Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/354 E. 2022/547 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/354
KARAR NO : 2022/547

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/05/2022
KARAR TARİHİ : 22/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Mahkememize verdiği 09/05/2022 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında …, … ve … YİBF nolu denetim sözleşmeleri imzalandığını, davalıya ait … ada … parselde kayıtlı ve İzmir İli Çiğli İlçesi … … Mah. … sokak no:…/…-…-… bloklarında yapılan inşaatların yapı denetim işlerini üstlendiğini, yapı denetim mevzuatı gereği yapı denetim hak edişlerinden taşınmaz malikinin sorumlu olduğunu, müvekkilinin üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirdiğini, hak edişlerin gerçekleştiğini ancak davalının müvekkilinin alacağını ödemediğini, davalı ile bir çok görüşmeler yapıldığını, davalı ve dava dışı müteahhit … …’ün yapılan görüşmelerde 2 daire vereceklerini söylediklerini ancak bu sözlerin yerine getirilmediğini, müvekkili şirket yetkilisinin imalatın tamamında yapı denetim görevlerini yerine getirmiş olması nedeni ile yaptığı iş ve yapmak zorunda olduğu giderler nedeni ile zarar ettiğini, bu zararlar sebebi ile 85.000 USD ödenmesi konusunda anlaşmaya varıldığını, aradan geçen 3 yıla rağmen ödeme yapılmaması üzerine 2019 yılında İzmir 13. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının takibe itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, taraflar arasında 04.08.2021 tarihinde gerçekleştirilen …/… nolu arabuluculuk görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını, davalının müvekkilini zarara uğrattığını, yargılama süresince davalının mal varlığını yok edebileceğini bu nedenle öncelikle davalının taşınır ve taşınmazları ile tüm mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulması için UYAP sisteminden menkul ve gayrimenkullerin sorgulanmasını ve tespit edilenlerin üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etme zorunluluğu doğurduğunu belirtmiş, davalı adına kayıtlı gayrimenkul ve menkullere ihtiyati tedbir konulmasına, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ile ilgili tacir araştırması yapılmış, alınan İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabında; davalı …’in tacir olarak kaydına rastlanılmadığı belirtilmiş, İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı yazı cevabında da; davalının Denizli İli Saraylar Vergi Dairesi Müdürlüğünde potansiyel mükellefiyet kaydı olduğunun anlaşıldığı ve davalının şirket ortaklığı ve yöneticiliğine ilişkin kayıtların gönderildiği belirtilmiştir.
Her ne kadar davacı tarafça, taraflar arasında imza altına alınan yapı denetim sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın ödenmediğinden bahisle davalı hakkında icra takibi başlatılmış ve davalının itirazı üzerine duran takibin devamına yönelik olarak davalı hakkında Mahkememize dava açılmış ise de; davanın yasal dayanaklarının 6098 sayılı TBK’ da düzenlenen hizmet sözleşmesi hükümleri olduğu dolayısıyla mutlak ticari davanın söz konusu olmadığı ,dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra “Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.” hükmü ile de nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapıldığı, buna göre tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerektiği, davalının dolayısı ile davanın taraflarından birinin tacir sıfatına haiz olmadığı bu hususlar göz önüne alındığında davanın TTK’ nun 4. maddesinde düzenlenen nispi ticari dava niteliğinde de olmadığı ve Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılmasının gerektiği, Türk Ticaret Kanunu İle Türk Ticaret Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair 6335 sayılı yasanın 2. Maddesi ile 6102 sayılı yasanın 5. Maddesinin değiştirildiği, bu değişiklik sonucu, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanacağının belirlendiği, davanın açıldığı tarih itibariyle davaya bakmanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı içerisinde kalıp, Mahkememizin görev alanı içerisinde olmadığı, görev hususunun kamu düzeni ile ilgili dava şartı niteliğinde olup, yargılamanın her safhasında ve resen nazara alınmasının ve 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesinin gerektiği incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Taraflardan birinin HMK’ nın 20. maddesi uyarınca iki hafta içerisinde başvurarak talepte bulunması halinde dosyanın görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebi ile ilgili görevli mahkeme tarafından değerlendirme yapılmasına,
4-Harç ve yargılama giderlerinin 6100 Sayılı Kanunun 331. maddesinin 2. fıkrasının 1. cümlesi uyarınca, görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Taraflardan birinin 2 hafta içerisinde gönderme talebinde bulunmaması halinde Mahkememizce resen davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek aynı karar ile harç ve yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 22/06/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır