Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/331 E. 2022/1006 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/331
KARAR NO : 2022/1006

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 26/04/2022
KARAR TARİHİ : 08/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/11/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23/02/2022 tarihinde davacıya ait … plaka sayılı araç; İzmir ili ,Buca ilçesi, … Mahallesi, … Caddesinde seyir halinde iken No: … önüne geldiğinde,… plaka sayılı aracın aniden yola fırlaması ile araçtan kaçmaya çalışan … plaka sayılı aracın davacı aracın önüne atlaması ile maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davacıya ait Renault Clio HB Joy 1.5 DCI 75, 2018 Model, … plaka sayılı araçta 56.196,11 TL hasar meydana geldiği, … plakalı aracın sürücü …’ın kaza tespit tutanağı ve kazanın oluş şekli, olay yeri resimleriyle beraber değerlendirildiğinde görüleceği üzere %100 (tam ve asli) kusurlu olduğunu, bu nedenle Trafik sigortacısı olan davalı, limiti dahilinde, diğer davalılar ise tüm zarardan tam olarak sorumlu olduklarını beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalılar … ve … Motorlu Taşıt Sürücü Kursu Ticaret Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yan dava dilekçesinde olay yeri fotoğrafları ve kaza tutanağına dayalı olarak kusurun tamamıyla davalı … olduğunu iddia ettiği, tüm bu iddialar asılsız ve mesnetsiz olduğunu, olay esnasında aracını yol kenarına park etmiş olan müvekkil sinyalini vermiş ve yola çıkmak için hazırlandğını, ancak henüz arabasını ilerletmediğini, direksiyonunu dahi yola doğru kırmadığını, davacı yanın dava dilekçesinde bahsettiği müvekkilin yola fırladığı iddiası kesinlikle doğru olmadığını, arkadaşı ile birlikte araçta bekleyen müvekkilin yol kenarında sabit bir biçimde durduğu tanık beyanları ve mobese kayıtları ile de kolaylıkla ispatlanabileceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu trafik kazası sonucu müvekkili şirket tarafından 23.02.2022 tarihli kaza neticesinde oluşan araç hasarına ilişkin sigortalının kusuru oranında 14.03.2022 tarihinde 15.536,36 TL ödeme yapıldığını, yapılan bu ödeme neticesinde müvekkilin sorumluluğu kalmadığını, davacı tarafça belirtilen değer kaybına ilişkin tutarlar son derece fahiş olup işbu raporun tarafımızca kabulü imkansız olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Teknik Bilirkişi … ve Adli Trafik Uzmanı …’in 05/09/2022 Tarihli Bilirkişi Heyet Raporunda; Davacının maliki olduğu aracı kullanan …’in, 52/1-a ve 56/1-c maddelerinde belirtilen hükümleri ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda etken olduğu, davalı sürücü …’ın 2918 sayılı KTK ile ilgili mevzuatı ihlal eden zararlı sonuç üzerinde kazanın oluşumunda etken olmadığı, dava dışı sürücü …’nun 2918 sayılı KTK ile ilgili mevzuatı ihlal eden zararlı sonuç üzerinde kazanın oluşumunda etken olmadığı, dava konusu … plaka sayılı araçta, kaza nedeniyle yedek parça ve işçilik olmak üzere toplamda 55.519,00 TL hasar meydana geldiği ve 30.000,00 TL değer kaybı oluştuğu tespit edilmiştir.
“Mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu:
Madde 91 – (Değişik: 17/10/1996 – 4149/… md.)
İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
İşleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu
Madde 85 – (Değişik birinci fıkra: 17/10/1996-4199/28 md.) Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
Yukarıdaki yasa maddeleri gereği yapılan inceleme neticesinde Davalı … Sigorta Anonim Şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu ve düzenlenen poliçede 2918 sayılı yasanın 85. Maddesinde yazılı zararların teminat altına alındığı anlaşılmıştır.
Tazminat ve giderlerin ödenmesi:
Madde 99 – Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
Zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartları, 2918 sayılı yasanın faiz başlangıcına ilişkin hükümleri ve dosyadaki belgeler ışığında davalı sigorta şirketinin 24/09/2021 tarihinden itibaren faiz ödemekle yükümlü olduğu anlaşılmıştır.
6098 sayılı yasanın 49. Maddesi gereği kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür- Haksız fiil, kusurlu ve hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir. Bir haksiz fiilden söz edebilmek için; zarar verici bir fiil, bu fiilin hukuka aykırı olması, fiili icra edenin kusurlu bulunması, fiil ve zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir.
Fiilin, bilinçli bir iradeye dayanmış olması gerekir. Hukuka aykırı fiil, hukukun koruduğu değerlerin, çiğnenmesi sonucunda, hukuk düzeninin bir kuralını İhlal eden fiildir, Hukuka aykırılık, zarar vermeyi yasaklayan ya da önleyen kuralların çiğnenmesidir,
Bir eylemin hukuka aykırı olarak kabul edilebilmesi için aynı zamanda bir hukuka uygunluk nedeninin mevcut olmaması gerekir. Kusur, hukuk düzeni tarafından kınanan bir davranışın bilerek ve isteyerek yapılmasıdır. Olağan yaşam deneyimlerine, genel düşünceye ve objektif olasılığa göre, bir olayın gerçekleşmesi ile sonuç ortaya çıkmış ya da bu olayın oluşması ile sonucun ortaya çıkması kolaylaşmış ise ilk hareket ikincisinini nedeni, İkinci Olay birinci hareketin sonucu sayılır. Buna uygun illiyet bağı denir.
Tazminat hukukunda sorumluluktan söz edilebilmesi için yalnızca eylemin yasaya veya sözleşmeye aykırı olması yeterli değildir. Fiil sonucunda bir zararın doğmuş olması ve zararla fiilli arasında uygun nedensellik bağının bulunması da gerekir, Nedensellik bağı sorumluluğun temel öğesidir. Zararla eylem arasında nedensellik bağının mevcut olması, zararın eylemin bir sonucu olarak ortaya çıkması, yani eylem olmadan zararın ortaya çıkmayacağının kesin olarak bilinmesidir. Zarar ile fiil arasında uygun nedensellik bağının bulunup bulunmadığı hususu, her somut olayda kendi içerisinde ayrıca değerlendirilir,
Kusur sorumluluğunda, üç durumda nedensellik bağı kesilebilir.
-Zorlayıcı neden
-Zarar görenin ağır kusuru
-Üçüncü kişinin ağır kusuru
Yukarıdaki açıklamalar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının maliki olduğu aracın sürücüsünün 2918 sayılı yasanın52/1-a ve 56/1-c maddelerini ihlal etmek suretiyle kazanın oluşumuna etki ettiği, kazaya karışan diğer araç sürücülerinin kazanın oluşumuna etki eden bir fiillerinin olmadığı, davacının kendi kusurlu fiiline dayalı olarak meydana gelen zarardan dolayı davalılardan tazminat istemesinin mümkün olmadığı, zira kazaya karışan diğer sürücülerin fiilleri ile davacı aracında meydana gelen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Alınması gerekli toplam 80,70 TL karar ve ilam harcın davacı tarafça peşin olarak yatırıldığından başkaca bir harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-)Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-)Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 11.245,54 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya VERİLMESİNE,
5-)1320 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı yasanın 343. ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize yahut mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı-davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır