd. Maddeleri uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/01/2023

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA