Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/341 E. 2023/30 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/341
KARAR NO : 2023/30
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya ait … plakalı araç ile davalının zmms sigortacısı olduğu … plakalı araçların … tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı, kaza neticesinde davacıya ait araçta değer kaybı meydana geldiği, değer kaybı zararının davalı sigorta tarafından tazmin edilmesi gerektiğini belirterek 100,00 TL değer kaybı tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sorumluluklarının poliçe teminat limiti, gerçek zarar ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğunu, mahkemece değer kaybına ilişkin zararın bilirkişi incelemesi ile saptanması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava 6098 Sayılı TBK’nın 71 ve 2918 Sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri kapsamında açılan motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi tazminat (değer kaybı) isteğine ilişkin ilişkindir.
DELİLLER:
-Sigorta bilgi ve gözetim merkezinin … tarihli yazısı ve eki,
-… Sigorta A.Ş’nin … tarihli yazısı ve eki poliçe ve hasar dosyası,
-Türkiye Noterler Birliğinin … tarihli yazısı ve eki,
-… Sigorta A.Ş’nin … tarihli yazısı ve eki,
-… Sigorta A.Ş nin … tarihli yazısı ve eki,
-Bilirkişi …’in … tarihli raporu,
-Bilirkişi …’in … tarihli raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Aracın onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü tamamen onarılmış olsa bile bu araba tahribatın izlerini taşımaktadır. Onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir.
Öncelikle, değer azalması veya değer kaybının belirlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütler her olayın somut özelliğine göre değişebilecek ise de aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları değer kaybında gözönüne alınmalıdır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin(Kapatılan) kökleşmiş ilke ve uygulamalarına göre trafik kazalarına dayalı araç değer kaybı tazminatı, hasarlı aracın, hasara uğramadan önceki ikinci el piyasa değeri ile hasarlı haldeki ikinci el piyasa değerinin saptanması ve karşılaştırılması suretiyle belirlenir. Aradaki fark meydana gelen değer kaybıdır. Ancak aracın tamiri ekonomik değilse yani araç pert total ise değer kaybı talep edilemez(Bu yöndeki kararlar için bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 28/12/2017 tarih ve 2015/6486 Esas, 2017/12264 Karar; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 11/10/2018 tarih ve 2015/16180 Esas, 2018/8981 Karar sayılı ilamları.).
6100 Sayılı HMK’nın 266 ve devamı maddelerine göre çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda ihtisas sahibi kimselerin dinlenmesi ve rapor alınması gerekir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde; … tarihinde …, …, … plakalı araçların çok taraflı, maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı, davacının işbu dava ile … plakalı araçta meydana gelen hasara ilişkin olarak değer kaybı talebinde bulunduğu ve zararın … plakalı aracın zmss sigortacısı olan … Sigorta A.Ş’den tazminini talep ettiği, davalı sigortanın sorumluluklarının poliçe teminat limiti, gerçek zarar ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğu, mahkemece kusur ve hesap yönünden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini savunduğu, taraflar arasında davaya konu kazada davacı aracının hasarlanıp hasarlanmadığı, değer kaybına uğrayıp uğramadığı, değer kaybı var ise miktarının ne olduğu, taraf sürücülerinin kusur durumlarının ne olduğu ve davalının sorumlu olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunduğu görülmüştür.
Taraflar arasında doğrudan sözleşme ilişkisi bulunmamasına ve sorumluluk sigortaları TTK’da düzenlendiğine göre, davacı ve davalı … Sigorta A.Ş arasındaki mutlak ticari dava niteliğindeki somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacıya ait aracın sicil ve geçmiş hasar kayıtları ile dava konusu kaza nedeniyle görmüş olduğu onarım işlemlerine ilişkin kayıtların ilgili kurumlardan istenildiği, davacının dava konusu olay nedeniyle zararının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne olduğu ve davalıların kusur ve sorumluluğuna ilişkin mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, trafik kusur bilirkişiden alınan … tarihli raporda, davalı sigorta sürücüsü … ‘ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile meskun mahal gece vakti görüşün açık gidiş geliş trafiğin işlediği yola gereken dikkat ve özeni göstermediği, aracının hızını yolun icap ve şartlarına göre uyarlamayıp istikametini etkin kontrollü altında bulundurmadığı, her an güvenle durabilecek mesafe bırakmadığı, istikameti önünde davacı aracına ön tedbirsiz tehlikeli biçimde yaklaşarak arka kısımlarına mevcut sürati ile çarpıp ileri doğru savurtturarak dava dışı araca çarpmasına sebebiyet vermesi olayında 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 56/c ve 52/b maddesini ihlal ettiği, davacı sürücüsü … ile dava dışı … ‘nın kural ve nizamlara uygun seyir halinde iken meydana gelen kazayı önleme adına alabileceği bir tedbirin olmadığı, meydana gelen kazada kural ihlallerinin bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, otomotiv bilirkişiden alınan … tarihli raporda ise, davacıya ait aracın arkadan darbe almak suretiyle öndeki araca arkadan çarpması şeklinde meydana gelen kazada ön ve arka kısımlarından hasar aldığı, meydana gelen kaza ile hasarın uyumlu olduğu, davacı aracının arka havuz sacı, arka panel, bagaj kapağı, taban sacı, ön ve arka tampon kısımlarının hasarlandığı, ancak ön ve arka tamponun plastik aksam olması nedeniyle değer kaybında dikkate alınmadığı, araçta meydana gelen değer kaybı için aracın kullanım şekli, bakım-onarım durumu, vaki kaza öncesindeki hasarlı-hasarsız hali, yaşı, kilometre durumu ve değerini etkileyen tüm faktörler