Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/358 E. 2023/121 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/358 Esas
KARAR NO : 2023/121

DAVA : Tazminat (Kasko Poliçesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2022
KARAR TARİHİ : 22/02/2023

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Kasko Poliçesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya ait … plakalı aracın rent a car kasko poliçesi ile davalı nezdinde kasko sigortalı olduğunu, söz konusu aracın 22/12/2021 tarihinde … plakalı araç ile çift taraflı, maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı, kaza neticesinde araçta hasar meydana geldiği, davalı sigorta tarafından ödeme yapılmış ise de yapılan özel ekspertiz incelemesine göre ödemenin gerçek zararı karışlamadığı, bakiye zararın davalı tarafından tazmin edilmesi gerektiğini belirterek 100,00TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davacıya ait aracın rent a car kasko poliçesi ile sigortalı olduğu, aracın kiracı nezdinde iken kazaya karıştığı, davacının ihbarı üzerine ekspertiz incelemesi yapıldığını, davacının aracı anlaşmasız ve yetkisiz serviste eş değer parça kullanmak suretiyle onardığı, poliçede genel muafiyet klozu bulunduğu, bu muafiyetin davacının kabulünde olduğu, hasar bedelinin 20.000,00 TL olarak belirlendiği, bu miktardan %4 genel muafiyet uyarınca 6.800,00 TL mahsup edilerek davacıya 13.200,00 TL ödeme yapıldığı, davacının bakiye zararının bulunmadığı, talebin sebepsiz zenginleşme isteği olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, kasko sigorta poliçesi kapsamında bakiye hasar bedeli ödenmesi isteğine ilişkin tazminat davasıdır.
DELİLLER:
– Kaza tutanağı, kaza ve hasar fotoğrafları,
-Davacı tarafından sunulan ekspertiz raporu ve faturası,
-… Sigorta A.Ş’nin 22/08/2022 tarihli yazısı ve eki,
-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin 01/06/2022 tarihli yazısı ve eki,
-…Sigorta A.Ş’nin 07/06/2022 tarihli yazısı ve eki,
-Türkiye Noterler Birliğinin 08/03/2022 ve 29/06/2022 tarihli yazısı ve eki,
-…Sigorta A.Ş’nin 01/06/2022 tarihli yazısı ve eki,
-… Finansman A.Ş nin 04/11/2022 tarihli yazısı ve eki,
-Bilirkişiler ……. ve ………..’in 19/12/2022 tarihli raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacının, 22/12/2021 tarihinde … ve … plakalı araçların karıştığı çift taraflı, maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, … plakalı aracının davalı sigorta nezdinde kasko sigorta poliçesinin bulunduğu, davalı sigorta tarafından poliçe kapsamında ödeme yapılmış ise de yapılan ödemenin gerçek zararı karşılamadığı, bakiye zararlarının karşılanması gerektiği iddiası ile iş bu davayı ikame ettiği, davalı sigortanın ise davacının zararının karşılandığı, kasko poliçesinde muafiyet klozu bulunduğu, araç yetkisiz ve anlaşması bulunmayan serviste onarıldığından davacının orijinal parçalara göre talepte bulanamayacağı, iskonto uygulama yetkilerinin bulunduğunu savunduğu, taraflar arasında kasko sigorta poliçesi bulunduğu ve davaya konu hasarın poliçe dönemi içerisinde meydana geldiği hususunda ihtilaf olmayıp, davacının bakiye zararının olup olmadığı varsa miktarının ne olduğu, davacının orijinal parçalara göre iskontosuz olarak zararın giderilmesini talep edip edemeyeceği ve davalının bakiye zarardan sorumlu olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu kasko sigorta poliçesinin rent a car sigorta poliçesi olduğu, davacının mesleki faaliyet yürüttüğü ve tüketici sayılan kişilerden olmadığı, davaya konu uyuşmazlığın sigorta hukukundan kaynaklandığı ve mutlak ticari dava niteliğinde olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevli olduğu değerlendirilmiştir.
Davacıya ait dava konusu araç üzerinde dava dışı ……. Finansman A.Ş’nin rehninin bulunduğunun mahkememizce tespit edilmesi üzerine, adı geçen kuruma mahkememizce müzekkere yazıldığı, rehne konu kredi ilişkisinin devam edip etmediği, kredi ve borç ilişkisi devam ediyor ise bankaca davaya ve yargılama neticesinde tazminata hükmedilmesi halinde tazminatın açıkça ve kayıtsız olarak davacıya ödenmesine muvafakat edilip edilmediği hususunun sorulduğu, adı geçen kurum tarafından mahkememize gönderilen 04/11/2022 tarihli cevabı yazıda kredi ve rehin ilişkisinin devam ettiği, davacının kredi borcunun bulunduğu ancak davaya ve yargılama neticesinde tazminata hükmedilmesi halinde tazminat davacıya ödenmesine muvafakat edildiğinin bildirildiği ve davacının iş bu davada aktif husumet ehliyeti koşulunu sağladığı görülmüştür.
Mahkememizce davacıya ait aracın trafik tescil kayıtları ile geçmiş hasar kayıtları ve dava konusu olaya ilişkin hasar dosyasının dosyaya kazandırıldığı ve dosyanın otomotiv ve sigorta nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyetinden alınan 19/12/2022 tarihli rapora göre,
A)Otomotiv bilirkişinin tespitlerine göre; davaya konu kazada davacı aracının ön kısmından hasar aldığı, dosya içerisinde onarım faturasının bulunmadığı, davalı sigorta tarafından yapılan ekspertiz incelemesinde hasar onarım bedelinin eşdeğer parça bedeli baz alınarak kdv, yedek parça, işçilik olmak üzere 23.600,00 TL olarak belirlendiği, ayrıca söz konusu raporda aracın iskontosuz, orijinal parça kullanılmak suretiyle onarım bedelinin kdv, yedek parça, işçilik olarak 48.611,85 TL olarak hesaplandığı, davacı tarafından anılan özel ekspertiz raporunda da yine orijinal parça bedellerine göre kdv,yedek parça, işçilik dahil olmak üzere onarım bedelinin davalı sigorta tarafından da hesaplandığı gibi 48.611,85 TL olarak hesaplandığı, davacı aracının dava konusu kaza öncesinde 4 adet kazasının bulunduğu, dava konusu kaza ile hasarın uyumlu olduğu, her iki ekspertiz raporunda değişecek yedek parça ve işçilik işlemlerinin aynı olduğu, davalı sigorta tarafından davacıya yapılan ödeme ile ekspertiz raporundaki orijinal parçalara göre yapılan hesaplama arasındaki farkın eşdeğer parça fiyat farkından kaynaklandığı, davalı sigortanın eşdeğer parça fiyatı üzerinden yapılan hesaplamada kdv hariç olmak üzere ve %4 genel muafiyet uygulanmak suretiyle davacıya ödeme yaptığı, davacı aracının önceki hasarlarında dava konusu kazaya benzer şekilde ön kısmından onarım gördüğü, ancak bu onarımlarda orijinal veya eşdeğer parça kullanıldığı hususunun tespit edilemediği,
B)Sigorta bilirkişinin tespitlerine göre; davacı aracının 11/04/2021-11/04/2022 tarihleri arasında davalı nezdinde kasko sigorta poliçesi bulunduğu, poliçede % 4 genel muafiyet klozu bulunduğu, davaya konu kazanın 22/12/2021 tarihinde poliçe dönemi içerisinde meydana geldiği, orijinal parça bedeline göre onarım bedelinin 48.611,85 TL olduğu, aracın kaza öncesi rayicinin 117.503,00 TL olduğu, bu bedel üzerinden %4 tenzili muafiyet uygulandığında davacının zararının 43.911,73 TL olduğu, davalı sigorta tarafından davacıya dava öncesinde 13.200,00 TL ödeme yapılmakla davacının bakiye zararının 30.711,73 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Davacı ve davalı arasında dava konusu kaza nedeniyle hasar gören aracın hasar gören parçalarının niteliği ile onarımın özel serviste yapıldığına ilişkin uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın davacının gerçek zararının karşılanıp karşılanmadığı, davalının eşdeğer parça üzerinden yapılan hesaplamaya göre kdv’siz şekilde davacıya yapmış olduğu ödemenin poliçeye uygun olup olmadığı, davacının bakiye zararının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne olduğu, davacının ilave tazminat talebinde bulunup bulunamayacağı hususlarında olduğu, davacı tarafından davalı sigortadan dava öncesinde kısmi ödeme alınmış ise de bu ödemeye ilişkin olarak davacıdan ibraname alınmadığı için davacının bakiye tazminat talebinde bulunabileceği, mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesinde, dava konusu araçta hasar onarım bedelinin orijinal parçalara göre kdv, yedek parça, işçilik olmak üzere 48.611,85 TL, eşdeğer parçalara göre ise 23.600,00 TL olarak belirlendiği, davalı her ne kadar aracın özel serviste onarım gördüğünü ve bu durumda eşdeğer parçalara göre zarar hesabı yapılması gerektiğini savunmuş ise de taraflar arasındaki sigorta poliçesinin 12.sayfasında onarım yeri – tüm özel servisler- başlığı altında sigortalı araçta teminat kapsamına giren bir hasarın gerçekleşmesi durumunda aracın onarımının marka yetkili servisler dışındaki tüm özel servislerde (anlaşmalı-anlaşmasız özel servisler) muafiyetsiz olarak yaptırılabileceği, aracın onarımının marka yetkili serviste yapılması durumunda muafiyetlerin uygulanacağı ve yine poliçenin 5. sayfasında