Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/35 E. 2022/1016 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/35 Esas
KARAR NO : 2022/1016

DAVA : İtirazın İptali (Şirket Ortaklığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/01/2022
KARAR TARİHİ : 16/11/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Şirket Ortaklığından Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu hali hazırda … Tavukçuluk Tarım Ürünleri Yem San.Ve Tic.A.Ş.’nde %25 pay sahibi ve ortak olduğu, davalı borçlunun müvekkili şirkete 2016 yılından bu yana 131 hesabında tutulan ortaklardan alacak cari hesabında her türlü alacak kalemlerinden dolayı 102.289,03 TL borcu bulunmakta olup iş bu nedeniyle Foça İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyanda icra takibi başlatıldığı, davalının borcunun temelini teşkil eden 131 hesabı ortakların işletmeye olan borçları bilançonun aktif tarafında 131 ve 231 nolu hesaplarda takip edildiği, 131 ortaklardan alacaklar hesabının borç bakiyesi vermesi ortağın işletmeye borçlu olması anlamını taşıdığı, özellikle sermaye şirketlerinde şirket ortağının şirkete borçlu durumda bulunması şirketin fonlarının ortak tarafından kullanılmış olması anlamını taşıdığını, davalı … …’in de müvekkili şirkete borçlu olup bu hususun müvekkili şirketin bilançosunda ve ticari defterlerinde de sabit olup bilirkişilerce yapılacak inceleme sonucu müvekkili şirketin 131 ortaklardan alacaklar hesabında icra takibinde belirtilen miktar kadar alacaklı olduğu açıkça tespit edilebileceğini belirterek davanın kabulü ile davalı borçlunun Foça İcra Müdürlüğü’nün …/… E.sayılı icra takibine, borca ve ferilerine yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili … …, … Tavukçuluk Tarım Ürünleri Yem San.VeTic.A.Ş. Kuruluşunda bir aile şirketi ve büyük hissedarı … … olup, şirketin kuruluşundan itibaren geliştirilmesinde ve bugünlere gelmesinde en büyük emek sahibi kişi olduğu, 2016 yılında şirketin mali olarak sıkıntıya girmesi üzerine müvekkilinin sermaye ihtiyacı için yeni ortaklık arayışı ile dışarıdan ortak alma sürecine girdiği, müvekkilinin hisselerinin bir kısmını, müvekkili eşi … … ve oğlu … … ise hisselerinin tamamını, 2016 ve 2017 yılında …’ya devir ettiği bir süre sonra … %75 hissedar olarak şirketin Yönetim Kurulu Başkanlığını üstlendiği 2021 yılında ise hisselerini abisi …’ya ait … Servis Dış Tic.A.Ş. ne devir etmiş olup hali hazırda … Yönetim Kurulu Başkanlığı, kardeşi …’nın ise Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini yürüttüğü, müvekkilinin ise%12,50 lık hissesini 3.kişiye devir etmiş olup mevcut durumda %12,50 hisse sahibi olduğu, bir yandan sermaye arttırımı yaparak bir yandan da ortaklıktan çıkarma davası ikame edilmesi diğer bir taraftan fiktif borç oluşturmak suretiyle müvekkili kötü niyetle zora sokma girişimleri tarafın asıl niyetlerini gözler önüne sermekte olup hakkın kötüye kullanılmasına ve dürüstlük kuralına aykırı hareket edildiğinin açık bir göstergesi olduğu, müvekkili … …’in 2017 yılından bu yana şirket yönetiminde fiilen bulunmayışı ve şirket tarafından müvekkile herhangi bir ödeme yapılmadığı nazara alındığında müvekkilin davacı şirkete bir borcu bulunmadığı, davacının müvekkilden alacağı olduğunu iddia ettiği 131 hesaptan müvekkile ait bir ödeme olmadığı gibi müvekkilin imzasını taşıyan bir tediye, tahsilat makbuzu veya Finans kuruluşları aracılığı ile gönderilmiş paranın da mevcut olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, anonim şirket ortaklığından kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
DELİLLER:
-Foça İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosya sureti,
– Bilirkişi …’un 30/06/2022 tarihli raporu,
-Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı icra dosyası,
-İzmir 20 İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı icra dosya sureti,
-İzmir 1 ATM’nin …/… esas sayılı dava dosyası örneği,
-İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün 31/01/2022 tarihli yazısı eki davacı şirket sicil
dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Uyuşmazlığın çözümü açısından öncelikle konuyla ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır.
İtirazın iptali davası; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre;
i) İlamsız takip yapılmış olması,
ii) Borçlunun bu takibe itiraz etmesi,
iii) İtirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının gerçekleşmesi gerekir.
Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır. Eğer cevap süresi içinde davalı/borçlu diğer itirazlarını ileri sürmezse mahkeme bunları kendiliğinden göz önüne alamaz, takibe itiraz edilirken bildirilen sebeplerle sınırlı araştırma yapmak durumunda kalır. Nitekim aynı hususlara Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.09.2021 tarihli ve 2017/(19)11-1663 E., 2021/1070 K. sayılı kararında da değinilmiştir.
Dava yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabi olduğundan; ispat külfeti normal bir alacak davasındaki ile aynıdır. Ancak her iki dava ispat yöntemleri ve hukukî sonuçları bakımından farklılıklar göstermektedir. Bu bağlamda belirtmek gerekirse; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 190. maddesi gereğince ispat yükü, Kanun’da özel düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukukî sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Bu genel kuralın dışında bazı hâllerde ispat yükü yer değiştirerek davalı tarafa geçer. Bu hâllerden birisi davalının ödeme savunmasında bulunmasıdır. Davacı ya da davalı iddiasını ya da savunmasını HMK’da belirtilen hükümlere göre ispat etmelidir. Buna göre yapılacak yargılama sonunda mahkemece verilecek karar ya davanın kabulü ya da reddine yönelik olacak; ancak takibin iptali ya da devamı hükmünü de içerecektir.
Bu açıklamalar göstermektedir ki, itirazın iptali davası, icra takibine sıkı sıkıya bağlı; itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;davacının, davalı aleyhinde İzmir 4. İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı dosyasında anonim şirket ortaklığından kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlattığı, davalı borçlunun yetki itirazı üzerine icra dosyasının Foça İcra Müdürlüğüne gönderildiği, Foça İcra Müdürlüğünce ödeme emrinin davalı borçluya 18/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 15/12/2021 tarihinde yasal süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu, davalı borçlunun takibe itirazı üzerine davacının iş bu itirazın iptali davasını ikame ettiği, davalı borçlunun itirazının iptalinin talep edildiği, davacının, davalının davacı şirketin ortağı olduğu, ortaklardan olan cari hesaba ilişkin olarak davacı şirkete borçlu olduğu, bu nedenle davalı aleyhinde takip yapıldığı, davalının takibe yaptığı itirazın haksız olduğunu iddia ettiği, davalının ise zamanaşımı definde bulunduğu, mahkememizin yetkisine itiraz ettiği, şirket kayıtlarında fiktif borç kaydı oluşturulduğu, 2017 yılından itibaren şirket yönetiminde bulunmadığı, davacı şirkete borçlu olmadığı, ayrıca davacı adına Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasına 173.692,28 TL ödeme yapıldığı, borçlu olduğunun mahkemece kabul edilmesi halinde takas mahsup defilerinin bulunduğunu savunduğu, taraflar arasında davalının davacı şirketin ortağı olduğu hususunda ihtilaf bulunmayıp, mahkememizin yetkili olup olmadığı, dava konusu alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, davacı şirketin davalıdan ortaklık cari hesabına göre alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacaklı olduğu miktarın ne kadar olduğu, takibe yapılan itirazın haklı olup olmadığı ve itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığı ve davalının takas mahsup definin yerinde olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık olduğu anlaşılmıştır.
Anonim şirket ortaklığından kaynaklanan mutlak ticari dava niteliğindeki uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu belirlenmiştir.
Davalı tarafından mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ve yetkili mahkemenin Foça Mahkemeleri olduğu savunulmuş ise de, 6100 sayılı HMK’nun 14/2 maddesi uyarınca davacı şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu, dosyaya kazandırılan ticaret sicil kayıtlarına göre davacı şirketin merkezinin İzmir ili Bayraklı ilçesinde olduğu, söz konusu mahalin mahkememiz yargı çevresi içerisinde olduğu, davalının yetki itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacı şirketin ticaret sicil kayıtlarının ilgili yerden istenilerek dosyaya kazandırıldığı, ayrıca davacı şirket defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapıldığı, 30/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda, davacının 2016 yılı envanter defteri haricindeki 2016-2017-2018-2019-2020 ve 2021 yıllarına ait diğer defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, kendisi lehine delil vasfına sahip olduğu, 2016 yılına ait envanter defteri ibraz edilmediğinden incelenemediği, takip tarihi itibariyle davacı şirket defter ve kayıtlarına göre davalının takip konusu asıl alacak tutarı olan 102.289,03 TL davacı şirkete borçlu göründüğü, bu alacak kaydına ilişkin yapılan incelemede 01/01/2018 tarihi itibariyle davalının davacı şirketten 1.907.819,49 TL alacaklı olduğu, davacı şirket tarafından İzmir 27. İcra Müdürlüğünün …/… nolu dosyasına 24/07/2018 tarihinde 1.686.279,42 TL ödeme yapıldığı, ayrıca davacı şirketin İzmir 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasına 296.255,00 TL teminat yatırdığı, bu 2 ödemeyi davalının hesabına borç olarak kaydettiği, bu işlem neticesinde davacının 74.714,93 TL alacaklı konumuna geldiği, davacı şirket tarafından 18.01.2018 tarihinde 2.974,00 TL, 19.02.2018 tarihinde 2.974.00 TL, 19.03.2018 tarihinde 2.974,00 TL ve 18.04.2018 tarihinde 2.974,00 TL olmak üzere toplam 11.896,00 TL tutarında … … adına
… A.Ş.ye kredi taksidi ödemesi yapıldığı ve 31.12.2018 tarihi itibarıyla davacının davalıdan (74.714,93 +11.896,00=) 86.610,93 TL alacaklı olduğu, 24.09.2019 tarihinde davacı tarafından davalı … … adına sigorta bedeli olarak 2.940.27 TL tutarında ödeme yapıldığı, 31.12.2019 tarihi itibariyle davacının davalıdan (86.610,93+2.940,27=) 89.551,20 TL alacaklı olduğu, 02.09.2020 tarihinde davacı tarafından (…) ve (…) adına tapu harcı olarak davalı … … cari hesabına 112,50 TL tutarında ödeme yapıldığı, 05.10.2020 tarihinde davacı tarafından davalı … … adına tapu harcı olarak 37,50 TL tutarında ödeme yapıldığı, 31.12.2020 tarihi itibarıyla (89.551,20+112,50+ 37,50=) 89.701,20 TL tutarında davacının davalıdan alacaklı olduğu, 30.01.2021 tarihinde davacı tarafından davalı … … adına “2020 yılı … … adat” açıklamalı 12.587,83 TL tutarında düzenlenmiş olan fatura bedeli ile 31.01.2021 tarihi itibariyle davacının davalıdan (89.701,20+12.587,83 =)102.289,03 TL alacaklı olduğu şeklinde kayıt bulunduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı icra dosyasının incelenmesinde, takip alacaklısının … Servis Dış Ticaret A.Ş, takip borçlusunun … …, takip konusunun 300.000,00 USD asıl alacak, 47.576,71 USD işlemiş faiz, 90,00 USD komisyon olmak üzere toplam 347.666,71 USD üzerinden 06/07/2018 tarihinde takip başlatıldığı, takip dayanağının keşidecisi … Tavukçuluk Tarım Ürünleri Yem Sanayi ve Ticaret A.Ş, avali … …, lehtarı … Servis Dış Ticaret A.Ş, keşide tarihi 27/11/2015, ödeme tarihi 27/11/2016 olan bono niteliğindeki senet olduğu, ödeme emrinin borçluya 23/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, 03/08/2018 tarihinde takip kesinleştiği, takip kapsamında takip borçlusunun mal varlığına haciz uygulandığı, taşınmazlara ilişkin kıymet takdiri yapıldığı, takip borçlusunun alacaklısı olduğu İzmir 22 İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasındaki hak ve alacaklarına haciz uygulandığı, bu alacakların icra dosyasına gönderildiği ve takip alacaklısına 30/11/2020 tarihinde ödendiği, bakiye kısım yönünden icra takibinin derdest olduğu anlaşılmıştır.
İzmir 20. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı icra dosyasının incelenmesinde, takip alacaklısının … …, takip borçlusunun … Tavukçuluk Tarım Ürünleri Yem Sanayi ve Ticaret A.Ş takip tarihinin 25/01/2022, takip konusunun Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasına takip alacaklısı tarafından ödenen 173.692,28 TL ‘nin rücuen tahsili isteğine ilişkin olduğu, ödeme emrinin takip borçlusuna 21/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, takip borçlusunun aynı tarihli itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde, davacının … Tavukçuluk Tarım Ürünleri Yem Sanayi ve Ticaret A.Ş, davalının …, dava konusunun İzmir 27. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası ve takibe dayanak keşidecisi … …, avali davacı şirket, lehtar ve hamili … olan 05/01/2018 vade ve 04/03/2016 düzenleme tarihli, 300.000,00-USD bedelli senet nedeniyle menfi tespit isteğine ilişkin olduğu, dava tarihinin 16/07/2018 olduğu, davacının ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, mahkemece İzmir 27.İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı takip dosyasında, icra veznesine yatırılacak olan paranın davalı alacaklıya ödenmemesi yönünde İİK’ nin 72/3. maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verildiği, bu kapsamda dava konusu alacağın % 20 tutarındaki 296.255,00-TL nakti teminat yada kesin ve süresiz banka teminat mektubunun davacı tarafından ibrazı halinde kararın gereği için ilgili icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiği, davacının teminatı yatırdığı, mahkemece ihtiyati tedbir kararının infazı için ilgili icra müdürlüğüne bildirimde bulunulduğu, davacının yargılama aşamasında 04/07/2019 tarihinde davadan feragat ettiği, mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği, taraflarca kanun yoluna başvurulmadığı, kararın bu şekilde kesinleştiği, davacı vekilinin talebi üzerine 16/07/2019 tarihinde dosyaya ihtiyati tedbir için yatırılan nakdi teminatın davacı şirket vekiline ödendiği görülmüştür.
İzmir 27. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı icra dosyasının incelenmesinde, takip alacaklısının …, takip borçlusunun … … ve … Tavukçuluk Tarım Ürünleri Yem Sanayi ve Ticaret A.Ş, takip konusunun 300.000,00 USD asıl alacak, 5.021,92 USD işlemiş faiz, 900,00 USD komisyon, 485,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 100,20 TL ihtiyati haciz karar harcı olmak üzere toplam 305.921,92 USD ve 585,20 TL üzerinden 13/07/2018 tarihinde takip başlatıldığı, takip dayanağının keşidecisi … …, avalı … Tavukçuluk Tarım Ürünleri Yem Sanayi ve Ticaret A.Ş, lehtarı …, keşide tarihi 04/03/2016, ödeme tarihi 05/01/2018 olan bono niteliğindeki senet olduğu, takibin kesinleştiği, icra dosyası kapsamında borçlulardan … Tavukçuluk A.Ş’nin 17/07/2018 tarihinde ihtirazı kayıtla tedbir kararı doğrultusunda icra dosyası borcunu ödediği, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasında verilen tedbir kararı nedeniyle takip alacaklısına derhal ödeme yapılmadığı ancak İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin anılan dosyasından feragat edilmesi üzerine takip alacaklısına 07/08/2019 tarihinde ödeme yapıldığı ve takibin infazen kapatıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirketin davalı ortağından alacaklı olduğu iddiası ile iş bu davayı ikame ettiği, davalı tarafından zamanaşımı definde bulunulmuş ise de, bir ortaklıkta, ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasındaki bir ortaklığın müdürleri, temsilcileri, denetçileri ile ortaklık veya ortaklar arasındaki alacakların 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, takip tarihi itibariyle zamanaşımının kesildiği, takip tarihi ile dava tarihi arasında ise 5 yıllık zamanaşımının gerçekleşmediği, davalının zamanaşımı definin yerinde olmadığı, mahkememizce yapılan defter incelemesinde davacı şirketin defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle takibe konu asıl alacak tutarında davalıdan alacaklı göründüğü, ancak söz konusu alacağa ilişkin geçmiş kayıtlar incelendiğinde, 01/01/2018 tarihi itibariyle davalının davacı şirketten 1.907.819,49 TL alacaklı olduğu, davacı şirket tarafından yukarıda bilgileri verilen İzmir 27. İcra Müdürlüğünün …/… nolu dosyasına 24/07/2018 tarihinde 1.686.279,42 TL ödeme yapıldığı, ayrıca davacı şirketin İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasına 296.255,00 TL teminat yatırdığı, bu 2 ödemeyi davalının hesabına borç olarak kaydettiği, bu işlem neticesinde davacının 74.714,93 TL alacaklı konumuna geçtiği, nihayetinde de iş bu davaya konu takip tarihi itibariyle davalıdan 102.289,03 TL alacaklı hale geldiği, her ne kadar davacı şirket tarafından İzmir 27 İcra Müdürlüğünün …/… nolu dosyasına yapılan 1.686.279,42 TL ödeme aval sıfatı ile yapılmış ve bu ödeme söz konusu takip dayanağı senedin keşidecesi olan davalı … …’den talep edilebilecek ve bu kişinin cari hesabına borç olarak kaydedilebilecek ise de davacının bu takip nedeniyle İzmir 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasına teminat olarak yatırdığı ve kararın kesinleşmesinden sonra kendisinin bizzat tahsil ettiği/geri aldığı 296.255,00 TL’yi davalıdan talep edemeyeceği, ticari defter ve kayıtlarda söz konusu teminata ilişkin davalı adına borç kaydı oluşturulmuş ise de bu kaydın dosyamız içerisine kazandırılan İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasındaki kayıtlarla örtüşmediği, teminatın davacı şirket vekiline 16/07/2019 tarihinde mahkememizce ödendiği, bu alacak miktarı iş bu davaya konu takip tarihi itibariyle davacının defterlerindeki nihai rakamdan mahsup edildiğinde davacının iddiasının aksine davalının 193.965,97 TL alacaklı olduğu, bu nedenle davalı tarafından takibe yapılan itirazın haklı olduğu, mahkememizce alınan bilirkişi raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, iddianın ileri sürülüş biçimi, savunmanın kapsamı ve mahkememizce yapılan incelemenin niteliğine göre başkaca araştırma yapılmasına lüzum bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Davalının kötüniyet tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede, davacının kendi defter ve kayıtlarında gereken dikkat ve özeni göstermediği, gerçeğe aykırı kayıt oluşturduğu (İzmir 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasına yatırılan teminat davalı hesabına borç olarak kaydedildikten sonra ve dava neticesinde geri alındığı halde davalının cari hesabına alacak olarak kaydedilmemesi), bu nedenle davalının kötüniyet tazminatına ilişkin talebinin koşullarının oluştuğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminat talebinin KABULÜ ile 102.289,03 TL üzerinden % 20 oranında hesaplanan 20.457,80 TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 1.746,85 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.666,15 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Mahkememizce bu yargılama nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı dava ve duruşmalarda kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4 maddesine göre hesap ve takdir edilen 16.343,35 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
6-Foça Arabuluculuk Bürosu’nun …/… sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan toplam 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
7- Kararın kesinleşmesinden sonra Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı icra dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.16/11/2022

Katip …
E İMZA

Hakim …
E İMZA