dikkate alınarak Yargıtay kararları doğrultusunda aracın hasar meydana gelmeden öncesi kaim değeri ile meydana gelen hasar sonrası ikinci el piyasa kaim değeri arasındaki farka göre aracın kaza öncesi rayiç değerinin 103.000,00 TL ve kaza sonrası onarılmış haldeki ikinci el piyasa rayiç değerinin ise 94.000,00 TL olduğu, buna göre araçtaki değer kaybının 9.000,00 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Davacıya ait … plakalı aracın dava dışı sürücünün sevk ve idaresindeki iken davalı sigorta sücüsünün sevk ve idaresindeki … plakalı aracın arkadan çarpması neticesinde önünde seyir halinde bulunan … plakalı araca çarpması neticesinde çok taraflı maddi hasarlı kazanın meydana geldiği, mahkememizce alınan kusur raporuna göre davalı sigorta sürücüsünün hızını yol ve trafik durumuna göre ayarlamadığı, önünde seyreden davacı aracına takip mesafesine dikkat etmeksizin tedbirsiz yaklaştığı ve kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, asli ve tam kusurlu olduğu, davacı sürücüsünün ise kurallara uygun seyir halinde bulunduğu sırada arkadan çarpma şeklinde meydana gelen olayda kazanın önlenmesinde alabileceği herhangi bir tedbir bulunmadığı, bu nedenle davalı sigorta sürücüsü ile onun eyleminden sorumlu olan kişilerin meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, mahkememizce dava konusu olayda trafik bilirkişinin kusur değerlendirmesinin hakkaniyete uygun görüldüğü, dava konusu kazada davacıya ait aracın ön ve arka kısımlarından hasarlandığı ve hasarlanan parçaların niteliğine ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, her ne kadar davalı sigorta tarafından davacının değer kaybına ilişkin talebinin zmms genel şartlarına göre değerlendirilmesi talep edilmiş ise de, Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih ve 2019/40 esas 2020/40 karar sayılı kararı ile; KTK’nun 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verildiği, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının derdest dosyalar yönünden uygulanmasının zorunlu olduğu, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının usuli kazanılmış hakların istisnasını teşkil ettiği, Anayasa Mahkemesince bir kanun hükmünün iptal edildiği bilindiği halde görülmekte olan davaların anayasa aykırılığı saptanan kurallara göre görülüp çözümlenmesinin Anayasanın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği, bu kapsamda iş bu davada Türk Borçlar Kanunun haksız fiile ilişkin hükümleri, KTK hükümleri ile genel şartların bunlara aykırı olmayan hükümleri ile bu doğrultuda yeni genel şartlarla çeliştiği durumda Yargıtayın genel şartlarının yürürlüğe girmesinden önceki yerleşmiş içtihatları doğrultusunda uygulama yapılması gerektiği, bu nedenle değer kaybı talebi yönünden tazminat hesaplamasında davacının taleplerinin genel hükümlere ve serbest piyasa rayiçlerine göre değerlendirilmesi gerektiği, bilirkişi tarafından tespit edilen değer kaybı zararının kaza tarihi itibariyle dava konusu aracın niteliği, özellikleri, kullanım şekli ve ülkemizin ekonomik koşulları ile meydana gelen hasarın boyutuna göre makul olduğu, buna göre davacının davalı sigorta sürücüsünün %100 kusuruna karşılık 9.000,00 TL TL değer kaybı talep edebileceği, davalı … Sigorta A.Ş’nin ise kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın … tarihleri arasındaki dönemde ve kaza tarihi itibariyle zmms sigortacısı olarak değer kaybına ilişkin zarardan dava dışı sürücü ve işleten ile birlikte sorumlu olduğu, davacının dava öncesinde davalı sigortaya …. tarihinde başvuruda bulunduğu, davalı sigortanın 8 iş günlük yasal sürenin sonunda … tarihinde temerrüde düştüğü, dava konusu aracın niteliği ve davacının sıfatına göre somut uyuşmazlıkta uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğu, davacının belirsiz olarak ikame ettiği iş bu davada dava değerini … tarihli dilekçesi ile arttırdığı, değer arttırım dilekçesinin davalıya tebliğ edildiği, bu ilke ve açıklamalar uyarınca somut uyuşmazlıkta mahkememizce alınan trafik kusur bilirkişi raporu ile zarar gören davacıya ait aracın değer kaybı bedeline ilişkin hesaplama yapan otomotiv bilirkişi raporunun kaza tarihi itibariyle serbest piyasa rayiçleri ile dosya kapsamı ile usul ve yasaya uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu anlaşılmakla davacının değer kaybı talebinin kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
6102 sayılı TTK’nın sigorta sözleşmelerine ilişkin genel hükümlerin düzenlendiği kısmında yer alan 1426/1. maddesinde “sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır” düzenlemesi yapılmıştır. Davacı tarafından davalı sigortanın yaptırmış olduğu ekspertizin hasar ve bedel yönünden kaza ve serbest piyasa rayiçlerine uygun olup olmadığının değerlendirilmesi bakımından yaptırılan özel eksper incelemesi için ödenen (ve belgesi sunulu ve piyasa rayiçlerine göre makul olan) ekspertiz ücreti anılan kanun hükmü kapsamında değerlendirilmiş ve 6100 sayılı HMK’nun 323.maddesi uyarınca yargılama gideri olarak hüküm altına alınmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile 9.000,00 TL’nin … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gerekli 614,79 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harç, 153,69 TL ıslah harcı toplamı olan 234,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 380,40 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDEDİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç, 153,69 ıslah harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 82,25 TL müzekkere-tebligat gideri ve 269,87 TL ekspertiz ücreti yargılama giderinden oluşan toplam 2.167,21 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4.fıkrası uyarınca 9.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
6-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 341 vd. Maddeleri uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı….

Katip
E İMZA

Hakim
E İMZA