da genel muafiyet başlığı altında her bir kasko hasarında poliçede yer alan aracın hasar tarihindeki rayiç değeri üzerinden poliçe ön yüzünde belirtilen muafiyetin uygulanacağının taraflarca kararlaştırıldığı, poliçenin 1.sayfasında ve ön yüzünde yer alan servis seçimine ilişkin başlıkta da onarımın özel servislerde orijinal parça üzerinden yapılacağı ve genel muafiyet oranının %4 olarak belirtildiği, bu durumda taraflar arasındaki kasko sözleşme ve ekleri hükümlerine göre uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği, davalı tarafından aracın anlaşma ve yetkili olup olmadığına bakılmaksızın özel serviste onarılması halinde muafiyetsiz olarak zararın orijinal parçalarla karşılanacağı taahhüt edildiğine göre davacının dava konusu uyuşmazlıkta orijinal parçalara göre işçilik, kdv ve yedek parça bedeli olarak belirlenen 48.611,85 TL zararı bulunduğu, davalının sadece genel muafiyet kapsamında %4 muafiyet uygulama yetkisi bulunduğu, mahkememizce alınan bilirkişi raporunda her ne kadar aracın kaza öncesi serbest piyasa rayici 117.503,00 TL olarak esas alınmış ve bunun üzerinden muafiyet miktarı belirlenmiş ise de 26/01/2022 tarihli ekspertiz raporundaki bu bedelin sigortanın yapıldığı tarih itibariyle aracın rayici olduğu, oysaki muafiyete esas araç rayicinin kaza tarihi itibariyle belirlenmesi gerektiği, söz konusu ekspertiz raporunda araç rayicinin kaza tarihi itibariyle 170.000,00 TL olarak belirlendiği, davacının bu belirlemeye karşı koymadığı, bu durumda bu miktar üzerinden %4 genel muafiyet uygulandığında davalının 6.800,00 TL muafiyet indirimi yapabileceği, böylece davacının 48.611,85 TL’den 6.800,00 TL muafiyet indirimi yapıldıktan sonra talep edebileceği zararın 41.811,85 TL olduğu, davalı tarafından davacıya dava öncesinde 13.200,00 TL kısmi ödeme yapıldığı, buna göre davacının bakiye zararının 28.611,85 TL olduğu, davacını iş bu davada bu miktarı talep edebileceği, davalı sigortanın eksik ödeme tarihi olan 11/02/2022 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, davacı mesleki faaliyet yürüttüğünden ve uyuşmazlık ticari iş niteliğinde olduğundan uygulanması gereken faizin avans faizi olduğu, davacının dava değerinin 10/01/2023 tarihinde ıslah ettiği, mahkememizce alınan bilirkişi raporunun yukarıda yapılan açıklamalar kapsamında, davalı sigorta tarafından yapılan ekspertiz, davacı tarafından sunulan kaza ve hasara ilişkin fotoğraf ve kayıtlar, mahkememizce dosyaya kazandırılan dava konusu araca ilişkin geçmiş hasar kayıtları ile diğer dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu anlaşılmakla taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
6102 sayılı TTK’nın sigorta sözleşmelerine ilişkin genel hükümlerin düzenlendiği kısmında yer alan 1426/1. maddesinde “sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır” düzenlemesi yapılmıştır. Davacı tarafından davalı sigortanın yaptırmış olduğu ekspertizin hasar ve bedel yönünden kaza ve serbest piyasa rayiçlerine uygun olup olmadığının değerlendirilmesi bakımından yaptırılan özel eksper incelemesi için ödenen (ve belgesi sunulu ve piyasa rayiçlerine göre makul olan) ekspertiz ücreti anılan kanun hükmü kapsamında değerlendirilmiş ve 6100 sayılı HMK’nun 323.maddesi uyarınca yargılama gideri olarak hüküm altına alınmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜ ile 28.611,85 TL’nin 11/02/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gerekli 1.954,47 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harç ve 487,00 TL ıslah harcı toplamı 567,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.386,77 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç, 487,00 TL ıslah harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 826,00 TL ekspertiz ücreti, 123,75 TL müzekkere-tebligat-posta giderinden oluşan toplam 3.098,15 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4. maddesi uyarınca takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
6-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2023

Katip …
e-imza

Hakim…
e-imza